Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/475 E. 2021/931 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/475 Esas
KARAR NO : 2021/931

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlunun itiraz dilekçesinde müvekkilinin icra dosyasında borcun sebebi kısmında belirtilen faturaların onanmış suretlerinin gönderilmediğini ileri sürerek takibin iptali isteminin haksız olduğunu, takibe konu borcun dayanağı olan faturaların mevcut olduğunu, söz konusu faturalar dikkate alındığında takibe konu borcun varlığının ve davalarının haklılığının görüleceğini, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle takibin durduğunu, borcunda ödenmediğini belirterek davanın kabulüne, davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline takibin devamına, davalı borçlu hakkında %40’tan aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK 235 .maddesi uyarınca açılan kayıt kabul davasıdır.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, sunmuş olduğu beyan dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, ——dosyası ile ilgili bilgiler —– kayıtları celp edilmiş, —– hakkında—– toplantısı yapıldığını, ön inceleme duruşması yapılarak uyuşmazlık konusu tespit edilmiş ve bilirkişi raporu alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Eldeki davanın itirazın iptali olarak açıldığı, davalının —- etmesi sebebiyle davanın kayıt-kabul davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
Bir—– sıra cetveline yazılmasını talep ettiği —-tamamen ya da kısmen reddedilmesi durumumda—– aleyhine kayıt kabul davası açılabilmektedir.
—— itibariyle mevcut olan alacaklıların kaydı yapılabilir.— tarihinden sonra doğan alacaklar için sıra cetveline itiraz davası açılamaz.—–
Kayıt kabul davasında, taraflar iddia ve savunmalarını alacak davasında olduğu gibi ispat etmekle mükelleftirler.
İİK’nın 195/1. maddesinin “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar ———— muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” ——-ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK’nın 195. maddesine göre—— itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale — —— tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. İİK’nın 196/3. maddesi uyarınca asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de—- ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil,— karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ——–sıra cetveline uygun biçimde —- alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir—–lehine delil olarak kabul edilmesi için; —- sahibi lehine delil olabilmesi için kanuna göre eksiksiz tutulmuş , açılış ve kapanış onayları yaptırılmış, ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
HMK 222/4 maddesi uyarınca açılış ve kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari —– sahibi aleyhine delil olur. Bu düzenlemeye göre, ticari defterlerde bulunan kayıtlar açılış veya kapanış onayları bulunmasa ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamasa da sahibi aleyhine delil olarak kabul edilir.
Somut olayda taraflar arasında, ticari ilişkinin mevcut olduğu yönünde herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Davaya konu olayda davacı —— incelenmesi sonucunda—- raporunda özetle; “…Davalı —– aleyhine delil kabiliyetlerinin bulunduğu, Dosyaya sunulu bulunan bilirkişi raporundaki görüş ve kanaate katılmakla birlikte sayın bilirkişi; “taraflar arasındaki husumetin davalı—-sonucunda bir kanaate ulaşılabileceğini bildirmiş ve dava dosyasında sunulu bulunan—– tarafımca incelenmiş ve davacı şirket tarafından düzenlenen ve huzurda görülmekte olan davaya konu edilen faturaların müflis şirketçe kabul edildiği,— beyan edildiği, bu faturaların da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, borçlu olduğu, Davacı şirketin kayıt kabul talebinde haklı olduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, iflas tarihi itibariyle davacı şirketin —- kaydını talep edebileceği, alacağının tutarının 96.259,00-TL olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmiştir..” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizce tarafların ticari defter —- formları üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen fatura alacağının davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca —– yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davacı ve davalı tarafından —bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen fatura alacağına ilişkin hizmeti kabul edip —–bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde davalı, beyanname vermekle faturalara konu hizmeti/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekir. —– Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ispatla dosyaya konu alacağa hak kazandığı, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne, davacının —– alacağı olarak tespit edilen —–davalı ——– kabulüne karar verilmiştir.
Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlar yönünden ;
Kayıt kabul davaları alacağın—– kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, alacağın —- kaydına karar vermekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak —- — sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir.
Yine kayıt kabul davaları, alacağın —- istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığından, bu tür davalarda vekalet ücreti ve harcın maktu olarak belirlenmesi gerekir.—–
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE;
-Davacının ——- alacağı olarak tespit edilen—– tarihi itibariyle davalı —– KAYIT ve KABULÜNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30 TL maktu harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 905,45-TL’den mahsubu ile artan 846,15-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 905,45-TL peşin harç, 18,40-TL başvuru harcı, 2,90-TL vekalet harcı, 553,85-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.780,60-TL yargılama giderinin davalı—— davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 4,080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.