Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/436 E. 2021/868 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/436 Esas
KARAR NO: 2021/868
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden —bütün müvekkillerin murisi —-hisseyi davalıya devretmek hususunda davalı ite anlaştıklarını, ——- tespit editdiğini, bu miktarın şirkete ödenmesinin kararlaştırıldığını, noterde hisse devri yapıldıktan sonra taraflar arasında yapılan mutabakat ile devir sözleşmesindeki bedelin ödendiği belirtilmiş ise de bu bedelin ödenmediğini, davalı borçlu tarafından ödeneceğinin ikrar edildiğini, bedelin ödenmediğini ve alacaklılardan — vefat ettiğini ve geriye mirasçı olarak müvekkiller —-bıraktığını, alacağın tahsili zımnında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve mesnetsiz itirazı nedeni ile takibin durduğunu, müvekkillerin kurdukları şirketin —- hissesini devrettikten sonra davalının fiiti müdahatesi ile —- sonunda şirketten uzaklaştırıldıklarını, hiç pay alamadan şirketi kaybettiklerini, üstelik şirketin %—– de halen müvekkillerinde olduğunu, davalının aynı adreste —-unvanlı şirket kurduğunu, müvekkillerine ait şirketin bütün emtialarını bu şirket üzerinden kullanmaya devam ettiğini, davalının haksız olarak şirketi ele geçirdiğini ve haksız rekabet yaptığını,—-dosyasından yapılan yargılamada durumun sabit olduğunu, davalının sadece ——- karşılığında —-aldığımı ve dahâ sonra da kendi kurduğu şirkete aktardığını, taahhüt ettiği edimlerini de ifa etmediğini beyan ederek davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetli davalının takip toplamının %40’ndan az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların müvekkille birlikte ortağı bulundukları —- oranında hisse devri olmak üzere toplam — devredilecek ve ticaret sfcilinde tescili yapılacağının yer aldığını,—- yayınlandığını, —- olduğunu, müvekkilin hisse bedelini ödediğinin açık olduğunu, aksini ispat külfetinin davacı tarafa aft olduğunu, müvekkilince hisse bedeli ödenmiş olduğu ve tescil olduğu halde davacıların mevcut olmayan bir alacağın tahsiti amacıyla kötü niyetli olarak —— müvekkil aleyhine takip yaptıklarını beyan ederek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine —niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında yapılan — tarihli hisse devir sözleşmesinden kaynaklı alacağın—- tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında —- tarihli hisse devir sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme kapsamında davalıya gerekli hisse devrinin yapıldığı ve ticaret sicilinde devir işlemlerinin tescil edildiğini, ancak davalı tarafça hisse devir bedellerinin ödenmemesi sebebiyle icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalı tarafça icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı tarafça talep edilen bedelin ödendiğini, aksini iddia eden davacının bunu ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bu doğrultuda—– —-yazılmış, gelen cevaplar doğrultusunda bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —- tarafından davacıların alacaklı olduğunun kabulü halinde; Dava dosyasına sunulan —- oranında hisse devri olmak üzere toplam —- şirkete aktarılacaktır. Ancak bu miktarın şirket kayıtlarına teknik olarak girişi için mali müşavirin raporu beklenecektir. Kararında davalının—- karartaştırıldığı ve davanın taraflarınca imzalardığının görüldüğü, ancak davalı tarafından —–yapıldığına ilişkin herhangi bir tevsik edici belge görülemediği, Davacının taleple bağlılık ilkesi gereği; —- işlemiş faiz talep edebileceğinin hesaplandığı, davacının iştemiş faiz talebinin—- değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, — aşamasında hesaplanması gerektiği, Davacının icra inkar tazminatı talebinin takdirinin ise—- görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran —-davayı takip etmemesi üzerine anılan davacılar yönünden mahkememizce tefrik kararı verildiği, mahkememizin —- yönünden devam edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, davalının derdestlik ve davacıların dava açma ehliyeti bulunmadığına ilişkin itirazlarının dosya kapsamı dikkate alındığında yerinde olmadığı anlaşılmış, bu yöndeki davalı itirazlarına itibar edilmemiştir.
Eldeki davada, davacıların murisi —– devretmek hususunda davalı ile anlaştıklarını, şirketin —–editdiğini, bu miktarın şirkete ödenmesinin kararlaştırıldığını, noterde hisse devri yapıldıktan sonra taraflar arasında yapılan mutabakat ile devir sözleşmesindeki bedelin ödendiği belirtilmiş ise de bu bedelin ödenmediğini bu sebeple davacı —- icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde ise dava konusu bedelin ödendiği iddia edilmektedir. Başka bir deyişle, davalı tarafça ödeme iddiasında bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ispat yükü davalının üzerinde olup, davalı beyan ettiği bedeli ödediğini ispat etmek durumundadır.—– Dava konusu uyuşmazlığın senede dayanması ve miktarı dikkate alındığında bu hususun yazılı delille ispat edilmesi gerekmektedir.
Mahkememizce uyuşmazlık konusu hisse devir sözleşmesinin onaylı bir örneğinin noterden celbine karar verilmiştir. Dosya kapsamında celp edilen—— dikkate alındığında, hisse devir bedelinin ödendiği, tarafların birbirini ibra ettiğinin açıkça belirtildiği, dava dışı/muris ———–imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının ödeme iddiasını ispat ettiğinin kabulü gerekir. Somut dosya bakımından davacının ödeme yapılmadığı iddiasının noter senedi düzeyinde kesin bir delille ispat etmesi gerekmekte olup dosya kapsamında bu yönde sunulmuş herhangi bir delil bulunmamaktadır. Anılan sebeplerle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için davacı/alacaklının takip yapmakta haksız ve alacaklının kötüniyetli olması şarttır. ———– Eldeki birleşen dava yönünden davalı/borçlu tarafından davacı/alacaklının kötüniyetli olduğu ispat edilemediği —- anlaşıldığından, davalı/borçlunun şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin şartları oluşmaması sebebiyle REDDİNE,
3-Karar harcı —- karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———-Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/10/2021