Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/433 E. 2020/191 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/433 Esas
KARAR NO : 2020/191

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/07/2009
KARAR TARİHİ : 27/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı ———- ile hiçbir ticari bağının olmadığını, İcra takibi esnasında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, davacının icra takibinden tebligat yapılan adreste hiçbir şekilde bulunmadığını, tebligatı alan ——– adlı bir çalışanın hiçbir zaman olmadığını, İcra dairesi tarafından—- ———İİK 89/1 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderildiğini, banka ihmali davranışlar sergilediğini, sahsın kimliği ile gerekli kontrolleri yapmadan icra dosyası için davacının hesabından ödemede bulunduğunu, davacının 28.06.2009 tarihinde bu takipten bilgi sahibi olduğunu, davacının şüpheliler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, davacı hakkında takibin tertipli yapıldığı, ——- bulunan vadeli döviz hesabının boşaltıldığını, bankanın görev kusuru olduğunu ve hatalı yapılan ödemeden bankanın sorumlu olduğunu, haksız olarak tahsil olunan 12.131,-TL’nin ödeme gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini.” talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ..——dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı ——— vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı bankanın ——. İcra müdürlüğünün —– Sayılı dosyasından 24.09.2008 tarihi itibariyle faiz ve giderlerle birlikte 12.131,00 TL haciz konulduğu 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davalı bankada haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde yasaya uygun bir biçimde cevap verdiğini ve gereğini yerine getirdiğini, banka aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davayı kesinlikle kabul etmediklerini, davacı tarafın davasını yetkisiz mahkemede açtığını, davacıyı zarara uğratan diğer davalı olduğunu bu sebepten dolayı husumet nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, haciz ihbarnamesinde diğer tüm hesaplar ifadesinin bulunduğunu, borçlu adı ve hesap numarası bildirildiğini, işlemleri usul ve yasaya uygun olarak yaptıklarını ve kusurlarının bulunmadığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini, talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davalılardan ——– davacı hakkında 04/08/2008 tarihinde devre mülk alacağı açıklamasıyla başlatılan ve kesinleşen takibe istinaden davacının davalı banka nezdinde bulunan hesabından 89/1 haciz ihbarnamesi doğrultusunda davalı banka tarafından icra dosyasına ödenen paranın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bu doğrultuda ———sayılı,——- sayılı soruşturma dosyası, Kadıköy ——–. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ( İstanbul Anadolu ——-. Ağır Ceza ) ——- sayılı ceza dosyası, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği ve davacı tarafın davalı şirket ile hiçbir alakasının olmadığı, takip tutarı kadar bir borcunun bulunmadığı, tebligatların yanlış adrese usulsüz olarak yapıldığı ve bu paranın haksız olarak kendisinden tahsil edildiği iddiaları ve İstanbul Anadolu —- Ağır Ceza Mahkemesi’nin —- sayılı ceza dosyasında davalı şirket yetkilisi hakkında dolandırıcılık ve tebligatı yapan posta görevlisi hakkında görevi kötüye kullanma suçlarından dava açıldığı anlaşıldığından ceza davasının sonucu mahkememiz yargılamasına etki edeceği anlaşılmış olup ceza davasının kesinleşmesi beklenilmiştir.
Ceza davası sonunda verilen hükümde … hakkında delil yetersizliği sebebi ile beraat kararı verilmiş , posta memuru ——- hakkında ise görevi kötüye kullanma suçundan 257/2 ve 231/5 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiş, karar Yargıtay ——. Ceza Dairesi’nin — tarihli onama kararı ile kesinleşmiştir.
Mahkememiz tarafından dosya üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişilerden 20/12/2019 tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda özetle , ”Davalı bankanın takip borçlusuna bilgi vermeden Kanunda öngörülen şekilde ödemeyi gerçekleştirmesinin bankacılık teamüllerine ve hukuka uygun olduğu, tüm dosya kapsamı ve İstanbul Anadolu —-. Ağır Ceza Mahkemesi —- Sayılı dosyası göz önüne alındığında davalı şirketin alacağını ispatlayamadığı, borcun kesinleşmesi sürecinde usulsüzlükler yapılması sebebiyle dava konusu borçtan sorumlu olduğu, sorumlu olunan tutarın 12.131,00 TL olduğu, eğer Sayın Mahkeme faiz ödenmesi kararında ise dava tarihi olan 09.07.2009 tarihine kadar yasal faiz tutarının da 798,65 TL olduğu, ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişi heyetinden alınan hükme ve denetime elverişli rapor içeriği ile İstanbul Anadolu ———. Ağır Ceza Mahkemesi’nin——— sayılı ceza dosyasında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, tasfiye halinde olan davalı şirket vekili ——- tarafından Üsküdar –. İcra Dairesi —- sayılı takip dosyasında devre mülk alacağı açıklamasıyla başlattığı takip sonucunda davacıdan haksız olarak banka hesabından tahsil edilen paraya ilişkin, davalı şirketin böyle bir alacağı olduğunu ispatlayamadığı, borcun kesinleşmesi sürecinde usulsüzlükler yapıldığı ve davadan haksız olarak bu paranın tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Nitekim tüm bu maddi olgulara ilişkin ceza dosyası da onama kararı ile kesinleşmiştir. Mahkememizde görülen davanın niteliği haksız olarak tahsil edilen paranın iadesi talebine ilişkin olup bu para takip yolu ile tahsil edilmiş olduğundan ve takipte alacaklı olarak davalı şirket yer aldığından ve delil yetersizliğine dayanan aklama (beraat) kararı ile diğer bir deyişle ceza mahkemesinde, suçun sanık tarafından işlenmediğinin saptanması nedeniyle verilen beraat kararının Hukuk Mahkemesine etkisi düşünülürse de, kesin delil bulunmaması nedeniyle beraat kararı verilmesi halinde bu nitelikteki kararın Hukuk Hakimini bağlamayacağı nitekim yerleşik yargıtay içtihatlarınında bu yönde olduğu göz önünde bulundurularak(———–) davalı şirketin davacıdan tahsil edilen bu parayı davacıya ödemesi yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur. Davalılardan banka yönünden ise bankanın 89/1 ihbarnamesi doğrultusunda işlem yaptığı ve yaptığı işlemin bankacılık teamüllerine ve hukuka uygun olduğu anlaşılmış olmakla, banka hakkında açılan davanın reddine, diğer davalı şirket —–karşı açılan davanın KABULÜ İLE; 12.131-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —– alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı ————————— karşı açılan davanın KABULÜ İLE;
-12.131-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —–Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı ——. hakkında açılan davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 828,67-TL karar harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 163,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 664,87-TL harcın davalı—– tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 163,80-TL peşin harç, 15,60-TL başvuru harcı, 2,50-TL vekalet harcı, 443,70-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.400-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.025,60-TL yargılama giderinin davalı ——————— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı banka kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve davanın reddine karar verilmesi nedeniyle karar tarihinde geçerli—– esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ————-verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı ile davalı banka vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.