Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/377 E. 2021/1042 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/377 Esas
KARAR NO: 2021/1042
DAVA: Tazminat (Sözleşmenin Feshi Nedeniyle )
DAVA TARİHİ: 01/02/2010
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili —- tarihinden beri ticari bir ilişkinin sürdürüldüğünü, davalı şirketin üretici şirket olduğunu , kendilerinin de — olarak faaliyet sürdürdüklerini, yazılı bir sözleşme bulunmamasına karşı ilişkinin —- sürdürüldüğünü, davalıya ait ürünlerin dağıtım ve—— hizmet verildiğini, ürünlerin müşterilere ulaştırıldığını, şirketlerin — temsilcisinin bulunduğunu, bunların aylık bazda uğradıkları nokta sayısının — olduğunu, şirketlerin her ay — noktaya davalı şirketin ürünlerinin satışını gerçekleştirdiğini, bunun için —- adet sevkiyat aracını kullandıklarını, davalı şirketten alınan ürünlerin teminat mektubu ile güvence altına alındığın, halbuki kendilerinin müşterilere dağıttıkları ürünlerin güvenceye sahip olmadığını ve risk altında bulunduğunu, birçok müşterilerinin iflas etmesi nedeni ile bu riski kendilerinin karşıladığını, ancak —-tarihide davalı şirketin —— birinin olmayacağını belirterek kendileri ile —- çalışmayacaklarını bildirdiklerini, çalışmama sebebinin kendilerine bildirilmediğini, şirketlerinin birçok yerli ve yabancı firmanın ya tek bayisi ya da iki bayiden biri olduğunu, gıda sektöründe lider markaların —– alanına sahip olduklarını,—-olduğunu, —, davalının ticari ilişkiyi sonlandırması nedeni ile ciro kaybına uğradıklarını, davalı şirketle ilişkilerinin devam edeceği inancı ile yatırım yaptıklarını, —- aldıklarını, ilişkinin davalı tarafından sonlandırılması nedeni ile zarara uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere yaptıkları yatırım ve uğradıkları ciro kaybı nedeni ile şimdilik — maddi tazminatın ilişkinin sonlandırıldığı tarihten itibaren en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca—- manevi tazminatının en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili bozmadan önce — tarihli ıslah dilekçesinde müvekkili şirketin davalı şirketten fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talep ettiği maddi tazminat talebini —- çıkarttıklarını belirterek ıslah taleplerinin ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili bozmadan sonra — tarihli ıslah dilekçesinde müvekkili şirketin davalı şirketten fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talep ettiği maddi tazminat talebini —- çıkarttıklarını belirterek ıslah taleplerinin ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacı ile yazılı bir sözleşme olmaksızın belirsiz bir süre için ticari ilişkilerinin olduğunu, ilişkiyi — tarihinde haklı sebeplerle sona erdirdiklerini, davacı şirket ortaklarının aynı zamanda aynı konuda iştigal eden başka bir şirketin de ortağı ve yöneticisi oldukların , davacı —— olduklarını, bu şirketin amaç ve konusunun içinde —– bulunduğunu, dağıtım sözleşmesi gereği davacının davalının menfaatlerini koruma yükümlülüğünde olduğunu, davacının bu yükümlülüğünü ihlal ettiğini, diğer taraftan davacının müşteri memnuniyetini sağlamadığını, kendilerine ait bazı ürünleri taklit ederek ortağı bulundukları —- ürünü olarak piyasaya sürdüklerini, davacı şirketin bu şirket ile tek birr şirket gibi davrandığın, davacının performansını düşürerek sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, — satışlarda düşüş olduğunu, sözleşmeyi haklı nedenle fesh ettiklerini, belirsiz süre ile yapılacak sözleşmenin TTK’nun 133/1 maddesi gereğince acentelik hükümlerine kıyasen üç ay önceden yapılacak bir ihbar ile sonuçlandırılabileceğini , bu nedenle tazminat talebinin olsa olsa 3 ay süreli kar kaybı ile sınırlı olabileceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı— olduğu, davacı —- olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmaksızın uzun yıllardır devam eden ticari ilişkinin bulunduğu, sözleşmenin tek taraflı ve haksız olarak davalı tarafından fesh edilmesi nedeniyle davacının uğradığı maddi ve manevi zararları tazmini talebidir.
Dava dilekçesinin incelenmesi sonucu davacının talebinin taraflar arasında— yılında ticari ilişki kurulduğu, —– yılına kadar sürdüğü, davacı şirketin tek taraflı sözleşmenin feshi nedeniyle ciro kaybı yaşadığı, ticari ilişkinin devam edeceği düşüncesi ile sevkıyat ve binek araçları alındığı, iş akdinin devam edeceği düşüncesi ile iş yeri kiralandığı ancak sözleşmenin feshi nedeniyle maddi zarara uğradığı, ciro kaybı yaşadığı, bunun yanında ticari itibarının zedelendiği gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı taraf ise sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, davacı şirketin haksız rekabet içinde bulunduğunu, kendi şirketlerinin ürünlerine satmak yerine davacı tarafın kendileri tarafından üretilen temizlik malzemelerinin satılması yoluna gidildiği, yapılan ürünlerin taklit edildiği belirtilerek sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini beyan etmişlerdir.
Taraflar arasında geçmişe dayalı bir ticari ilişki olduğu, davalı firma tarafından üretilen ürünlerin sözlü mutabakat gereği davacının —— olarak satmayı üstlendiği her iki tarafında kabulünde olup uyuşmazlık konusu sözlü distribütör anlaşmasına ilişkin sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı hususu ile eğer sözleşmenin feshi haksız ise davacı tarafın maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği hususlarıdır.
Mahkememiz tarafından —- tarihli sayılı gerekçeli karar ile “DAVANIN KISMEN KABUL VE KISMEN REDDİ İLE -Davacının ıslah talepli davasında talep etmiş oluduğu müspet zararın giderilmesi istemli maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE; —- tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen azalan oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, -Davacının manevi tazminat talebinin ise dosya kapsamı itibariyle manevi tazminata hükmetmek için gerekli yasal koşullar oluşmadığından REDDİNE,” karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından verilen karar —– talepte bulunabilmesinin ana kuralı davalının ticari ilişkiyi tek taraflı ve haksız olarak sonlandırılmasına bağlıdır. Alınan ve hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda bu yön üzerinde durulmamış, değerlendirilmemiş eksik inceleme ile görüş bildirilmiştir. Kaldı ki hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenebilecek konularda bilirkişiye gidilemez. —— Şayet, toplanan deliller sonucu; davalının ticari ilişkiyi sonlandırmasının haksız olduğu kanısına varılıyorsa bundan sonra, davacının talep edebileceği, kar mahrumiyetinin belirlenmesi yönünden rapor alınmalıdır. Kaldı ki bu yönde yapılacak incelemede de davacı yanın ürünlerin pazarlanması için yapmak zorunda kaldığı giderler—– düşülerek, makul fesih önelinin ne olabileceğinin karar yerinde tartışılıp gerekçelendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu yönler gözetilmeden yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkememiz tarafından bozma ilamına uyularak yeniden yargılamaya başlanmış ve buna yönelik dosya içerisine bilirkişi raporları alınmıştır.
Mahkememiz tarafından taraflar arasında yazılı olmayan sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı incelenmiştir. Davacının delil listesinin ekinde yer alan belgelerin incelenmesi sonucu davalı —– üretici tarafından beyaz renkli ambalaj üzerine yeşil renkli markanın yer aldığı etiketin bulunduğu,——yazdığı diğer ambalajın —- olduğu, üzerindeki—olduğu —- — kullanıldığı, etiket üzerinde —–yazdığı tespit edilmiş, haksız rekabet yaptığı iddia edilen davacı firma tarafından üretilen temizlik malzemelerinin incelenmesi —— kullanıldığı ——- konulduğu bu hali ile orijinal ürünlerin haksız rekabet oluşturacak şekilde taklit edildiği tespit edilmiştir. Davalı üretici firma tarafından — içerisinde—-bulunduğu, üzerindeki etiket üzerinde — olduğu —— yazdığı, —— olduğu, —- olduğu ve üzerinde —–yazdığı; haksız rekabet oluşturulduğu iddia edilen davacı firma tarafından —- kullanıldığı,——yazdığı, bu hali ile—- ayırt edilemeyeceği tespit edilmiştir. Yine dosya içerisine — araştırma belgeleri sunulmuş,—-, adreslerini yazarak imzaladıkları belgelerin bazılarının incelenmesi sonucu ——- cevabını verdiği, diğer bir market temsilcisi olan——edebiliyor musunuz sorusuna ise hayır cevabını verdiği ve benzer araştırmaya ilişkin evrakların olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu tarafların mutabık kaldığı üzere geçmişe dayalı uzun yıllardan beri sözlü anlaşma uyarınca ticari ilişkinin devam ettiği, davalı—–olduğu, ticari ilişkinin devamı sırasında taraflar arasındaki sözleşmenin davalı üretici firma tarafından tek taraflı olarak feshedildiği, fesih gerekçesi olarak haksız rekabet gösterildiği, delil olarak sunulan belgelerin incelendiği ve davalı üretici firmanın ürettiği temizlik malzemelerinin ayırt edilemeyecek derecede renk ve ambalaj kullanılarak taklit edildiği ve üretici firma olan davalı şirketin ürünlerini satmak görevini market temsilcilerinin beyanı ile yerine getirmediği , ürünlerin kullanıcılara temin edilmediği ,ürünlere ulaşmanda zorluk yaşandığı ve bu nedenlerden dolayı sözleşmenin davalı —– tarafından haklı olarak feshedildiği tespit edilmiştir. —- üretici, ürettiği malların satışı, pazarlanması ve dağıtımı, ürünlerinin tanıtımı ve satışlarının temin etmek amacıyla distribütör ile anlaştığı, —– üretici firmanın ürünlerinin tanıtımını, satışını, tedarikini, satışının arttırılması işlemlerini üstlendiği iki taraflı bir sözleşmedir. —– ile dağıtıcı firmanın tedarikçi yani üretici firma ile haksız rekabet etmememe yükümlülüğü bulunmaktadır. Amaç tedarikçi firmanın ürünlerinin tanıtımını yapmak, pazarlamasını yapmak, satışını yapmak, satışını yapmak için gerekli alt zemini oluşturmak, sözleşmenin gereği olarak sadakat yükümlülüğü içerisinde bulunmak gelmektedir. Her ne kadar taraflar arasında yazılı bir sözleşme yoksa da iki tarafın mutabık olduğu üzere —— konusunda bir anlaşma olduğu, bu anlaşmanın gereği de ürünlerin satışını arttırması için yapılması gereken fiziki çalışmaların yanında sadakat yükümlülüğü, rekabet etmeme yükümlülüğü, orijinal ürünlerine taklit etmeme yükümlülüğü bulunmaktadır, ancak somut olayda davacı dağıtıcı firma —– sözleşmesine aykırı olarak orijinal ürünlerine birebir taklidini yaparak üzerine düşen sadakat yükümlülüğüne ve rekabet etmememe yükümlülüğüne aykırı davranması sonucu davalı —-firması da sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinden davacı firmanın bu sözleşmeye dayanarak maddi ve manevi tazminat talep etmesi hukuka aykırı bulunduğundan açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE
2-Karar harcı —- harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 140,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Maddi tazminat davası bakımından davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/4 maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Manevi tazminat davası bakımından davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/3 maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —- Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2021
TASHİH ŞERHİ
Her ne kadar kısa kararın son paragrafında karara karşı istinaf yasa yolu açık denilmiş ise de; mahkememizce verilen ilk karar olan —– bozma kararı ile bozulduğu anlaşılmakla; —– incelemesinden geçen dosyalardan daha sonra verilecek kararlara karşı Temyiz yasa yoluna gidilebileceği düzenlemesi karşısında; anılan paragrafın ” Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde —— nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.”‘ şeklinde TASHİHİNE, oy birliği ile karar verildi.10/11/2021