Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/358 E. 2021/625 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/358 Esas
KARAR NO : 2021/625

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/08/2014
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle;—– sevk ve idaresindeki—–kusurlu bir şekilde çarpmış ve müvekkilin ömür boyu sakat kalacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, kaza sonrasında davacı —— tedavi gördüğü, davacının tedavi gördüğü hastanedeki tedavi evrakları ve davacının birlikte muayenesi sonucunda, davacının geçici ve sürekli maluliyet oranı —— tarafından da belirlenebilir İş bu geçici ve sürekli maluliyet oranlarına göre belirlenecek sürekli iş görmezlik ve geçici iş göremezlik maddi tazminatının ehil bilirkişi marifeti ile belirlenerek hüküm altına alınması için mahkemenize müracaat gerektiği, iş bu kaza sebebi ile—– dosyası halen derdest olduğu, davalı —— plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle araç sahibi olduğu, kaza tarihinde düzenlenen trafik kaza tespit tutanağında davalı araç sürücüsünün 2918 sayılı yasanın 52/1- A maddesinde yer alan aracın hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmama kuralını ihlal ettiği belirtildiği, davalı —– sigortası ile sigortalandığı, kaza sebebi ile uzun süre hastanede yatmış, büyük sıkıntı ve zorluğa düşmüş, büyük elem ve ızdırap çektiği, kalıcı sakatlıktan dolayı da ömür boyu ızdırap çekmeye devam edecektir. Çektiği elem ve ızdırabın para ile ölçülmesi mümkün olmadığı, bu ızdırabın bir nebze dindirilmedi —– manevi tazminat talep edildiği, davada kusurlu bulunan—-araç üzerine dava süresince ihtiyati tedbir talep ettiği, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, , 6100 sayjlı yasanın 107. Maddesine göre belirlenecek sürekli ve geçici İş göremezlik maddi tazminatı ile 100.000,00 TL Manevi Tazminatın davalı sigorta şirketleri için Sigorta kapsamı ve sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden ,diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili, dava süresince —-plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı —- tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davaya———- gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun 1(00.000,00) poliçe limiti ile sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğunun bu miktara isabet eden oranlarda olacağı, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, —-sürücüsüne yüklenecek kusuru ve meydana gelen zararı davacının ispatlaması halinde —– sigortası poliçe limitinin üzerinde kalan kısmından ve ihtiyari —– limiti ile sınırlı olarak müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığı, davacı vekilinin davaya —– nedeniyle müvekkilinin vücudunda sürekli sakatlık oluştuğu iddiasının kabulü mümkün olmadığı,—— kişinin tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın 12 ay boyunca—- kalıcı olması gerekmektedir. bu nedenle davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. ayrıca sağlık kurulu raporları da yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerektiği bu nedenle davacı vekilinin beyanına göre 18.07.2014 tarihinde meydana gelmiş kazanın üzerinden birkaç ay geçmesine karşın davacının vücudunda kalıcı sakatlık oluştuğu iddiasıyla iş bu davayı açması kabul edilemeyeceği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının davalı şirketten talep ettiği geçici iş göremezlik bedeli mesnetsiz olup, davalı şirket bu giderlerden sorumlu olmadığından reddi gerektiği, ayrıca davacı vekilinin talep etmiş olduğu manevi tazminat miktarı —- olup tarafımızca kabul edilemeyeceği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece tazminat hesabı yapılması durumunda davalı şirketin —– teminat limitlerinin üstünde kalan ve—— poliçesinin teminatları dahilinde göz önünde bulundurulması gerektiği, açıklanan tüm nedenlerle davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı —– mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın meydana gelmesinde müvekkil araç sahibi —–ve araç sürücüsü —— üzerine atılı hiçbir kusuru mevcut değildir. Kazaya —— dikkatsiz tutum ve davranışları sebep olduğu, meydana gelen kazadan dolayı davalının sorumlu tutulması hukuken mümkün olmadığı, trafik kaza tutanağından—– kusurun çoğunluğunun davacı ——olduğu ortaya çıktığı, ayrıca meydana gelen kazada müvekkil ——- hiçbir eylem ve kusurunun bulunmaması, salt araç sahibi olarak meydana gelen kazadan dolayı sorumlu tutulması da mümkün olmadığı, olay dikkatli bir şekilde incelendiğinde davacı——kavşağa geldiğinde durup beklemeli, kavşağın içi boşaldıktan sonra karşıdan gelen araçları görüp, cadde üzerinden geçmekte olan kamyonete ilk geçiş hakkını vermesi gerektiği, davacı—— herhangi bir maluliyetinin olduğu da yer almamaktadır. Kabul manasına gelmemekle birlikte maluliyeti bulunsa bile bu tamamamen davacının kendi kusurundan kaynaklandığı, diğer taraftan müvekkil sürücü kaza sonrası üzerine düşen görevini yaptığı, davalı araç —— yerini terk etmeyerek yaralıları hastaneye kaldırmak için gerekli çabayı gösterdiği ve davalının söz konusu olayın meydana gelmesinden dolayı son derece müteessir olduğu, kaza nedeni ile istenilen manevi tazminat miktarı da oldukça fahiş olduğu, tamamen tahminlere dayalı ve karşı tarafın zenginleşmesine matuf olduğu, bu nedenle de manevi tazminat isteğinin reddedilmesi gerektiği, istenen maddi tazminatın miktarı da çok yüksek olduğu, —–dayalı bu talebin de reddedilmesi gerektiği, davacıya —— ödeme yapılıp yapılmadığı, maaş bağlanıp bağlanmadığı hususunun da araştırılması gerektiği, davacıların olay tarihinden itibaren faiz talep etmeleri de yerinde değildir. Müvekkil dava açılmakla temerrüde düştüğü, açıklanan tüm nedenlerle davacının haksız ve yersiz davasının reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı —— vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ——-ile teminat altında olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde sorumluluklarının bulunduğunu sürekli maluliyet durumunun —— tarafından düzenlenecek raporla belirlenebileceği belirterek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında davalılardan——- sevk ve idaresindeki —— çarpması sonucu davacının kaza nedeniyle ömür boyu sakat kalacak şekilde yaralanması iddiasıyla davacının geçici ve kalıcı sakatlık sebebiyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın; davalılardan —–sevk ve idaresinde iken davacı ——- kullandığı —– çarpması sonucu kaza meydana geldiği, bu kapsamda davacı gecici ve kalıcı sakatlık sebebiyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği, böylece uyuşmazlığın kazanın meydana gelmesinde kazaya karışanların kusur oranlarının tespiti, davacıdaki yaralanmanın davacıyı kaç gün iş ve gücünden bıraktığı, davacıda kalıcı sakatlık oluşup oluşmadığı varsa oranının tespiti, —— maddi ve manevi tazminat miktarlarından ne miktarda sorumlu olduğu, davalı ——–sorumluluğunun poliçe limitinin aşımı sureti ile arta kalan miktardan mı sorumlu olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacılara —–durum araştırma raporları, davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen hasar dosyası——kayıtları getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Kazaya ilişkin mahkememiz davacıs——- maluliyet raporunda özetle; hastanın ——açık kırık ve tedavi sürecinin tamamlanmasından sonra raporun düzenleneceğinin bildirildiği görülmüştür.
Dosyada davacının maluliyeti hakkında düzenlenen—– yayımlanan —- kaybı oranı tespit yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak, %19 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, kişide mevcut tibia kırığının kaynamamış olduğu ve maluliyetinin bu nedenden kaynaklandığı, ——- olduğu, düzeltilmesi durumunda iyileşime süresi ile maluliyetinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Dosyanın kusur durumu tespiti yönünden mahkememizce resen seçilen —— tarihinde düzenlenen raporda özetle;
——yönetimindeki —- ortadan röfüjle ayrılmış, tek yönlü araç trafiği olan ——-üzerinde seyretmekteyken,—— için kavşakta yavaşlaması, aracın süratini kavşaktaki trafik şartlarına göre ayarlaması, karşı yönden gelerek kavşağa girmekte ve direkt olarak geçiş yapmakta olan diğer araca öncelik tanıması, ——tamamen müsait ve güvenli olduğunu belirlemesi, ondan sonra dönüşünü yapması gerekirken bu kurala uyamayıp, tehlikeli şekilde U dönüşü yapmakta olduğu sırada, karşı yönden gelerek kavşağa direkt olarak girmiş olan diğer aracın çarpmasına maruz kalmış olmasında birinci derecede ve %75 oranında kusurlu olduğu, sürücü—- kurallara tam uymayıp kontrolsüz olarak kavşağa girmiş olduğu sırada, sağ şeride geçmiş olan—- sağa kaçmasına rağmen kurtaramayarak çarpmış olmasında ikinci derece ve %25 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Dosyanın mahkememizce yapılan değerlendirme ile kusur durumlarının tespiti için —- İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 21/07/2020 tarihli raporda özetle;—%65 oranında kusurlu olduğu, sürücü—- %35 oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce 30/12/2020 tarihli ara karar ile dosyanın aktüerya hesap bilirkişisine tevdine karar verildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 10/01/2021 tarihli raporunda özetle; davacı —– —- tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu, kaza tarihinde —yaşında olan davacının herhangi bir gelirinin bulunmadığı, bu bağlamda —– doğrultusunda– aylık süre kazanç kaybından geçici iş göremezlik zararından söz edilemeyeceği, sürekli iş göremezlik efor kaybının %19.0 maluliyet oranı ve kazanın oluşumundan kusurunun bulunmadığının kabulü ile 296.069,81-TL olduğu, davacının kazanın oluşumunda %65 kusurlu olduğunun kabulü ile davlılardan talep edebileceği maddi zararının 103.624,43-TL olabileceği, dava öncesinde davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuru yapılmadığının ve talebe bağlılık ilkesi gereği, dava tarihi 26.08.2014 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün yasal faiz talep edilebileceğinin takdir—- tarafından rücu ya tabi herhangi bir ödemeden söz edilemeyeceği, davacı — —- için 100.000-TL manevi tazminat talep edildiği, davalı —– yönünden genel şartların A-6/f maddesi doğrultusunda —–dahilinde manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğu, davalı—– yönünden mahkeme tarafından manevi tazminata hükmedilecek olması durumunda —– 100.000-TL limit ile işbu tazminattan davalı işleten ile birlikte sorumlu olduğundan söz edebileceği, mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı —- yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların mahkemeye ait olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından 21/01/2021 tarihinde bilirkişi raporu doğrultusunda bedel artırım dilekçesi gönderildiği, davacı tarafından mahkememize gönderilen dilekçede; fazlaya ilişkin sair talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile arttırma talebimizin kabulü ile maddi tazminat alacağımızın 103.624,43 TL olarak belirlenerek yukarıdaki davalılardan, manevi tazminat olarak ta ilk dava dilekçemizdeki talebimiz gibi 100.000,00 TL manevi tazminatın da davalılar —–haricindeki diğer davalılardan (sigorta şirketlerinden dava tarihi) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 09/03/2021 tarihinde uyap üzerinden ——–ile sulh protokolü çerçevesinde anlaşmış oldukları, davalı sigorta şirketi tarafından maddi tazminatın ödenmiş olduğu, maddi tazminat talebinden feragat etmiş olduğu, davanın maddi tazminat yönünden reddi ile davalılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiği beyan edilmiş ve sulh protokolü mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Davalı —– tarafından mahkememize 09/03/2021 tarihinde gönderilen dilekçe ile davacı vekiline tüm tazminat miktarı ödenmiş olup, davacı yanın maddi zararları davalı şirket tarafından karşılandığı, davacı yanın feragat ettiğine ilişkin beyanlarını dosyaya sunması halinde feragat nedeniyle ret hükmünün tesis edilmesini, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan etmiş olduğu görülmüştür.
Yapılan yargılama sırasında davacı vekili tarafından mahkememize 09/03/2021 tarihinde göndermiş olduğu feragat dilekçesinde davalı—- maddi tazminat davasından feragat ettiklerini bildirdiği ve HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olduğundan maddi tazminat talebi yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden yapılan değerlendirmede; Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2 maddesi hükmüne göre hükmedilecek tazminat bedelinin emsal içtihatlarda belirtilen hususlar gözetilerek takdir edilmesi gerektiği, bu hususların tarafların mali ve sosyal durumları, paranın alım gücü, ölüm olayının davacı uhdesinde meydana getirdiği acı ve ızdırap boyutları ile olayın meydana gelmesinde tarafların kusur oranları olduğu, olayı oluş şekli, tarafların üzerinde yarattığı etki dikkate alınarak; davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 30.000,00-TL’nin davalılar —- ise ihtiyari —— limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile dava tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Maddi tazminat talebi yönünden;
-Davacının maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Manevi tazminat talebi yönünden;
a-Davacının davalı —–karşı açtığı manevi tazminat davasının REDDİNE,
b-Davacının diğer davalılar yönünden manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ İLE,
-30.000,00-TL’nin davalılar—– yönünden kaza tarihi olan 18/07/2014, davalı—–. yönünden ise ihtiyari — ile sınırlı kalmak kaydı ile dava tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-a-Maddi tazminat istemi yönünden alınması gereken 59,30-TL karar harcı peşin yatırılmış olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
b-Manevi tazminat istemi yönünden alınması gereken 2.049,30-TL karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 345-TL harcın maddi tazminat yönünden mahsubu ile kalan 285,70-TL ve davacı tarafından yatırılan 350,52-TL tamamlama harcının mahsubu ile —– alınarak hazineye irat kaydına,
c-Maddi tazminat istemi yönünden peşin yatırılan harcın davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Manevi tazminat istemi yönünden mahsup edilen davacı tarafından yatırılmış olan 285,70-TL harç ve sonradan alınan 350,52-TL tamamlama harcı olarak toplam 636,22-TL nin davalılar ——-alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 734,30-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.650,00-TL bilirkişi ücreti, —– yargılama giderinden davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 1.197,60-TL nin davalılar ——– alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-a-)Davacının manevi tazminat istemine yönelik davasının kabul edilen bölümü için — 10. ve 13. maddeleri uyarınca takdir edilen 4.500,00-TL vekalet ücretini— alınarak davacıya verilmesine
b-)Davalılar —- manevi tazminat istemine yönelik reddedilen bölüm için —- ilgili maddeleri uyarınca takdir edilen 9.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılar—-verilmesine,
c-)Davacının feragat nedeniyle reddine karar verilen maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak davalı sigorta şirketinin talebi bulunmadığından lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan gider avansından harcanmayan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı asil ——-yüzlerine karşı, diğer davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.