Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/332 E. 2021/1119 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/332 Esas
KARAR NO: 2021/1119
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 04/08/2014
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — yönetimindeki — aracın müvekkilinin içinde bulunduğu — plakalı aracı çarparak yaralanmasına neden olduğunu,müvekkilinin kaza sonrası —- kaldırıldığını, kafa ve boyun tranvası bulunan müvekkilinin ortopedi ve möroloji tarafından incelenmesi gerektiğini belirterek —-sevk edildiğini, müvekkilinin kazadan dolayı büyük elem ve ıstıraf duyduğunu yüzünde kaza izinin kaldığını belirterek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile —-manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen —tarihleri arasında — numaralı ——–ile sigortalı olduğunu, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, dosyanın kusur tespiti için —– gönderilmesini, davacının maluliyet oranının tespiti için dosyanın —- sevkini, daha sonra aktüer tazminat hesabı yapılmasını, temerrüde düşülmediği için kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddine ve dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının şikayetçi olmadığını, maddi ve manevi tazminat şartları oluşmadığını, davacının sebepsiz zenginleşme peşinde olduğunu, dava konusu taleplerin zaman aşımına uğradığını, trafik kazasından dolayı açılan maddi manevi tazminat davasının ispat edilmemiş olması ve müvekkilinin kaza olayının oluşumunda atfı kabil bir kusurunun olmaması sebebiyle davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, —– tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, kaza sebebiyle maluliyetinin oluştuğunu, TBK , KTK gereğince davalıların oluşan zarardan sorumlu olduğunu, dava konusu trafik kazası sebebiyle uğramış olduğu maddi zararından tüm davalılardan, manevi zararın ise davalı sigorta şirketi haricindeki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat yapılmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, —-davaya konu aracın trafik tescil kayıtları celp edilmiş, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilmiş, — tarihli bilirkişi heyet raporu, — tarihli— tarihli bilirkişi heyet 2.ek raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
—- tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle, “…Dosya üzerinden yapılan incelemeler sonucu, çarpışmanın davacı aracın seyir güzergahında olduğu görülmektedir. Davacının aracı, beyanlardan ve kayıtlardan görüldüğü üzere , kontrolü kaybederek davacının aracına davacının seyir güzergahına ters yönden girmiş ve araçlar çarpışmıştır. —– yönüne kapalı yoldaki trafiğin diğer şeride aktarıldığı yolda kaza bölgesindeki ikaz işaretlemelerinin kaza anında yeterli olmadığı kanaati ile davalı aracın kullanıcısının “Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller: Madde 84 — Araç sürücüleri trafik kazalarında; &) Şeride tecavüz etme” maddesini ihlalinden dolayı ——-düzenlemede kullanılan işaret levhaları, ışıklı ve sesli işaretler, yer işaretlemeleri ile benzeri trafik işaretleri, ——-maddesini ihlalinden %30 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. —-Raporunda Davacının iki hafta süre boyunca geçici iş göremezlik durumunun oluşacağı belirtilmiştir. Davacının aylık gelirinin—- olduğu kabulüyle geçici iş göremezlik süresince mahrum kalacağı gelir yarım aylık geliri olacağından, — hesaplanacak geçici iş göremezlik tazminatı——- Davalı kusuru esas alındığında, —- yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli bilirkişi ek heyet raporunda özetle,— tarihinde yaralanan —- yapılan muayenesinde frontal kemik ön bölümünde ve burun üstünde yaklaşık— kesiler ve sol diz altında ön yüzde — yara olduğu belirtilmiş. —-yapılan muayenesinde ve ——değeri ve olasılıkla —— edildiği belirtilmiş. —- ilgili tibbi belgeler bakıcı ve tedavi giderleri yönünden değerlendirilmesi; Hastanelerdeki tedavi giderlerinin — karşılandığı anlaşılmaktadır. Bakıcı ve diğer tedavi giderlerinden —- sorumlu değildir. Bakıcı gideri yönünden incelendiğinde; Davacının kazada meydana gelen patolojileri incelendiğinde günlük ihtiyaçlarını giderebilmek için başkasının desteğine ihtiyacı olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle bakıcı gideri yönünden değerlendirme —- gerek yoktur. Tedavi gideri yönünden incelendiğinde; Evde pansuman ve yara bakımı için gereklitibbi malzemeler için — gideri olmuştur. Hastanelere gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için — tedavi gideri olmuştur. Davacı — kazanın meydana gelmesinde %30 oranında kusurlu olarak değerlendirildiğinden —geçici iş göremezlik tazminatının %70 Davalı kusuru esas alındığında, —olduğu, -Sürekli sakatlık tazminatının oluşmadığı, -Geçici bakıcı gideri tazminatının oluşmadığı, —- kısmını talep edebileceği…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli –maluliyet raporunda özetle,—– kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından malüliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme süresinin —- olay tarihinden itibaren 2 (iki) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli bilirkişi 2. ek heyet raporunda özetle, “…—tarihinde yaralanan —-
1-Bakıcı ihtiyacı olup olmadığı, bakıcı ve tedavi gideri ile ilgili değerlendirmelerin
geçerli olduğu,
2-Bakıcı desteğine ihtiyacı ve geçici bakıcı gideri olmadığı,
3-Kazanın meydana gelmesinde — oranında kusuru olduğundan —pansuman ve bakım için,– sağlık kurumlarına kontrollere gidiş-geliş sürecinde ulaşım ve sosyal giderleri için olmak üzere toplam—- tedavi
giderinin —— —kısmını talep edebileceği;
4- Gelecekteki olası tedaviler ile ilgili bilgi olmadığı, tedavi gerekip gerekmediği,
tedavi ve giderleri için değerlendirme yapılamayacağı,
5- Sürekli sakatlık tazminat hesabı söz konusu olmadığından, geçici iş göremezlik
tazminat hesabı kök rapordaki gibi olduğundan, hesap yönünden bir değişiklik
ihtiyacı bulunmadığı,
6—– için geçici iş göremezlik tazminatının %70 Davalı kusuru esas
alındığında, —–Sürekli sakatlık tazminatının oluşmadığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekilince sunulan — tarihli ıslah dilekçesinde tazminatının —- attırdığı, tamamlama harcını yatırdığı görülmüş, ıslah dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği görülmüştür.
Maddi tazminat talebi yönünden;
2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise— maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.
Somut olayda, davacı — tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan maluliyete bağlı maddi tazminat davası olduğu, —- süresinin olay tarihinden itibaren —– aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, dosya kapsamında alınan — raporları dikkate alındığında davacının yüzünde sürekli iz kaldığına ilişkin itirazların yerinde olmadığı, dava konusu kazanın oluşumunda davalı — plakalı aracın —- kuralını ihlal etmesi sebebiyle — oranında kusurlu olduğu, dava konusu kaza mahallinde ikaz işaretlemelerinin yeterli olmaması sebebiyle dava dışı —- kusurlu olduğu, davacının dava konusu kazanın oluşumunda atfı kabil bir kusuru bulunmaması sebebiyle kusursuz olduğu, kaza tarihi dikkate alındığında —- tarihli bilirkişi ek raporunun hesaplama yöntemi, dikkate alınması gereken maluliyet yönetmeliği ve kusur oranları yönünden dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun olduğu, dava tarihi itibariyle sigorta şirketine başvurunun zorunlu olmadığı, dosya kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından sunulan —-tarihli hasar dosyası müzekkere cevabı dikkate alındığında davacının dava tarihinden önce sigorta şirketine başvuruda bulunmadığı anlaşıldığından davalı sigorta şirketi yönünden temerrütün dava tarihinden itibaren oluşacağı, diğer davalılar yönünden haksız fiil tarihi olan kaza tarihi itibariyle temerrütün oluştuğu, dosya kapsamında alınan maluliyet ve aktüerya raporları dikkate alındığında davacının tedavi gideri talebi ile geçici iş göremezlik tazminat talebinin yerinde olduğu, davacının sürekli iş göremezlik oranının saptanmaması sebebiyle sürekli iş göremezlik ve sair taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, —- tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden —– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve sair taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden;
Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene veya yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——- gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ——
Tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi, olay sebebiyle davacının geçici iş göremezlik maluliyet süresi dikkate alınarak, davacı lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; —manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Maddi tazminat talebi yönünden;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, — tedavi gideri, — geçici iş göremezlik tazminatının davalılar —- yönünden kaza tarihi olan — tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden —– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve sair taleplerinin REDDİNE,
Manevi tazminat talebi yönünden;
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;— manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —–alınarak davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Karar harcı 694,00-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,95-TL harç ile 3,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 57,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 636,05-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 54,95-TL peşin ile 3,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 57,95-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 24,30-TL başvuru harcı, 3,75-TL vekalet harcı, 743,45-TL tebligat ve müzekkere gideri, 687,00-TL ATK rapor ücreti, 2.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.758,50-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 3.140,30-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Maddi tazminat talebi yönünden; davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 759,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat talebi yönünden; davanın reddedilen kısmı için davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 759,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden; davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10/1 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar 5.100,00 —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Manevi tazminat talebi yönünden; davanın reddedilen kısmı için davalılar —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 2.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —- verilmesine,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/11/2021