Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/286 E. 2022/561 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/286 Esas
KARAR NO: 2022/561
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/07/2014
KARAR TARİHİ: 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı —- tarihinde davalıya ait —- işlerinin —- bedelle yapılması hususunda sözlü olarak anlaştıklarını, davacı şirket bu — aylık süre içerisinde bitirdiğini, geminin elektrik estelasyon işlerinin kapsamında yapılan işlerin ayrıntısının geminin elektrikle ilgili tüm oksijen kesim ve kaynak işlerinin yapılması, kablo alt yapısının hazırlanıp kabloların çekilmesi, panoların ve kule kontrol sisteminin imalatı, aydınlatma bağlantı yerlerinin yapılması, imalat edilen ve alınan —- yerlerine montajı, sintine ve yangın alarm bildirim sistemlerinin yapılması, ana —- tesisatının yapılması ve çalışır hale getirilmesi, bu esnada çıkabilecek tüm sorunların giderilmesi, yüklenilen malzemelerin gemi imalat yerine nakliyesi işlerinin kapsadığını, davacı şirket ile davalı ile anlaştıkları gibi tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş ve ——- tarihli sevk irsaliyesi ile davalının imzası mukabilinde teslim edildiğini, davalı şirket üzerine düşen tüm sorumlulukları ve yukarıda yazılı işleri titizlikle ve özenle yerine getirdiği ve gemiyi eksiksiz olarak davalıya teslim ettiğini, akabinde —tarihinde anlaşıldığı gibi —- faturayı kestiğini ve davalıya elden teslim ettiğini, davalı işin karşılığında —ödeme yaptığını belirtmiş olup, bakiye tutar olan —davacının defalarca istenmesine rağmen ödemediğini, ayrıca davalının vermiş olduğu —- muaf olduğuna ilişkin belgeye dayalı faturaşara —- yazılmamış ve muaf tutulduğunu, ancak davacı şirketin bağlı bulunduğu —- belgeye dayalı olarak yapılan mahsup taleplerinin reddedildiğini , davalının kötü niyetli olarak ödeme yapmaması ve davacı şirketi mağdur etmesi üzerine —-ile aleyhinde icra takibi başlatıldığını, ödeme emrine kötü niyetli ve haksız olarak yaptığı itiraz üzerine takip durduğunu, yukarıda izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının ——tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranı ile ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle;
Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleri olduğundan görevsizlik kararı verilerek usulden davanın reddini talep ettiğini, görevsizlik kararı neticesinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olacağından ve de davalının ikameti ——olduğundan yetkili ve görevli mahkeme ——– Asliye Hukuk Mahkemeleri olacağından yetki itirazında bulunduğunu, fatura altındaki imzanın davalıya ait olmadığı iddiasıyla 6100 sayılı HMK gereği sahtecilik itirazı ile ön sorun itirazında bulunduklarını, iş bu dava süresince açılmamış olup, BK nu gereği zamanaşımı itirazında da bulunduklarını, 6100 sayılı HMK gereği dava şartı yokluğundan dolayı husumet itirazında bulunduklarını, sebepsiz zenginleşmeye yol açacak şekilde kötüniyetli açılmış olan iş bu davanın tüm talepler yönünden esastan reddine karar verilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında —-tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın davacı davalıya ait Kaptanbaba isimli geminin elektrik işlerini — bedelle yaptığını, irsaliyeli faturaların davalıya tebliğ edildiğini, davalının —- ödeme yaptığını, —- borcu kaldığını belirterek bu miktarın tahsilini talep ettiğini, davalı ise — bir teknenin bulunmadığını, oğluna ait —- işlerinin yapıldığını, —- anlaşmaya varıldığını, bu miktarın ödendiğini, görevli mahkemenin —–olduğunu, faturadaki imzanın kendisine ait olmadığını, alacağın zaman aşımına uğradığını, teknenin oğluna ait olması sebebiyle husumet itirazında bulunduğunu, davacı tarafından yapılan işlerin bir kısmının ayıplı olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği, uyuşmazlığın buna yönelik olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu,— sayılı takip dosyasının incelenmesinde;—- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —–alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya —tarihinde tebliğ edildiği, davanın —- tarihinde —— asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, davacı tarafın tacir olması ve delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı tarafın ticari — olması sebebiyle —- Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine Mali Müşavir aracılığıyla rapor tanzim edilmesi amacıyla talimat yazıldığı görülmüştür.
Mali Müşavir tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; dava konusunu oluşturan — yıllarına ait ticari defterlerin kayıp olduğundan bahisle sunulmaması üzerine ticari defterler üzerinde inceleme yapılamadığı, bu nedenle incelemenin dosya kapsamında bulunan belgeler ile davacı tarafından sunulan belgeler üzerinden yapıldığı, hem dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan hem de inceleme için sunulan —– konulu belgede davalı tarafın —– isimli — dava dışı —- isimli yolcu teknesi için kiralamak işletmek üzere deniz taşıma aracının imalı/ inşasında kullanılacak mal ve hizmetlerin firmanıza teslimi ithali—- den müstesnadır açıklamasının yazılı olduğu, davacının bu belgeye istinaden—— davacı firmaya gönderilen yazıda siparişi veremin aracın imal ve inşasında kullanılacak mal ve hizmetleri kısmen veya tamamen kendisinin temin etmesi halinde bu mal ve hizmetlerin alımlarında genel esaslara göre — uygulaması gerekmektedir açıklaması ile davacıya düzenlenen faturada —- uygulaması gerektiğini ifade ettiğini, davacının davalıya —- tarihinde —- düzenlediği, sevk irsaliyesinde —bölümünde imza olduğu, teslim eden bölümünde ise ——adının yazılı olduğu ve imzasının bulunduğu, davacının davalıya —- tutarında — üzere fatura düzenlediği, davalının davacıya —- yine aynı banka aracılığı ile — tarihinde—- tutarında olmak üzere toplam — ödeme de bulunduğu, bu belgelere de göre de davacının davalıdan —-alacağının kaldığı ancak ticari defterlerden durumun tespit edilemediğini, davacının inceleme için sunulan — davalıya düzenlemiş olduğu —– tutarındaki faturanın beyan edilmediği tespit edildiğini bildiren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Dosyanın talimat mahkemesinden döndükten sonra bilirkişi raporunun taraflara tebliğe çıkarıldığı, dosyanın resen seçilen bir grafomoloji uzmanı bilirkişiye tevdi ile davaya konu —nolu sek irsalyesi altındaki imza ve yazının yine —– üstündeki imzanın davalıya ait olup oladığı konusunda rapor aldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
— tarafından düzenlene —- tarihli raporda özetle; inceleme konusu —- tarihli sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında mevcut ”… ” isim yazısı ve altındaki imza ile davalı——- yazıları ve imzaları arasında yazı ve imza incelemesinde kullanılan grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından çok önemli uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu —- yazısının ve altındaki imzanın davalı —- eli ürünü olduğu, inceleme konusu —- tarihli faturanın sağ üst kısmında mevcut imza ile davalı —— ait karşılaştırma imzaları arasında imza incelemesinde kullanılan grafolojik ve kaligradik tanı unsurları bakımından çok önemli farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla davalı —–eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığnı bildiren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin davalı ile davalıya ait———yapılması hususunda sözlü olarak anlaştıklarını, davacı şirket bu geminin elektrik estelasyon işlerini yaklaşık – aylık süre içerisinde bitirdiğini, davalı ile anlaştıkları gibi tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş ve gemiyi —tarihli sevk irsaliyesi ile davalının imzası mukabilinde teslim edildiğini, davacı şirketin üzerine düşen tüm sorumlulukları titizlikle ve özenle yerine getirdiğini ve gemiyi eksiksiz olarak davalıya teslim ettiğini, akabinde — tarihinde anlaşıldığı gibi —-bedelli ve —- faturayı kestiğini ve davalıya elden teslim ettiğini, davalı işin karşılığında —-ödeme yaptığını ancak bakiye tutar olan— ödenmediğini belirterek iş bu alacak davasını açtığı, davalının ise davacının iddialarını kabul etmediği, tarafların—bedel üzerinden anlaştığını ve üzerilerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiklerini ve —– ödemeyi yaptıklarını savunduğu, faturadaki imzayı da kabul etmedikleri yapılan yargılamada ispat külfetinin davacı alacaklı olduğunu iddia eden tarafta olduğu, davalının da kabul ettiği üzere taraflar arasında eser sözleşmesi niteliğinde yazılı olmayan bir sözleşmesel ilişkinin bulunduğu ancak öncelikle davalının imza itirazının incelenmesi gerektiği değerlendirilmekle bu husus irdelenmiş, fatura üzerindeki imzanın davalıya ait olmadığına dair tespitlerde bulunulmuş, davanın tanık dinletme sınırının üzerinde olması ve davalının da bu hususta açıkça muvafakatinin bulunmaması sebebiyle davacının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiş, taraflar tacir olduğundan ticari defterler üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ancak davacı tarafın defterlerini sunmadığı, davalının ise defter tutma zorunluluğu bulunmadığından defterlerini ibraz etmediği anlaşılmış olup davacının yemin deliline de dayanmadığı görülmekle ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE;
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 25,20-TL harcın mahsubu ile eksik 55,50- TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 1.024,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlene 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.