Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2617 E. 2021/1201 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/2617 Esas
KARAR NO: 2021/1201
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2014
KARAR TARİHİ: 14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- içinde bulunduğu, sürücü—– karşısında ani bir —– şeridine girmesi ile bu —- yavaş yavaş ilerlemekte olan sürücü —- plakalı —-çarpışması sonucu ağır yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, davacı —– kazanın meydana geldiği sırada aracın arka koltuğunda ortada oturduğu, davacı meydana gelen kaza sonucu ağır şekilde yaralandığı, ——kayıtlarının incelenmesinden de bu durum açıkça anlaşılacağı, davacı, kaza sonrası beyin ameliyatı olduğu, kolu ve üçüncü omuriliğinin kırıldığı, ayrıca, kaza nedeniyle kafatası başta olmak üzere, vücudunun çeşitli yerlerinde estetik ameliyat gerektirecek derecede ağır sabit izler kaldığı, bu nedenle, kaza öncesi çalıştığı —— Şirketinde çalışamaz duruma geldiği, aylık kazancından da —– yıl boyunca mahrum kaldığı, maddi tazminat talebi kapsamında, davacının çalışamadığı süre boyunca uğramış olduğu aylık kazanç kaybı, yol masrafları, hastane masrafları ve tedavi giderlerinin yanı sıra davacının vücudunda sabit izler kalması nedeniyle davacının estetik ameliyat masraflarının hesaplanarak davalılardan müşterek ve müteselsil olarak tazmin edilmesi gerektiği, ayrıca davaya konu kazaya ilişkin —— kapsamında, davacının bulunduğu araçta olan davalılar, davacının ağır yaralı olmasını fırsat bilerek, yani davacının yaşama şansının olmadığını düşünerek sorumluluktan kurtulmak adına —— plakalı aracı davacının kullandığı yönünde ifade vermişler ve davacıyı suçladıkları, ancak, kazaya karışan —- plakalı araç sürücüsü—— olduğunu belirtmesi üzerine, asıl sürücünün —– kesin ve net bir şekilde teşhis ettirildiği, bu durum,——incelendiğinde açıkça ortaya çıkacağı, davacının kazada hiçbir kusuru bulunmadığı ve —- tarihli kaza tespit tutanağından, kazanın oluşumunda davacı —- hiçbir kusurunun bulunmadığı ve—– sevk ve idaresindeki aracın —— bulunduğu açıkça anlaşıldığı, ayrıca.—–alkollü çıkmış olduğu açıkça anlaşıldığı, davacı her ne kadar olay sonrasında vermiş olduğu ifadede davalılardan şikâyetçi olmamış ise de; davacı kazanın etkisini halen üzerinden atamadığı, davacı yaşanan kazanın olumsuz fiziksel ve psikolojik etkilerini halen üzerinden atamamış olduğundan ve davacının hayatında telafi edilemeyecek fiziksel ve psikolojik izler kalmış olduğundan davacı ve ailesi derin üzüntü ve elem içine düştüğü, davalılardan hiçbiri olay tarihinden bugüne kadar davacıya tedavisi için herhangi bir maddi yardımda bulunmadığı gibi hiçbir şekilde manevi destekte de bulunmadığı, ayrıca, davacıyla aynı araçta bulunan diğer davalıların kaza sonrasında bir geçmiş olsun bile dememiş olmalarının yanı sıra, davacıyı suçlayıcı beyanda bulunmaları da davacının yaşadığı derin üzüntünün kat kat artmasına neden olduğu, olayın bıraktığı derin etki nedeniyle davacı günlük hayata dahi yeni yeni ayak uydurabilmeye başladığı, bu nedenle, davacının uğramış olduğu maddi zararların yanı sıra manevi zararların da davalılar tarafından tazmin edilerek giderilmesi gerektiği, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; alacağımızın konusuz kalmaması için kazaya karışan —– plakalı araçların trafikteki kaydına hüküm kesinleşinceye kadar tedbir konulmasına, davacının çalışamadığı süre boyunca uğramış olduğu aylık kazanç kaybı için şimdilik —- hastane masrafları, tedavi giderleri ve yol masrafları için şimdilik —-davacının vücudunda sabit izler kalması nedeniyle davacının estetik ameliyat masrafları için şimdilik — olmak üzere şimdilik toplam—-maddi zararın kaza tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacının kaza nedeniyle yaşamış olduğu derin üzüntüye karşılık —- manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu talepten ilk olarak dava dilekçesinin tebliği ile haberdar olmuş bulunduğu, davadan önce davalı şirkete herhangi bir müracaat ve başvuru bulunmadığı, davalı şirket temerrüdü söz konusu olmadığı, öncelikle HMK 121. maddesi gereği davacının delillerini dilekçe ekinde dosyaya sunması, birer suretlerini de tarafımıza tebliğ ettirmesi gerektiği, ancak tarafımıza davacı delilleri tebliğ edilmediği, bu nedenle öncelikle davacı yan delillerinin tarafımıza tebliğini sayın mahkemeden arz ve talep ettiklerini, delillerin taraflarına tebliği sonrası cevap verme haklarını saklı tuttukları, davalı şirket, ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde,—– maddi zarardan sorumluluğu -poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak- söz konusu olacağı, kusurun tespitini takiben bu davadaki taleplerle ilgili sigorta konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve taleplerin sigorta poliçesi teminatına girip girmediğinin araştırılması/ değerlendirilmesi gerektiği, tespit edilecek rakam davalı şirketin sorumluluğunun üst sınırı olup, ancak sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde ve zararın kusurlu hareket neticesi oluşması halinde geçerli olduğu, davacı yan maddi vakıayı, zararı, maluliyeti ve kusuru ispat ettiği, öncelikle kusur tespiti yapılmasını daha sonra davacının maluliyet oranının -var ise —— tespit edilmesini talep ettiği, ——— davacı yana herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, maaş bağlanıp bağlanmadığı hususlarının sorulmasını talep ettikleri, —–uyarınca trafik kazası nedeniyle meydana gelen bütün sağlık hizmet bedellerinin—– harcamalarına ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, dava yan davalı şirkette manevi tazminat talep ettiği,—–uyarınca manevi tazminat talepleri teminat dışı olup, sigorta şirketinin manevi tazminata ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, bu nedenle davalı sigorta şirketi açısından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep ettikleri, dava dilekçesinde —– plakalı araç sürücüsünün alkollü olduğu ifade edildiği, davacı yan sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca bindiği, bu nedenle davacının müterafik kusuru bulunmadığı, zararın doğmasında, artmasında kusuru bulunduğu, tazminat hesaplamasında müterafik kusurlu olduğundan, belirlenecek tazminat tutarından, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, bölüştük kusur durumu göz önüne alınarak tazminat miktarının belirlenmesi gerektiği, kazada yaralanan davacının, araçta hatır için karşılıksız taşındığı anlaşıldığı, davaya konu kazanın hatır taşıması sırasında meydana geldiği nazara alınarak tespit edilen tazminat tutarından belli bir oranda indirim yapılması gerektiği, davacı hatıra binaen taşındığından, Karayolları Trafik Kanunu madde 87 ve Borçlar Kanunu madde 52 uyarınca, tespit edilecek tazminat tutarından hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, davacı yan, kaza tarihinden faiz talep ettiği, davanın reddine karar verilmesini talep etmekle birlikte, aleyhe hüküm tesisi halinde, temerrüt tarihinden faize hükmedilmesi gerektiği, dava öncesi davalı şirket temerrüde düşürülmediğinden, dava tarihinden faize hükmedilmesi gerektiği, belirtilen nedenlerle, öncelikle davacı delillerinin tarafımıza tebliğini, haksız, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekâlet ücretinin davacı yana tekmiline karar verilmesine, talep beyanlarında bulunduğu görüldü.
Davalı —- plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde —- ile teminat altında olduğunu, teminat limitinin —- olduğunu, öncelikle kusurun tespitini sonrasında davacının maluliyet oranının tespiti için rapor düzenlenmesini, kalıcı maluliyet tazminatı hesaplanırken bilinen ve belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücret baz alınması gerektiğini, ayrıca, davacının zararın oluşumu ve ağırlaşmasında bir ihmalinin bulunup bulunmadığını da incelenmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetinin bulunup bulunmadığı, alkollü olup olmadığının da tespitini talep ettiklerini, —- trafik kazaları nedeniyle meydana gelen sağlık giderlerinin—- tarafından karşılanacağının hüküm altına alındığını, geçici 1. maddenin ilk paragrafında bu tarihten önce meydana gelen trafik kazalarının da sunulan sağlık hizmet bedellerinin —- tarafından karşılanacağının belirtildiğini, davalı müvekkilinin tedavi giderlerinden sorumluluğunun bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin de sigorta şirketinden talep edilemeyeceğini, bu talebinde tedavi giderleri içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunun—– belirtildiğini, bu nedenle yol giderleri, barınma giderleri, yeme içme giderleri vb. giderlerin talep edilemeyeceğini, temerrüdün dava tarihinden itibaren kabulü ve dava öncesi talepte bulunulmaması nedeniyle vekalet ve yargılama giderlerinden sorumlu olmadıklarını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalıların süresinde davaya cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı —- meydana gelen trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralandığını belirterek kazaya karışan —- sayılı araçların trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketlerinden, araçların sürücüsü ve malikinden ve —- plakalı araçta yolcu olarak bulunan kişilerden maddi ve manevi tazminatın tahsili istemiyle dava açmıştır.
Dava ilk olarak —- esasına kayıt edilmiş, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, ön inceleme duruşması açılmış , tahkikat aşamasına geçilerek bir kısım deliller toplanmış, akabinde —-tarihli görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilerek yukarıda yer alan esasa kayıt edilmiş ve yargılamaya devam edilmiş, toplanmayan deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında kabul edilen — sayılı yasa ile miktar itibariyle dava basit yargılama usulüne tabi olmakla basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonlandırılmıştır.
Davacıya ait hastane dosyaları, davalı sigorta şirketleri nezdinde düzenlenen hasar dosyaları, kazaya karışan araçlara ait trafik tescil kayıtları,—– dosyası,—– tarafından düzenlenen sosyal ekonomik araştırma raporları getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Hasar dosyalarının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle—plakalı aracın trafik sigorta poliçesinin davalı —–düzenlendiği, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, anılan sigorta şirketi tarafından davacıya dava tarihinden önce herhangi bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının davalı — olduğu, aracın niteliğinin hususi otomobil olduğu, kaza anındaki sürücünün davalı — olduğu, davacının anılan araçta yolcu konumunda olduğu; — plakalı aracın —– davalı —- tarafından düzenlendiği, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, anılan sigorta şirketi tarafından davacıya dava tarihinden önce herhangi bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının davalı—- olduğu, aracın niteliğinin —— olduğu, kaza anındaki sürücünün davalı —– olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin—- dosyasının incelenmesinde; kazaya karışan araçların sürücüleri olan —- şikayette bulunulmadığı, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin —-tarihinde karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce hastane evraklarının toplanmasından sonra davacının maluliyetinin değerlendirilmesi bakımından —-tarihli rapor alınmış, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan — uyarınca davacının sürekli maluliyet oranının %15,2 olduğu, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin —— aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir. Akabinde dosya kusur ve hesaplama yapılması için bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından —– tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda sürücü —- asli kusur atfedilmiş, herhangi bir oran belirtilmemiş, hesap bilirkişisi tarafından da davacının — geçici iş göremezlik, — daimi iş göremezlik tazminatı talep edebileceği yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır. Yargılama devam ederken davacı vekili tarafından — tarihli dilekçesinde maddi tazminat davası yönünden — tarihli sulh protokolü uyarınca davalılar —– yönünden maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini yine diğer davalılar yönünden maddi ve manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini beyan etmiş, ekinde sulh protokolünü ibraz etmiştir. Davalı —–dilekçede sulh olunduğunu ve feragat edilmesi halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı beyan edilmiştir. Akabinde yeni bir hesap bilirkişisinden rapor alınmış, —- tarihli rapor düzenlenmiş, yine kök raporda orantısal kusur tespiti yapılmamış olduğundan aynı bilirkişiden ek rapor alınmış ve düzenlenen raporda sürücü — asli ve % 75 oranında; sürücü — ise tali ve % 25 oranında kusurlu olduğu yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır. Mahkememizin —- celsesinde dosya hekim bilirkişinin de içinde bulunduğu mevcut kusur ve hesap bilirkişisine tevdi edilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından—- tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen heyet raporunda özetle, ” Davacının talep edebileceği maddi tazminatın; kusursuz olduğunun kabulü ile ——– aylık iyileşme dönemi için — geçici iş göremezlik; — maluliyet oranı için — daimi iş göremezlik olmak üzere toplam —olduğu, — poliçesi teminat limiti olan— içinde bulunduğu,— plakalı araç sürücüsü — % 75 kusuru üzerinden anılan aracın sürücüsü, işleteni ve sigortacısının kusur oranı hesaba katıldığında —— aracın sürücüsü — % 25 kusuru üzerinden anılan aracın sürücüsü, işleteni ve sigortacısının kusur oranı hesaba katıldığında — sorumlu olduğu, anılan davalılar ile yapılan sulh protokolünde davacıya —— — işlemiş faiz, — yargılama gideri, — vekalet ücreti olmak üzere toplam — ödendiği , sulh protokolü ile — yönünden davanın konusuz kaldığı, tedavi, ulaşım giderleri yönünden yapılan incelemede ise sağlık kurumundaki tedavi giderlerinin — tarafından karşılandığı, belgelendirilemeyenler yönünden toplam —- talep edilebileceği , olması olası tedavi giderleri yönünden ise değerledirme yapılmasının bu aşamada mümkün olmadığı” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi heyet raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı —- vekili tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş, davacı vekili tarafından — tarihli talep arttırım dilekçesi ile dava dilekçesinde toplam — talep edilen maddi tazminat talebini — artırarak —- üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiş, tamamlama harcı yatırılmış, talep arttırım dilekçesi davalı taraflara tebliğ edilmiş, davalı —- vekilleri tarafından talep arttırım dilekçesine karşı yazılı olarak beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu kazanın—- sıralarında sürücü —- seyir halinde iken ani bir manevra ile emniyet şeridine girmesi ve emniyet şeridinde seyir halinde olan sürücü —– çarpması sonucu meydana gelen kaza olduğu, olayın oluş şekli , kaza tespit tutanağı ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu göz önüne alındığında davalı sürücü—– ise tali olarak kusurunun bulunduğu anlaşılmış ve bilirkişi tarafından —- % 75, —–ise % 25 olarak belirlenen kusur oranları mahkememizce de uygun görülerek benimsenmiştir. Tazminat yönünden yapılan incelemede ise en son alınan —– tarihli bilirkişi heyet raporu mahkememiz denetimine ve dosya kapsamına uygun görülmüş, alınan raporda kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan—- esas alınarak alınan maluliyet raporu uyarınca davacının —- geçici iş göremezlik; — maluliyet oranı için —– daimi iş göremezlik olmak üzere toplam —– maddi tazminat talep edebileceği anlaşılmıştır. Yine raporda tedavi ve ulaşım giderleri yönünden de hekim bilirkişisi tarafından toplam —– davacının talep edebileceği hesaplanmıştır. Her ne kadar davacı tarafından maddi tazminat yönünden davalılardan müştereken ve müteselsilen talepte bulunmuş ise de yargılama sırasında —-plakalı aracın sigortacısı—– tarafından ödeme yapılması ve anılan davalı ile birlikte aracın işleteni ve sürücüsünden de maddi tazminat davasından feragat ettiği göz önüne alınarak mahkememizce davalıların sorumlulukları noktasında kusur oranları göz önüne alınmıştır. Dolasıyla davacının davalılar—— yönünden maddi tazminat davasından feragat etmesi göz önüne alınarak feragat nedeniyle davanın reddine dair hüküm kurulmuş, ödeme ve sulh protokolü uyarınca davacının feragat beyanında bulunduğu ve protokol göz önüne alınarak davacı yahut anılan davalılar lehine maddi tazminat davası yönünden vekalet ücreti ve yargılama gideri taktir edilmemiştir. Davalılar ——- araçta davacı ile birlikte yolcu oldukları göz önüne alındığında kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurlarından söz edilemeyeceğinden maddi tazminat yönünden sorumlulukları bulunmadığından anılan davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davacının diğer davalılar olan —- plakalı aracın sürücüsü —–işleteni—– sürücü —– % 75 kusuru göz önüne alındığında ; —–geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı ile —-tedavi ve ulaşım gideri talep edebileceği anlaşılmıştır. Davacının kazaya karışan —— plakalı araçta yolcu konumunda olmasından dolayı kazanın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmamaktadır. Ancak zararın artmasına etki edip etmediği yönünden diğer bir deyişle müterafık kusuru bulunmadığı yönünden de inceleme yapılmıştır. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde—— düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Somut olayda; soruşturma dosyasında toplanan delillerden davacının yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsü —– mahalleden arkadaşı olduğu ve birlikte —- gittiklerine beyan ettiği görülmüş, sürücü —-olduğu yine yolcu olan —– olduğu anlaşılmış, davacının alkollü olan arkadaşının kullandığı araca bindiği dosya kapsamından anlaşılmakla —– uygulamalarına göre hesaplanan tazminattan % 20 oranında müterafık kusur indirimi yapılmış ve davacının davalılar ——- tedavi ve ulaşım gideri talep edebileceği anlaşılmıştır. Bir kısım davalı vekilleri tarafından dilekçelerinde hatır taşıması yönünden indirim yapılması gerektiği yönünde itirazda bulunulmuş olup, bu hususta yapılan incelemede ise dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler ve soruşturma dosyası göz önüne alındığında davacı ile aracın sürücüsünün mahalleden arkadaş olduğu, sürücü ile davacı arasında akrabalık olduğu veya ücretli taşıma olduğu davacı tarafından iddia edilip, ispat da edilemediğine göre—– mahkememizce hesaplanan tazminattan —– oranında hatır taşıması indirimi yapılmış ve neticede davacının—— tedavi ve ulaşım gideri talep edebileceği anlaşılmıştır. Açıklanan gerekçeler ile maddi tazminata ilişkin davanın davalılar —-yönünden feragat nedeniyle reddine, davalılar —– yönünden araçta yolcu olmasından dolayı kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurlarından söz edilemeyeceğinden reddine, davalılar —– yönünden ise kısmen kabulü ile — sürekli ve geçici iş göremezlik ile —- olarak hesaplanmış ise de kısa kararda sehven —– olarak belirtildiğinden, kısa karar ile hüküm arasında çelişki olamayacağı ve taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılıp, genişletilip değiştirilemeyeceğinden hüküm kısmında da —-olmak üzere toplam —- maddi tazminatın davalılar —- kaza tarihinden , diğer davalı —- itibaren işleyecek yasal faizi —– birlikte anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise, kaza tarihi ve olayın oluş şekli, kazanın meydana gelmesinde kusur durumu, davacının yolcu olması ve az yukarıda açıklandığı üzere müterafik kusur durumu ,tarafların sosyal ekonomik durumları, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği ve kaza sebebi ile acı ve üzüntüye muhatap kaldığı ve acı ve üzüntün kısmen de olsa giderilmesi ve aynı zamanda manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması da göz önüne alınarak taktiren — manevi tazminatın — kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalılar —– açmış olduğu davanın, sigorta şirketlerinin manevi tazminat klozu bulunmaması sebebi ile poliçe kapsamında kalmayan davanın reddine, davalılar —– hakkında açmış olduğu davanın anılan davalıların araç içerisinde yolcu konumunda olup kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-DAVACININ DAVALILAR HAKKINDA AÇMIŞ OLDUĞU MADDİ TAZMİNAT DAVASINA İLİŞKİN OLARAK ;
1-Davacının davalılardan —–açmış olduğu davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının davalılardan —– hakkında açmış olduğu davanın anılan davalıların araç içerisinde yolcu konumunda olup kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından reddine,
3-Davacının davalılardan —– açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile,
90.785,6 TL sürekli ve geçici iş göremezlik ile 448-TL tedavi ve yol giderleri olmak üzere 91.233,6 TL maddi tazminatın davalılar —- kaza tarihinden, diğer davalı —– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B-DAVACININ DAVALILAR HAKKINDA AÇMIŞ OLDUĞU MANEVİ TAZMİNAT DAVASINA İLİŞKİN OLARAK ;
1-Davacının davalılardan —- açmış olduğu davanın, sigorta şirketlerinin manevi tazminat ——bulunmaması sebebi ile poliçe kapsamında kalmayan davanın reddine,
2-Davacının davalılardan —- hakkında açmış olduğu davanın anılan davalıların araç içerisinde yolcu konumunda olup kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından reddine,
3-Davacının davalılardan —– hakkında açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile,
Taktiren — manevi tazminatın — kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
C-1-Alınması gereken maddi tazminat davası yönünden 6.232,17-TL karar harcından davacı tarafça başlangıçta maddi tazminat davası yönünden peşin olarak yatırılan 17,07-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 2.534,00-TL toplamı 2.551,07-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.681,1-TL harcın davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına, ( Hükmün bu maddesi ve manevi tazminata yönelik diğer maddesindeki harç hesaplamaları maddi ve manevi tazminat davası yönünden taleplerin oranlaması suretiyle bulunmuş ve hesaplamaya o şekilde dahil edilmiştir.)
2-Davacı tarafça maddi tazminat davası yönünden peşin olarak yatırılan 17,07-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 2.534,00-TL toplamı 2.551,07-TL harcın davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
3-Alınması gereken manevi tazminat davası yönünden 1.366,2-TL harçtan, davacı tarafça başlangıçta manevi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 3.415,5-TL harcın mahsubu ile artan 2.049,3-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine
4-Davacı taraftan manevi tazminat davası yönünden peşin olarak tahsil edilen 1.366,2-TL harcın davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
D-1-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesi uyarınca belirlenen 12.617,19-TL vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davalı —- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davasının red edilen kısmı yönünden( Hatır taşıması ve müterafik kusur sebebiyle yapılan indirim miktarları yönünden taktiri indirim olması sebebi ile davalılar lehine vekalet ücreti taktir edilmemekle birlikte, davacının ıslah dilekçesinde 149.336,67-TL talep ettiği, ancak taktiri indirim uygulanmasıydı davacının talep edebileceği miktarın 142.377,00-TL olacağı göz önüne alınarak red edilen 6.959,67-TL yönünden hesaplama yapılmıştır.) karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —– verilmesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar —- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davasının red edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —- verilmesine,
5-Davalılar —– kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve manevi tazminat davasının sorumluluklarının bulunmaması dolasıyla tamamen red edildiği göz önüne alınarak karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —- verilmesine,
E-1-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yapılan 24,30-TL başvuru harcı, 1.521,00-TL tebligat ve müzekkere gideri ve 2.750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.295,30-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.367,68-TL’sinin davalılar ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına, manevi tazminat davası yönünden davacı tarafça ayrıca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
2-Manevi tazminat davası yönünden davalı— tarafından yapılan 16,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 14,4-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı — ödenmesine, kalan tutarın davalı —–üzerinde bırakılmasına,
3- Maddi ve manevi tazminat davası yönünden diğer davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
F-1-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine
İlişkin olarak; davacı ve davalı — vekili ile davalı asil —-yüzlerine karşı diğer davalı tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——– Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2021