Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2613 E. 2018/1079 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/2613 Esas
KARAR NO : 2018/1079
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/12/2014
KARAR TARİHİ : 13/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının———-işini devlet ihalesi ile alıp, faaliyetine devam eden alanında saygın bir ortaklık olduğunu, davacının aynı zamanda yine ——- Üniversitesi Akçakoca işletme fakültesi işine de devam etmekte olduğunu, davalının ağırlıklı olarak elektrik malzemesi satım işi ile iştigal etmekte olduğunu, davacı ile davalının sözlü olarak elektrik kablosu alımı hususunda anlaşıp mutabık kaldıklarını, bu şekilde davacı ile davalının ticarete başlayıp ileriki zamanlarda ticarete devam edecek olduklarını, bu mutabakat gereği davalıya ———-şubesine ait ———keşide tarihli 63.445,00 TL bedelli 1 adet çek teslim edildiğini, davalının teslim aldığı çek karşılığında anlaşma gereği davacıya elektrik kablolarını teslim edeceğini taahhüt ettiğini, ancak bu zamana kadar davalının davacıya hiçbir ürün teslim etmediği gibi davacıya her hangi bir hizmette de bulunmadığını, bu nedenle çekin bedelsiz kaldığını, konu ile ilgili olarak davalıya —–. Noterliğinin- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar gönderildiğini, ancak bir sonuç alınlamadığını, bu nedenle, öncelikle yargılama sonuçlanıncaya kadar ————–şubesine ait —– keşide tarihli,—– TL bedelli 1 adet çek nedeni ile teminatsız aksi halde mahkemece takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilerek, çek bedelinin ödenmesinin yargılama sonuçlanana kadar durdurulmasına, yargılama neticesinde davacının bu çek karşılığında davalıdan hangi bir ürün teslim almamış olması, çekin bedelsiz kalması karşısında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava konusu çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davacı ile ——-adi şirketi yetkilisi – — arasında———– elektrik tesisatı yapım işlerinin tamamının üstlenilmesi bakımından —– tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, davacı şirket ile arasında taşeronluk sözleşmesi imzalayan——— tarafından ise————– inşaasında kullanılmak üzere davalı şirketten bir takım elektrik kablolarının talebi üzerine her iki tarafça anlaşmaya varılarak tek tek beyan edilen ürünlerin davacı şirkete satışı ve tesliminin gerçekleştirildiğini, ürünlerin —– tarihli, —– nolu sevk irsaliyesi nezdinde davacı şirket adına bahse konu taşeron sözleşmesi nezdinde, yetkili olan———– çalışanı olan … isimli kişiye imzası dahilinde teslim edildiğini, bu ürünlere dair davacı şirket tarafından —- keşide tarihli, —–TL bedelli 1 adet çek keşide edilerek davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirket tarafından bahse konu ürünlere dair —–seri nolu, —– tarihli 1 adet irsaliyeli fatura düzenlenip, davacı şirket yetkilisine teslim edildiğini, çek bankaya ibraz edildiğinde, T.C. İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- esas sayılı kararı gereği üzerinde her hangi bir işlem yapılamamıştır ibareli kaşe vurularak davalı şirket yetkilisine iade edildiğini, akabinde 16.01.2015 tarihinde İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin—– E. Sayılı dosyasında davacı aleyhine verilen ihtiyati haciz kararı neticesinde İstanbul 8. İcra dairesinin —– esas sayılı dosyası nezdinde haciz işlemlerine başlandığını, verilen icrayı durdurma kararı neticesinde her hangi bir haciz işleminin yapılamadığını, davacı tarafından iddia edildiğinin aksine bahse konu ürünlerin davalı şirket tarafından, davacının inşa edilmesi üstlenilen yerde kullanılmak üzere teslim edilip, inşaatın bu yönü ile tamamlandığını, davacının ihtarnamesinin tarihinin 29.12.2014 olup, davanın açılma tarihinin 30/12/2014 tarihi olduğunu, ürünlerin teslim edilmediğinin davacı tarafça ispat edilmesinin gerektiğini ileri sürerek davanın reddine, ihtiyati tedbir nedeniyle alacağa geç ulaşmalarından doğan zararların karşılanması amacı ile davacının en az %20 tazminat ödemeye mahkum edilerek İİK 72-2 maddesi gereğince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK 72 maddesi kapsamında icra takibinden önce açılan ve sözleşme kapsamında verilen çekin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Dava dışı …’in dava dışı şahsın çalışanı olarak davacı adi ortaklık inşaatında çalıştığını gösterir —kayıtları celp edilmiş, taraflarca delil olarak gösterilen davacı ile dava dışı———arasında imza edilen 01/07/2013 tarihli taşeron sözleşmesi ile sözleşmenin feshine ilişkin 31/08/2014 tarihli protokol, irsaliyeli fatura, dava konusu edilen çek ve tahsilat makbuzu ile ihtarname suretleri incelenmiştir.
Davacının çekin ödenmesinin engellenmesine ilişkin tedbir istemi İİK 72/2 maddesi kapsamında teminat karşılığında kabul edilerek çekin icra takibine konu edilmesinin tedbiren önlenmesine tensip ile karar verilmiş, davacı vekili tarafından çek bedelinin % 15’i oranında teminatın mahkememiz veznesine yatırılması sebebiyle muhatap bankaya ödemeden men yasağı bildirilmiş ve tedbir kararı infaz edilmiştir.
Dava dışı …’in celp edilen—- kayıtlarında davacı çalışanı olmadığı ancak davacının işyerinde taşeron sözleşmesi imza ettiği dava dışı——-irması çalışanı olduğu görülmektedir.
Taraflarca dinlenmesi istenilen tanıklar huzurda dinlenmiştir.
Taraflar tacir olduğundan ve delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde ve belirlenen hukuki ihtilaf noktalarında rapor tanzimi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bu kapsamda dosya mali müşavir bilirkişi —–ile hukukçu bilirkişi Dr.—— oluşan heyete tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişilerden oluşan heyet tarafından sunulan 27/10/2016 tarihli raporda, çekin teslim alındığı 12/09/2014 tarihli tahsilat makbuzunda çekin cari hesaba mahsuben alındığı, sözleşme konusu malların davacı taşeronu şirket çalışanına 05/01/2015 tarihli irsaliye ile teslim edildiği, bu kapsamda çek keşide tarihi (09/01/2015) dikkate alındığında çekin teslim edilmiş bir malın karşılığı olarak değil ileride teslim edilecek mallar için avans olarak verildiğinin tespit edildiği, malları teslim ederek satış bedeline hak kazandığını davalının ispat etmesi gerektiği, dinlenen tanık anlatımlarına ilişkin olarak bu hususunda takdirinin sayın mahkemede olduğu belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, dava konusu çekin bedelsiz kalıp kalmadığı, davalı tarafından mal tesliminin yapılıp yapılmadığı, üçüncü kişiye yapılan teslimin geçerli olup olmadığı, bu kapsamda davacının çekten dolayı borçlu olup olmadığı, tazminat hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tanık anlatımları doğrultusunda, davacı ile davalı arasında, davacının dava dışı ——– ile —–tarihinde akdettiği taşeron sözleşmesi ile ——— İnşaatında kullanılacak elektrik malzemelerinin satışı için yazılı olmayan sözleşme kapsamında———— malların karşılığı olarak davalıya muhatabı ——Bankası olan 09/01/2015 tarihli 63.455,00 TL bedelli çeki düzenleyerek 12/09/2014 tarihli çek teslim makbuzu ile verdiği, bu hususun her iki tarafın sahipleri lehine delil vasfına haiz ticari defterlerindeki kayıtlar ile sabit olduğu, uyuşmazlığın malın davacıya teslim edilip edilmediği hususunda olduğu, alınan bilirkişi raporunda çek keşide tarihi (09/01/2015) dikkate alındığında çekin teslim edilmiş bir malın karşılığı olarak değil ileride teslim edilecek mallar için avans olarak verildiği, malları teslim ederek satış bedeline hak kazandığını davalının ispat etmesi yönünde kanaatin bildirildiği, davalı tarafından söz konusu malların 05/01/2015 tarihli irsaliye ile … isimli şahsa teslim edildiği, anılan şahsın davacının taşeron sözleşmesi imza ettiği ———- firmasının çalışanı olduğu ve celp edilen—–kayıtlarında söz konusu inşaatta çalıştığının anlaşıldığı, …’in 25/02/2016 tarihli celsede vermiş olduğu tanık ifadesinde, —— inşaatta 5-6 ayın üzerinde inşaatın elektrik işlerini yaptığını, kendisinin de inşaatta çalıştığı, çalıştıkları süre boyunca davalı şirketten malzemelerin geldiğini, tüm malzemeleri davalı şirketten aldıklarını beyan ettiği, davacı vekilince müvekkili ile dava dışı ——-arasında imza edilen—– tarihli taşeron sözleşmesinin 31/08/2014 tarihli protokol ile feshedildiği dolayısı ile söz konusu şahsa yapılan teslimin müvekkilini bağlamayacağı iddia edilmiş ise de davacı tanığ———– aynı tarihli duruşmada vermiş olduğu ifadesinde davacı firmaya 08/09/2014 tarihinde inşaat mühendisi olarak işe girdiğini ve işe başladıktan sonra yaklaşık 6 ay kadar dava dışı ——- firmasının işe devam ettiğini, sahaya gelen malzemeleri ——– çalışanlarının aldığını belirttiği, sonuç olarak davacı ile dava dışı —–arasında imza edilen taşeron (alt yüklenici) sözleşmesi kapsamında dava dışı firmanın davacının ——– inşaatı işininde görev aldığı ve sözleşme hükümlerinin TBK.m.19 hükmü ile yorumlanması karşısında yer teslimin bu firmaya yapıldığı, inşaat alanına getirilen malzemelerin bu firma çalışanları tarafından alınmasının normal olduğu ki malları teslim alan dava dışı firma çalışanı …’in herhangi bir kişi olamayacağı, davacı tanığının ifadesinin de bu hususu doğruladığı, bu kapsamda davacı tarafından keşide edilen çeke ilişkin mal tesliminin davalı tarafından yapıldığı ve çekin bedelsiz kalmadığı anlaşıldığından davanın reddine, dosya kapsamından mahkememizce çekin ödenmesinin önlenmesi için verilen tedbir kararının infaz edildiği ve davalının çek bedelini süresinde tahsil edemediği anlaşıldığından İİK.m.72/4 hükmü uyarınca davalı lehine çek bedelinin % 20’si oranında tazminata hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı lehine dava konusu edilen alacak tutarı olan 63.455,00-TL üzerinden hesaplanan 12.691,00-TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 35,90 TL’nin peşin olarak yatırılan 1.083,66 TL’den mahsubu ile 1.047,76 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli AAÜT uyarınca 7.330,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/11/2018