Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2612 E. 2020/760 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/2612 Esas
KARAR NO: 2020/760
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 30/12/2014
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—-sıralarında, müvekkili ——- —plaka sayılı —- seyrederken davalı—– davalı —- idaresinde bulunan, ——— plaka sayılı kamyon ile —- seyrederken —ayrımını kaçırmasından dolayı, ———yol ayrımına girebilmek için geriye doğru aracı hareket ettirmesi nedeniyle davalının aracının arka tarafıyla, müvekkilin aracının ön tarafına çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin, kaza nedeniyle uğradığı işgücü kaybı nedeniyle uğradığı kazanç kaybı için ———davalı sigorta şirketinden sigorta limitleri dahilinde sorumlu olacak şekilde dava tarihinden itibaren, diğer davalılardan ise kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesi ve kaza nedeniyle müvekkil nezdinde oluşan ve ilerde oluşacak acı ve üzüntü sebebiyle uğranılan manevi zarar olarak —- davalı —– poliçesi limitleri dahilinde dava tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davaya konu olaya ilişkin davadan önce müvekkil sigorta şirketi herhangi bir müracaatın yapılmadığı ve herhangi bir dosyanın açılmadığı, dava dilekçede bahsi geçen aracın müvekkili nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğu, bu poliçeden dolayı sorumlulukları sigortalının kusuru oranında olmak üzere, yaralama ve sürekli sakatlık halinde kişi başı azami —- sınırlı olduğu, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun öncelikle kusur tespiti yapılıp daha sonra davacının geçici maliyet süresi ile kalıcı maliyet oranının belirlenmesi gerektiği, buna göre aktüer kanalıyla tazminat miktarının hesaplanması gerektiği, müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda sorumluluğunun azami limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılara yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası nedeniyle yaralanmadan dolayı uğranılan sürekli maluliyete ilişkin maddi ve manevi zararın karşı taraf araç sürücüsü, işleteni ve —— tahsili istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulü gereği oluşturulan tensibine istinaden işlemler yapılmış ise de —–tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle usul hukuku hükümlerinin yürürlüğe girdiği andan itibaren uygulanacağına dair hükümler dolayısıyla huzurdaki davanın miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu değerlendirilmiş, basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Hasar dosyası ve poliçe ile gerçek kişilerin sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin kayıtlar, —– sayılı dosyası sureti ile hastane evrakları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan kaza tespit tutanağı ve diğer deliller incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; — plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından —sayılı poliçe ile —- döneminde ve dolayısı ile kaza tarihinde davalı sigorta şirketine mali sorumluluk sigortası ile — bedel ile teminat altına alındığı görülmüştür.
——- sayılı dosyasına sunulan —-raporunda dava konusu kazanın meydana gelmesinde sanık sürücü — asli kusurlu olduğu, müşteki sürücü—— kusurunun bulunmadığı yönünde rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Davacı uhdesinde oluşan maluliyetin tespiti için dosya ———— gönderilmiş, hazırlanan —- tarihli raporda davacıda kaza sebebiyle çalışma gücü ve meslekte kazanma kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeli kapsamında sürekli arazın oluşmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş, sonrasında dosya bu kez davacı uhdesinde oluşan maluliyet oranının tespiti için —– tarafından sunulan —— tarihli raporda; davacı uhdesinde kaza tarihinde yürürlükte bulunan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri uyarınca davacı uhdesinde herhangi bir maluliyet oluşmadığı iyileşme süresinin ise 2 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında davacının davalı —- ait ve diğer davalı ——– İdaresindeki davalı sigorta şirketine sigortalı araç ile yaptıkları trafik kazası nedeni ile davacının iş gücü kaybına uğrayıp uğramadığı, maluliyet oranı, kazanç kaybı olup olmadığı, kazanın meydena gelmesinde kazaya karışan sürücülerin kusurları ve bu çerçevede davalıların zarardan sorumluluklarının bulunup bulunmadığı ve sorumluluk oranları noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan — raporu doğrultusunda, — sıralarında, davacı — —–plaka sayılı —- seyrederken davalı —–davalı —-sevk ve idaresinde bulunan, —plaka sayılı kamyon ile ——- istikametinde seyrederken —-yol ayrımını kaçırmasından dolayı,—- ayrımına girebilmek için geriye doğru aracı hareket ettirmesi nedeniyle davalının aracının arka tarafıyla, davacının aracına çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığı, olayın meydana gelişinde ceza dosyasında alınan —— raporunda meydana gelen kazada davacının herhangi bir kusurunun olmadığı, tüm kusurun davalı sürücüye ait olduğunun belirtildiği, sunulan rapor içeriğinin kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu dolayısı ile usul ekonomisi ilkesi de birlikte değerlendirilerek ceza dosyasında alınan kusur tespitine ilişkin rapor içeriğinin yeterli olduğu ve bu hususta yeniden rapor alınmasına gerek olmadığı, davacı uhdesinde kaza tarihinde yürürlükte bulunan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri uyarınca sürekli maluliyetinin bulunmadığının——– raporuyla sabit olduğu bu nedenle; davacının sürekli maluliyet zararına ilişkin maddi tazminat davasının reddi gerektiği, yine davacının manevi tazminat talebine ilişkin olarak ise tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın gerçekleşmesindeki kusur oranları, meydana gelen kaza sonucu davacının uğradığı maluliyet oranı ve oluşan cismani zararın yoğunluğu ve buna bağlı yaşadığı elem ve ızdırabı TMK 4. maddesi gereği hakkaniyet ilkesi çerçevesinde değerlendirilmiş, sonuç olarak davacının manevi tazminat talebine ilişkin davasının kısmen kabulü ile — manevi tazminatın davalılar ———- tarihinden itibaren işleyecek yasa faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
Davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak dava dilekçesinde söz konusu zararın tüm davalılardan tazmini talep edilmiş olup, kısa karar açıklanırken iş bu talep yönünden sorumluluğun sadece davalı işleten ve sürücüye ait olduğu değerlendirilerek hükmün okunduğu ancak davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen —– ihtiyari mesuliyet teminatı kapsamında manevi tazminat klozunun bedeni zararlar limitleri dahilinde teminat kapsamına alındığı hususu gerekçe yazımı aşamasında fark edilmiş kısa karar ile hüküm farklı olamayacağından ve HMK 305/A maddesi gereğince hükme geçirilmesi gereken bu hususta karar verilmesinin unutulması halinde resen hüküm kurulamayacağı; bu hususun ancak taraflardan biri tarafından talep edilmesi halinde ek karara konu edilebileceğinden bu husus gerekçede açıklanmakla yetinilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının sürekli maluliyet zararına ilişkin maddi tazminat davasının reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; —- manevi tazminatın davalılar ——- tarihinden itibaren işleyecek yasa faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar harcı 54,40 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 78,55 TL harcın mahsubu ile artan 24,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 76,60-TL ilk masraf, 441,80 TL tebligat ve müzekkere gideri, 689,50 TL ATK ücreti olmak üzere toplam 1.210,90 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 105,30 TL sinin davalılar ——– müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —— tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile anılan davalıya ödenmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden davalı —-kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar —– müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davacı vekilinin ve davalı——-yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/11/2020