Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2598 E. 2018/62 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/2598 Esas
KARAR NO : 2018/62

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2014
KARAR TARİHİ : 25/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile iki yıllık bir süreç içinde ticari ilişkisi olduğunu, dava konusu çeklerin davalı şirkete vermiş olduğu mal siparişlerine karşı verilmiş çekler olduğunu, —-bank — Şubesi — çek no 30.09.2014 ödeme tarihli 10.000,00.-TL tutarlı çekin bedelini siparişi gelmediği halde yasal sorun yaşamamak için ödemek zorunda kaldığını ve çekin bedelini vadesinde ödediğini, davalı şirket ile yaptığı istişarelerde iflas ettiğini ve bir süre hizmet veremeyeceklerini beyan ettiklerini, bu durumda yasal bir İflasın oluşmadığını ve kendisinin kasıtlı olarak mağdur edildiğini öğrendiğini, Kartal — Noterliğinin 09.12.2014 tarih ve — yevmiye numarair noter ihtarnamesi ile davalı tarafı ihtar ettiğini, davalı tarafa 11.12.2014 günü tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafın cevap vermediğini ve halen kendisinin mağduriyetine sebep olmaya devam ettiğini belirterek davanın kabulü ile, dava konusu çeklerin ödeme yasağı kapsamına alınmasına ve ödenen çek bedelinin tarafına geri ödenmesine ve çeklerine iptaline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermediği görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE: dava hukuki niteliği itibariyle, mal siparişi için verilen 3 adet çeklerin ; teslimat yapılmadığı için bedelsizliğine yönelik menfi tespit davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ,ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile , uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda ,” davacı taraf inceleme gününde ticari defterlerini ibraz edip, lehlerine kesin delil vasfına haiz oldukları kanaati edinildiğinden , her ne kadar davacının verdiği çekler ile ilgili ticari defterlerinde her hangi bir kayıt ve çek teslim bordrosu olmasa bile, çek bir ödeme aracı oiup bir mal teslimi borcunun tasfiyesine yönelik verilebileceğinden, ancak davacının ticari defterlerinde, davalının davacıya hitaben düzenlediği herhangi bir faturaya rastlanılmadığından davalı şirkete inceleme günü TK. 35. Maddeye göre 10.02.2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen , davalı şirket tarafından inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmeyip, yerinde inceleme talebinde de bulunmadığından, ayrıca davalı taraf da davaya konu olan malların teslim edildiği ile ilgili yazılı delil de sunmadığı görüldüğünden, davalı tarafın davaya konu mallan teslim ettiğini ispat etmesi durumunda, davacıya borcunun olmadığının söylenebileceği, ispat edememesi durumunda ise davacının davalıya borcunun bulunmadığı kanaati edinilmekle birlikte, davacı tarafın bu durumda sadece davalıya borcunun bulunmadığı söylenip, diğer cirantalar tarafından çeklerin tahsil edilmesi durumunda, diğer cirantaların davalı ile ticari ilişkisinin bulunup bulunmadığının belirlenebilmesi için, diğer cirantaların da ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması gerektiği, diğer cirantaların davalı şirket ile ticari ilişkisinin bulunmadığının ve / veya diğer cirantaların ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda bu durumun çeklerin iptallerine karine teşkil edip etmeyeceği konusunda ( bu durumda çek hamilinin bile bile çeki düzenleyeni zarara uğratma kastı ile çeki alıp almadığının takdiri mahkemeye ait olmak üzere ” görüş olarak bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına , tarafların iddia ve savunmaları , denetlenebilir bilirkişi raporu içeriğine göre, davacı davalı şirket ile cari ticari ilişkisinden kaynaklı verdiği ürün siparişi karşılığı 30/09/2014 tarih 30/12/2014 tarih ve 30/01/2015 tarihli 10.000 er TL bedelli 3 adet çek verdiğini, bu çeklerden 30/09/2014 tarihli çek bedelini ödediğini , mal siparişinin yerine getirilmediğinden diğer çekleri ödemediğini bu itibarla her üç çekten dolayı borçlu olmadığını ve ödediği çekten dolayı ödediği miktar kadar çek bedelinin istirdatını talep etmiştir. Menfi tespit davalarında her ne kadar ispat yükü kural olarak alacaklıya ait ise de alacaklının dayandığı kıymetli evrakın karşılıksız olduğunu ispat yükü davacıya aittir. Yine kıymetli evraka konu borcun kaynağının son bulduğu (ödeme-ibra-takas) hallerinde de ispat yükü davacı borçluya düşer. Bağımsız borç ikrarını içeren çekleri davalıya vererek bu çeklerin karşılığının mal olarak teslim edilmediğini iddia eden davacının bu iddiasını ispatlaması gerekmektedir. Keza davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede bahsi geçen çeklerle ilgili mal alım satımı ile ilgili herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi , çeklerin teslimine ilişkin de bir belge bulunamamıştır. Bu çerçevede menfi tespit davasının ispatlanamadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 35,90-TL nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 512,33 TL harçtan mahsubu ile artan 476,43 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/01/2018