Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2597 E. 2018/1010 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/2597 Esas
KARAR NO : 2018/1010

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/12/2014
KARAR TARİHİ : 23/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların sürücüsü, sahibi ve trafik sigortacısı olduğu ———— plakalı araç ile 04.01.2013 tarihinde, davacının park halindeki ————— plakalı aracına çarparak hasar görmesine neden olduğunu, hasarlı aracın yetkili servis —————-.. da tamir edildiğini ve 25.161,69 TL hasar tutarının davacının aracının kasko sigortası poliçesinden ödendiğini, davacının 19.06.2014 tarihinde aracını düşük bedelle sattığı ileri sürerek fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla, ————– plakalı araçta kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybı karşılığı 15.000 TL tazminatın, sigorta şirketi yönünden teminat limiti ile sınırlı olması kaydıyla, kaza tarihi 04.01.2013 itibariyle avans faizi ile tüm davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılardan Sürücü …’ın cevap dilekçesinde özetle; ——– plakalı aracın ————-.’nin trafik ve genişletilmiş kasko (ihtiyari) sigortası teminatı altında olduğunu, davacının aracın satılmış olması ve incelenmesinin mümkün olmaması nedeniyle değer kaybının belirlenemeyeceğini, satış masraflarını düşürebilmek için satış fiyatının düşük gösterilebileceğini, kusurun tamamen kendisinde olmadığını, davalının hatalı park etmiş olduğu aracın değer kaybetmediğini, onarım anında değer kazandığını davacı tarafından kasko sigortacısının ibra edilmiş olması nedeniyle ilave tazminat talep edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …————- vekilinin cevap dilekçesinde özetle, ———- plakalı aracın trafik sigortası teminatı altında olduğunu, kusur ve davacının gerçek zararının tespit edilmesi gerektiğini değer kaybının teminat altında olmadığını, talebin fahiş olduğunu; temerrüde düşürülmediklerini, yasal faiz talep edilebileceğini ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası sebebiyle davacı aracında meydana gelen değer kaybı tazminatının karşı taraf aracının trafik sigortacısı ile işleteninden tazmini davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Hasar dosyası ve poliçe ile malik kayıtları celp edilmiş, kaza tespit tutanağı, servis kayıtları, araç satışına ilişkin sözleşme sureti ve taraflarca sunulan deliller dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; davalı …’a ait ——— plakalı otomobilin, ————————– başlangıç ve bitiş tarihli olarak davalı …——– tarafından —— sayılı poliçe ile sigortalandığı; poliçede araç başına maddi zarar için verilen teminatın 22.500,00-TL olduğu görülmüştür.
Konunun uzmanlık gerektiren yönleri olması sebebiyle dosya, kusur ve değer kaybı yönünden rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Dosyada mübrez Makina Mühendisi ———– tarafından düzenlenen 01/06/2016 tarihli bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlar kapsamında bu kez makine mühendisi, trafik kazaları uzmanı ve sigorta uzmanı bilirkişilerden oluşan heyetten rapor alınmış sunulan 22/09/2017 tarihli rapor HMK 282 maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Davaya konu uyuşmazlık, trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta değer kaybı meydana gelip gelmediği, değer kaybının miktarı, kazadaki kusur oranları, davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödeme ile sorumluluğunun kalıp kalmadığı, faizin başlangıç tarihi ve uygulanacak faizin türü noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi heyet raporuna göre, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu —————plakalı aracın 04.01.2013 tarihinde davacının park halindeki ———— plakalı aracına çarparak hasar görmesine neden olduğu, söz konusu kazada davalı …’ın tam kusurlu olduğu, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bilirkişi heyet raporunda davacıya ait araçtaki değer kaybının kaza tarihi itibari ile aracın yaşı, kilometresi ve piyasa rayiç değerinin kaza öncesi ve sonrası dönemlere ait tutarı dikkate alınarak 7.000,00-TL olduğu, davalıların işleten ve trafik/ ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı sıfatları sebebiyle oluşan zarardan dayanışmalı olarak sorumlu oldukları, davalı sigorta şirketinin aynı zamanda davacıya ait aracı kasko sigorta poliçesi ile teminat altına aldığı, dosyaya sunulan 23/02/2016 tarihli müzekkere cevabında da davalıya ait aracın ZMMS poliçesi kapsamında davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığının belirtildiği, dolayısı ile davacı vekili tarafından dava öncesinde davacıya yapıldığı belirtilen ödemenin kasko sigorta poliçesi kapsamında yapıldığı ve davalı sigorta şirketinin oluşan değer kaybına ilişkin zarardan sorumluluğunun devam ettiği, dava öncesinde sigorta şirketinin temerrüte düşürüldüğü yönünde bir delilin dosyaya sunulmadığı, bu nedenle davacının davalı sigorta şirketinden ancak dava tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebileceği, diğer davalı yönünden ise kaza tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, kazaya karışan her iki aracın da otomobil vasfını haiz olması sebebiyle temerrüt tarihlerinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile 7.000,00 TL’nin davalılardan … yönünden 04/01/2013 kaza, davalı … —– yönünden ise 26/12/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan dayanışmalı olarak tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 7.000,00 TL’nin davalılardan … yönünden 04/01/2013 kaza, davalı …————- yönünden ise 26/12/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan dayanışmalı olarak tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 487,17 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 256,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 222,01 harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 29,60 TL ilk dava masrafı 261,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 890,60 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına (%47 kabul) 415,61 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan 1.800,00-TL yargılama giderinden(bilirkişi ücreti) kabul ve red oranına göre 960,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——— deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı …————–vekilinin yokluğunda, davacı ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.