Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2553 E. 2018/1038 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/2553 Esas
KARAR NO: 2018/1038
DAVA : Tenfiz
DAVA TARİHİ : 17/12/2014
KARAR TARİHİ : 06/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının——–Asliye Hukuk Mahkemesinde ———— aleyhine dava açtığını, söz konusu tazminat davasını kazandığını ve davalının —- ticari faaliyetinin önlenmesine karar verildiğini, Düsseldorf Asliye Hukuk Mahkemesinin —— nolu dosyasındaki icra edilebilir-uygulanabilir karar şerhi altında Maliyet Tayini Kararının da kesinleştiğini, Düsseldorf Asliye Hukuk Mahkemesinde davacının açtığı dava üzerine önce davalı şirkete davaya ilişkin cevaplarını sunabilmesi için dava dilekçesinin tebliğ edildiğini ve cevap vermesi için 2 haftalık süre tanındığını ancak yasal süre içinde davaya cevap vermediğini, Düsseldorf Asliye Hukuk mahkemesince davalının ilgili ticari faaliyeti men etmesi, aksi halde —–Euro para cezası hükmedileceğini, mahkeme kararına rağmen devam edecek davranışına göre hapis cezasına da hükmettiğini, Düsseldorf Asliye Hukuk Mahkemesi davayı kaybetmiş olan haksız durumdaki davalının mahkeme masraflarını davacıya ödemesi için maliyet tayini kararı verdiğini, bu maliyet tayini kararının yani tazminat kararının davayı haber almasına rağmen katılmayan davalıya karşı kesinleşerek uygulanabilmesi için Alman Mevzuatı ve usuli şekil şartları gereği Düsseldorf Mahkemesi’nin davalı aleyhine gıyabi karar da verdiğini, sonuçta Düsseldorf Asliye Hukuk Mahkemesinin — —–Nolu Esas dosyası üzerinde davacının tüm taleplerinin kabul edildiğini, masrafların tayini kararının da kesinleşerek uygulanabilmesi için aynı dosya üzerinde bir de kesinleşme şerhli ——- verildiğini, Düsseldorf Asliye Hukuk Mahkemesinin —–Dosya numarası altındaki karara bağladığı icra edilebilir, ——-ile kesinleşmiş bulunan Maliyet Tayini Kararını Gıyabi Karar ile birlikte ticaret merkezi ————-adresinde bulunan Davalı şirketin fabrika adresi —— adresine” tebliğ edildiğini ileri sürerek Düsseldorf Asliye Hukuk Mahkemesinin —— mevzuatı uyarınca ——-Nolu Dosyası içinde verdiği —-kesinleşme şerhli ———– ile Maliyet Tayini Kararlarına ilişkin tenfiz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir
SAVUNMA : Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; kendisine karşı tenfîz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş, bu kişinin tenfîz istemine karşı —- mahkemesine itiraz etmemiş olması sebebiyle davalı şirketin ticaret merkezi ve adresi olan——- adresine dava dosyasında gönderilen dava dilekçesinin tebliğ edilmediğini, tanıma ve tenfızi İstenen Düsseldorf Asliye Hukuk Mahkemesince verilen karardan ve dava dilekçesinden de görüleceği üzere gıyabında yurtdışında görülen davaya çağrının ise ————- adresine yapıldığından bahisle Tanıma ve Tenfiz konusu ilamdan belirtilen mahkeme masrafları ile maliyet tespit kararı ile hükme bağlanan meblağların fahiş olduğunu da ileri sürerek davanın reddini ve yargılama ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkindir.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, dilekçelerin teatisi işlemleri tamamlandıktan sonra HMK.320.maddesi uyarınca, ilk duruşmada ön inceleme yapılmış, uyuşmazlık noktaları tespit edildikten sonra tahkikat aşamasına geçilip dava sonuçlandırılmıştır.
İstanbul Anadolu 2. Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’nin —- E.; — K. Sayılı dosyası ile davalı şirkete ait sicil kayıtları celp edilmiş, taraflarca sunulan —– Düsseldorf Asliye Hukuk Mahkemesinin—– nolu dosyasında verilen —- tarihli karar, 19/07/2013 tarihli “masraf tayin kararı” ve bunun uygulanabilmesi için aynı dosyadan verilen 13/05/2013 tarihli “gıyabi karar” kararlarının apostil şerhli onaylı örnekleri ile —- çevirileri, davalı şirketin web adresi kayıtları dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
İstanbul Anadolu 2. Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’ne açılan davada —– tarihinde —– E.; —— K. Sayılı karar ile davanın görev yönünden dava şartı noksanlığından reddine karar verildiği, davacı tarafından süresi içerisinde gönderme isteğinde bulunulmaması sebebiyle, mahkemece verilen ek karar ile HMK 20/1. Maddesi uyarınca 05/12/2014 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın davacı vekiline tebliğ edildiği görülmüştür.
MÖHUK 53.maddesi uyarınca yabancı mahkeme ilamının tenfizini isteyen taraf, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca verilen onanmış aslını veya ilamı veren mahkemece onanmış orjinalini, ilamın noterce veya konsoloslukça onaylanmış tercümesini, ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulüne onanmış belge ile bunun noter veya konsolosluk tarafından onanmış tercümesini sunmak zorundadır. Somut olayda davacı tarafça kesinleşmiş mahkeme ilamı örneği ve ——– tercümesi dosyaya sunulmuştur.
Yabancı mahkeme ilamının yapılan incelemesinde, 30 Haziran 2013 tarihli karar ile davalının yürüttüğü hizmeti bırakacağı, aksi davranışta bulunur ise 250.000,00 Euro para cezası ve hapis cezası veya altı aya kadar hapis cezası, aksi davranışın tekrarlanması durumunda, toplam 2 yıla kadar hapis cezası verilecektir, davalı tüm federal Almnya cumhuriyet, sınırları içerisinde bir karşılama parçasına doğrudan ve dolaylı olarak etki eden ve bu işlem sırasında karşılama yavaşlatma donanımı iki sönümleme etkisi ile bir dizi karşılama parçasına etki eden pistonlara sahip yavaşlatma donanımına veya yaya sahip olan sürgü kapılar, çekmecele ve benzeri ekipmanlar için kapama donanımını, bu donanımı kilitleme elamanı üzerinde kaydırılabilir pistonlara bağlı olan ve kilit elamanı bir gövdenin itme kılavuzu içerisinde lineer ayarlanabilir olan kapanma donanımlarını sunmaya, pazarlamayı, kullanmayı veya bu amaçla ihraç etmeyi veya mülkiyetinde bulundurmayı bırakacaktır,…davalı 3.914,80 Euro ve bu tutara 01/04/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yıllık % 5 faiz oranı ile hesaplanmış faiz tutarını davacıya ödemesine karar verilmiş, davalının mahkeme masraflarını davacıya ödemesi için maliyet kararı vermiş ve kararın kesinleşmesi için gıyabi kararında verildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık—— mahkemesince verilen kararın MÖHUK 57/4 maddesi uyarınca tenfiz şartlarının bulunup bulunmadığı, o mahkeme dosyasında davalıya yapılan tebligatın geçerli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı vekili, müvekkili şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinin ———— olduğunu oysa Alman Mahkemesince yapılan çağrının ———– adresine yapıldığını beyan etmiş ve bu durumun kamu düzenine ilişkin olduğu ve kararın tanıma ve tenfizine karar verilemeyeceğini belirtmiş ise de ——- Mahkemesince dava dilekçesinin tebliğ edildiği tarihte —– adresinin şube adresi olduğu (Ticaret sicilden celp edilen evraklarda başka bir adres bildirilmiş ise de numarataj ve nüfus himzetleri kapsamında yapılan değişiklik ile söz konusu farklılığın oluştuğu anlaşılmakla), sonrasında bu adresin taşındığı, davalının ——— adresindeki şube-fabrika adresinin de tebligat yapılan adres olduğu ve bu adrese yapılan tebligatların — hukukuna göre geçerli olduğu hususunda anılan mahkeme ile —- Bakanlığı üzerinden yapılan yazışma içeriği de değerlendirilerek bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir.
Yine davalının tazminat hesabının fahiş olduğu yönündeki savunmasının da tenfiz yargılamasında dinlenemeyeceği, davalının bu savunma ve talebini yabancı mahkemede dile getirmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Bunun yanında yine dava konusu edilen Düsserdolf Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——tarihli ——Noterliğinin —- yevmiye numaralı tercümesinin 2. Sayfasında kararın davalıya —- tarihinde posta yoluyla ibraz edildiği belirtildiğinden söz konusu tebligatın hangi yolla (diplomatik/ resmi) yapıldığını bilgileri Almanya mahkemesinden sorulmuş; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Muhabere Masasının ——- tarihli yazısı ekinde Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler Ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü İstinabe ve Müteferrik Bürosunun 06/08/2018 tarihli —–sayılı yazısı ile söz konusu mahkemece verilen cevapta yapılan tebligatların —- Medeni Usul Kanuna uygun olarak yapıldığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, davaya konu yabancı mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı, kararın niteliği ve içeriği itibariyle kararın tenfize engel bir durum bulunmadığı, mahkeme kararının usulen kesinleştiği ve infaz edilebilir olduğu, Türkiye ile Almanya arasında mahkeme ilamlarının tenfizi konusunda karşılıklılık ilişkisi bulunduğu anlaşılmakla MÖHUK’nun 54.maddesinde düzenlenen tenfiz koşullarının gerçekleştiği dikkate alınarak davanın kabulüne, yabancı mahkeme ilamının tenfizine karar vermek gerekmiştir.
Yargılama sırasında davaya konu yabancı mahkeme ilamının ticari faaliyetin menine ilişkin olduğu değerlendirilerek tahkikat tamamlanarak karar verilmiş ise de gerekçe yazım aşamasında tenfizi istenen ilamın 3 nolu maddesinde 3.914,80 Euro tazminat ödemesine karar verildiği anlaşılmış, yargılamada tamamlanmayan harç eksikliği söz konusu tutarın dava tarihindeki satış efektif kuru (2.9571 TL) üzerinden hesaplanarak belirlenen 11.576,45 TL dava değeri üzerinden hesap edilerek hükümde gösterilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile Almanya Düsseldorf Asliye Hukuk Mahkemesinin ——— nolu dosyasında verilen —-kesinleşme tarihli; —- tarihli “masraf tayin kararı” ve bunun uygulanabilmesi için aynı dosyadan verilen 13/05/2013 tarihli “gıyabi karar” kararlarının TENFİZİNE, tenfiz kararının asıl mahkeme kararının altına yazılarak onaylanmasına,
2-Alınması gereken 790,67 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 25,20 TL harcın mahsubu ile 765,47 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 29,60 TL ilk dava masrafı, 135,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 57,00 TL yurt dışı tebligat gideri olmak üzere toplam 221,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/11/2018