Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2538 E. 2018/226 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/2538 Esas
KARAR NO : 2018/226

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/07/2014
KARAR TARİHİ : 27/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ya ait —- plakalı aracın 16.09.2013 tarihinde davacı şirkete ait —plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen kaza nedeni ile müvekkili davacıya ait aracında 1.509,55 TL tutarında hasar meydana geldiğini, davalının bu zarardan sorumlu olduğunu, bunun yanında kaza nedeniyle aracında 200 TL değer kaybı oluştuğunu, ayrıca aracın tamir süre içerisinde kiraya verilmediğinden, kaza nedeniyle 465,00 TL ticari kazanç kaybı olduğunu, davalının tüm bu zarardan sorumlu olduğunu belirterek meydana gelen kazadan dolayı 2.174,55 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan tahsilini ayrıca davalıya ait araç üzerine 3. Kişilere satış ve devrinin önlenmesi amacı ile ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı taraf, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazası nedeniyle davacı aracında meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı ile aracın çalışmadığı dönem için oluşan kazanç kaybına ilişkin tazminat davasıdır.
Dava dosyasının mahkememize tevzisinden önce geçirdiği safahat incelenmiş, davanın ilk olarak İstanbul Anadolu— Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açıldığı, anılan mahkemece dosya üzerinden yapılan incelemede 02/07/2014 tarih — E. ve — K. sayılı ilam ile tarafların tacir olması sebebiyle uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği değerlendirmesiyle görevsizlik kararı verildiği, kararın temyiz yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlanmış, HMK.140.maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı olarak uyuşmazlık noktaları tespit edildikten sonra tahkikat aşamasından sonra deliller toplanmak ve taraf iddia ve savunmalarını tartışır ve karşılar bilirkişi raporu alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davaya sözlü yargılama aşamasında dahil olunmuş bu aşamaya kadar davacının ihtiyati tedbir talebi ile ilgili herhangi bir karar verilmediği anlaşılmış ancak söz konusu talebin HMK.389/1. maddesi uyarınca dava konusu uyuşmazlık ile ilgili olmadığı ve davanın geldiği aşamada değerlendirilerek dosya karara çıkarılmıştır.
Davacı tarafça sunulan kaza tutanakları, servis ve onarıma ait kayıtlar, ekspertiz raporu ve fiyat listesi ile kazaya karışan araçların malik kayıtları ilgili trafik tescil şube müdürlüğünden celp edilerek incelenmiş ve dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Dosyada mübrez Makina Mühendisi —- ile hasar değerleme uzmanı —‘ten oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 02/09/2016 tarihli bilirkişi heyet raporu HMK.282. madde kapsamında değerlendirilmiş, dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının kazaya sebebiyet verip vermediği, kazaya karışmış ise trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta meydana gelen hasar, değer kaybı ve aracın tamirde kalması ve bu süre içinde davacının ticari kayba uğrayıp uğramadığı, uğradı ise miktarı ile söz konusu kazada tarafların kusur oranları ve davalının söz konusu zararlardan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, yukarıda yapılan açıklamalar ve yargılama sırasında alınan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda açıklanan hususlar ışığında, davalı adına kayıtlı — plaka sayılı Isizu marka kamyonet cinsi aracın, 16.09.2013 tarihinde — otoparkından çıktığı ve sokağa girişi yaptığı sırada karayolunda hareket halinde olan dava dışı sürücü yönetimindeki davacıya ait — plaka sayılı otomobilin sağ arka yan kısmına çarptığı, davalı adına kayıtlı araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi nedeniyle kimliğinin tespit edilemediği, kazaya ilişkin tutanağın davacıya ait araç sürücüsünün anlatımı ile olay yeri incelemesine bağlı olarak düzenlendiği ve bilirkişi raporundaki tespite istinaden hasar ile uyumlu olduğu, davalı yana ait — plaka sayılı araç sürücüsünün söz konusu kazaya sebebiyet verdiği ve KTK’nun 46/a, 57/b-7, 67/a maddelerini ihlali nedeniyle meydana gelen olayda KTK.m.84/f,h maddeleri uyarınca %100 oranında ve tam kusurlu olduğu, davacı adına kayıtlı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, Karayolları Trafik Kanunu’nun 88.maddesine göre, maddi hasarlı kazada işleten, sürücü, gibi birden çok sorumlu varsa aynı zarardan her biri müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu bu nedenle dava konusu taleplerden davalının sorumlu olduğu, davacıya ait aracın — plakalı — model, şasi numarası — motor numarası —, kilometresinin 13.383 olduğu, bilirkişi heyet raporunda yapılan tespitlere istinaden, araç üzerinde yapılan hasarlı parçaların tamir-onarım ve harcanacak işçilik bedellerinin kaza tarihindeki hasar bedelinin talep ile uyumlu olduğu ve söz konusu kaza nedeniyle davacı adına kayıtlı araçta, serbest piyasa koşullarında piyasada ki hasarsız mevcut emsallerine göre mevcut değerinde azalma meydana geleceği, oluşacak değer kaybının ise yine bilirkişi raporunda yapılan tespit ile 300,00 TL olduğu ve talep ile uyumlu olduğu, kaza nedeniyle aracın serviste hasarlı parçalarının tamir süresinin yaklaşık 1 iş günü olacağı ve eş değer araçların, günlük kiralama bedellerinin ortalama 400 TL/gün olduğu davacının bu tutarda kazanç kaybına uğradığı, bu tutarı aşan talebinin yerinde olmadığı, tarafların tacir olması ve dava dilekçesinde avans faizi talep edildiği dikkate alındığında davacının avans faizi talebinin dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulü ile, 1.509,55 TL hasar ve onarım bedeli, 300 TL değer kaybı ve 400 TL kazanç kaybı toplamı olan 2.109,55-TL’nin 16/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kazanç kaybı yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 2.109,55-TL’nin 16/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kazanç kaybı yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 144,10-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 37,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 106,95-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 66,15-TL ilk masraf, 145,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.411,15-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.368,97L sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmaması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.109,55-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalının yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/02/2018