Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2485 E. 2018/305 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu

ESAS NO : 2014/2485 Esas
KARAR NO : 2018/305

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2014
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın alacağının tahsili talebi ile İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün— esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, davalı yan borcun tamamından borçlu olmadığını, sadece bir kısmından sorumlu olduğunu beyan ederek itiraz ettiği, bu nedenle icra takibinin durduğu, itirazın haksız olması nedeniyle itirazın iptaline, icra takibinin devamına ve alacağın %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalının cevap dilekçesinde özetle; öncelikle adresinin göz önünde bulundurularak mahkemenin yetkisiz olması nedeniyle yetkisizlik itirazında bulunduğu, dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesini, davacının alacak iddiasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile iki ayrı takibin başlatıldığı, davacı bana ayni mahiyette ilk takip İstanbul Anadolu— İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyası üzerinden dava açılabileceği halde ikinci bir takip başlatılması üzerine hareket ederek itirazın iptali davası açtığı, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İ.İ.K. 67. Maddesi kapsamında kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler teatisi tamamlanıp yöntemine uygun duruşma açılmış, Genel Kredi Sözleşmesi, ihtarname suretleri ve icra dosyaları ile tapu kayıtları celp edilmiş ve taraf kanıtları toplanmış, dosya bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Davalı tarafından yapılan yetki itirazının taraflar arasındaki sözleşmenin davacı bankanın — Şubesiyle imzalandığı gerekçesiyle yetki itirazının yerinde olmadığı değerlendirilerek yetki itirazının reddine karar verilmiş, dosyayı bu aşamadan sonra katılınması sebebiyle HMK 115 maddesi uyarınca dosya davanın her aşamasında resen dikkate alınması gereken dava şartları açısından yeniden incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul Anadolu — İcra Dairesi — ve davalı yanın itirazı kapsamında İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün —esas sayılı dosyaları celp edilmiş ve incelenmiştir.
İstanbul Anadolu —. İcra Dairesi — esas sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklısının— Bankası A.ş. — Şubesi borçlusunun … ve—olduğu, “— mesken niteliğindeki taşınmazlara ilişkin 30/12/2012 tarih ve … 50001 sayılı kredi sözleşmesine istinaden ödenmeyen ve 05/10/2012 tarihi itibariyle kat edilerek muaccel hale gelen kredi alacağı sebep gösterilerek 278.150,00 TL asıl alacak, 77.692,70 TL faiz ve 285,22 TL ihtar masrafı toplamı 356.127,92 TL tutarındaki toplam alacağın % 0 oranında faiz ile tahsili istemiyle 06/01/2014 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 22/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından bizzat 27/01/2014 tarihinde asıl alacak olarak 44.000,00 TL borcun kabul edilerek fazlaya ilişkin tutara itiraz edildiği, icra müdürlüğünce 28/01/2014 tarihinde kısmi itiraz sebebiyle 44.000,00 TL ve buna tekabül eden yasal feriler yönünden takibin devamına karar verildiği, aşan kısım yönünden ise takibin durdurulmasına karar verildiği, icra dosyası içeriğinde itirazın davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair her hangi bir belgenin bulunmadığı;
İstanbul Anadolu—İcra Dairesi — esas sayılı dosyasının incelenmesinde ise alacaklısının — Bankası A.ş. — Şubesi borçlusunun … olduğu, takibin iptali istemine konu takip ile aynı taşınmazlar ve aynı sözleşmeye dayalı kat edilen kredi alacağına istinaden başlatıldığı, yine iptal istemine konu takipte belirtilen 278.150,00 TL asıl alacak ile 285,22 TL ihtar masrafı ile birlikte ilk takipten farklı 31.156,61 TL faiz ve 1.557,83 TL BSMW toplamı 311.149,66 TL tutarındaki toplam alacağın % 22,10 oranında faiz ile tahsili istemiyle 08/04/2013 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 11/04/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından bizzat 11/04/2013 tarihinde muhabere yoluyla aynı şekilde takibe kısmi itirazda bulunulduğu, icra dosyasında başkaca işlem yapılmadığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından davalı taraf gösterilmek suretiyle başlatılan aynı alacağa dair iki farklı dosyasının bulunması sebebiyle öncelikle mükerrer takip başlatılıp başlatılmadığı, başlatılmadıysa iptali istenen itiraza konu icra takibi ile talep edilen alacak tutarından ve ferilerinden davalının borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı ile itirazın iptali ve inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarda toplanmaktadır.
HMK. 138. maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir.” hükmü yer almaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında itirazın iptali davasının görülmesi için borçlu hakkında usul ve yasaya uygun olarak geçerli bir takip yapılması gerektiği, bu hususun HMK 114/2 maddesi gereğince dava şartı niteliğinde olduğu, HMK. 115/2. Maddesi uyarınca mahkemenin dava şartlarını yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alacağı belirtilmiştir.
Somut olayda, öncelikle aynı alacak için mükerrer takip başlatıldığı, savunması yönünden inceleme yapılmıştır. İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır.
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte ödeme emri gönderilmesine ilişkin İ.İ.K. 148 vd. maddelerinde yazılan hükümler doğrultusunda borçlu tarafından İİK. 150 maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde itirazda bulunulacağı düzenlenmiş, yine İİK. 150/a maddesi uyarınca ödeme emrine itiraz hakkında İİK. 62- 67 maddeleri arasındaki hükümlerin uygulanacağı hükmolunmuştur. Diğer yandan İİK.’nın 67/1 maddesi “takip talebine itiraz edilen alacaklı itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmünü içermektedir. Madde hükmünde belirtilen 1 yıllık süre itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başlayacaktır.
Aynı şekilde İİK. 67/4 maddesinde ise itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler doğrultusunda alacağını dava etme hakkının saklı olduğu hususu düzenlenmiştir. Söz konusu hüküm açıkça derdest bir takip varken aynı alacak için yeniden takip başlatılamayacağı hususunu düzenlemekte olup Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/14890 esas ve 2017/7766 karar sayılı ilamında da açıkça mükerrer takip bulunması sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği açıkça vurgulanmıştır.
Somut olayda davacı taraf önce İstanbul Anadolu— İcra Müdürlüğünün— esas sayılı dosyası ile 08/04/2013 tarihinde ilamsız icra takibi yapmış, söz konusu takip borçlunun süresi içinde muhabere yoluyla 11/04/2013 tarihli itiraz dilekçesi ile durmuş, alacaklı davacı itiraz üzerine 11/04/2013 tarihinde duran takibe karşı herhangi bir girişimde bulunmadan 06/01/2014 tarihinde İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün— sayılı takibini başlatmış ve itiraz üzerinde bu dosyaya yapılan itirazın iptali için görülmekte olan itirazın iptali davasını açmıştır.
Yukarıda açıklanan yasa hükmü ve halen derdest olan ilk takibe karşı dava açılmadığı gözetildiğinde mükerrer takip bulunması dava şartı olduğundan derdest bir icra takip dosyası varken mükerrer icra takibi başlatılarak mükerrer takip dosyası üstünden açılan itirazın iptali davasının HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Derdest bir icra takip dosyası varken mükerrer icra takibi başlatılarak mükerrer takip dosyası üstünden açılan itirazın iptali davasının HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Karar harcı 35,90-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından 34,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalının yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/03/2018