Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2458 E. 2019/1081 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/2458 Esas
KARAR NO : 2019/1081
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 28/11/2014
KARAR TARİHİ: 03/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında — tarihinde akdedilen anlaşmaya istinaden acentelik ilişkisi kurulduğu, davalının ünvan değiştirmesi üzerine — tarihinde yeniden— tarihinde davalı tarafından –. Noterliğiniden gönderilen ihtarname ile —tarihli sözleşmenin feshedildiği, iki sözleşme metninde de davacı ticari vekil olarak da adlandırılmış olsa davacının yaptığı işin hukuki nitelemesinin ticari vekillik değil acentelik olduğu, — tarihli ihtarnamede fesih sebebinin, davacının iş yerinde düzenlenen —- tarihli tutanak uyarınca davacının şubenin kasasandan yersiz olarak para kullanması olarak gösterildiği, bu tutanağın hakikate aykırı düzenlendiği ve anılan tutanakta davacının imzasının bulunmadığı, davalının sözleşme ile davacıya ödemeyi üstlendiği hakkedişleri ödemediği, kendi tediye makbuzlarıyla davacı acentenin günlük hasılattan para almasına müsaade edildiği, ayrıca —- uyarınca sadece hak edişten fazla kullanılan para ile ilgili bir yaptırım öngörüldüğü, bu hükmün acentelerin kasadan para kullanabildiklerini kanıtladığı davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalının — çapındaki pek çok şubesini kapatma yoluna gittiği, söleşmede ön görülen – aylık fesih süresini ve davacının diğer haklarını bertaraf etmek, operasyonel olarak küçülme hedefini daha çabuk gerçekleştirmek için kötü niyetli olarak – tarihinde haksız tutanağı tuttuğu ve yine haksız olarak — tarihinde fesih bildiriminde bulunduğunu beyan ederek, davalı şirket tarafından haksız yere feshedilen sözleşme ve kesilen mesnetsiz ve haksız ceza ve tazmin faturaları sebebiyle müvekkilinin uğradığı zararın tespiti ile şimdilik —TL nin sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve sözleşmenin akdi sırasında davalı lehine teminat olarak kurulan ipoteğin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmisini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasına /—- tarrihinde ticari vekillik sözleşmesi imzalandığını, davacının davalıya — TL cari hesap borcu bulunduğunu, bunun ödenmesi için davacıya ihtar gönderildiğini fakat ihtara rağmen ödeme yapılmadığı için İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün— Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını ve davacının itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiğini, Ticari vekillik sözleşmesin 37. Maddesinde davacının vekalet ücreti karşılığı davalının —-şubesi ile sınırlı olmak üzere iş görme borcu altında bulunduğunu, yine aynı maddede davacının hak ediş ücretinin hesaplama ve ödeme şeklininin düzenlendiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 17/a maddesine göre ticari vekilin kasadan para kullanmasının müvekkil şirket adına tahsil ettiği ücretleri şirket hesabına zamanında ödememesinin sözleşmenin derhal feshi sebebi sayıldığını, davacı vekilinin iddialarının aksine tediye makbuzlarının, muhasebesel anlamda ödeme makbuzu olduğunu, ticari vekillerin faturalara istinaden bölge müdürlüğünden ödeme isedikleri zaman vekillere yapılan ödemeler için düzenlendiği, kasada açığı için düzenlenen tediyeler mevcut ise bunların muhakkak kasa açığı tutanakları ile birlikte düzenlendiğini, dolayısıyla davacı vekilinin bu yöndeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında imzalanmış olan ticari vekil disiplin prosedüründe 6.2.4.6 maddesinde ticari vekilin davalı şirketten onay almadan kasadan para kullanamayacağının düzenlendiğini, davacının defalarda kasadan izinsiz para kullandığını, davalı şirketin bu yönde davranmaya devam ederse sözleşmeyi feshedileceğini ihtar ettiği halde davacının sözleşmeye aykırı şekilde kasadan para kullanmaya devam ettiği için sözleşmenin anılan madde hükmü çerçevesinde haklı olarak feshedildiğini, davacı, sözleşmeye aykırı davrandığı için sözleşmede belirlenen şekilde ceza kesildiğini, ve bunların hak edişlerden mahsup edildiğini, ayrıca sözleşme mad. 9 uyarınca taşınan kargoların hasar ve kaybı nedeni ile müşterilere ödenen tazminatların da davacının hak edişinden kesildiğini, bu nedenle davalı şirketin düzenlediği faturalarda bir usülsüzlük veya kanuna aykırılık bulunmadığını beyan ederek, önelikle davanın zamanaşımı yönünden reddine, belirsiz alacak şeklinde açılan davanın usulden reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yokksun davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ektmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki ticari vekillik sözleşmesinin haksız feshi iddiasına dayalı olarak uğranılan zararın tazmini ve sözleşmenin akdi sırasında teminat olarak kurulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yasa değişikliği sonrası basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonlandırılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, dosya daha sonra tarafların tacir olması, davanın niteliği ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri ve tüm dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati için oluşturulan ara karar taraf vekillerine gerekli ihtarlar yapılarak tebilğ edilmiş, taraf defterleri ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış , bilirkişi heyeti tarafından— tarihli rapor düzenlenmiştir.
—tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacı şirket in —defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, — yılı defterlerinin ise delil niteliği taşıdığı, davacının davalıdan dava tarihi itibariyle— TL alacağının bulunduğu, davalının tutanak olarak sunduğu belgede davacının imzasının bulunmadığı, bu tutanağa dayanak oluşturacak belgelerin mali bir incelemeye esas olacak şekilde sunulmadığı , yapılan mali ve mesleki incelemeler neticesinde davalının davacıya olan ödemelerini geciktirdiği ve davacının beyanı gibi cari hesap ilişkisi içindeki işlemlerle örtülü bir muvafakatin olduğunun tespit edildiği, davacının işine son verilen – yılı itibariyle aylık ortalama —TLkar elde ettiği yönünde tespit yapılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları neticesinde bilirkişi heyetinden — tarihli ek rapor sunulması istenmiş, sunulan raporda sonuç olarak davacının —TL alacağı bulunduğu raporlanmıştır.
Mahkememizce sunulan kök ve ek rapor ile davalı vekilinin itirazları incelenmiş,— tarihli kök raporun kendi içerisinde çelişkili tespitler içermesi ve rapordaki ifadelerin tamamına yakınının soyut beyan ve yorumlardan ibaret olması sebebiyle mahkememizin denetimine ve hükme elverişli olmaması, ek raporun ise davalı taraf itirazlarını karşılamamakla birlikte kök raporun tekrarı niteliğinde olduğu hususların göz önünde bulundurularak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak , heyetten rapor alınmış, alınan raporda davacı talepleri ve davalının itirazları tek tek değerlendirilerek rapor tanzim edilmiş, rapor mahkememizce de denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller; özellikle mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli ve denetime elverişli son bilirkişi raporu ile taraflar arasında —- yılında acentelik ilişkisi kurulduğu ve davalının unvanını değiştirmesi üzerine — tarihinde Ticari vekillik sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin— tarihinde davalı tarafından gönderilen ihtarname ile tek taraflı olarak feshedildiği , davalının feshe dayanak olarak gösterdiği tutanakta davacı tarafın imzasının bulunmadığı gibi imzadan imtina ettiğine dair herhangi bir kaydın da şerh düşülmediği, davalının davacının sözleşmeye aykırı davrandığı birden fazla kez uyarıldığı birden fazla kez hakkında tutanak tutulduğu sözleşmenin feshedileceğine dair önceden de yapılan ihtarların bulunduğuna yönelik iddialarını somut delillerle ortaya koyamadığı, bilirkişilerce de bu hususta bir veriye rastlanılmadığı, davalının zaman aşımına yönelik itirazlarının dava açılış tarihi ve sözleşmenin fesih tarihi göz önünde bulundurulduğunda yerinde olmadığı, tüm dosya kapsamı taraflar arasındaki sözleşmeler ve ek prosedür ve fesih tarihi göz önünde bulundurularak davalının 3 aylık fesih öneli vermek suretiyle sözleşmeyi feshetmesi gerektiği ancak bu süre verilmeden sözleşme feshedildiği için sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak feshedildiği, davacının davalıdan 3 aylık mahrum kalmış olduğu kazanç tutarını talep etmede haklı olduğu, davacı tarafça davalının kesmiş olduğu ceza tazmin faturaları nedeniyle zarara uğradığı iddiasına ilişkin somut bir delil ortaya koyamadığından bu hususta uğramış olduğu zarar talebinde değerlendirme yapılamadığı, davacının sözleşme sırasında davalı lehine verilen ipoteğin kaldırılması yönünde talebine ilişkin olarak dosya kapsamında bu hususta resmi senet örneği bulunmadığı ve ilgili kurumlara yazılan müzekkerelere de olumlu bir cevap verilmediği bilirkişi heyeti tarafından da bu hususta bir veriye rastlanılmadığı ve değerlendirme yapılamadığı mahkememizce de bu hususta kanaat edinilemediği, tarafların karşılıklı olarak incelenen ticari defter ve kayıtlar neticesinde davacının davalıdan dava tarihi itibariyle —-TL cari hesap ve -TL kar mahrumiyeti tazminat alacağı bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile – TL alacak ile – TL kar mahrumiyeti tazminat alacağı olmak üzere toplam —TL alacağın – tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
—TL alacak ile- TL kar mahrumiyeti tazminat alacağı olmak üzere toplam – TL alacağın — tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekilinin Fazlaya ilişkin istemlerinin Reddine
2-Karar harcı 3.078,09 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 853,90 TL peşin harç ile 427,00 TL tamamlama harcın mahsubu ile bakiye 1.797,19 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 853,90 TL peşin nispi harc ve 427,00 TL tamamlama haracı olmak üzere toplam 1.306,10 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 255,20 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.405,20TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.045,88 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.197,57 TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına karar tarihinde geçerli Avukatlık asgari Ücret Tarifesi’nin 13. mad. Uyarınca takdir edilen 4.542,74-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın red edilen bölümü için davalı yararına karar tarihinde geçerli Avukatlık asgari Ücret Tarifesi’nin 13. mad. Uyarınca takdir edilen 3.592,71-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. Maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/10/2019