Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2452 E. 2018/1091 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/2452 Esas
KARAR NO : 2018/1091
DAVA : Ticari Şirket (Yönetim Kurulu Kararının ve Şirket Payı Devrinin İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/11/2014
KARAR TARİHİ : 14/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yönetim Kurulu Kararının ve Şirket Payı Devrinin İptali İstemli)
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıların davalı —–İnşaat…. Şirketinin hissedarları olup şirket yönetiminin bilgilendirme yapmaması üzerine davacıların talebi ile 27/10/2014 tarihinde yapılan toplantıda usulsüz kayıtlar tespit ettiklerini, toplantı sonrasında yönetim kurulu kararı ile … hisselerinin davalı ……. Şirketine devri için yönetim kurulu kararı alındığı öğrendiklerini, devrin davacılarından gizlenerek yönetim kurulu kararı alımı önerisi yapılmaksızın hisse devralma imkanı tanınmadan hisselerin devredildiğini öğrendiklerini, bu devrin ana sözleşmeye aykırı olup ortakların haklarını ihlal etmesi nedeniyle batıl olduğunu, yönetim kurulunun ana sözleşmenin 7. Maddesine ve TTK’nun 492(1) maddesi hükmüne aykırı işlem yaptığını, 25/08/2014 tarihinde yönetim kurulu toplantısı yapılmadığını, bu yönü ile de devrin geçersiz olduğunu, devrin eşit işlem ilkesine de aykırı olarak yapıldığını ve müvekkillerinin vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal ettiğini bildirmiş, hisse devirlerinin geçersizliğinin tespiti ile iptaline, … hisselerinin devrine onay veren ve … ile …’nin hisselerinin devrine onay verilmesine ilişkin yönetim kurulu kararları ile pay defterine yapılan kayıtların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davalı …… Şirketinin müvekkilinin hisselerine talip olması üzerine şirketteki pay sahipleri ile görüşmeler yaptığını, bunun sonucunda hisse devri konusunda anlaşma yapıldığını, yapılan yönetim kurulu toplantısında devir kararının onaylandığını ve pay defterine işlendiğini, devirden üç ay sonra …’ın devrin geçersizliğini ileri sürerek hisseleri satın almak istediğini bildirdiği, şirketin bir öne alım veya rüçhan hakkı vermediğinin bu ortağa bildirdiğini, müvekkilinin davada taraf sıfatının bulunmadığını, davacı tarafın tespit davası açmada hukuki yararı olmadığını, yönetik kurulu kararlarının iptalinin talep edilemeyeceğini, kararların butlanını gerektiren hallerden hiçbirinin somut olayda mevcut olmadığını, yönetim kurulu kararlarının usulüne uygun şekilde alındığını bildirmiş, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-.. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde hukuki bir dayanak gösterilmediğini, ana sözleşmenin 7. maddesinin yeni TTK’nun amir hükümleri uyarınca kadük hale geldiğini, yeni TTK hükümleri uyarınca nama yazılı payların devrinin genel kurul kararı ile sınırlandırılmasının geçerli olmadığını, başka bir kişi veya organın onayına da bağlı bulunmadığını, sözleşmedeki hükmün bir bağlam hükmü dahi olmadığını, ön alım, geri alım gibi hakların Borçlar Kanununa özgü haklar olup pay devirlerinin iptali gibi bir müeyyideye konu olmayacağını, gerek davacılar gerek ise …’ın davaya konu devir işlemlerinden haberdar olduklarını, sözleşmenin 7. maddesinin uygulanmasını talep etmediklerini, bu nedenle davacıların pay devrine muvafakat ettiklerinin açıkça ortada olduğunu, yönetim kurulu kararlarının usulüne uygun ve yeterli nisapla alındığını bildirmiş, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —– ve … vekili cevap dilekçesinde; pay devir işlemlerinin onaylanmasına yönelik işlemlerin yasaya uygun olarak yerine getirildiğini, yönetim kurulu kararlarının sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, davalı … .. Şirketi’nin tüm ortaklarla yaptığı görüşmelerin olumlu sonuçlandığını, gerek davacılar gerek ise …’ın hisse devirlerinden tümü ile haberdar olduklarını ve devre muvafakat ettiklerini bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davalılar …, … ve …’nin paylarının usulüne uygun şekilde müvekkili şirket tarafından devralındığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ana sözleşmenin 7. maddesinin yeni TTK’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte kadük hale geldiğini, yeni TTK hükümleri uyarınca nama yazılı payların devrinin genel kurul kararı ile sınırlandırılmasının geçerli olmadığını, başka bir kişi veya organın onayına da bağlı bulunmadığını, sözleşmedeki hükmün bir bağlam hükmü dahi olmadığını, ön alım, geri alım gibi hakların Borçlar Kanununa özgü haklar olup pay devirlerinin iptali gibi bir müeyyideye konu olmayacağını, gerek davacılar gerek ise …’ın davaya konu devir işlemlerinden haberdar olduklarını, sözleşmenin 7. maddesinin uygulanmasını talep etmediklerini, bu nedenle davacıların pay devrine muvafakat ettiklerinin açıkça ortada olduğunu bildirmiş, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalılar ..—-ve …’nin ortakları oldukları davalı -… Şirketindeki paylarını davalı …… Şirketin’e şirket ana sözleşmesinin 7. maddesindeki prosedür işletilmeden ve diğer ortaklara ön alım hakkı tanınmadan ana sözleşmeye ve yasaya aykırı şekilde devri yapılan dava konusu paylara ilişkin devirlerin bu devirlere ilişkin pay defterine ilişkin yapılan kayıtların iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, taraflarca bildirilerek toplanan ve sunulan deliller, dinlenen tanık beyanları ve davalı —.. Şirketi’ne ait defter ve kayıtlar üzerinden yapılan inceleme sonunda mahkememizce sunulan usul, yasa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme elverişli nitelikte kabul edilen bilirkişi kurulu raporu ile davalı gerçek kişiler ile davacıların davalı —… Şirketinin devirden önceki ortakları olup dava konusu edilen payların davalı gerçek kişi eski ortaklar tarafından davalı …… Şirketi’ne devredildiği, davalı -… Şirketinin bu payların devri konusunda —- tarih— nolu ve—- tarih—-nolu yönetim kurulu kararı aldıkları, bazı davalılar tarafından husumet itirazında bulunulmuş ise de davalı gerçek kişilerin payları devreden, davalı -.. Şirketinin davaya konu yönetim kurulu kararlarını alan, davalı ……. Şirketinin payları devralan olmaları nedeniyle tüm davalıların pasif husumet ve taraf sıfatı yönünden davalı sıfatlarının bulunduğu, yine davalı taraflarca yapılan devir işlemlerinin ve alınan yönetim kurulu kararlarının usul, yasa ve sözleşme hükümlerine uygun olduğu, yeni TTK’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte ana sözleşmesinin 7. maddesinin kadük hale geldiği, davacılar tarafından devirlerin bilindiği iddia edilmiş ise de dinlenen tüm tanık beyanları ile dosyada toplanan deliller ışığında davalıların davacıların başından beri devir görüşmelerinden ve yapılan devir işleminden ve yönetim kurulu kararlarından haberdar olduklarına ilişkin iddialarını kanıtlayamadıkları, tanıkların dahi bu yönde açık bir biçimde bilgi ve belgelerinin bulunduğuna dair beyanda bulunmadıkları gibi davaya konu devredilen payların nama yazılı paylar niteliğinde bulunduğu, TTK’nun 492(1) maddesinde esas sözleşmenin nama yazılı payların ancak şirketin onayı ile devredebileceğinin ön görülebileceğinin düzenlendiği, buna göre şirket ana sözleşmesinin 7. maddesindeki sınırlamanın yasaya uygun olduğu, TTK’nun 493. maddesinde ise şirketin pay devrine ilişkin onay istemlerinin reddi sebeplerinin düzenlendiği, somut olayda ana sözleşmenin 7. maddesi uyarınca hisse devrinin şirket tarafından uygun görülmesinin gerektiği, 7. maddede ortaklar dışından devir teklifi yapıldığında başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde ortaklardan hiçbir müşteri çıkmaması halinde teklifte bulunanın alımına onay verileceğinin kararlaştırıldığı, TKK’nun 390. maddesinde ve buna bağlı olarak kurumsal yönetim ilkelerinin 4.4.2 maddesinde yönetim kurulu toplantısının tüm üyelere gündemde yer alan konularla ilgili bilgi ve belgelerin yeterli süre öncesinde incelemesine sunularak yapılacağı ve hazır bulunanların çoğunluk oyu ile karar verileceğinin düzenlendiği, karar defterinin elden üyelere dolaştırılması ve imzalanması ile karar alınması mümkün olsa da alınacak kararın herhangi bir yönetim kurulu üyesine sunulmamasının alınan kararın yoklukla malul olmasına yol açacağı, somut olayda yönetim kurulu üyesi ve duruşmada tanık olarak dinlenen …’ın toplantıya katılmadığı gibi toplantıdan haberdar edildiğine dair dosyada hiçbir delilin toplanmamış olması nedeniyle adı geçen yönetim kurulu üyesinin toplantıdan haberdar edilmediği, buna göre kararın yoklukla malul olduğu, ayrıca ana sözleşmenin 7. maddesi hükmüne rağmen bir aylık sürenin beklenmediği, davacıların pay devrinden ve karardan haberdar edilmedikleri, 7. maddenin daha sonra genel kurul tarafından kaldırılmış olmasının sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla davaya konu pay devirlerinin ana sözleşme, usul ve yasada ön görülen prosedüre uygun yapılmamış olması ve dava konusu yönetim kurulu kararlarının ana sözleşmenin 7. maddesine aykırı olarak alınmış olmaları nedeniyle davanın kabulüne ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Davaya konu davalı ——.. Şirketi yönetim kurulunun davalı paydaş …’nin —-paya karşılık 425.000,00 TL değerindeki payının tamamının, davalı paydaş …’nin —– paya karşılık gelen 10.000,00 TL değerindeki payının tamamının,
Davalı paydaş …’a ait 3040 paya karşılık gelen 76.000,00 TL değerindeki payının tamamının davalı … .. şirketine devretmesinin uygun görmesine ve pay defterine kaydına ilişkin —— tarih ve —- nolu ve —- tarih—- nolu kararlarının batıl olduklarının tespiti ile bu kararlarla ilgili pay defterindeki kaydın iptaline,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 34.906,41 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 25,20 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 34.881,21 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar yararına takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 25,20 başvurma harcı, 463,00 TL kırkaltı adet tebligat gideri, 20,00 TL iki adet posta ve müzekkere gideri ve 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere topplam 1.708,20 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı taraflarca yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/11/2018