Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2447 E. 2018/366 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/2447 Esas
KARAR NO : 2018/366

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2014
KARAR TARİHİ : 04/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Bodrum’da bulunan 1207 parsel sayılı taşımazdaki otelin taraflarca ortak satın alındığını, bedelin ödenmesi amacıyla bir bankadan 700.000,00 TL kredi çekildikten sonra bir başka bankandan da 1.000.000,000 TL kredi çekilip önceki kredi borcunun kapatıldığını, kredinin davalıdanda çekilebilmesinin mümkün olması nedeniyle davalının tapuda malik olarak gözüktüğünü, davacı tarafça 500.000,00 TL nakit verilmesinden sonra ayrıca 1.800.000,00 TL davacı şirketin barter çeklerin verildiğini, bugüne kadar oteli davalının işlettiğini, davacının ortaklık işlişkisi gereği edimlerini yerine getirdiğini, buna karşı davalının payına düşen 900.000,00 TL ‘yi davacıya ödemediği gibi ötelin 1/2 tapu payınıda devretmediğini, Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptal ve tescil davasının derdest olup davalının otelin gelirinden davacılar hiç ödeme yapmadığını, otelin gelir payı konusunda açtıkları davanın İstanbul Anadolu—Asliye Ticaret Mahkemesinde derdest olup bu davayı ve davaya konu takibe barter çeki nedeniyle açtıklarını, davalının itirazının haksız olduğunu bildirmiş, itirazın iptali ile takibin devamına davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı müveklinin barter çekinin keşidecesi olup cirantası olmadığını, davacıların lehine çek kesen kişiye bir ödeme yapmadıklarını, bu çeklerin 1.670.000,00 TL’lik bölümünün lehtarı —tarafından önce— şirketine bu şirketten de davalıya alacağın temliki sözleşmesi ile 03/11/2014 tarihinde devrettiğini, bu nedenle davalının davacılardan alacaklı hale geldiğini, protokolde barter çeklerin 900.000,00 TL’lik bölümünden davalının sorumlu olduğuna dair hiçbir hüküm bulunmadığını, otelin satış bedeli için çekilen kredilerin davalı tarafından çekilip ödemelerin davalı tarafından yapıldığını, davacıların dosyaya sunduğu ödeme belgelerinin dava konusu ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını bildirmiş, davanın reddine davacı tarafın kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf davaya konu icra dosyasında davalı hakkında barter sözleşmesinden doğduğunu iddia ettiği 900.000,00 TL alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip yolu ile icra takibi yapmış, davalı tarafın yasal süre içinde borca ve ferilerine itirazı ile takip durmuştur.
Davacı taraf, davacı şirket ile davalı ve dava dışı — arasında yapılan 23/12/2011 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi başlıklı adi yazılı sözleşme ile 18/05/2012 ve 06/01/2012 tarihli protokol başlıklı adi yazılı anlaşmalara dayalı olarak tapuda davalı adına kayıtlı olmasına rağmen gerçekte Bodrum’da bulunan — parsel sayılı taşınmazdaki oteli davacı şirket ile davalının birlikte satın aldıkları davacı şirketin taşınmazı devreden üçüncü kişi 1.800,000,00 TL’lik barter çeki vermesine rağmen davalının payına düşen 900.000,00 TL’yi davacı şirkete iade etmediği, otelin yarı oranındaki tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili ile oteli davalının işletmesi nedeniyle elde edilen gelirden davacının payına düşen tahsili konusunda dava açtıklarını iddia ederek 1.800.000,00 TL bedelli barter çeki nedeniyle davalının payına düşen 900.000,00 TL ‘yi icra takibine konu etmiş, davalı taraf ise barter çeklerinin yarı bedelinden davalının sorumlu olduğuna dair protokolde bir hüküm bulunmadığını, yapılan temlikler nedeniyle davalının davacıdan alacaklı hale geldiğini, davacı şirketin bu çekler nedeniyle bir ödemede bulunmadığını, davalının kredi çekip kendisinin ödediğini, bu nedenlerle davacının takipte ve davada haklı olmadığını iddia etmiştir.
Yargılama sırasında davacı … tarafından davaya konu alacağın 329.512,05 TL’lik bölümü …’e temlik edilmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, bilirkişi kurulundan rapor alınmış, bilirkişi kurulu rapor ve ek raporlarında davalının davacı şirkete 08/09/2014 tarihi itibariyle 900.000,00 TL borcunun bulunduğu, 18/05/2015 tarihli protokol gereği bu borçtan sorumlu olduğunu bildirmiştir.
Bodrum — Asliye Hukuk Mahkemesinin— esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda davacı tarafın davasının kabulü ile tarafların ortak oldukları otelin bulunduğu—parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan 1/2 payının iptali ile davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan tüm deliller, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu ve ek raporları ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın barter sözleşmesinden kaynaklandığı, yasal mevzuatımızda bu nitelikteki sözleşmelere ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununun ve Borçlar Kanununun genel düzenlemelerine göre çözülmesi gerektiği, somut olayda davacı şirketin bir barter şirketi dava dışı otelin bulunduğu taşınmazı satan —‘nın ise barter üyesi olduğu, barter çekinin iki üye firma arasında gerçekleşen alım satım işlemlerinde bir ödeme ve tahsilat aracı olarak kullanılan üzerinde yapılan işlemin tutarının yazılı olduğu mal ya da hizmeti alan tarafından keşideci olarak imzalanan sistemin kıymetli evrakı olduğu, davacı şirket ile dava dışı taşınmazın satıcısı — arasında düzenlenen barter sözleşmesinin 7.2 maddesinde verilen çeklerin üçüncü kişilere devrinin yasaklandığı, çekin devredilebilmesi için davacı şirketin onay vermesi koşulu ön görüldüğü, her ne kadar davalı vekili yapılan temlik nedeniyle alacaklı hale geldiklerini iddia etmiş ise de davacı şirketin barter çekinin davalıya devrine onay verdiğine dair bir belgenin dosyaya sunulamadığı, dolayısıyla davacı şirket yönünden yapılan bu temlik ve devirlerin hükümsüz olduğu gibi temlikinde davadan önce yapılmadığı, diğer yandan davalı vekili davacının bu çeklerle ile ilgili ödeme yapmadığı bu nedenle davalıdan talepte bulunamayacağı iddiasında bulunmuş ise çekin kendisinin bir ödeme aracı olması karşısında davacı şirket tarafından dava dışı satıcıya verilip teslim edilmesinin yeterli olduğu ayrıca ödeme yapma koşulunun aranmayacağı, gayrimenkul satış sözleşmesinde ötel niteliğindeki taşınmazın bedeli olarak dava dışı satıcıya nakit para yanında 1.800.000,00 TL davacı şirket tarafından barter çeki ile ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı, 18/05/2012 tarihli protokolde 1.800.000,00 TL bedelli barter çekinin %50’sinin davalıdan mahsup edileceğinin kararlaştırıldığı, yine 06/01/2012 tarihli protokolde de benzer nitelikte hükümlere yer verildiği, Bodrum — Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davalı adına olan tapu kaydının 1/2 payının iptali ile davacı … adına tesciline karar verildiği, mahkememiz dosyasında görülen davanın niteliği itibariyle tapu iptal tescil ve İstanbul Anadolu— Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen otelin işletilmesi nedeniyle elde edilen karın paylaşılmasının konu edildiği dava ile doğrudan bağlantılı bulunumadığı, bu nedenle bu davanın diğer davadan bağımsız olarak görülebileceği, sözleşme ve protokoller çerçevesinde davacı şirketin taraflar arasında ortak olarak satın alınan taşınmaz nedeniyle barter çeki ile ödediği 1.800.000,00 TL’nin taşınmazı davalı adına tescili nedeniyle davalı payına düşen 900.000,00 TL’sini talep edebileceği, bu paranın davalı tarafça davacıya ödenmesinin her hangi bir takvime ve şarta bağlanmadığı dikkate alınarak davacı şirketin davalı hakkında yaptığı takibin haklı olduğu ve davalının itirazının haksız olduğu anlaşılmakla davacı şirketin davası yönünden davanın kabulü ile davalının itirazın iptaline, davacı tarafça takip talebinde ve buna bağlı ödeme emrinde ticari faizin yalnız artan oranlarda istenmesinin usul ve yasaya ayrıkı olduğu göz önüde tutularak işleyecek faizin talep tarihine göre yıllık %11,75 ve değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına, alacağın likit olması ve davalının haksız itirazı nedeniyle davalı tarafından %20 oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı şirket ile birlikte davacı … da barter çekinden doğan alacak için davalı hakkında takip yapmış ve davacı şirket ile birlikte alacağın ödenmesini talep etmiş ise de; sözleşme ve protokollerin içeriği dikkate alınarak barter çekinin davacı şirket tarafından dava dışı taşınmaz satıcısına verildiği, dolayısıyla çekle ödemenin davacı şirket tarafından yapıldığı, davalının payına düşen bedelin buna göre ancak davacı şirket tarafından talep edilebileceği, davacı …’ın davaya konu bedeli davadan talep etmeye hak ve yetkisinin bulunmadığı dikkate alınarak davacı …’ın haklı husumet yokluğu nedeniyle davasının reddine, davacı —‘ın yargılama sırasında dava konu alacağın 329.512,05 TL’lik bölümünü …’e temlik ettiği, bu miktar yönünden …’in davacı sıfatı ile davada yer aldığı anlaşılmakla temlik alan davacı …’in temlik aldığı alacak miktarı yönünden de aynı gerekçe ile temlik edenin dava konusu alacağı hak ve talep etmeye hakkının bulunmaması karşısında temlik alanında hak ve yetkisinin bulunmaması nedeniyle davasının reddine karar verilmiş, davası reddedilen … ile …’in davalarının reddi nedeninin husumete ilişkin olması, protokollerde …’ın da imzacı olarak yer alması karşısında kötü niyetli takip yapılmadığı göz önünde tutularak davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … ın davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Dava konusu alacağın 329.512,05 TL lik bölümü için temlik alan … in davasının reddine,
3-Davacı şirketin davasının kabulü ve davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 900.000 TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden yıllık %11,75 ve değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına,
900.000 TL asıl alacağın %20 oranındaki 180.000 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine,
4-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine,

5-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 61.479,00 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 10.869,75 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 50.609,25 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı …’ın reddedilen davası yönünden alınması gerekin 35,90 TL harcın davacı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacı …’in reddedilen davası yönünden alınması gereken 35,90 TL harcın davacı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı şirket yararına A.A.Ü.T.’nin 13(1) mad. uyarınca takdir edilen 49.950,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine,
9-Davalı yararına A.A.Ü.T.’nin 7(2) mad. uyarınca takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı —-‘dan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı yararına A.A.Ü.T.’nin 7(2) mad. uyarınca takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin temlik alan davacı .—‘ten alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacılar — ve … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
12-Davacı şirket tarafından yapılan 0,60 TL dosya masrafı, 25,20 TL başvurma harcı, 10.869,75 TL peşin harç, 145,00 TL on altı adet tebligat gideri ve 1.500,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 12.540,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı şirkete verilmesine,
13-Davalı tarafça davacılar … ve … yönünden yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
14-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleştiğinde yatarın tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı temlik alan vekili ile davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2018