Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2419 E. 2021/598 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/2419 Esas
KARAR NO : 2021/598
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/11/2014
KARAR TARİHİ: 09/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bilgisayar ve elektronik ürün üretim ve satış işi ile uğraştığını, bu doğrultuda davalı şirket ile bilgisayar üretimi işi yaptığını, taraflar arasındaki müvekkili tarafından üretilen bilgisayarlara kurulmak üzere davalı tarafça lisans gönderilmesi ve bu lisansın müvekkili şirket tarafından üretilen bilgisayarlara kurulması için anlaşma sağlandığını ve davalı şirketçe ———fatura ile söz konusu lisansın satışının gerçekleştiğini, müvekkili şirketin söz konusu fatura bedelini ödediğini ve her iki tarafın ticari kayıtlarına bu hususun işlendiğini, müvekkili şirket tarafından bedeli ödenen söz konusu ürünün müvekkili şirkete hiçbir zaman teslim edilmediğini, dolayısıyla malın bedelinin ödenmiş olmasına rağmen malın zilyetliği ve mülkiyetinin davalı tarafından müvekkili şirkete geçirilemediğini, bu nedenle söz konusu bedeli müvekkili şirkete iade edilmesi için davalı aleyhine ——– dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının sırf icra takibi durdurmak için kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyanla, fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalının haksız ve kötü niyetli borca, faize ve ferilerine itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; tarafların ——- yılından bu yana ticari ilişkide bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında davacı şirketin ——- ile yürüttüğü projede kendi ürettiği bilgisayarlarda kullanmak üzere —– programı lisansına ihtiyaç duyduğunu ve müvekkili şirketten ——– lisans talep ettiğini, davacı şirketin de ikrar ettiği üzere cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı şirkete gönderilen ——— tarihli hesap mutabakatlarına davacı şirket tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davacı şirketin söz konusu hesap bakiyelerinde mutabık olduğunu beyan ettiğini ve imza altına alındığını, ancak satış işleminin üzerinden —- yıl, takip eden hesap mutabakatlarının üzerinden ise — yıl gibi uzunca bir zaman geçtikten sonra davacı şirketin —– tarihli üst yazı ile satış bedeli tutarında iade faturası keserek müvekkili şirkete gönderdiğini, söz konusu üst yazıda —————–nolu fatura ile —- sonra geri almak üzere kesmiş olduğunuz ——– lisanslar, stok kayıtlarımızın düzeltilmesi gerekliliğinden dolayı ——— tarihli fatura ile tarafınıza geri kesilmiş olup söz konusu faturanın kayıtlarınıza alınmasını önemle rica ederiz.” demekle ———- kullanmak üzere aldığı bilgisayar program lisanslarını stoklarına işlediğini ikrar ettiğini, müvekkili şirketin söz konusu lisansları ———- sonra geri alacağına ilişkin herhangi bir taahhütte bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafından gönderilen iade faturasının müvekkili şirket tarafından noter aracılığıyla geri iade edildiğini, davaya konu Microsoft programlarının gayri maddi mallar olduğunu, eşya hukukunda tanımlanan zilyetliğin ve mülkiyetin devrine konu olmadığını, davacı şirketin, müvekkili şirket ile olan ticari ilişkisinin bozulması üzerine müvekkili şirket aleyhine açtığı kötü niyetli davalar ve icra takipleri ile haksız kazanç elde etmeye çalıştığını beyanla, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı şirket aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari satış sonucu düzenlenen fatura bedelinin ödendiği, ancak ürünün teslim edilmediği gerekçesi ile ürün bedellerinin iadesi için başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Davacı şirket, bilgisayar ve elektronik üretim ve satışı ile uğraştığı, bu kapsamda davalı şirketten üretilen, bilgisayarlarda kurmak ve kullanmak üzere———- bedelli fatura düzenlendiği ve lisans programının satışının gerçekleştirildiği, bedelinin de ödenmesine rağmen satın alındığı iddia edilen programların hiçbir zaman tesliminin yapılmadığı gerekçesi ile fatura bedeli kadar miktarın iadesi için takip başlatılmıştır.
Takibe konu —– sayılı takip dosyasının incelenmesi sonucu, ——- bedelli asıl alacak için takip başlatılmıştır.
Mahkememiz tarafından deliller toplandıktan sonra dosya içerisine ———- tarihli ek rapor sunulmuştur.
Her iki tarafın defter incelemesi yapılmış ve her iki tarafında ——–ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu tespit edilmiştir.
Heyet olarak sunulan kök rapor ve ek raporda dava konusu edilen lisans programının teslimine dair herhangi bir teslim belgesi olmadığı, teslim edilmiş ise kime ve nasıl teslim edildiğinin belirtilmediği, aktif hale getirilip getirilmediği, lisans programında davalı satıcının satım sözleşmesi uyarınca davacı alıcıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği ve dosyaya giren belgeler uyarınca davalı satıcının teslim ettiğini kanıtlayamadığı ve davacının da sözleşme gereği aldığı programın bedelini peşin olarak ödediği belirtilerek bedelin iadesini isteyebileceği yönünde rapor sunulmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 187. maddesi gereğince, ispatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. 190. Maddede ise ispat yükü düzenlenmiş olup; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. ” düzenlemesi bulunmaktadır.
Faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olması (özellikle satın alanın ticari defterlerine kaydedilmiş olması) faturalar kapsamındaki malların teslim edildiğine karine teşkil eder. Bunun aksini malın teslim edilmediğini iddia eden davacının yazılı delillerle kanıtlaması gerekir. ——
Dava konusu edilen uyuşmazlık noktası olan ——- faturaya konu program lisanslarının davacıya teslim edilip edilmediğinin ve teslim edilmiş ise ispat külfetinin hangi tarafta olduğu hususlarıdır. Türk Borçlar Kanunun 207/2 “sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler” maddesi bulunmaktadır. Her iki tarafta tacir olup, basiretli bir iş adamı gibi davranarak faturaya konu edilen lisans programı uyarınca aksine bir anlaşma olduğu dosya içerisinden anlaşılamamakla birlikte bir taraf para borcunu diğer tarafta emtia borcunu aynı anda ifa etmekle yükümlüdür.
Davacı taraf programın bedelini ödediğine ancak zilyetliğin kendisine teslim edilmediğini belirtiğinden ispat külfeti bilirkişi heyetinin tespitinin aksine davacı üzerindedir. Yani alıcı olan davacı satıcı olan davalıdan lisans programı aldığını, bedelini ödediği lisans programının kendisine teslim edilmediğini ispat etmek zorundadır. Bahse konu satış işlemi her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirdiğinden ticari bir satış işlemidir. Tarafların tacir olduğu, ticari satım sözleşmelerinde bunun sonucu gereği “basiretli” olarak davranılması gerekmektedir. Davacı taraf —– olan faturayı ticari defterlerine işlemiş , TTK 21/2 maddesi uyarınca sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında herhangi bir itirazda bulunmamış ardından———tarihli iade faturası ile takibe geçmiştir. Faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemesi ispat külfetinin kime ait olacağı bakımından önemlidir. Yanı faturayı alan ,ticari defterlerine kaydeden ve sekiz gün içinde faturaya itiraz etmeyen taraf ispat külfetini üzerine almıştır. Faturanın davacı defterinde kayıtlı olması nedeniyle malı teslim aldığına karine oluşturmaktadır. Fatura tanziminden sonra davacı ——- itibariyle mutabık olunduğu davacı şirket yetkisi tarafından imza altına alınmıştır. Taraflarca herhangi bir ihtirazı kayıt getirilmeden imzalanan ——–
Uyuşmazlık konusu edilen —— olmasına rağmen takip tarihi ———–olup aradan geçen bunca zamana rağmen eğer lisans programı satıcı olan davalı tarafından teslim edilmemiş ise basiretli bir tacir olarak zilyetliğin kendisine verilmesini veya bedelin iadesini fatura tarihine daha yakın bir tarihte istemesi gerektiği kanaati hasıl olmuştur. Davacı tarafın defter incelemesi sonucu faturayı kayıtlarını işlemiş herhangi bir ihtirazı kayıt veya şart koymaksızın bedelini ödemiş olduğundan ——- uyarınca emtianın kendisine teslim edilmediği, yanı zilyetliğin geçirilmediği ispat külfetini de üzerine almış ancak bunu ispat edememiştir. Dava konusu faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olması ve yine davacı alıcının defterinde de kaydedilmesi bedelin ödenmesi herhangi bir ihtirazı kayıt olmaması fatura konusunun da teslim edildiğini karine oluşturduğundan aksinin ispat yükü davacı olduğundan ve taraflar arasında ‘mutabakat belgesi’ olması, bu belgenin karşılıklı ibralaşma anlamı taşıması, davacı tarafın lisans programının zilyetliğinin kendilerine teslimini yazılı delillerle ispatlayamadığından ve davacı taraf yemin deliline dayanmak istememesi nedeniyle açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1——– sayılı takip dosyası uyarınca itirazın iptali talebinin REDDİNE,
2-Davalının %20 kötü niyet tazminatının davacının kötü niyeti ispatlanamadığından reddine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın peşin yatırılan 8.290,95 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 8.231,65 TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı taraf yararına AAÜT’nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 51.384,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan toplam 1.746,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya peşin olarak yatırılan gider avansından harcanmayan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2021