Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2414 E. 2019/670 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/2414 Esas
KARAR NO: 2019/670
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/11/2014
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı tarafından 2013 Temmuz ve Ağustos aylarmda düzenlenerek davalıya teslim edilen 37 adet faturadan kaynaklanan 51.191,60TL’lik alacağına ilişkin olarak İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün ———E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine başlatılan takibin durduğunu, davalının takipten önce 07.01.2014 tarihinde yaptığı 3.308,40TL’lik ödemenin toplam alacaktan mahsup edildikten sonraki kalan kısmı için başlatılan icra takibine borcu bilmesine rağmen kötüniyetli olarak itiraz ederek takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek kötüniyetli itirazın iptali ile %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının lojistik firması olarak müşterilerine verdiği dağıtım hizmetinde alt tedarikçi olarak davacı nakliye firmasından araç temin ettiğini, davalının araçların yüklenmesi sonrasında araç seferine başlamadan önce anlaşılan navlun bedelinin KDV hariç kısmını tediye makbuzu karşılığı araç şoförüne ya da şirketin fatura koçanı ile yüklemeye eşlik eden alt nakliyeci firma yetkilisine/temsilcisine ödendiğini, bu ödeme yapılmadan aracın sefere başlamadığını, yüklenen aracın malın teslim edildiğine dair şerh bulunan irsaliyeyi davalıya teslim ettiğinde de faturanın KDV kısmının şirkete, şoföre ya da tedarikçi firma adına hareket eden yetkili/temsilcisine ödendiğini, davalının yüklediği her araç için tediye makbuzu ile peşin ödemelerini elden yaptığını, bakiye alacakların da ödendiğini, cari hesapta faturadan kaynaklı borcun tamamen ödenmiş olduğunu, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, kötüniyetli icra takibi başlatmış olması sebebiyle %20’den aşağı olmamak kaydıyla köüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, 24. İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İAA 24. İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine kaynaklı icra takibine giriştiği, davalı borçlunun borcunun bulunmadığından dolayı itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi 18/05/2018 tarihli bilirkişi rapor içeriğine göre,”Davacı şirketin 2013 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış/kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı anlaşılmakla, ibraz edilmiş olan ticari defterlerinin delil olma ve ispat kuvvetine sahip bulunduğu kanaatine varılmış ise de takdirini mahkemeye ait olduğu, davalı şirkete ait 2013-2014 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış/kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı anlaşılmakla, ibraz edilmiş olan ticari defterlerinin delil olma ve ispat kuvvetine sahip bulunduğu kanaatine varılmış ise de takdirin mahkemeye ait olduğu, davalı şirket kayıtlarında olmayan ve davacı tarafından hizmetin verildiği belgelenemeyen —– tarihli —— Nolu —– TL tutarlı faturanın değerlendirme dışı tutulduğu, davacı şirketin kendi ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile 36 adet faturaya ilişkin olarak 46.316,50 davalı şirketten alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre icra takibine konu faturalara istinaden toplam 44.810,50 ödeme yapılmış olduğu, mahkemece davalı tarafından makbuz karşılığı yapılan ödemelerin kabul edilmesi halinde, İstanbul Anadolu 24. İcra Müd. —– E. Sayılı dosyasından takip ——– tarihi itibariyle davacının davalı şirketten cari hesaba ilişkin, 46.316,50 – 44.810,50=1.506,00 ana para olmak üzere asıl alacaklı olduğu, somut olay bakımından faizin, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması ve davacının avans faiz talebi çerçevesinde, miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, 3095 sayılı Kanun’un 2/2 hükmü gereğince, alacağa takip tarihi olan 23.06.2014 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda avans faiz işletilmesinin uygun olduğu, tarafların %20 İcra inkâr tazminat taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu, davacı yanın davalıya alt taşımacı sıfatıyla araç tedarik ederek yurt içi nakliye hizmeti verdiği, dosyada mübrez tediye makbuzları ile Teslim/Tesellüm irsaliyelerine ait belgelerden taşıma/navlun tutarının davalı yan tarafından davacı yana her sefer için kısmi ödeme yapıldığı ile eşyaların alıalanna tam ve hasarsız teslim edildiğine ilişkin karine teşkil ettiği, ancak belge asıllannın ve tediye yapılan kişl/kişilerin davacı yanın yetkilisi olduğuna ilişkin kanıtlayıcı delil sunulmasının mahkemenin takdirinde olduğu,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti 3-0/01/2018 tarihli ek rapor içeriğine göre, “davacının —- kayıtlarının tespiti ve dolayısı ile dava dışı şahsa ödeme yaptığı iddiası konusunda somut bir veriye ulaşılamadığı, ve 18/05/2016 tarihli önceki kök rapora atıf yapıldığı,” belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacı ile yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişi heyetinden alınan rapor içeriklerine göre; itirazın iptaline konu davada davalı alt taşımacının davacıdan araç temin ettiği, davalı …nin davacı —— adına —— tarihleri arasında düzenlediği tediye makbuzu ve teslim irsaliyelerini sunduğu, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları ile davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davalı şirketin kayıtlarında olmayan ve davacı tarafından hizmetin verildiği belgelenemeyen faturaların değerlendirme dışı tutulması sonrasında takip tarihi itibari ile 36 adet faturaya ilişkin olarak 46.316,50 TL davacı şirkettin davalı şirketten alacaklı olduğu, davalı …nin ticari defter ve kayıtlarına göre ise bu faturalara göre davacıya 44.810,50 TL ödeme yapmış olduğu, tacir olan her iki şirketin bu kayıtlarına göre cari hesaptan kaynaklı neticeten davacının davalıdan 1.506,00 TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir. Teslime ilişkin itirazlar çerçevesinde tarafların çalışanlarının tespiti için SGK müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve irsaliyeler buna göre karşılıklı değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Nakliye ödemelerinin yoğunlukla —-isimli kişiye yapıldığı ve bu kişinin davacı çalışanı olduğu—— kayıtlarından belirlenememiş ise de davalının yaptığı başka faturaların yine bu kişi tarafından tahsil edildiği ve davacının bu faturaları dava konusu etmediği belirlendiğinden davalının yaptığı bu ödemelerin davacı adına yapıldığının kabul edildiği; neticeten davalı …nin müşterilerine sağladığı dağıtım hizmeti kapsamında, tedarikçisi olan davacı——– temin ettiği araçlardan taraflar arasındaki ticari ilişkiden ticari defter ve kayıtlarına göre 1.506,00 TL borçlu olduğu tespit edildiğinden davanın kısmen kabulü ile, İAA 24. İcra Müdürlüğünün — sayılı takip dosyasında, davalının 1.506,00 TL asıl alacak üzerinden itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 1.506,00 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %11.75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 301,20 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı yanın kötü niyetli olarak icra takibine başladığı ispatlanamadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatının reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile, İAA 24. İcra Müdürlüğünün —— sayılı takip dosyasında;
1-Davalının 1.506,00 TL asıl alacak üzerinden itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacak 1.506,00 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %11.75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
3-Alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 301,20 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5-Davalı tarafın kötü niyet tazminatının REDDİNE,
6-Alınması gerekli karar harcı 102,87 TL’nin peşin olarak yatırılan 618,35 TL’den mahsubu ile 515,48 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Davacı tarafça yatırılan 102,87 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 29,60 TL ilk dava masrafı, 256,30 TL tebligat-müzekkere gideri, 2.150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.435,90 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre(%3 kabul) 71,66 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 2.364,24 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücretinin kabul-red oranına göre(%3 kabul) 582,35 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan 17,65 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı taraflarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.506,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.506,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/05/2019