Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2408 E. 2021/204 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/218 Esas
KARAR NO : 2021/191
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2013
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında taşeron sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği ödemiş — nakit bedelin ve yapmış olduğu —-iadesine teminat amaçlı verdiği —- senedin iptaline ve yoksun kaldığı kara binaen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ———– hükmedilmesine,
Davalı yan sözleşme gereğince in’ikadından itibaren 15-20 gün içerisinde imalat için müvekkiline yer göstermesi gerekirken davalı sadece bir yer göstermiş ve de bu müvekkilinin yapmış olduğu imalat idare tarafından kabul edilmemiştir. Mevcut ——- zararın da bu vesile ile doğduğunu, söz konusu yanlışlığa bu hususta müvekkiline herhangi bir geri dönüşte yapmadığını, müvekkilinin davalıya ulaşmaya çalıştığını ancak bir türlü ulaşılamadığını, ihtar gönderdiğini ve davalıya süre vererek sözleşmesini fesih ettiğini, davalı yanın bu ihtara cevap dahi vermediğini, söz konusu olaylar akabinde müvekkilinin hem teminaten ——- civarında masraf yaptığını hem de senedinin icraya girmesi gibi risk altına girdiğini, ayrıca söz konusu işi yaptığında elde edeceği kardan da davalının eylemlerinden dolayı mahrum kaldığını, tüm bu nedenlerle teminaten ödemiş olduğu —— senedin iptaline karar verilmesini, ayrıca davalının yanlış yer göstermesinden dolayı yapılan ve kabul edilmeyen imalatının bedeli olan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ——- tarafına ödenmesine karar verilmesini, ayrıca davalıya teminaten verilen —senede istinaden İİK madde 72/1-2 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine, alacaklarına ihtar tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, kötü niyetli davalının menfi tespit davasına konu ——— için %40 tazminata mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili ile davacı arasında—- tarihli taşeron sözleşmesi bağıtlandığının doğru olduğunu, Bu sözleşmenin 1. Maddesine göre davacı —- acil yardım binası inşaatını anahtar teslimi yapacak aynı sözleşmenin 2. Maddesine göre davacı — teminat olarak nakit para ödeyecektir. Davacı ödeneceği teminat karşılığında ———– adet bono keşide ederek müvekkili şirkete verdiğini, söz konusu teminat yapılacak —– yardım binası inşaatından teslim edilen her binadan sonra—— olarak davacı taşerona iade edileceği düzenlenmiş ve sözleşmenin 4. Maddesinde malzeme teminin müvekkil şirketin gösterdiği yerden yapılacağı ödemelerinin ————- çekle taşeron firma tarafından ödeneceği, sözleşmenin 5. Maddesine ilk yer teslimi 15-20 gün içerisinde yapılacağı, taşeronun buna uymadığı, yer tesliminden kaçındığını, yeri teslim almadığını, ödemesi gereken teminatı ödemediğini, bununla ilgili ihtarın kendisine yapıldığını, bu teminatı ödemediği takdirde inşaatın durdurulabileceğini, malzeme ödemesi yapılarak malzeme temini mümkün gözükmediğini, inşaatın yapımı ile ilgili kaygılarının olduğunu ihtar ettiğini, davacının tüm bu ihtara rağmen sözleşme gereği vermesi gereken teminat bedelini vermediğini, hatalı imalat yapmasına rağmen bu hatayı düzeltmediğini, ısrarcı olduğunu, keza inşaat yapılacak diğer yeri de teslim almadığını, sözleşmeye aykırı davranışını sürdürdüğünü ve sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğini, buna rağmen davacı müvekkile ödemiş olduğu ——- nakit ile keşide ettiği bonoyu geri talep ettiğini, hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak talebinde bulunamayacağını, müvekkiline ödenen nakit ile bono bedelinin cezai şart olarak kararlaştınlan bedel olup bunun geri istenemeyeceğini, davacının hatalı ve eksik imalat yaptığını, uyarılara rağmen hatasını düzeltmediğini, imalat hatası kullanılan demirin eksik kullanılması ve inşaat temeli ile ilgili olduğu için yapılan imalatın kabulünün nümkün olmadığını imalattaki kusurun ağır kusur olduğunu, bu hususta düzenlenen denetim raporunun ekte sunulduğunu, bu sebeplerle müvekkilinden imalat bedelini talep edemeyeceğini, davacı aleyhine başlatılan bir icra takibi olmadığını bu sebeple %40 inkar tazminatını talep edemeyeceğini, iş bu sebepte davanın reddi ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan—–tarihli sözleşme sebebiyle teminat olarak verilen bedellerin iadesi ve sözleşme sebebiyle uğranılan zararın ve kazanç kaybının tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında —— tarihli sözleşme imzalandığını, davacının sözleşme gereği inşaatın yapılacağı yer gösterme ve teslim işleminin hatalı ve eksik yapılması sebebiyle sözleşmenin fesh edildiğini, davalının kusurlu eylemleri sebebiyle sözleşmeden dönerek, sözleşme kapsamında verilen — teminat bedeli iadesine, ——- bedelli bono yönünden borçlu olmadığının tespitine ve bononun iptaline, sözleşme kapsamında yanlış yer gösterme sonucu uğramış olduğu imalat bedeli zararı olan —–ile kazanç kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, dosyaya konu inşaat alanında inceleme yapılmak üzere talimat yazılmış, inşaat mühendisinden bilirkişi raporu alınmış, akabinde dosya bilirkişi heyetine dosya tevdi edilerek bilirkişi heyet raporu alınmış, davacı vekilinin rapora karşı itirazları gözetilerek ek bilirkişi heyet raporu alınmış, yargılama sırasında ——— tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde alınan —– tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; ——-Davacı ve davalı ile arasında akdedilen ———-yapımına yönelik eser sözleşmesinin, davacının geçerli bir sözleşmeden dönmesi mevcut olmadığı için varlığını koruduğu; bu nedenle sözleşme konusu nakdi ve bonoya dayalı teminatların iadesinin talep edilemeyeceği; bu çerçevede davacının —– kazanç kaybına dayalı tazminat alacağının mevcut olmadığı; Davacının davalıdan yapımı yarım kalan acil yardım istasyonuna ilişkin olarak bir adet acil yardım istasyonuna karşılık gelen ——– ücretin, taban seviyesinde kalmış inşaat oranına karşılık gelen tutarını isteyebileceği, bu tutarın tespiti için ise yerinde keşif ile teknik bilirkişi incelemesinin ve hesaplamasının zorunlu olduğu; Yüce Mahkeme’nin takdiri geçerli bir dönmenin varlığı yönünde ise, toplam —- nakdi ve ayni teminatın iadesinin talep edilebileceği; —– yoksun kalınan kazancın müspet zarar kalemi oluşturması sebebiyle talep edilemeyeceği; kısmi dönme nedeniyle yarım kalan bir adet acil yardım istasyonuna ilişkin olarak ise bir adet acil yardım istasyonuna karşılık gelen ——–tam ücretin, taban seviyesinde kalmış inşaat oranına karşılık gelen tutarını davacının talep edebileceği, bunun için ise yerinde keşif ile teknik bilirkişi incelemesi ve hesaplamasının zorunlu olduğu…” yönünde tespit yapılmıştır.
Talimat yoluyla alınan bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle,”…Davaya konu binanın yapılacağı alanın —— gösterildiği gösterilen yerin takribi olduğu ve —parselde kaldığı, Bu parsellerin ———– parseller olduğu, hali hazırda dosyada sadece temel inşaatının kalıbı ve demirlerinin döşendiği binanın yerinde olmadığı, dolayısı ile hem ruhsat ve eklerine uygunluğunun tespit edilmesinin mümkün olmadığı, hem de yerinde ölçümleme yapılmasının mümkün olamayacağı, —— ait olan bu yerde hali hazırda ekte sunulan fotoğraflarda da görüleceği üzere halı saha ve kafeterya binasının yapılmış olduğu, binanın yer teslimi tutanağındaki — ebatları dikkate alındığında —– yapılmış olacağının varsayılabileceği, sadece temel seviyesinde olan bu binanın değerinin tespit edilmesinde dava tarihi dikkate alınacak olup —-yayınladığı birim —maliyet bedeli dava tarihi itibariyle bu tür binalar için — bulunan fotoğraflarına göre inşaat imalat seviyesi —- Bu oran belirlenirken temelde gidecek demir ile kalıp -kazı-temel altı grobeton dikkate alınmıştır. Buna göre; Yapılmış olan kısmın bedeli: ——– olabileceği,” yönünde tespit yapılmıştır.
Davacı vekilinin ek rapor talebine ilişkin dosya aynı bilirkişi heyetine tevdii edilerek yeniden rapor aldırılmış, —-tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle;— Davacı ve davalı ile arasında akdedilen —— binası yapımına yönelik alt eser sözleşmesi kapsamında davacının, —— ihtarnamesinde, davalıya yönelik, uygun süre tayini eksikliği nedeniyle, hüküm ve sonuç doğuran bir dönme beyanının mevcut olmadığı; bu nedenle takdiri Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere davacının davalıdan dava konusu davalıya ödemiş olduğu —— bonoya dayalı teminatların iadesini talep edemeyeceği; Davacının —– kazanç kaybına dayalı tazminat alacağının mevcut olmadığı; Davacının davalıdan yarım kalan bir adet acil yardım istasyonuna ilişkin imalat bedeli olarak ——–edebileceği; Yüce Mahkeme’nin takdiri geçerli bir dönme hakkı kullanımının varlığı yönünde ise, davacının ——–bonoya dayalı ayni teminatın iadesini talep edilebileceği;—– yoksun kalman kazancın menfi değil, müspet zarar kalemi oluşturması sebebiyle talep edemeyeceği; yarım kalan bir adet acil yardım istasyonuna ilişkin imalat bedeli olarak —– talep edebileceği…” hususunda görüş bildirdikleri görülmüştür.
Dosya kapsamında davacı ve davalı taraf beyanları dikkate alındığında, taraflar arasında —- tarihli eser sözleşmesinin imzalandığı ve sözleşme kapsında davacı tarafından teminat bedeli olarak — nakit ve— tarihli, keşidecisinin ——- bedelli bononun davalıya verildiği hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasında imzalanan ———- tarihli sözleşmede davacının ifaya başlaması için davalı tarafından 15-20 iş günü içerisinde yer teslim/yer gösterme işleminin (ifaya hazırlık edimini) yapılacağı kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında sunulan yer teslim tutanağı, taraf iddia ve savunmaları ve taraflara ait noter ihtarnameleri dikkate alındığında davalı tarafından süresinde yer teslim işleminin yapılmadığı, yapılan yer teslim işleminin de——olduğu anlaşılmaktadır. Davalı sözleşme kapsamında ifaya hazırlık niteliğindeki yer teslim/yer gösterme edimini yerine getirmemesi sebebiyle TBK 106. maddesinde düzenlenen alacaklının temerrüdüne düştüğüne mahkememizce kanaat getirilmiştir. TBK 110 atfı gereği TBK 125 maddesi gereği davacı/borçlunun borçlunun temerrüdü hükümlerine göre sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceğinin kabulü gerekir.
Her ne kadar dosya kapsamında alınan— tarihli bilirkişi heyet raporu ve ——- tarihli ek bilirkişi heyet raporunda davacının geçerli bir dönme iradesi olmadığı, olsa bile süresinde temerrüt ihtarında bulunmadığından borçlunun temerrüdüne bağlanan hakları kullanamayacağı belirtilmiş ise de; davacı tarafa ait ihtarname içeriği dikkate alındığında davacının sözleşmeden dönme iradesi/hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca taraflar arasında imzalanan sözleşmede davalının 15-20 iş günü içerisinde ifaya hazırlık edimini yerine getireceği açıkça belirtildiği, sözleşme tarihi dikkate alındığında günümüze kadar davalı tarafından bu yönde herhangi bir işlemin yapılmadığı anlaşılmakla TBK 124/1-3 fıkraları gereğince ihtara gerek olmaksızın davalının temerrüde düştüğüne mahkememizce kanaat getirilmiş, anılan sebeplerle mahkeme kabulü dışındaki bilirkişi heyet raporu tespitleri hükme esas alınmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça teminat bedeli olarak verilen —- temerrüt tarihinden itibaren ——— —— işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, —- keşide tarihli, keşidecisinin ———– bedelli bono yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine anılan bononun iptaline karar verilmiştir.
Davacı tarafça borçlu olmadığının tespiti ve iptali talep edilen bono yönünden ; Menfi tespit davalarında 2004 sayılı İİK 72/IV ve 72/V maddeleri uyarınca tazminata hükmedilebilmesinin ön koşulu; gerek açılmış icra takibinin durdurulması gerekse icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu kararın uygulanmış olmasıdır. ———— maddesi kapsamında davacı/borçlu tarafından kötüniyet tazminatı talep edilebilmesi için davalı/alacaklı tarafından yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir. Eldeki dosya bakımından yukarıda belirtilen şartlar oluşmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından davalının yanlış yer göstermesi sebebiyle yapmış olduğu imalat zarar bedeli olan —-bedelin tahsili talep edilmiştir. Dosya kapsamında alınan — tarihli talimat bilirkişi raporunda davacının imalat bedelinin —- olabileceği belirtilmiş ise de; taraflar arasında imzalanan sözleşme ile davacı yapmayı üstlendiği işi —- götürü bedel üzerinden yapmayı kabul etmiş olup, talep edilecek zarar miktarının bu miktar üzerinden hesaplanması gerekmektedir. —– tarihli bilirkişi heyet raporunun bu yöndeki tespitlerinin yerinde olduğu anlaşılmış, anılan talep yönünden —- tarihli bilirkişi heyet raporu hükme esas alınmış, davacının imalat zarar bedeli talebinin kısmen kabulüne, ——– imalat zarar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça sözleşmenin uygulanamaması sebebiyle mahrum kalınan kazanç kaybı talep edildiği anlaşılmaktadır.
Burada müspet ve menfi zararın ne olduğunun açıklanmasına da fayda bulunmaktadır.
Alacaklının borçlanılan edimin ifa edilmemesi yüzünden uğradığı zarara müspet zarar denir. Müspet zarar, alacaklının tam ve doğru bir ifaya olan menfaatini yansıtır, bu menfaat borçlanmış olduğu edimin vaktinde ifa etmiş olsaydı alacaklı hangi ekonomik durumda bulunacak idi ise o durumu ifade eder. Menfi zarar ise alacaklının sözleşmeden dönmesi üzerine uğramış olduğu zararı kapsar. Buna göre alacaklı sözleşme hiç yapılmamış olsaydı hangi durumda bulunacak idi ise o duruma getirilmesini ifade eder.——–
Olayları anlatmak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. ———- Her ne kadar davacı tarafça sözleşmenin uygulanamaması sebebiyle mahrum kalınan kazanç kaybı talep edilmiş ise de; anılan talebin sözleşmenin uygulanamaması sebebiyle uğranılan müspet zarar olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiştir. Davacı tarafça dönme iradesi ile sözleme sona erdiğinden müspet zararın tahsilinin talep edilmesi mümkün olmadığından, davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında davalı vekili tarafından davacı tarafça verilen — nakit bedel ile —- bedelli bononun cezai şart bedeli olarak uhdesinde bırakılması talep edilmiş ise de; taraflar arasında imzalanan sözleşmede cezai şart kararlaştırılmadığı alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki talep ve itrazlarına itibar edilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davacı tarafça teminat bedeli olarak verilen — bedelin temerrüt tarihi olan —-işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2—-keşide tarihli, keşidecisinin –olan — bedelli bono yönünden davacının borçlu olmadığının TESPİTİNE, —- keşide tarihli, keşidecisinin ———– bedelli bononun İPTALİNE,
3-Davacı tarafça İİK 72 maddesi gereğince talep edilen tazminat talebinin şartları oluşmaması sebebiyle REDDİNE,
4-Davacının imalat zarar bedeli talebinin kısmen kabulü ile; —- imalat zarar bedelinin temerrüt tarihi olan —– (ihtarname tebliğ tarihi) itibaren işleyecek avans faizi üzerinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5-Davacının kazanç kaybı talebinin REDDİNE,
6-Karar harcı 13.676,27-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.774,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.902,12-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan 3.774,15-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından tarafından yapılan 24,30-TL başvuru harcı, 3,75-TL vekalet harcı, 259,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.487,55-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.347,60-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 104,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 9,78-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 22.464,62 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/02/2021