Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2377 E. 2021/940 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/2377 Esas
KARAR NO: 2021/940
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/11/2014
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —- yolcu olarak seyahat etmekte iken bulunduğu aracın, sürücü—- kazaya karışması sonucunda yaralandığını, fazla ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, tahkikat sonucunda zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari —– maddi
tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsilini ve yargılama giderleri
ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi ekinde olaya ilişkin hiçbir belge bulunmadığı, dava öncesinde davacının davalı
şirkete başvurusu bulunmadığı, davalı —- sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün
kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğu, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun
— tarafından yerine getirilmesi gerektiği, davacının söz konusu olaydan dolayı —– herhangi
bir ödeme alıp almadığının tespiti gerektiği belirtilerek davanın reddine yargılama giderleri
ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, — tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacının maddi zarara uğradığını, davalı —- oluşan zarardan —– sorumlu olduğunu, davacının maddi zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine talep etmektedir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, İlgili kişilerin mali sosyal durum araştırması bilgileri celp edilmiş, —– davacıya kaza ile ilgili rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının bilgisi alınmış, — davaya konu araçların trafik tescil kayıtları celp edilmiş, — numaralı savcılık dosyası celp edilmiş, — raporu alınmış, —maluliyet raporu alınmış, —– tarihli kusur aktüerya bilirkişi heyet raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
— maluliyet raporunda özetle;—- evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek bilgi ve bulgular —–kapsamında birlikte değerlendirildiğinde—- tarihinde geçirdiği trafik kazasında meydana —– nedeniyle; —- herhangi bir fonksiyonel kayıp tarif ve tespit edilmediği, dolayısıyla vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği kanaatini bildirir rapordur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—tarihli—- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle —-hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle —- oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme— süresinin olay tarihinden itibaren —– kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…”yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;——- maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, virajda dar kavis alarak karşı yön şeridine girdiği, karşı yönden gelen trafik akış şeridine
tecavüz ettiği ve kazaya neden olduğu, trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği,
kazanın meydana gelmesinde asli ve % 75 oranında kusurlu olduğu,— sürücüsü —— ise, yönetiminde bulunan aracı ile seyri esnasında, virajlı yolda ve ıslak zeminde, kendi şeridinde, olması gerekenden hızlı
gittiği, hızını yolun virajı ve ıslak zeminine göre ayarlamadığı nedeni ile virajlı yolda birden
kendi şeridinde karşısına çıkan ve şerit ihlali yaparak kendi şeridinin bir kısmına tecavüz eden araçtan, yol üzerinde yoluna devam edebileceği yeterli boşluk olmasına rağmen fren tedbirine başvurmuş, aracının hızı, yolun virajlı ve zeminin ıslak, kaygan olmasından kaynaklı merkezkaç kuvvet etkisi ile savrularak sol yanından geçmekte olan kamyona yandan çarpmasında tali ve %25 kusurlu olduğu çarpışmanın şiddetiyle yaralanan davacı —– yolcu olarak kazanın oluşmasında alabileceği herhangi bir önlem olamayacağı, bu nedenle yolcu .—kusursuz olduğu, ——Mahkemeye ait olmak üzere —– emniyet kemerini takıp takmadığı belirlenemediği nedeni ile olay sırasında emniyet kemerinden kaynaklı müterafik kusur verilemeyeceği, yolcu olarak bindiği araç sürücüsü/maliki ile akrabalık bağı olmaması nedeni ile tazminattan hatır indirimi yapılabileceği, — tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacı —- plakalı araç sürücüsü —%25 kusurlu olduğu dikkate alınarak; —- kazanma gücü kaybı oranına göre; Geçici iş göremezlik zararının — sürekli iş göremezlik zararının —-olmak üzere toplam tazminatın: —–meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre; Geçici iş göremezlik zararının — sürekli iş göremezlik zararının — olmak üzere
toplam tazminatın: — olarak hesaplandığı, Hesaplanan zararın Olay tarihi itibariyle davalı —tarafından tanzim edilen poliçe teminat limiti ——- dahilinde olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—– göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.—— “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.
Somut olayda, davacı —– tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan mululiyete bağlı maddi tazminat davası olduğu, —-oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme —–aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sürücü — yönetiminde bulunan —– plakalı aracın seyir halindeyken virajda dar kavis alarak karşı yön şeridine girdiği, karşı yönden gelen trafik akış şeridine tecavüz ettiği ve kazaya neden olduğu, trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmakla kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, — sürücüsü ——- yönetiminde bulunan aracın virajlı yolda ve ıslak zeminde, kendi şeridinde, olması gerekenden hızlı gittiği ve sol yanından geçmekte olan kamyona yandan çarpması sebebiyle trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmakla tali ve %25 kusurlu olduğu, çarpışmanın şiddetiyle yaralanan davacı —– yolcu olarak kazanın oluşmasında alabileceği herhangi bir önlem olamayacağı nazara alınarak davacı/yolcu —- olduğu alınan bilirkişi raporlarının kusur oranlarının tespiti yönünden denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli olduğu, davalı —- sigortalı araç olan —- aracın kusuru olan %75 oranında dava konusu kaza sebebiyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporunda kusur oranlarına dikkate edilmeden aktüerya hesabının yapıldığının anlaşıldığı, bu husususun basit bir hesap ile hesaplanabileceği anlaşıldığından anılan husus yönünden ek bilirkişi raporu alınmadığı, tazminat sonuç miktarının kusur oranları dikkate alınarak mahkememizce hesaplandığı, dava konusu kaza tarihi dikkate alındığında —- uygulanmasının mümkün olmadığı — nazara alınarak aktüerya bilirkişisi tarafından —- esas alınarak yapılan aktüerya bilirkişi hesabının hükme esas alınması gerektiği, davalı —— yargılama aşamalarında hatır taşıması indirimi talebinde bulunulmaması sebebiyle bu hususta mahkememizce bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmış, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, — geçici iş göremezlik tazminatı ile — itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —–tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.——
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, —geçici iş göremezlik tazminatı ile —– tazminatının — temerrüt tarihinden —–tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 7.505,92-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 25,20-TL harcın ve 462,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 487,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.018,72-TL harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 25,20-TL harcın ve 462,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 487,20-TL harcın davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 3,80-TL vekalet harcı, 374,05-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.103,05-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.712,46-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 14.388,63-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/10/2021