Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2371 E. 2023/990 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/2371 Esas

KARAR NO:2023/990

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ :10/11/2014

KARAR TARİHİ: 07/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili tarafından davalı şırket adına ——- dosyasından icra takibi başlatıldığı, borçlunun ——- tarihli itirazıyla takibin durduğu, müvekkili tarafından davalıya bir çok faturalar düzenlendiği, bu faturaların bir kısmının davalı tarafından ödendiği, ödenmeyen kısmın dava konusu yapıldığı, davalının yaptığı kısmi ödemeyle taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kabul ettiği, davalının mal varlığını tasfiye edip, adına kayıtlı araçları ve gayrimenkulleri satışa çıkardığı, bu nedenle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile davalı borçlunun menkul ve gayrimenkulleri üzerine tedbir konulmasına, davalının icra dosyasına yapmış olduğu borca, faize ve borcun tüm ferileri %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek, a giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı,
Davalı vekilinin daha sonra sunulan beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —– celp edilerek incelenmiş, —–sayılı dosyası, —- dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, —- tarihli bilirkişi raporu, — tarihli bilirkişi raporu, —- tarihli bilirkişi ek raporu, — tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.Bilirkişi tarafından düzenlenen —-tarihli raporunda özetle,”…Dosya kapsamında taraflar arasında mal alım ve satımına ilişkin yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı tarafından davacıya yasal süresi içinde mal ayıbına ilişkin ayıp ihbarı yapıldığına dair herhangi bir belgenin sunulmadığı, nedeni ile Ticari İlişkinin kabul edildiği, Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre — tarihi itibariyle davalıdan —- alacaklı olduğu, Davalının Ticari Defterlerini —–arihi saat 09.30 da incelemeye sunmadığı, dolayısı ile Davalı tarafın ticari defter ve belgelerini delil olarak bildirmekten vazgeçmiş oldukları…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 05.08.2022 tarihli raporunda özetle,
“…Davacı tarafın 2013 yılı ticari defterleri incelenmiş olup, huzurdaki dava kayıt kabul davasına dönüştüğünden, dava hakkında bilimsel verilere uygun ve denetime elverişli rapor düzenlenebilmesi için davacı şirketin —– ticari defterleri ile müflis davalı şirketin tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü —- yazı yazılarak, müflis şirketin —-tarihi itibariyle mizanının dosyaya ibraz edilmesi gerektiği ( Her ne kadar ——– tarafından Sayın Mahkemeye hitaben düzenlenen 22.04.2022 tarihli yazıda davacı şirket adına her hangi bir kayıt yaptıranın bulunmadığı belirtilmiş ise de, davacı taraf huzurdaki davayı açtığından dolayı alacağını ispat etmek kaydı ile sıra cetveline kayıt yaptırabileceği kanaati edinilmiştir.) kanaatine varıldığı, Sayın Mahkemece davacının alacak talebinde bulunabileceğinin kabulü durumunda, davacının 08.11.2013 takip tarihinde 2.218,13 TL tutarınca alacağının bulunduğunun ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faizi isteminin mümkün bulunduğunun söylenebileceği, iflas tarihinden sonra alacaklara faiz işletilmediğinden, davacının 17.11.2017 tarihine kadar faiz isteminin mümkün bulunduğunun söylenebileceği, Tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin, Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 09.02.2023 tarihli ek raporunda özetle, “…Davacı şirket tarafından dosyaya sadece 2. Maddedeki cari hesapta belirtilen faturalar sunulmuş olup, malların müflis şirkete teslim edildiği ile ilgili sevk irsaliyelerinin
dosyada olmadığı görüldüğünden ve sadece fatura düzenlenmesinin alacağın varlığını
ispata yeterli olmadığından ve davacı tarafın Sayın Mahkemenin ara kararında belirttiği
gibi iflas müdürlüğüne kayıt için her hangi bir başvurusunun dosya kapsamında bulunmadığı görüldüğünden nihai karar sayıın mahkemeye ait omak üzere davacı tarafın müflis şirketten alacak talebinde bulunmayacağı yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
.Bilirkişi tarafından düzenlenen 28.08.2023 tarihli raporunda özetle, “
…Davacının davalıdan alacaklı olduğu tutar: a-) Davacının ticari defterlerinde kayıtlı 7 adet fatura ve b-) Teslim belgelerine dayanarak 4 adet fatura üzerinden iki sonuç olarak hesaplanmıştır. 1. seçenek: Mahkemece; davacının davalıdan, ticari defterlerinde kayıtlı 7 adet fatura karşılığında 2.218,13 TL alacaklı olduğuna karar verilirse, icra takibinden 962,40 TL faiz hesaplanmıştır. 2. seçenek: Mahkemece; davacının davalıdan, teslim belgesi bulunan 4 adet fatura karşılığında 1.051,71 TL alacaklı olduğuna karar verilirse, icra takibinden 456,31 TL faiz hesaplanmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Eldeki davanın itirazı iptali davası olarak açıldığı, davalı şirketin iflas etmesi sebebiyle davanın kayıt-kabul davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.Bir iflas alacaklısının, sıra cetveline yazılmasını talep ettiği alacağı iflas idaresi tarafından tamamen ya da kısmen reddedilmesi durumumda iflas idaresi aleyhine kayıt kabul davası açılabilmektedir.
İflas masasına iflas tarihi itibariyle mevcut olan alacaklıların kaydı yapılabilir. İflas tarihinden sonra doğan alacaklar için sıra cetveline itiraz davası açılamaz. ———-Kayıt kabul davasında, taraflar iddia ve savunmalarını alacak davasında olduğu gibi ispat etmekle mükelleftirler.
İİK’nın 195/1. maddesinin “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü uyarınca iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK’nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. İİK’nın 196/3. maddesi uyarınca asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir.———Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile—– formları üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında alınan —- tarihli bilirkişi raporu gereğince davalının defter ibrazından kaçınması sebebiyle davacının HMK 222/3 maddesi gereği dava konusu cari hesap alacağını tamamını talep edebileceği değerlendirilmiş, davalının iflas etmesi sebebiyle alacağın iflas tarihi itibariyle hesaplanması için dosya bilirkişiye gönderilmiş, alınan 28/08/2023 tarihli bilirkişi raporu gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlar yönünden ;Kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, alacağın iflas masasına kaydına karar vermekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir.Yine kayıt kabul davaları, alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığından, bu tür davalarda vekalet ücreti ve harcın maktu olarak belirlenmesi gerekir. ——–Anılan gerekçelerle harç ve vekaletin maktu olarak tahsili gerektiği ancak dava değerinin maktu vekalet ücretinin altında olması sebebiyle vekalet ücretinin dava değeri kadar hükmedilmesi gerektiği değerlendirilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE;
2-Davacının Müflis şirketten alacağı olarak tespit edilen 3.180,53‬-TL’nin 17/11/2017 iflas tarihi itibariyle davalı müflis şirketin iflas masasına KAYIT ve KABULÜNE,
3-Alınması gerekli karar harcı 269,85-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 25,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 244,65‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 25,20-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 3,80-TL vekalet harcı, 388,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.350,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.767,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 3.180,53‬-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/12/2023