Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2367 E. 2023/219 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/2367 ESAS
KARAR NO: 2023/219
DAVA : Kayıt-Kabul Davası
DAVA TARİHİ: 07/11/2014
KARAR TARİHİ: 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt-Kabul (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalının ——- satın almış oktuğu 6 palet emtianın ———–havayolu taşımasını gerçekleştirdiği, taşımanın tamamlarması ve malın davalıya teslim edilmesi akabinde navlun bedeli ile taşıma sırasında verilen hizmetler karşılığı düzenlenen ————-adet faturanın E-Fatura sistemi üzerinden davalıya gönderildiği, müvekkili şirketin taşıma hizmetlerine ilişkin edimlerini ifa etmesi ve bedellerini faturalandırmış olmasına rağmen davalının bu bedelleri ödemediği, bu nedenle davalı hakkırıda ———- sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, ancak davalının borçlu olmadığından bahisle takibe itiraz ettiği, davalının itirazmın yerinde olmadığı, zira hizmeti ve karşılığında E-Fatura sisteminden gönderileri faturaları almış olduğu ve herhangi bir itirazda da bulunmadığı belirtilerek, itirazın iptali ile takibin devamı, davalının %20’den aşağı olmayan icra inkâr tazminatına mahküm edilmesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesi talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında davacı şirketin sunacağı——– hizmeti korusunda anlaşma sağlandığı, müvekkili şirket tarafından sipariş emirlerinin gönderildiği, bu sipariş emirleri doğrultusunda davacı şirketten sipariş emrine konu hizmetlerin taraflar arasındaki anlaşmalar doğrultusunda ifa edilmesinin talep edildiği, davacının davaya konu ————müvekkili şirkete tam ve eksiksiz ifa edildiğini ispata yarayan hiçbir belge surmadığı, aksine dosyada mübrez yazışmalardan anlaşıldığı üzere tarafların dava konusu iş bedeli hakkında uzlaşma sağlayamadığı, Mutabakata varamadığı, davacı tarafça sunulan faturaların anlaşma konusu taşımacılık hizmetinin tam, eksiksiz ve taraflar arasındaki anlaşmalara uygun olarak sunulduğunun ispatına yarar deliller olmadığı, taraflarca mutabık kalınan rakamların tarafların tcari defterlerinde yapılacak inceleme neticesinde tespit edilebileceği, sonuç itibariyle müvekkili şirket tarafından davacıya kabulü tamamlanıp da ödemesi yapılmamış hiçbir hizmet bulunmamasına rağmen davacının haksız olarak icra takibine geçmesi ve huzurdaki davayı ikame etmesinin kabulünün mümkün bulunmadığı, haksız yere müvekkili şirket aleyhine icra takibine geçen davacının likit alacağı bulunmadığından icra inkâr tazminatının kabulünün mümkün olmadığı belirtilerek, davanın reddi, davacının %20’den az olmayan icra inkâr tazminatına mahküm edilmesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, taşıma ilişkisinden kaynaklı, faturaya dayalı alacak sebebiyle ——- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkin olarak açılmış olup, davalı şirketin iflası nedeniyle kayıt-kabul davasına dönüşmüştür.
Davacı, davalının dava dışı şirketten satın almış olduğu emtianın——-havayolu taşımasını gerçekleştirdiğini, taşımanın tamamlanıp malın davalıya teslim edildiğini, ancak davalının ——- adet fatura bedelini ödemediğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş; davalı, davacının davaya konu ——- hizmetini kendilerine tam ve eksiksiz ifa edildiğini ispata yarayan hiçbir belge sunmadığını, aksine dosyada mübrez yazışmalardan anlaşıldığı üzere tarafların dava konusu iş bedeli hakkında uzlaşma sağlayamadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,——- sayılı İcra Dosyası —– üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış, yasa değişikliği nedeniyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
——- sayılı İcra Dosyasının incelenmesinde; takibin alacaklısının davacı —– borçlusunun —-olduğu, alacaklının borçlu aleyhine, — tarihli faturalara istinaden, —- asıl alacak üzerinden genel haciz yoluyla icra takibi başlattığı, borçlunun itirazı ile takibin durdurulduğu, davanın —- üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.Yargılama aşamasında davalı hakkında —–sayılı dosyası ile iflas kararı verilmiş, mahkememizce iflas kararının kesinleşmesi ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılması beklenmiş, ——- tarihli yazısına göre —–alacaklılar toplantısının—– günü yapıldığı, davacının alacak başvurusunda bulunmadığı, sıra cetvelinde davacı alacağının kaydedilmediği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden dosya Mali Müşavir ve Taşıma Hukuku Uzmanı bilirkişiye verilmiştir.
Taşıma Hukuku uzmanı ve Mali Müşavir Bilirkişinin —– tarihli raporlarında özetle, “…Dosyada yer alan hava taşıma——— incelerdiğinde —- tarafından tanzim edilmiş olan ——————-göre, gördericinin —–alıcınını davalı —– firması olduğu, taşıma konusu yükün—- ağırlığındaki —– olduğu görülmektedir. Yine diğer —– gönderici olarak görünen ———- tarafından düzenlenen —- olup, bu —–taşıyıcının———– firması, göndericinin ——— alcının ise davalı ——- olduğu; bu iki —- çerçevesinde taşıma ilişkisindeki taraf konumlarına bakıldığında, göndericinin dava dışı satıcı—– davalı şirket, tesilm yerinin davalı ——-firmasının adresi olduğu; davacı —— akdi taşıyıcı; dava dışı ————-taşıma işi kendisine davacı akdi taşıyıcı tarafından tevdi edilen alt taşıyıcı oldukları, yine yukarıda zikredilen ——— ana hava ——— gereğince —– ise, alt taşıyıcı ——-taşama İşi kendisine tevdi edilen —-olduğu anlaşılmaktadır.———- sözleşme biçiminde ya da bir dizi sözleşmeler şeklinde olsun, eğer bir taşıma hakkında taraflar arasında tek bir taşıma faaliyeti olarak anlaşma sağlanmışsa, birbirini takip eden farklı nakliyeciler tarafından gerçekleştirilecek taşıma bu Sözleşmenin amacına yönetik olarak bölünmemiş tek bir taşuma sayılır ve sadece bir ya da bir dizi anlaşma tamamen aynı devtetin sınırları dâhilinde gerçekleştirildiğinde uluslararası mahiyetini kaybetmez.” Bu çerçevede, davaya konu taşıma da, bölünmemiş tek bir taşıma niteliğindedir…. Yine, yukarıdaki hava taşıma konşimentoları ve taraflar arasındaki e-posta yazışmaları gereğince, kargonun filli taşıyıcı—- tarihinde teslim alındığı——-getirildiği,——— isimli şahsa teslim edildiği konusunda da bir ihtilaf mevcut değildir. —— getirildikten sonra gümrük işlemlerinin yapıldığı, bunun ardından —–sureti gereğince ——–isimli şahsa tam olarak teslim edildiği görülmektedir… Davalı taraf, davacının sunmuş olduğu belgelerin müvekkili şirkete tam ve eksiksiz ifa edildiğini İspata yarar hiçbir belge sunulmadığını, aksine dosyada mübrez yazışmalardan anlaşıklığı üzere tarafların dava konusu iş bedeli hakkında uzlaşma sağlayamadığmı ve mutabakata varamadığını belirtmektedir. Dosyaya davacı tarafından —davacı görevlisi—- tarafından davalı görevlisi —— gönderilen e-postada malzemelerin dün akşam —— tesilm edildiği bildirilmiştir. Bu yazışmadan sonra taşıma konusu emtiaların tesfim edilmediğine ilişkin davalıya alt bir ihtirazı kaydı içeren ve davalı tarafça sunulan bir delille dosyada rastlanılmamıştır… Davacının ———- yılına ilişkin ticari defterlerinin HMK. 222. maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfının bulunduğu; Davalı şirketin inceleme günü ticari defterlerinin ibraz etmemiş olması nedeniyle HMK. 222. Maddesine göre ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu; Davacının kendi lehine delil teşkil eden ticari defterleri ile davalı şirket kayıtlarında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 2.237,49 Euro ile 452,57 TL alacaklı olduğu; Davacının taşıma işini gerçekleştirmiş olması sebebiyle, icra takibinde davalıdan tahsilini talep ettiği 2.237,49 Euro ile 452,57 TU’nın uygun olduğu ve davak şirketin huzurdaki davaya konu icra takibine yapmış olduğu itirazın uygun olmadığı;…” şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ———–İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, taraflara inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtları incelemek üzere süre verilmiş, davacı ticari defter ve kayıtları incelenmiş ve bilirkişi raporu düzenlenmiştir. İnceleme gün ve saatinin davalıya usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafın inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini hazır etmediği anlaşılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——— Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göredeğerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır. ————- Bu kapsamda kanun koyucu tarafından 22/7/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiştir. Esasen——- tarafından içtihatlar ile kabul edilen hukuki durum anılan kanun değişikliği ile yasal düzenlemeye kavuşmuştur.
Davalı taraf usulüne uygun ihtara rağmen ticari defterlerini süresinde ibraz etmemesi sebebiyle davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve dayanmış olduğu faturaya ilişkin alacağını ispat ettiğinin kabulü gerekir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı gibi ticari defter ve kayıtların ibrazından kaçındığı, davalı —— takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
—— davalı müflis şirketin iflas tarihi olan —– tarihi itibariyle —— sayılı dosyası masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 532,47-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 151,05-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 34,20-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 347,22‬-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 185,25‬-TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.880,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre; 1.657,51-TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, 222,99-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 7.794,84-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 1.048,69-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın ve ——– yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 07/03/2023