Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2345 E. 2019/1331 K. 20.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/2345 Esas
KARAR NO: 2019/1331
DAVA : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 31/10/2014
KARAR TARİHİ: 20/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait ——- tarihli ———-TL tutarındaki teminat mektubunun davalı tarafın elinde bulunduğunu, müvekkili şirketin işbu teminat mektubunun, ileride yapacağı ortak iş için davalıya verildiğini, ancak geçen süre içinde davalı şirketle müvekkili arasında ortaklaşa hiçbir iş yapılmadığı gibi, müvekkili tarafından davalı şirkete fatura kesilmediğini, aynı zamanda davalı tarafından da müvekkili şirkete fatura kesilmediğini, davalı taraf ile müvekkili şirket arasında bugüne kadar hiçbir ticari ilişkinin olmadığını bu durumun vergi dairesi ve muhasebe kayıtları ile ispatının mümkün olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin davalı şirketle ortak iş yapma durumunun kalmadığını, ortaklaşa iş yapılmadığı için davalı şirketin karşılıksız ve ileriye dönük teminat amaçlı aldığı teminat mektubunu İade etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin defalarca bu teminat mektubunun iadesini istediğini ancak davalı tarafın her seferinde müvekkilini oyalayarak iade etmediğini, davalı şirketin haksız olarak elinde tuttuğu iş bu teminat mektubunu iade etmediği gibi tahsil etme durumunun da söz konusu olduğunu, hatta davalı şirketin işbu teminat mektubunu tahsil etmek için bankaya ———günü başvurduğunu, müvekkilinin davalıya ne bu teminat mektubu nedeniyle ne de başka bir nedenle hiçbir borcu olmadığını, iyi niyetle davranmayan davalının teminat mektubunu tahsil etmesi söz konusu olduğundan teminat mektubunun tahsil edilmemesi için ihtiyati tedbir talebinde bulunduklarını, tedbir konulmadığı takdirde teminat mektubunun haksız olarak tahsilinin söz konusu olacağını ve müvekkili şirketin ciddi zararlarının olacağını, işbu nedenlerle; öncelikle, — tarih — nolu ——– TL tutarındaki teminat mektubunun tahsil edilmemesi için takdiren teminatsız olarak ve mahkemece gerekli görülmesi halinde takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati tedbir konulmasına ve teminat mektubunun durdurulmasına, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, teminat mektubunun iptal ve tarafımıza iadesine, yargılama esnasında davalı tarafından tahsil edilmesi teminat mektubu bedelinin avans faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine ve tahsiline, kötü niyetli davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatını ödemesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline şeklinde karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile ———– firması arasında ——— tarihli sözleşme imzalandığını, müteahhittin belirleyeceği süre içerisinde, yükleme noktalarından akaryakıt ürünlerinin yüklenmesinin, güvenli bir şekilde sevkiyatının ve yine müteahhittin belirleyeceği teslim noktalarına, yüklenen miktar ve kalitede ve belirtilebilecek süre içerisinde taşeron tarafından teslimi İşi noktasında anlaşıldığını, —————–arasında bir sözleşme akdedildiğini, yapılan sözleşme uyarınca ———— tarafından- numaralı ———- TL miktarındaki müvekkili şirkete verilen kesin teminat mektubunu,—————–tarihinde İmzalanan ——— istinaden kullandırılması taahhüt edildiğini, bu sözleşme kapsamında teminat mektubunun iade koşullan gerçekleşmediğinden, teminat mektuplarının iade edilmediğini, söz konusu taahhüdün gerçekleşmesine müteakip teminat mektubunun iade olunacağını, davacı yanın haksız ve mesnetsiz davasının reddine, davacı yan aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle, ———Şubesi tarafından tanzim edilen———–nolu, ————–TL tutarındaki teminat mektubundan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile teminat mektubunun iadesine ilikşindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, dosya daha sonra tarafların tacir olması ve her iki tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması ve uyuşmazlığın niteliği göz önünde bulundurularak, TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri ve tüm dosya kapsamı üzerinde mali müşavir ve öğretim üyesi bilirkişiler tarafından inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler tarafından düzenlenen ———— tarihli raporda özetle; davaya konu banka teminat mektubunun taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden doğabilecek zarar veya borçların garanti altına almak adına banka tarafından davacı lehine tanzim edildiği, faturalar ve ticari defterlerin incelenmesi taraflar arasında teminat mektubunun etkin kılacak sözleşmesel bir ilişkiye rastlanılmadığı, teminat mektubununda taraflar arasında imzalanan sözleşme ilişkisi dışında garanti fonksiyonunun itfa edemeyeceğini, dolayısıyla davalının 3.kişi ile arasındaki ilişkiden doğan zarardan ötürü davacının davaya konu teminat mektubunun kullandırmayı taahhüt edemeyeceği, banka teminat mektubunun süresinin dolmuş olması ve bu süre dahilinde taraflar arasında hiç bir sözleşme ilişkisinin kurulmamış olmasından dolayı teminat mektubunun davacıya iadesinin gerektiği yönünde tespit yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davalı vekili tarafından rapora ilişkin itiraz dilekçesi sunulmuş, itirazların değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetinden ——— tarihli ek rapor aldırılmış ve ek raporda kök raporda yer alan görüşlerin korunduğu ve davalı itirazlarının yerinde olmadığı, ancak nihai değerlendirmenin mahkemede olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili ———– tarihli dilekçesinde, tarafından dosyaya sunulan tarihsiz İlgili Makama başlıklı, davacı tarafın kaşesi ve imzası olduğu iddia edilen belgeye dayanılarak davacı şirketin dava konusu teminat mektubunu davalı şirket ile dava dışı —————- arasında imzalanan sözleşmeye istinaden kullandırmayı taahhüt ettiğini, belgenin aslının davacı şirkette olduğunu kendilerine aslının istenmesine rağmen gönderilmediğini fotokopisinin kendilerinde mevcut olduğunu, ön inceleme aşamasına kadar davacı tarafın imzayı inkar etmediğini, yapılan imza inkarının iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olduğunu, hali hazırda dava dışı ———– davalı şirkete borçlu olduğunu, teminat mektubunun iadesi şartlarının oluşmadığını ve bu sebeple mektubun iade edilmediğini belirtmiş, ———– tarihli celsede taahhütnamenin aslının ön bürodan sunulduğunu, belgenin aslının karalandığını, imza ve hukuki yönden inceleme yapılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce davalı vekili tarafından sunulan ve taahhütname aslı olduğu iddia edilen belge incelenmiş ve dosya kapsamında mevcut bulunan fotokopi belge ile arasında hiçbir denetim gerekmeksizin çıplak gözle görülecek derecede yazı ve rakamların yazılışında farklılıklar olduğu , asıl olarak sunulan belgede davacı kaşesinin üst kısımda da yer aldığı ancak daha önceki dayanak olan fotokopi belgede üstte kaşenin bulunmadığı, aynı zamanda imza incelemesi istenilen belgede imza incelemesine konu olabilecek nitelikte bir imza mevcut olmayıp karalama şeklinde kaşe üzerinde bir ibarenin bulunduğu görülmekle, her ne kadar davalı vekili tarafından öncelikle imza inkarının süresinde yapılmadığı belirtilmiş ise de davacı vekili tarafından ilgili taahhütname üzerindeki imzanın açıkça yargılama sırasında inkar edildiği ve sahtelik iddiasına konu imza inkarının yargılamanın her aşamasında nazara alınabileceği, ancak davalı vekili tarafından dayanılan fotokopi ve aslı olduğu iddia edilen belgelerin tamamen birbirinden farklı olduğu , bunun anlaşılması için grafolojik incelemeye gerek duyulmadığı gibi mevcut fotokopi belge üzerinden de yapılacak imza incelemesinin yargılamaya herhangi bir katkı sağlamayacağı ve hükme esas alınamayacağı dikkate alınarak imza incelemesi yapılmasına gerek duyulmamış, kaşe hususuna ilişkin olarak da kaşenin temin edilebilirlik şekli göz önünde bulundurulduğunda tek başına bağlayıcılığının bulunmadığı anlaşılmakla davalı tarafın yargılama sırasında sunmuş olduğu beyanlarda göz önünde bulundurularak, beyanların birbiriyle çelişkili olduğuna kanaat getirilmekle sunulan ve belge aslı olarak iddia edilen belgeye mahkememizce itibar edilmemiştir.
Düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporlarında her ne kadar teminat mektubununda taraflar arasında imzalanan sözleşme ilişkisi dışında ———— itfa edemeyeceğini, dolayısıyla davacının böyle bir taahhüdü ortaya çıksa dahi davalının 3.kişi ile arasındaki ilişkiden doğan zarardan ötürü davacının davaya konu teminat mektubunun kullandırmayı taahhüt edemeyeceği yönünde hukuki görüş bildirmişler ise de teminat mektubunun niteliği göz önünde bulundurulduğunda, mahkememizce bu görüşlere itibar edilmemek ile birlikte banka teminat mektubunun süre dahilinde taraflar arasında hiç bir sözleşme ilişkisinin kurulmamış olması, davacı tarafından da teminat mektubunun dava dışı şirket ile davalı arasındaki ilişkiye istinaden kullandırmayı taahhüt eder şekilde bir beyanının bulunmayışı ve davalı tarafın savunmasının dayanağını oluşturun belgelere mahkememizce itibar edilmemesi sebebi ile davacının davasının kabulüne davaya konu ———– Bankası’na ait —— tarihli —- nolu ——- TL bedelli teminat mektubu yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile teminat mektubunun davalıdan alınarak davacıya iadesine, davanın niteliği itibariyle yasal koşulları oluşmayan teminat mektubunun iptali istemi ile kötü niyet tazminat talebinin Reddine, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile,
a)Davaya konu ——Bankası’na ait ——- tarihli —- nolu ———TL bedelli teminat mektubu yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile teminat mektubunun davalıdan alınarak davacıya iadesine
b)Yasal koşulları oluşmayan teminat mektubunun iptali isteminin Reddine,
c)Kötü niyet tazminatı isteminin Reddine,
2-Karar harcı 7.705,36-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.926,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.779,01-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.926,35-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 3,80-TL vekalet harcı, 128,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.357,00-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 11.774,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/12/2019