Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/221 E. 2019/651 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1297 Esas
KARAR NO : 2019/597

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2017
KARAR TARİHİ : 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete ait sürücüsü —- olan —plakalı aracın — tarihinde davalı … şirketi nezdinde Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalandığını, 10/11/2017 günü —–yönünde ilerlerken önündeki — plakalı aracın ani fren yapması sonucu arkadan çarptığını, meydana gelen kazada hasar oluştuğunu, müvekkilinin zararının tazmini için yaptığı başvuruya davalı … şirketinin “kazanın kasko sigortası genel şartları kapsamında olmaması” nedeniyle reddedildiğinin beyan edildiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan 8.539,22-TL’lik zararın temerrüt faizinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı kendisine usulüne uygun gönderilen tebligata rağmen dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta oluşan hasarın tazminin aracın kasko sigortacısı davalı taraftan tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 05/07/2018 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenmiş, tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmıştır.
Kazaya karışan araçlara ait trafik tescil kayıtları getirtilmiş, —– plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle davacı adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Davalı … şirketi tarafından düzenlenen —- plaka sayılı araca ait kasko poliçesi dosya içine alınmış, dava konusu kaza tarihini içerdiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın, kaskolu araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kazada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplandığı görülmüştür.
Meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının aracında hasar olup olmadığı ve varsa miktarının tespiti, olaydaki kusur durumunun belirlenmesi bakımından bilirkişiden 13/03/2019 tarihli rapor alınmıştır. Alınan raporda özetle davalı … şirketine sigortalı —– plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, dava dışı araç sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığı tespit edilmiş, hasarın kaza ile ilgili olduğu,—– Tarafından kesilen faturada yazılı parçaların tümünün değişimini gerektirecek derecede hasarlı olduğu, parça fiyatlarının günün piyasa fiyatları iye uyumlu olduğu ve KDV dahil 8.539,22 TL onarım bedelinin uygun olduğu belirlenmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun davalı … şirketine tebliğine rağmen rapora ilişkin davalı tarafça beyan yahut itiraz da bulunulmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller uyarınca düzenlenen bilirkişi raporunun kusur ve hasarın miktarına ilişkin bölümü gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan hükme esas alınmıştır.
Sigorta şirketinin sorumluluğu açısından mahkememizce yapılan değerlendirmede,
Adana Bölge Adliye Mahkemesi —. Hukuk Dairesi’nin 01/03/2019 tarih , —Karar sayılı kararında da vurguladığı üzere, 6102 sayılı TTK’nın 1409/1. maddesi uyarınca,(poliçe tanzim tarihi ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan) sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A.5. maddesi ve TTK 1446/2 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yükü yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığının ispat yükü sigortalıya geçer.
Bu ilkeler doğrultusunda somut olaya bakıldığında; 10/11/2017 tarihinde saat — sıralarında ———– gişelerinde trafik kazasının meydana geldiği; kaza tespit tutanağı ile, — plakalı araç sürücüsünün firari olduğu ve 2918 s. Kanunun 56/1-c, önde giden aracı güvenli ve yeterli mesafeden izlememe nedeniyle tam kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, olay yerini terk eden araç sürücüsünün ———olduğu ve sürücünün olaydan yaklaşık 6 saat sonra 11.11.2017 tarihi saat —– kolluk birimine başvurarak ifadesinin alındığı dosya kapsamı ile sabittir.
Olay tarihinde geçerli olan—-maddesinde, “zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma” denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, hükme ve denetime esas bilirkişi raporunun içeriği dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükünün davalı … şirketinde olduğu ancak davalının buna ilişkin bilgi ve belge dosyaya sunmadığı, olaydan sonra kısa bir süre içerisinde sürücünün kolluk birimine giderek ifade verdiği ve yine olaydan kısa bir süre içinde hastaneye giderek alkol muayenesi yaptırdığı ve alkolsüz olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla sürücünün durumunun can güvenliği nedeniyle olay yerini terke ilişkin zorunlu hallerden olduğuna ilişkin mahkememizce kanaat oluştuğu , somut olayda teminat dışı kalmaya yol açacak sebebin bulunmadığı ve ispat yükünün yer değiştirmesi hallerinin mevcut olayda vuku bulmadığı , davacının poliçe kasko teminat bedeline dayalı olarak hesaplanan 8.539,22-TL tazminatı davalıdan talep edebileceği, temerrüt tarihine ilişkin olarak ise dosya kapsamında başvuruya ilişkin belge bulunmamakla birlikte davalı … şirketinin 25/07/2018 tarihli müzekkere cevabında davacının başvurusunun 13.11.2017 olduğu belirtilmiş, davacı buna ilişkin bir itirazda bulunmamış ve bu tarihten itibaren 45. Günün sonunda (6102 sayılı TTK’nın 1427/2 ) 29.12.2017tarihinden itibaren reeskont faizine hükmetmek gerekirken sehven 02.01.2018 tarihi olarak kısa karar oluşturulmuşsa da gerekçeli karar kısa karara aykırı olamayacağından 8.539,22-TL tazminatın 02.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasalara uygun bulunan reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;
8.539,22-TL’nin 02/01/2018 temerrüt tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2–Alınması gereken 583,32-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 145,83-TL harcın mahsubu ile bakiye 437,49-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL başvurma harcı, 145,83-TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 177,23-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 111,70-TL tebligat ve müzekkere gideri, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 761,70-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi gereği karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.