Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/219 E. 2020/245 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/219 Esas
KARAR NO: 2020/245
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/03/2014
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı firmadan ———- aracı satın aldığını, silecek suyu ——- açtığında sağ ön çamurluk kaportası kısmının diğer çamurluktan farklı olduğunu fark ettiğini, aracı davalıya götürmüş ise de olumsuz cevap aldığını, bu sebeple aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkil şirket yetkili —- bayisi olduğunu, araç markasının ———– olduğunu, müvekkiline satılan araçların buradan temin edilmekte olduğunu, bu nedenlerle davanın HMK 61. madde ve devamınca düzenlenen hükümler gereği ———-ihbar edilmesi gerektiğini, davaya sebep uyuşmazlığın temelini ticari satım oluşturmakta olduğunu, davacının iddia ettiği gibi aracın sağ ön çamurluk kaportasının bir kısmında ayıbın varlığından bahsedebilmesi ve davalı müvekkili şirketin sorumlu tutabilmesi için üzerine düşen muayyene sorumluluğunu yerine getirmiş olması gerekmekte olduğunu, Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu gereği alıcı satılan malı sekiz gün içerisinde incelemek ve malın ayıplı olduğunun anlaşılması üzerine bu durumu satıcıya ihbar etmekle yükümlü olduğunu, eğer alıcı devraldığı malı gözden geçirmez ve bildirimde bulunma yükümlülüğünü yerine getirmezse satılan malın kabul edilmiş sayılacağı Borçlar Kanunu hükümleri gereğince ortada olduğunu, Dilekçe ekinde sundukları araç teslim tutanağından da anlaşılacağı üzere davacının aracı ——- tarihinde teslim almış ve bu durumun davacı yanca imza altına alınarak araç teslimi yapılmış olduğunu, davacının ise dava dilekçesinde de belirttiği gibi aracı kontrol tarihi ——— olduğunu, ——– tarihinde davalı müvekkiline başvuruda bulunmuş olduğunu, dolayısıyla davacının yerine getirmesi gereken muayyene ve ihbar külfetinin zamanında yerine getirilmediğinin açık olduğunu, aracın sıfır kilometre olarak davacı yana teslim edilmiş olduğunu, karşı yanın iddia ettiği gibi herhangi bir ayıpta bulunmamakta olduğunu, teslim anında dahi görülebilecek bir ayıptan bahseden davacının satış esnasında bir şikayetinin dahi bulunmamış olduğunu, aracın sıfır km, hatasız ve masrafsız bir şekilde davacıya tesliminin yapıldığının ortada olduğunu, ayrıca ekte sundukları ——- tarihli iş emrinde, davalı müvekkilin servisinde yapılan incelemelerde aracın sağ ön çamurluğunda orijinal olmayan ve yetkili servis prosedürüne uymayan kaporta ve boyama işlemi yapıldığını, dolayısıyla aracın davacının elinde iken kaza yaptığı ya da yetkili servis dışında başka bir işleme maruz kaldığının ortada olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, ticari satıma konu araçta ayıp olduğu iddiasıyla açılan bedelsiz değişim ve TBK m. 112 kapsamında ayıp nedeniyle uğranılan zararın tazmini için belirsiz alacak davası şeklinde açılan tazminat davasıdır.
Davanın geçirdiği safahat incelendiğinde, İlk olarak açıldığı, mahkeme olan ——- Tüketici Mahkemesince ——— Esas ve —– Karar sayılı görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın mahkememize ———– tarihinde tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında ——- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu aracın satış ve teslimine ilişkin belgeler, muayene kayıtları dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
Dava konusu araç; ticari nitelikte bir araç olup satış ayıp kavramı; hukuki bir tanım olup; uyuşmazlıklarda ayıbın niteliğinin belirlenmesi için teknik bilirkişilerden destek alınmakta ise de ayıbın niteliğini belirlerken kanunun açık lafzına uygun olmayan belirlemenin mahkemece takdir edilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda öncelikle TTK 23 madde hükmü kapsamında kanunun lafzında belirtilen açık ayıp ve açık olmayan ayıp ve gizli ayıp kavramını açıklamak ve ileri sürülen iddia ve beyanlar kapsamında somut olayı çözümlemek gerekmektedir. TTK Madde 23/1-c hükmüne göre, ticari satımlarda üç ayıp türü öngörülmüştür. Açıkça belli ayıplar; satılanın teslimi sırasında, onun muayene edilmesine gerek olmaksızın belli olan ayıplar: Bu tür ayıplar malın teslimi sırasında açık bir şekilde görülebilecek ayıplardır. Örneğin, satılan bir aracın aynasının ya da farının kırık olması. Bu tür ayıbın varlığı halinde alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli olmayan ayıplar; satılanın teslimi sırasında açıkça belli olmayan fakat olağan bir muayene ile meydana çıkacak ayıplardır. Bu tür ayıplar olağan bir muayene ile görülebilecek ayıplardır. Örneğin, satılan bir aracın koltuk ayar düğmelerinin bozuk olması, gözle görülür bir şekilde anlaşılan boya farklılıkları gibi. Bu tür ayıbın varlığı halinde, alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemeli veya incelettirmeli ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbar etmelidir. Gizli ayıp ise maddi ve olağan bir muayene ile meydana çıkmayan ayıplardır. Örneğin, satılan aracın motorunda bulunan bir ayıp nedeniyle aracın birkaç ay kullanılması sonucu motorunun arızalanması gibi. Bu tür ayıbın varlığı halinde alıcı, TTK Madde 23’ün TBK Madde 223’ e yaptığı atıf gereğince, ayıp ortaya çıkar çıkmaz ayıbı hemen satıcıya ihbar etmelidir.
Somut olaya gelince davacı Tüketici Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde ayıbı motor kaputunu silecek suyunu doldurmak için açtığında farkettiğini belirtmiş, hem davacı yanın beyanları ile hem de alınan bilirkişi raporlarında ayıbın sağ ön çamurluk kısmında boya, macun ve vidalama işlemlerine ilişkin olduğu iddia ve tespiti yapılmıştır.
Bu durumda bilirkişi raporlarında belirtildiğinin aksine, davacının kaputu açmak suretiyle tespit edilen bir ayıbın gizli ayıp olduğu söylenemeyecektir. Zira yukarıda da belirtildiği üzere TTK 23 madde lafzına göre somut uyuşmazlığa konu ayıbın satılanın teslimi sırasında açıkça belli olmayan fakat olağan bir muayene ile meydana çıkacak bir ayıp olduğu, dolayısı ile açıkça belli olmayan ayıp niteliğinde olduğunun kabul edilmesi gerekir. Dolayısı ile dosyada alınan bilirkişi heyet raporlarının görüşüne itibar edilmemiştir.
TTK 23/1-c maddesinin ikinci cümlesine göre; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça … belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu belirtilmiş, TTK 18/3 maddesinde ise ihbarın ne şekilde yapılacağı açıkça belirtilmiş olup bu hükümler emredici hüküm niteliğinde olup uyulmamasının sonucuna ilgilinin katlanması gerekmektedir. Daha açık bir ifade ile alıcı süresi içerisinde ayıp ihbarını yapmaz ise satılanı ayıplı hali ile kabul etmiş sayılacaktır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller kapsamında, taraflar arasında ——– motor ———–aracın satışı kapsamında ticari ilişki kurulduğu, ——- tarihinde aracın davacıya ayıpsız bir şekilde teslim edildiğinin dosyaya sunulan tutanak ile sabit olduğu, dava dilekçesinde aracın ———-tarihinde trafiğe çıktığı ve davacının araçtaki ayıbı silecek suyu doldurmak için kaputu açtığı sırada farkettiğini kabul ve ikrar ettiği, sadece gözle görülür veya adi bir muayene ile tespit edilebilir bir ayıbın açık olmayan ayıp niteliğinde olduğu somut uyuşmazlıktaki ayıbın da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği; teknik bilirkişi raporlarında ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunu tespitinin “meslek ve sanat itibari ile kaporta/boya uzmanı olmayan ortalama bir kişinin bu durumu farketmesi mümkün olmadığı için” şeklinde genel geçer ifadeler ile açıklandığı ve davacının ayıbı ne şekilde tespit ettiği yönündeki irade açıklamasını dikkate alınmadığı bu nedenle bilirkişi raporlarında ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu yönündeki görüşe itibar edilmediği, bu kabul doğrultusunda davacının TTK 23/1-c ve TTK 18/3 madde hükümleri gereği davalı satıcıya ayıbı — gün içerisinde ihbar etmesi/bildirmesi gerektiği; ancak dosyaya sunulan belgelerde davacının süresi içerisinde bildirimde bulunmadığı ve aracı satış ve teslimin yapıldığı tarihten çok sonra —- tarihinde servise götürdüğü bu kapsamda davacının süresi içerisinde ayıbı bildirmediği ve süresi içerisinde bildirim yapılmadığı için ayıp sebebiyle uğradığını iddia ettiği zararları talep edemeyeceği kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.642,00 TL harcın mahsubu ile artan 1.587,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——-. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 -TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ——- tarihli resmi gazetede yayınlanan tebliğe göre tarifenin 2. Kısmının 2 bölümüne göre belirlenmiştir.)
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin ve ihbar olunan vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/03/2020