Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2065 E. 2021/891 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/2065 Esas
KARAR NO: 2021/891
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 22.09.2011
KARAR TARİHİ:12.10.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı şirketle ticari ilişkisi olduğunu, borç miktarının davalı şirkete bildirildiğini, olumlu sonuç alınamadığını, bakiye borcunu ödememesi nedeniyle davalı aleyhine, —- dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve —- aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, davalı şirket nezdinde —- tarihi itibariyle cari hesap bakiyesi —– olduğu, bu tutarın tamamının vadesi gelmiş alacak olduğunu; ancak cari hesap tutarının, davalı ile davacı tarafından düzenlenebilecek yeni faturaların davalı kayıtlarına girişinin, doğmuş ve doğacak alacaklarını mahsup hakkı, sehven yapılacak maddi hataları düzeltme hakkı ve ileride doğması muhtemel mail iadeleri ve sair sebeplerle vuku bulacak tenzilatlar nedeniyle değişebileceğini; davacının vadesi gelmiş —– alacağının, davalı şirket tarafından icra müdürlüğünün —- yatırıldığını, bu miktar haricindeki bakiye asıl alacak ve işlemiş faiz tutarına itiraz edildiğini, davacının bir alacağının bulunmadığını, davanın reddini ve % 40 tazminata mahkumiyetini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —— takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —– yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davanın geçirmiş olduğu safahat incelendiğinde, davanın ilk olarak —dosya numarası ile açıldığı, yapılan yargılama neticesinde —- tarihinde davanın kanıtlanamadığından reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından temyiz edildiği,—- ilamı ile kararın kaldırılmış olduğu, mahkememizin yukarıdaki esas numarasını almış olduğu anlaşılmıştır.
—- ilamında, “Davacı, davalıya sattığı mal bedelinin tahsili için icra takibi başlatmış, itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli nitelikte olmadığından hükme esas alınması doğru değildir. Bilirkişi raporunda davalı defterlerinde kayıtlı olan davacı faturalarının davacı defterinde kayıtlı olmaması nedeniyle dikkate alınmadığı belirtilmiş, hesaplama da bu şekilde yapılmış ise de davalı alıcının defterlerinde kayıtlı olan davacı faturaları davalı aleyhine delil teşkil eder. Bu husus dikkate alınarak taraflar arasındaki borç ilişkisinin hesaplanması için mali müşavirden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.” hükmü tesis edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, —sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —- tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu şirkete — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından — tarihli borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın —- asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
— ilamı doğrultusunda alınan— tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı — defterinde, davacının kestiği —- davacının defterinde bulunmadığı, davalı şirket kayıtlarında olup, davacı şirket kaydında bulunmayan davacı faturası — olduğu, her ikisinin toplamının —- olduğu, bu tutarın davalı lehine olduğu nedeniyle dikkate alınmadığını, yani davacı alacağı olarak değerlendirilmediğini, — bozma ilamında, bu kaydın davalı aleyhine delil teşkil edeceği hükmüne varıldığı, bu durumda — davacı lehine hesaplanması gerekeceği, davalıdan— alacağı olduğu, faiz alacağının — olduğu, davalının takip tarihinden sonra — tarihinde icra dosyasına —- ödeme yaptığı, bu ödemenin görevli icra müdürlüğünce dikkate alınması gerektiği hususunda görüş ve kanaatlerini bildirir rapor tanzim etmiş olduğu görüldü.
—- tarihli ara kararı uyarınca; “Davacı vekilinin sunmuş olduğu ayrıntılı itirazlarının değerlendirilmek üzere dosyanın —- oluşan heyete tevdiine, bilirkişi heyetine yerinde inceleme yetkisi verilmesine “karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından ara karara istinaden düzenlenen — tarihli kök raporda özetle; Davacı taraf, —Sayılı dosyası ile — vekili tarafından — toplam alacak talep ettiği, takip borçlusu davalı — tarihinde ——-açıklaması ile ödeme emrine itiraz ettiği,“Davacı ve davalı yanın ——ait incelenen resmi defter ve belgelerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu tespit edinildiği, davacı yanın sahibi lehine delil vasfına haiz olan incelenen resmi defter ve belgelerinde dava tarihi itibarıyla —– davalı yandan alacaklı olduğu, dava tarihinden sonra — tarihinde davalı tarafından icra dosyasına — yatırıldığı ve davacının ——- davalıdan alacaklı olduğu tespit edildiği, davalı yanın sahibi lehine delil ——haiz olan incelenen resmi defter ve belgelerinin davalının davacı yana —- borçlu olduğunun tespit edildiği, davacı yan mutabakat bakiyesi ile davalı yan mutabakat bakiyesi arasındaki—- işlemlerdeki kuruş farkından kaynaklandığı, dökümü yapılan işlemlerin —-tarihinden öncesine dayalı işlemler olduğu, davacı ve davalı yanın bu işlemlerini ispata muhtaç oldukları, sözleşmeye dayalı olarak kesilen faturaların takdirinin mahkemeye ait olmak üzere heyete sektör bilirkişisi dahil edilmesi halinde değerlendirilebileceği yönündeki görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sunmuş oldukları görüldü.
—dahil edilerek alınan — tarihli raporda özetle;—- yılı ile ilgili olarak davalının, davacı hesabına —alacak kaydedilmesi, —-ile ilgili olarak davalının davacı hesabına — alacak kaydedilmesi, — toplamı olarak davalı, davacıya — yılı toplamı olarak davacı, davalıya —- borç, davalının —- incelemede ve sunulan karşılıklı olarak hesaplarında bulunmayan fatura suretleri incelenmiş bu suretlere göre rapor hazırlandığı, defter kayıt farkı, daha önceki rapor konusu olarak gözlendiği, dolayısıyla birleştirilmiş görüş sunulduğu, buna göre —- olarak karşılıklı fatura davalı ile davacı arasındaki sözleşme kapsamında fazla ve yersiz fatura kesilmesinden kaynaklı olarak davacı, davalıdan alacaklı olduğu, dadece davalı şirket merkezinde yapılan ve davacı tarafça kabul edilemeyen faturalar üzerinden inceleme yapıldığı, bu fatura suretleri davalı tarafından sunulmuş bu faturaların değerlendirilmesi yapıldığı, davacı veya davalı rapor kapsamında inceleme yapılan fatura suretleri konusunda dosya delil ekine yeni sunacağı fatura suretleri olduğu takdirde ayrıca incelemesi konusu olacağı, —- toplamda fatura farkı olduğu ancak davalı tarafça yerinde inceleme esnasında tüm fatura suretleri rapor içerisinde incelendiği eksik kalan miktar kalan faturaların dosyaya sunulması halinde tekrar değerlendirilebileceği aksi durumda davalının kesmiş olduğu fatura sureti olduğu durumda ispat yükü davalıda olduğu ispatı yapılamadığı durumda kalan miktarın da davacının davalıdan alacağı miktar kadar eklenmesi gerektiği, yani —- tutarındaki bedeli borç eklenmesi gerektiğine ilişkin görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sunmuş oldukları görüldü.
Tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda aynı bilirkişi heyetine dosyanın tevdi ile aldırılan— tarihli ek raporda özetle; Davacının davalıdan —- alacaklı olduğu sonucuna erişildiği, davacı ve davalının dosya kapsamı ilgi ve belgelerde ve buna dayalı itirazda ek rapor incelemesi doğrultusunda, kök rapor sonucunu değiştirecek herhangi bir belge gözlemlenmediği, bu bilgi doğrultusunda tarafların aydınlatıcı bilgi ve belge sunması halinde, mahkeme takdirleri doğrultusunda yeniden inceleme yapılabileceği yönündeki raporu sunmuş oldukları görüldü.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve raporları ve — ilamı içeriği hep birlikte değerlendirildiğinde; — doğrultusunda mahkememizce ———bilirkişi raporu alınmış olup—yılında davalının, davacı hesabına — alacak kayıt edilmesi, — yılında, davalının davacı hesabına — alacak kayıt edilmesi, — yılı toplam olarak davalının davacıya — alacak kayıt etmesi gerektiği, davacının davalıdan—– alacaklı olduğu tespit edilmiş alınan rapor gerekçeli, ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun bulunmakla hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalının davaya konu— icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak ve işleyecek faiz üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, alacak likit olduğundan hükmedilen —- asıl alacak tutarının taktiren %40’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalının davaya konu— dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin—- asıl alacak ve işleyecek faiz üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Hükmedilen —- asıl alacak tutarının taktiren %40’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 6.144,50-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 981,85‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.162,60-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 981,85‬-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 18,40-TL başvuru harcı, 112,20-TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.350,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.480,6‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.878,76-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 1.250,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 216,14-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 12.493,41-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde —– temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12.10.2021