Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2056 E. 2018/570 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/2056 Esas
KARAR NO : 2018/570

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı şirket ortağı …. arasında sözleşme imzalandığını, ….’ın davalının yönetimini üstlendiği siteye ait binaların ısı yalıtım işini yapacağını, bunun karşılığı olarak davalı yönetim …..a işin karşılığı olarak KDV hariç 102.000,00 TL ödeyeceğini, …. sözleşme ile üstlendiği edimleri gereği gibi ifa etmiş olduğunu, davalı yapılan işten dolayı …. uzun vadede 59.160,00 TL ödemiş olduğunu, bakiye 61.200,00 TL’lik kısmı ise ödemediğini, bu arada… kendisinin ve eşinin ortağı olduğu davacı şirketi kurmuş olduğunu, kuruluş aşamasından sonra…. adına kayıtlı şahıs firmasının tüm alacak ve borçları davacı müvekkili şirkete geçmiş olduğunu, ….. ve davacı şirketin bu konuda sözleşme imzalamış olduklarını, yapılan görüşmelere rağmen davalı site yönetiminin bakiye borcunu ödemekten kaçınmış olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydiyla şimdilik 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline, alacaklarına ihtarnamenin tebliğ ile muaceliyet tarihi olan 28/05/2012 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan avans faizinin uygulanmasına, her türlü yargılama giderinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu davaya husumet yönünden idraz ettiklerini, davacı şirketin davalı müvekkiline karşı böyle bir dava açma hakkı bulunmadığını, dosyada mübrez sözleşmeden anlaşılacağı üzere hukuken gerçek kişi olan ve sözleşmede imzası bulunmayan tüzel kişilik adına dava açılmış olduğunu, davacının dilekçesinin baştan sona hukuka aykırı olduğunu, ,,,, müvekkilinin 06/06/2008 tarihli sözleşme yapmış olduğunu, müvekkile hiç tanımadığı ve hukuken ilişkisi olmayan “…” nin 21/05/2012 tarihinde fatura kesmiş ve yollamış olduğunu, Site Yönetimi tarafından faturanın iade edilmiş olduğunu, ,,,,, … müvekkilinin işini ayıplı yapmış olduğunu, Ayrıca ….’a karşı Kartal …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/52 D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırılmış olduğunu, bu tespitle yaptırılan işin ayıplı olduğunu, bu işin yeniden yaptırılmasının 153.000,00 TL olduğunun tespiti yaptırıldığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davacının davacılık sıfatının bulunmaması ve davaya dayanak yaptığı sözleşmedeki alacağın belirli alacak olmaması sebebiyle davanın dava açma koşulları yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, dava dışı davacı şirket ortağı ile davalı site yönetimi arasındaki sözleşme kapsamında yapılan iş bedelinin işletmenin davacıya devri sebebiyle alacağın devri hükümleri doğrultusunda ödenmeyen iş bedeline ilişkin alacak davasıdır.
Davalı yazılı yargılama usulüne tabi olup, usulüne uygun olarak dilekçeler teatisi tamamlanmış, deliller toplanmış, ön inceleme aşamasında belirlenen hukuki ihtilaf noktalarında raporlar alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davanın geçirdiği safahat incelendiğinde dosyanın öncelikle açıldığı mahkememizce görevsizlik kararı verildiği, dosyanın Tüketici Mahkemesine gönderildiği, tüketici mahkemesince karşı görevsizlik kararı verilerek görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay ….. Hukuk Dairesince somut olaydaki uyuşmazlık davalı apatrtman yönetimi ile ydava dışı yüklenici arasında apartmanın mantolama işinin yapılması hususundaki sözleşme uyarınca yüklenicinin bakiye alacağının bulunduğu iddiasına ilişkin olarak yükleniciden alacağı temlik alan davacının temlik aldığı alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın temelinde eser sözleşmesi bulunduğu ve o tarihte yürürlükte olan 4077 sayılı T.K. H.K. ‘ya göre tüketici işlemi olmadığı, alacak davası niteliğinde olduğu değerlendirilerek görevli mahkemenin mahkememiz olduğu belirlenmiş ve dosya mahkememize geri gönderilmiştir.
İstanbul Anadolu…… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/52 D.İŞ ve 19 D.İŞ sayılı dosyaları celp edilmiş, taraflarca sunulan sözleşme örnekleri, ihtarname suretleri incelenmiştir.
Davacı taraf tacir olduğundan ve delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle belirlenen hukuki ihtilaf noktaları ile birlikte ticari defterlerin incelenmesi amacıyla dosya ticaret hukukçusu mali müşavir ve inşaat mühendisinden oluşan üç kişilik heyete tevdi edilerek rapor alınmış ticaret hukukçusu ……….. ‘dan oluşan bilirkişi heyeti tarafından sunulan 07/12/2015 tarihli rapora davalı tarafından yapılan itiraz sebebiyle dosya aynı heyete tevdi edilerek ek rapor alınmış, heyet tarafından sunulan 03/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda kök raporda belirtilen hususlar tekrar edilmiş ve sunulan raporlar HMK 282. maddesi uyarınca mahkememizce denetlenerek hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 14/12/2015 tarihli ıslah dilekçesiyle dava konusu alacak talebinin 5.000,00 TL ‘den 57.700,00 TL ‘ye yükseltmiş söz konusu talep davalıya tebliğ edilerek beyanları alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşme gereği istenilen edimlerin ifa edilmesi sonucunda davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi sonucunda oluşan sözlşeme alacağına ilişkin olarak dava dışı şahıs tarafından temlik edilen alacağın davacı tarafından davalıdan talep edilip edilemeyeceği, alacağın miktarı ve uygulanacak faizin niteliği ve hangi tarihten itibaren faiz işletileceği hususularında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve anılan bilirkişi raporları doğrultusunda dava dışı, davacı şirket ortağı ……… (…… Firması) ile davalı … Sitesi arasında 06.06.2008 tarihinde Dış Cephe İzalasyonu Uygulama Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre,…ın işi bitirdiği, ancak davalı sitenin sözleşmede gösterilen vadeye bağlanmış 61.200,00 TL tutarındaki borcu ödemeyerek temerrüde düştüğü, davacı şirketin 20.06.2011 tarihinde tescil edilerek kurulduğu, şirket yetkilisinin… olduğu, dava konusu alacağın devrine ilişkin 20/06/2011 tarihli yazıda….’ın 16/07/2007 tarihinden bu yana vuku bulan tüm alacaklarını 20/06/2011 tarihinde kurulan davacı şirkete devrettiği, bu devir sonucu ödenmeyen alacağın yeni sahibinin davacı şirket olduğu, devir işleminin alacağın temlikinin özel bir nevi olması nedeni ile borçlunun alacaklıya karşı ileri sürebileceği şahsi defileri alacağın yeni malikine karşı da ileri sürebileceği, dosyaya sunulan ve daha önce tespit yapılan D.İŞ dosyaları arasında çelişkiler bulunduğu, bu dosyalar arasındaki çelişkilere istinaden alınan bilirkişi raporunda söz konusu raporlar arasında davalı tarafından başvurulan İstanbul Anadolu … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/19 Dİ.Ş sayılı dosyasında yer alan rapordaki tespitlerin daha kabul edilebilir bulunduğu, davalı sitenin ilk rapora itiraz etmediği ve bu raporun alınmasından 1,5 yıl sonra ikinci bir başvuru ile yeniden tespit talep ettiği, davalının 2 yıl süre geçtikten sonra ayıp ihbarında bulunmak için tespit davası açtığı ve sunulan bilirkişi raporuna itiraz etmeden yeni rapor için başvurduğu bu nedenle eksik imal nedeni ile 30/06/2010 tarihli İstanbul Anadolu … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/19 D.İŞ sayılı dosyasında alınan tespit raporunda belirlenen gizli ayıplı imalat tutarı olan 3.500,00 TL’nin bakiye alacak tutarı olan 61.200,00 TL’den çıkarılması gerektiği, davacının bu miktardan bakiye kalan 57.700,00 TL ‘yi davalıdan talep edebileceği, işin yapıldığı esnada ticari iş özelliği bulunmadığı için, 57.700 TL tutarındaki alacağa, kanuni faiz oranı olan yıllık %9 üzerinden temerrüt faizi isteyebileceği kanaatine varıldığından davanın kabulü ile 57.700,00-TL’nin talebe bağlı kalınarak 28/05/2012 tarihiden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi birlikte değerlendirilerek;
1-Davanın kabulü ile 57.700,00-TL’nin 28/05/2012 tarihiden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar harcı 3.941,49-TL ‘den davacı tarafça peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 974,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.967,21-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 998,70-TL ilk masraf, 151,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.601,12-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.750,70-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli … deki esaslara göre belirlenen 6.697,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..