Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2048 E. 2018/406 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/2048 Esas
KARAR NO : 2018/406

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ : 17/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin davalıdan alacağına karşın İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, müvekkil şirketi ve dava dışı kiralama işlemine konu fabrika sahiplerini yaklaşık 70 gün süre ile ve kiralama vaadiyle oyaladığını, bir çok kurumsal kiracı fırsatını kaçırmalarına neden olduğunu ve son aşamada, fabrikanın kiralamasından vazgeçerek bir çok asılsız gerekçe ile altını doldurmaya çalıştığı haksız davasını açtığını, müvekkilin anılan sözleşme uyarınca derhal çalışmalarına başladığını ve fabrikaya kiracı bulmak amacıyla bir çok firma ile görüşüp yer gösterdiğini, davacı firmaya daha önce başkaca işyerleri gösteren ve kira sözleşmesi hazırlık aşamasında da hizmet veren müvekkil şirketin son olarak 2013 Kasım ayı başlarında davacı şirkete, ilgili fabrikayı gösterdiğini ve davacı şirket yetkililerinin fabrikayı çok beğendiklerini ,yerleşim planı hazırladıklarını, bu süreci müteakip kiralama görüşmelerinin başladığını ve süreci resmileştirmek adına 22.11.2013 tarihinde davacı tarafın resmi/yazılı teklif vererek, binanın tamamını ve arazinin aylık 120.000 TL bedelle kiralamayı teklif ettiklerini, aynı tarihte ve kira sözleşmesi imzalayacağını garanti etmek üzere müvekkil şirket’ e toplam 240.000 TL cayma bedeli gönderildiğini, davacı yanın bu kere fabrikayı kiralayacaklarını bildirerek niyetlerini göstermek adına ve garanti mahiyeti itibariyle 04.12.2013 tarihli cayma tazminatı sözleşmesini imzaladıklarını, anılan sözleşme ile müvekkil şirketin, davacı taraf ve kiraya verilen gayrimenkulün sahipleri arasında imzalandığını, yaklaşık 1 aylık süreç sonunda davacının kira sözleşmesini henüz imzalamamış olması ve kendi ticari işletmesiyle ilgili sorunlar yüzünden müvekkili ve fabrikaya sahiplerini oyalaması, bu süreçte bir çok kurumsal lojistik ve kalıp firmalarının, işyerini gezerek kiralamak istemesi ve hatta bu konuda yazılı teklif vermeleri sebebiyle davacı yan uyarılmış ve şayet kira sözleşmesi imzalanmayacak ise durumun bildirilmesinin istendiğini, huzurdaki dava açısından bakıldığında, iş yerini kendi faaliyet alana fiziksel özellikleri uygun olduğu için kiralamak üzere yaklaşık 70 gün boyunca müvekkili oyalayan, işyerinin her türlü fiziki ve hukuki durumunu bilen tam 2 ay etüd eden davacı tacir’ in aslında işletmesi ile ilgili başkaca problemler sebebiyle üstelik türlü asılsız gerekçeler uydurularak sorumluluktan kurtulması ve gerek Borçlar Kanunu md. 178 gerekse de cayma tazminatı sözleşmesi uyarınca herhangi bir bedel talep etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğünün —-E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ,ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile , uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —-E sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine kaynaklı icra takibine giriştiği, davalı borçlunun borcunun bulunmadığından dolayı itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 25/08/2016 tarihli raporda ,”iadesi talep edilen dava konusu 240.000,00 TL’nin cayma tazminatı olarak kabul edilmesi gerektiği , hukuki imkansızlık nedeniyle 04.12.2013 TL li Cayma Tazminatı Sözleşmesi geçersiz olduğundan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde davalıya verdiği 240.000,00 TL nin istirdatını talep edebileceği yönünde ” görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 20/04/2017 tarihli ek raporda, kök raporda varılan sonuçlarla bağlı kalındığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı—– İnş. Turz. Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı —- ve — arasında 05/09/2015 tarihinde simsarlık sözleşmesi imzalanarak —- mahallesinde kayıtlı taşınmazın kiralanmasında aracılık yapılması istenilmiştir. Davacı—-San. ve Tic. Ltd. Şti. davalıya ilgili taşınmazı kiralamak amacıyla teklifte bulunmuş, sonrasında bu teklif dahilinde davalı emlak komisyoncusu şirkete 240.000 TL ödeme yapmıştır. Bu konu taraflar arasında ihtilaf dışıdır. Davada çözülmesi gereken uyuşmazlık davacı tarafça ödenen 240.000 TL miktarın kaparo yada cayma akçesi olarak kabul edilip , bu miktarın iadesinin gerekip gerekmeyeceği yönünde toplanmaktadır. Yapılan bilirkişi incelemesinde bilirkişi heyetinin değerlendirmesinde davacı tarafından verilen 240.000 TL miktarın kaparo (pey akçesi) olarak kabul edildiği bu itibarla talep edilen 240.000 TL nin cayma tazminatı olarak , davacının sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde davalıya verdiği bu miktarın istirdatını talep edeceği rapor edilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia, savunma ve bilirkişi raporu içeriğine göre, taraflar arasında Emlak Komisyonculuğu nedeniyle ödenmiş bulunan 240.000,00 TL miktarın iadesinin gerekip gerekmediği hususunda ihtilaf toplanmıştır. Sözleşmenin simsarlık sözleşmesi olduğu , davacının söz konusu taşınmazı kiralamak amacıyla teklif verdiği ve davalıya 240.000,00 TL ödeme yaptığı, söz konusu taşınmazın fabrika binası olarak kullanılmasının amaç edinildiği , ancak bu yerin amaçlanan şekilde kullanımının Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı – Şehir Planlama Şube Müdürlüğünün ilgili yazısında ” yapılan incelemeler neticesinde ilgili parselde planlanan – Elektrostatik toz boyama uygulaması -faaliyetinin yer seçiminin Nazım İmar Plan hükümleri ve uygulama plan hükümleri doğrultusunda uygun bulunmadığı ” rapor edilmiş bu nedenle davacı şirket kiralamak istediği bu yerden vazgeçmiştir. Buna göre Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığının yazısından da anlaşıldığı üzere davacının sözleşmeye konu taşınmazı sanayi faaliyeti çerçevesinde kullanması mümkün olmamıştır. Denetlenen ve uygun bulunan bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi sözleşme konusu taşınmazın kullanılması imkansız olduğundan , 04/12/2013 tarihli cayma tazminatı sözleşmesinin de geçersiz olduğu düşünülmüştür. Geçersiz bulunan ve bu haliyle kabule göre cayma tazminatı sözleşmesi geçersiz olduğundan davacının sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde davalıya verdiği miktarı istirdat edebileceği kanaati ile davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün— sayılı takip dosyasında; davalının 240.000,00 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 240.000,00 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık 10.50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 48.000,00 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
İAA —. İcra Müdürlüğünün — sayılı takip dosyasında;
Davalının 240.000,00 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacak 240.000,00 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık 10.50 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 İcra inkar tazminatı tutarı 48.000,00 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar harcı 16.394,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.994,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.399,95 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.023,45 TL ilk masraf, 209,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.432,45 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 4.294,32 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 658,40 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 20,52 TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 20.350,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/04/2018