Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/2039 E. 2019/1203 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/2039 Esas
KARAR NO: 2019/1203
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/10/2014
KARAR TARİHİ: 12/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin iş ilişkisi içerisinde olduğu davalı taraftan satın alacağı otomobiller karşılığında muhtelif çekler verdiğini, dava dilekçesinde ayrıntılı yazılı çek bedellerini müvekkili tarafından davalı tarafa ödendiğini, bedeli ödenen çekleri davalı tarafın müvekkiline iade etmediğini, müvekkili tarafından çek bedellerini ödediğine ilişkin davalı taraftan kaşeli ve imzalı evraklar aldığını, müvekkilinin tüm ısrar ve taleplerine rağmen çekleri iade etmediğini, müvekkilinin haciz ve icra tehdidi altında olması nedeniyle dava konusu çekler üzerinde tedbir konulmasını ve çeklerle ilgili müvekkili şirketin davalı şirkete borcu olmadığından bu çeklerin ödemeden men edilmesi ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap verilmediği anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, satış sözleşmesi kapsamında keşide edilen çeklere ilişkin olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olduğundan yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Davanın menfi tespit davası olması sebebiyle başlangıçta — TL harca esas değer olarak bildirilmek suretiyle açılan davada dava değerinin açıklattırılması ve ilgili harcın tamamlanması için davacı vekiline kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından sunulan – tarihli dilekçede dava değerinin —TL olarak bildirildiği ve süresi içerisinde eksik harcın tamamlandığı görülmüştür.
Davacı vekilinin tedbir istemi hakkında tensiben mevcut delil durumun dikkate alınarak; ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve sonrasında davacı vekilinin dilekçesi ile çek bedellerinin davalıya ödendiğini beyan etmesi sebebiyle tedbir talebini yinelemesi üzerine HMK 389. Maddesi hükmü de dikkate alınarak dava konusu edilen ve keşidecisinin davacı olduğu çekler yönünden ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, diğer çekler yönünden ise talebin reddine karar verilmiş ve teminat mukabilinde keşidecisi davacı şirket olan çeklerin bankaya ibraz edilmesi halinde ödemesinin engellenmesine karar verilmiştir. Sonrasında davacı vekili tarafından diğer çekler yönünden de tedbir talebi tekrar edilmiş, mahkememizce — tarihinde bu çekler yönünden de teminat mukabilinde tedbir talebi kabul edilerek davalı tarafından bankaya ibraz edilmeleri halinde ödemelerinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Dava konusu edilen – adet çeke ilişkin olarak kayıtlar ilgili bankalardan, davalı şirketin sicil kayıtları —— celp edilmiş, davacı tarafından sunulan çek teslimine ilişkin kayıtlar ile birlikte incelenmiştir.
Bankalara yazılan yazılara verilen cevaplar incelenmiş; dava konusu edilen çeklerden muhatabı — Şubesi keşidecisi— olan – vade tarihli – TL bedelli – nolu muhattabı – Şubesi keşidecisi— olan — vade tarihli —- TL bedelli – nolu, — Şubesi keşidecisi — olan – vade tarihli – TL bedelli – nolu çeklerin davalı tarafından bankaya ibraz edildiği, diğer çeklerin ise davalı tarafından ciro edildiği — tarafından takasa sunulmak üzere ibraz edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan —- tarihli ödemeye ilişkin davalının kaşe ve imzasını taşıyan suret niteliğindeki belgedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda HMK 171. Maddesi uyarınca davalı şirket yetkililerinin isticvabına karar verilmiş, Tebligat Kanunun 35. Maddesine göre davalı şirkete isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş, belirlenen günde isticvaba iştirak edilmemiş, bunun üzerine — yazı yazılarak davalı şirket yetkililerinin kimler olduğu tespit edilmiş ve bu kişilerin isticvabına karar verilmiş, belge tarihi itibariyle yetkililer tespit edildikten sonra bu kişilerin adreslerine çıkarılan tebligat kapsamında davalı şirket yetkilisi olan … huzurda dinlenilmiş, — tarihli duruşmadaki beyanında anılan tarihte davalı şirketin bağımsız yönetim kurulu üyesi olduğunu, belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını, davalı şirketin tek yetkilisi olan — ait olduğunu, tahsilatların da bu kişi tarafından yapıldığını, ortaklığın fiilen — yılında sonra erdiğini ve kendisinin de istifa ettiğini beyan ettiği görülmüş, söz konusu beyan yeterli görülerek diğer şirket yetkililerinin isticvap edilmesine ilişkin ara karardan rücu edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, davacı şirketin keşide ederek davalıya teslim ettiği dava konusu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı, çek bedellerinin ödenip ödenmediği, iadelerinin mümkün olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, taraf iddiası ve davalı münkir addedilerek yapılan yargılama neticesinde; davacı ile davalı arasında kurulan ticari ilişki kapsamında dava konusu edilen 6 adet çekin davacı tarafından keşide edilerek davalıya teslim edildiği, söz konusu çeklerden muhattabı— Şubesi olan – vade tarihli – TL bedelli – nolu,–Şubesi olan -vade tarihli – TL bedelli – nolu ve — Şubesi olan – vade tarihli – TL bedelli– nolu çeklerin davalı şirket tarafından bankaya ibraz edildiği, diğer çeklerin ise davalı tarafından ciro edildiği dava dışı—- tarafından bankaya ibraz edildiği ve karşılıksız çıktıkları hususunun bankalara yazılan yazı cevapları ile sabit olduğu, davacı vekili tarafından sunulan – tarihli suret niteliğindeki belgede davalı şirketin kaşesinin ve imzanın bulunduğu ve çek bedellerinin elden tahsil edildiğinin ve çeklerin iade edileceğinin yazıldığı, bu yazı ve belge altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda davalı şirkete çıkartılan isticvap davetiyesine iştirak edilmediği, sonrasında mahkememizce şirket yetkililerinin adreslerine tebligat çıkartıldığı ve şirket yetkilisi olduğu anlaşılan …’ın söz konusu belgedeki imzanın davalı şirketin tek yetkilisi olan — ait olduğunu beyan ettiği, bu beyanın yeterli olduğu görülerek diğer şirket yetkililerinin ayrıca isticvabından rücu edildiği, dolayısıyla çek bedellerinin davacı şirket tarafından davalıya ödendiği, çekler yönünden davacının davalıya borçlu olmadığı ve ödemenin yapılmış olması sebebiyle davalı tarafından ibraz edilen çeklerin iptali taleplerinin HMK 33. Maddesi gereğince çeklerin iadesine ilişkin olduğu değerlendirilerek kabulü gerektiği; ancak dava konusu edilen çeklerden davalının cirosu sebebiyle üçüncü kişi tarafından ibraz edilen çeklerin iptali taleplerinin (iade talebinin) yerinde olmadığı kanaatine varılmış; davanın kısmen kabulü ile dava konusu edilen çekler ile ilgili olarak davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, dava konusu edilen muhattabı — Şubesi keşidecisi—- olan – vade tarihli – -TL bedelli – nolu,- Şubesi keşidecisi — olan – vade tarihli – TL bedelli – nolu ve — Şubesi keşidecisi – olan – vade tarihli – TL bedelli — nolu çeklerin iptaline, dava konusu edilen diğer çeklerin iptaline ilişkin taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile dava konusu edilen çekler ile ilgili olarak davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine,
2-Dava konusu edilen muhattabı— Şubesi keşidecisi – olan – vade tarihli – TL bedelli- nolu,–Şubesi keşidecisi -olan -vade tarihli – TL bedelli – nolu ve —- Şubesi keşidecisi —- olan – vade tarihli – TL bedelli – nolu çeklerin iptaline, dava konusu edilen diğer çeklerin iptaline ilişkin taleplerin reddine,
3-Karar harcı 13.935,24-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.525,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.415,04-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 51,00-TL ilk masraf, 222,70-TL tebligat ve müzekkere gideri ve 3.500,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 3.773,70-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 18.190,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalının yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/11/2019