Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1989 E. 2022/338 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1989 Esas
KARAR NO: 2022/338 Karar
DAVA: Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ——imzalandığını, bu projenin müteahhidinin —- olduğunu, sözleşmenin imzalanması ile resmi olarak yer teslimi tutanağı düzenlenmesine rağmen ilk filli yer tesilminin sözleşmenin imzalanmasından sonra —-ay sonra gerçekleşmiş olduğunu, sözleşme konusu işlerin, davalı tarafın sebep olduğu gecikmelere rağmen —- tarihinde tamamlanmış olduğunu, müvekkilinin iyi niyetini koruyarak bir kısım inşaat malzemelerini ücretsiz olarak davalıya verdiğini, müvekkilinin davalıdan; hakkediş nakit teminat kesintilerinden oluşan —– alacağının bulunduğunu, bunun yanında müvekkil firmanın yapmış olduğu hakkedişi yapılmayan imalatlara ilişkin alacağının da bulunduğunu, müvekkil firmanın alacağını talep ettiğini ancak davalının oyalama taktiği güttüğünü, müvekkili alacağını beklerken, davalı firmanın —– nolu ihtarnamesini gönderdiğini, ihtarnamede sözleşme konusu işin teslim edilmediğini ve cezai şart hükümleri uyarınca ceza kesildiğinin belirtildiğini, bunun üzerine davalı şirket sahibi —— her türlü görüşme taleplerinin gerçekleşemediğini, davalı şirket —- müvekkil şirket yetkililerine biz iflas etmekte olan bir firmayız, iflas etmemek için bizde tutulan kesin teminatınızı nakde çevireceğiz, ayrıca size olan borcumuzu da ödemeyeceğiz şeklinde beyanda bulunduğunu, kendisine böyle bir durum karşısında kendilerinin zor durumda kalacaklarını ve bunun resmen paralarının gasp edilmesi anlamına geldiğini, ——beyin müvekkil şirkete teminat mektubunun iade edilebilmesi için tek yolun hazırlamış oldukları sulh ve ibra protokolünün müvekkil şirket yetkililerince imzalanması olduğunu ifade ettiklerini, ancak söz konusu sulh ve ibra protokolü şartlarının çok ağır olması nedeniyle kabul edilmediğini, taraflar arasında imzalanan —-Maddesine istinaden müvekkil firma tarafından davalıya verilen—- bedelli teminat mektubunun hukuka hakkaniyete, ticari ahlaka aykırı olarak —– tarihinde nakde çevrilmiş olduğunu, sözleşme konusu işten dolayı müvekkil firmanın bakiye alacağının davalıdan alınarak davacı müvekkil firmaya ticari faizi ile birlikte ödenmesini, müvekkilinin yaptığı ancak hakkedişini yapmadığı imalatların tespit edilerek bedelinin davalıdan alınarak ticari faizi ile birlikte tazmin edilerek ödenmesine, hukuka, hakkaniyete, ticari ahlaka aykırı olarak haksız yere nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin ticari faizi ile birlikte tazmin edilerek ödenmesine, davanın belirsiz atacak davası olduğunun gözetilmesine, davalı tarafın İşveren —– vermiş olduğu teminat mektubu üzerine tedbir konulmasını, delillerin toplanmasına, ilişikteki delillerin bir suretinin davalı ve ihbar olunan tarafa tebliğine, avukatlık ücreti de dahil yargılama giderlerinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının alacağı değil, bilakis borçlu olduğunu, bu hususta davacı aleyhine —- sayılı Icra takibine başlanmış olduğunu, Taraflar arasındaki sözleşmenin —-maddesinde işin süresinin yer tesliminden itibaren başlayıp — tarihinde bitirileceğinin, aynı maddenin devamında alt yüklenicinin şantiye iş programına uymadığı takdirde her geciktirdiği gün için ödeyeceği cezai şartlarının belirtildiğini, yine sözleşmenin —- maddesinde de süre uzatımın hangi koşullar altında ve hangi usul çerçevesinde yapılabileceğinin belirtildiği hususlarında bir ihtilafın bulunmadığını, —- ise kesin teminat mektubunun iade şatlarının belirtildiğini, Davacının, dava dilekçesinde işi —- tarihinde teslim ettiğini beyan ettiğini, Davacının, yer tesliminin yapılmadığı ve/veya geç yapıldığı yönünde herhangi bir şikayet yada sözleşmenin — uyarınca süre uzatımı müracaatının bulunmadığını, Herhangi bir bağlayıcı yanı olmamakla birlikte, davacı yanca sunulan fatura suretlerinin işin peyder pey tamamlanmasına göre tanzim edildiğinin görüldüğünü, Davacının, sözleşmenin iİmza tarihinde belirtilen süre içinde teslim aldığı ve — tarihinde teslim etmeyi taahhüt ettiği işin geçici kabulünün —- kendi sunmuş olduğu belge ve deliller ile kabul etmiş olduğunu, bu durumda davacının dava konusu iş nedeniyle sigorta başlangıç/açılış tarihinin tespit edilmesini talep ettiklerini, Müvekkili davalı şirketin üzerine düşen vecibeleri eksisiz yerine getirdiği, işin tamamlanması için iyi niyet çerçevesinde defalarca davacı firmayı yazılı ve sözlü olarak ikaz ettiğini, bununla Ilgili e-mail gönderildiğinin bilindiğini, sözleşmenin bitirilmesi için taahhüt edilen zamandan işbu ihtarnamenin gönderildiği tarihe kadar geride kalan — içerisinde yüklenilen işin tamamlanıp tesliminin sağlanmadığı, bu zamana kadar —- sözleşme bedelinin binde —- cezai şartının ödenmesi gerektiğini, bu bedelin sözleşme bedelinin üzerinde olduğunun anlaşılması ile sözleşme bedelinin %10′ u oranında cezai şartın muaccel hale geldiğini, davacının, sözleşme yükümlülüklerini eksik ifa etmiş olması nedeniyle uğranılan zararların dilekçede belirtildiğini, davacının müvekkiline teslim etmiş olduğu teminat mektubunun paraya çevrilmesi için mutlak surette borcunun bulunuyor olması zorunlu olmadığı gibi teminat mektubunun paraya çevrilmesinin nedeni bizatihi davacının fiil ve eylemelerinin olduğunu vs. beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi sebebiyle davacı tarafından bakiye sözleşme alacağı ve sözleşmeye aykırı olarak nakte çevrilen teminat mektubu bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile arasında——- imzalandığını, sözleşme konusu işler, sözleşme gereğince üzerine düşen edim yükümlülüğünün yerine getirildiğini ve davalı tarafından kaynaklanan gecikmelere rağmen —– tarihinde sözleşmeye konu eserin tamamlanmış olduğunu, davalının haksız bir şekilde hakediş bedelini ödemediğini ve sözleşmeye aykırı olarak teminat mektubunun nakte çevrildiğini, ayrıca davacı tarafından yapılan ancak hak edişte yer almayan imalat bedellerinin bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalıdan hakkediş nakit teminat kesintilerinden oluşan —–alacağının, davacı firmanın yapmış olduğu hakkedişi yapılmayan imalatlara ilişkin alacağının ve hukuka, hakkaniyete, ticari ahlaka aykırı olarak haksız yere nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı tarafından sözleşmeye konu eserin ve imalatların geç teslim edilmesi sebebiyle cezai şart alacağının bulunduğunu, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —–onaylı protokolü dosya içerisine alınmış, —— dava konusu kaba inşaat işlerinin taraflarına hangi tarihte teslim edildiğine ilişkin müzekkere cevabı celp edilerek dosyaya alınmış, davalı vekilinin davacı ile söz konusu dava ile ilgili e-mail yazışmalarının bir örneklerini ve dava konusu olayla ilgili davacı firma ile müvekkili arasında geçen e-mail yazışmaları dosyaya alınmış, —-dosyası ile ilgili birinci ve ikinci alacaklar toplantısı yapılıp yapılmadığı hususunda müzekkere cevabı celp edilerek dosya arasına alınmış, —- sayılı dosyası ile ilgili ikinci alacaklar toplantısının yapılmayacağına ilişkin müzekkere cevabı celp edilmiş, —-dosyasında müflis şirket hakkında iflas kararı kesinleşmediğine dair müzekkere cevabı celp edilmiş, —- sayılı dosyasından gerekçeli karar ve kesinleşme şerhi celp edilmiş, —– tarihli bilirkişi heyet raporu alınmış, —– tarihli bilirkişi heyet ek raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
—tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle, “…Sonuç olarak kurulumuz, davacı taşeronun kaba inşaat işleri edimini tamamen ve ayıpsız olarak yerine getirdiği, bir gecikmenin vuku bulup bulmadığının dosyadan anlaşılamadığı, gecikme vuku bulmuş olsa bile davalının gecikmeden doğan cezal şart talep etmek hakkını saklı tuttuğunu gösteren bir ihtirazi kayıt bulunmadığı ve bu nedenle cezai şart isteme hakkının düşmüş sayılması gerektiği, davalırın vaki olmayan (veya düşmüş sayılması gereken) gecikmeye dayanarak —- tutarlı teminat mektubunu nakde çevirmesinin haksız olduğu, bu tutarın nakde çevirme anından itibaren işletilecek faizi İle birlikte davacıya iadesi gerektiği, ayrıca davacının %5 nakit teminat kesintisi tutarı olan —- tutarı davalıdan isteyebileceği, davacının bunun ötesinde davalıdan talep edebileceği bir alacağının bulunmadığı….” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—-tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; “…açıklanan gerekçeler ile kök raporda belirtilen kanaatimizde her hangi bir değişiklik olmadığı,…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—tarihli müzekkere cevabı dikkate alındığında— esas sayılı dosyası ile davacı şirketi iflasına karar verildiği, ——tarihinden itibaren davacı şirketin müflis olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı tarafından dava konusu eserin süresi içerisinde teslim edilip edilmediği, davacının bakiye sözleşme alacağı olup olmadığı ve davalı tarafından dava konusu kesin teminat mektubunun haksız bir şekilde nakde çevrilip çevrilmediğinin tespiti noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, alacak davaları için de geçerlidir. Yani, alacak davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, sözleşmeye göre edimini tamamen ve ayıptan ari biçimde ifa ettiği dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile alınan bilirkişi raporu gereğince sabittir. Her ne kadar, davalı tarafından eserin geç teslim edildiği beyan edilmiş ise de, dava konusu işlerin davacı tarafından geç teslim edildiğine ilişkin dosya kapsamında yeterli delil bulunmamaktadır. Ayrıca taraftar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağı, ifaya eklenen cezai şart mahiyetinde olup, bu nitelikteki bir cezai şart tazminatının talep edilebilmesi için alacaklının (davalının) ifayı kabul ederken (somut olayda dava konusu inşaatı teslim alırken) cezai şart isteme hakkını saklı tuttuğuna ilişkin bir ihtirazi kayıt (çekince) ileri sürmesi gerekmektedir.
TBK 179/2 maddesinde; “Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir” denilmektedir.
Eldeki dava da, davalının dava konusu inşaatın teslimi sırasında ihtirazi kayıt koyduğu ve cezai şart alacağını saklı tuttuğuna ilişkin herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu sebeple, dava konusu inşaat davacı tarafından geç teslim edilmiş olsa dahi, davalı tarafından cezai şart alacağının saklı tutulmaması sebebiyle davalının bu hakkından feragat etmiş sayılmakta olup, davalının böyle bir hakkının bulunmadığı anlaşılmış, ——- haksız yere nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafından yapmış olduğu hakkedişi yapılmayan imalatlara ve bakiye sözleşme alacağına yönelik talepte bulunmuş ise de; yapılmayan imalatlara ve bakiye sözleşme alacağına ilişkin talepler yönünden dosya kapsamında ispata yarar yeterli delil sunulmadığından ve alacağın ispat edilemediği anlaşılmış, davacının hakkedişi yapılmayan imalatlara ve bakiye sözleşme alacağına yönelik alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında alınan kök ve ek bilirkişi raporu ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında yapılan tespitleri dikkate alındığında davacının bilirkişi raporu ile tespit edilen —- hak ediş kesintileri talebinin haklı olduğu, davalının —- miktar yönünden yapmış olduğu kesintilerin haksız olduğu anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davacının sözleşme kapsamında davalıdan hakkediş nakit teminat kesintilerinden oluşan —— alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin sair tüm taleplerinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davacının sözleşme kapsamında davalıdan hakkediş nakit teminat kesintilerinden oluşan 142.973,07-TL alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-170.500,00-TL haksız yere nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının fazlaya ilişkin sair TÜM taleplerinin REDDİNE,
5-Karar harcı 21.413,35- TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,80 TL harç ve 6.159,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 15.083,55 TL harcın davalıdan taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan 170,80 -TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 3,80-TL vekalet harcı, 170,5‬0 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.899,50-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.520,46-TL sinin davalı tarafdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 6,54-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 30.393,11-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 6.928,38-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/04/2022