Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1986 E. 2020/536 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1971 Esas
KARAR NO: 2020/574
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ : 13/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —olduğunu, müvekkilinin halen ——– olduğunu,—— tarafından —- tarihinde ticari defterlerin on beş gün içinde ibrazı talepli tebligat üzerine müvekkiline ait kimlik ile davalı———– kurucu ortağı olduğu müvekkili tarafından öğrendiğini, müvekkiline ait sahte nüfus cüzdanı oluşturmak suretiyle diğer davalı —– de kurucu üyesi olduğu anlaşıldığını, müvekkilinin bu şirketler ve ortakları ile bir ilgisinin bulunmadığı, ———- dosyada müvekkil adına sahte evraklarla şirket kuran kişilerin cezalandırılmalara amacıyla yapılan ceza yargılamasının devam ettiği, yine müvekkilinin —- kayıtlarında ortak görünmesi sebebi ile vergi kanununa muhalefetten dolayı ———sayılı dosyasında müvekkil hakkında beraat kararı verildiği, bu nedenlerle müvekkilinin kurucu ortak olmadığının tespiti ile ortaklık statülerinin geriye etkili olarak —- terkine, şirketlerin kuruluşunun hükümsüzlüğüne ve verilecek kararın —— yayımlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, limited şirketlerin kuruluş aşamasında sahtelik yapıldığının tespiti, davacının şirket ortağı bulunmadığının tespiti ile şirket sicil kayıtlarındaki davacıya ait ortaklık kaydının terkini ve şirketlerin hükümsüzlüğünün tespiti istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bu doğrultuda davalı şirketlere ait sicil dosyaları celp edilmiş, ———— sayılı dosyası celp edilerek mahkememiz dosyası içine alınmış, ———– sayılı dosyası —— üzerinden celp edilerek mahkememiz dosyası içine alınmış, davacıya ait imza ve yazı örneklerinin bulunduğu kurumlara müzekkereler yazılarak davacıya ait imza asılları celp edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Davalı ——dosyasının incelenmesinde; sicile — tarihinde —-numarasında kaydolduğu, kaydının devam ettiği, yine ——–sicil numarasında—— tarihinde kayıtlı olduğu, tasfiye halinde olduğu, her 2 şirkette de kurucu şirket ortakları arasında davacı —–isminin bulunduğu anlaşılmıştır.
———— ilamının incelenmesinde; davacı — ait kimlik bilgileri ile düzenlenmiş, sahte nüfus cüzdanı kullanılmak suretiyle —- kuruluşunda ——ait sahte nüfus cüzdanının kullanıldığı tespit edilmiş ve söz konusu ceza mahkemesi ilamının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yine mahkememiz dosyasında alınan —- tarihli bilirkişi raporunda da davacıya ait imzalar ile————– yer alan imzalar arasında açıkça farklılık olduğu, davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Gerek mahkememizce alınan bilirkişi raporu gerekse 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun madde 74 gereğince ceza mahkemesinin maddi vakıaların sübutuna ilişkin kararının hukuk hakimini bağlayacağından dolayı ceza mahkemesince sahteliğin tespitine ilişkin maddi vakıalar mahkememizi bağlar nitelikte olduğu değerlendirilmiş ve ———— nüfus cüzdanının kullanıldığı anlaşılmıştır.
Diğer davalı tasfiye Halinde ——– yönünden ise her ne kadar düzenlenen bilirkişi raporunda bu şirket yönünden imza incelemesi karşılaştırılması yapılmamış ise de davacının kendi el yazı ve imzaları ile anılan şirketin Hisse Devir sözleşmesi, Şirket Ortaklar Kararı ve Sirkülerde yer alan davacıya ait imzalar karşılaştırıldığında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 211. Maddesinin a bendi gereği başka bir incelemeye gerek duyulmaksızın imzaların çıplak gözle görülür biçimde birbirinden farklı olduğu, kaldı ki —————- sayılı dosyası incelendiğinde burada dinlenen tanıklardan ————–serbest muhasebeci olarak çalıştığını,——- kuruluşu için iki kişinin geldiğini, evrakları kontrol edip gerekli işlemleri yaptığını, bu şirketin iki ay kadar muhasebe işlemlerine baktığını, para ödenmemesi sebebi ile işi bıraktığını, huzurdaki—- daha önce görmediğini, şirket kuruluşu için gelen ve ———isimlerini verenlerin bu şahıslar olmadığını,” beyan ettiği görülmüş, gerek kuruluştaki imzaların davacının eli ürünü olmadığının çıplak gözle ayırt edecek kadar açık olması gerekse ceza yargılaması tanık ifadeleri ve toplanan deliller ile davacının sahte kimlik bilgilerinin kullanılarak anılan şirketin kurulduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının—— numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde ——– numarasında kayıtlı—————ortağı olmadığı, kuruluş aşamasında davacının sahtecilik yoluyla temin edilen nüfus hüviyet cüzdanı kullanılmak suretiyle ortaklık payı oluşturulduğu sübuta erdiğinden davacının her 2 şirketin de ortağı olmadığının tespiti ile söz konusu şirketlerdeki ortaklık payının sicilden ayrı ayrı terkinine, her ne kadar davacı vekili tarafından şirketlerin hükümsüzlüğüne yönelik karar verilmesi de talep edilmiş ise de —————sayılı ilamında da vurgulandığı üzere davacının fazlaya ilişkin isteminde hukuki yararın bulunmamasına ve ayrıca tasfiyesiz feshin mümkün bulunmamasına göre bu talep yönünden hüküm kurulmamış olup aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-Davacının —–numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde —- numarasında kayıtlı————ayrı ayrı şirket ortağı olmadığının tespiti ile söz konusu şirketlerdeki davacının ortaklık payının sicilden ayrı ayrı TERKİNİNE,
-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin——— yazı ile bildirilerek, tescili ve masrafı davacıdan alınmak suretiyle ilanına,
3-Alınması gereken 54,40-TL peşin harcın davacı tarafça yatırılan 25,20-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 29,20-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 25,20-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcı, 3,80-TL vekalet harcı, 476,70-TL tebligat ve müzekkere gideri, 500-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.030,90-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/10/2020