Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1964 E. 2021/497 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1964 Esas
KARAR NO : 2021/497

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 24/05/2013
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkili —–günü—– istikametine gitmek üzere yola çıktıklarını, davalılardan —-sevk ve idaresinde bulunan bu aracın —–ilçesinde arıza sebebiyle durakladığını, kurallara aykırı bir şekilde kontrolsüz duraklama sırasında davalı şirket—– plaka sayılı— çarpması ile otobüsün önünde park halinde bulunan—–araca çarparak güney şeritte bulunan bariyerleri geçip aşağı sahil yan yola düştüğünü, bu düşme nedeniyle meydana gelen kazada kaza tarihinde —- yaşında olan müvekkili —- yaralandığını, yanında bulunan annesi —– ise vefat ettiğini, davalı otobüs şoförünün kusur ve ihmali ile otobüsü tehlikeli bir konumda durdurarak kazaya sebebiyet verdiğini, otobüse arkadan şiddetli bir şekilde çarparak önce öndeki araca çarpmasına ve sonrada üst geçitten aşağı düşmesine sebep olan tır sürücüsü —- aşırı hız ve dikkatsizlikle bu kazaya sebebiyet vermiş olduğunu, her iki aracın sürücüsünün de kusurlu olduğunu, diğer davalı —- ise park etme kurallarını ihlal ederek otobüsün çarpma neticesinde savrulup devrilmesine yol açmış olduğunu, bu olayda kusurunun bulunduğunu, davalı—– işletmecisi sıfatı ile müşterek ve müteselsil sorumluğu olduğunu, başka bir– göndermeyen işletmec—– sebebiyet verdiğini, sigorta şirketlerinin kazaya karışan araçları — sorumluluk sigortası —- sigortaladıklarından maddi tazminat yönünden müşterek ve müteselsil sorumlu olduklarını belirterek, dilekçede tutarları belirtilen destekten yoksun kalma ve manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —–cevap dilekçesinde; davacı tarafın — kendisi çarpmış gibi illiyet bağı kurup tazminatları tarafına yansıtmasının yasa ile bağdaşmadığını,— arızalanması nedeniyle yardım için aracını —-gibi uzağa park ettiğini, yardım esnasında —–şoförünün aracı çalıştırıp içine yolcuların dolmasıyla motor kapağı kapatılmaya hazırlanırken—— çekicinin kontrolsüz olarak gelip otobüse arkadan çarpıp sürükleyip kendi aracına da otobüsün sürüklenerek çarpması ile kazanın olduğunun ileri sürüldüğünü, kendisinin kusursuz olmasına binaen kusurlu olduğu ileri sürülerek kusur yüklenmesinin hakkaniyetli bir davranış olmadığını, kazanın oluşu ile kendisinin hiçbir kusur ve kabahatinin bulunmadığını, tamircilikten anlaması nedeni ile yardım etmek amacıyla aracını —- metre uzağa trafiğe hiçbir engel teşkil etmeyecek şekilde park etmesinin suç olmaması gerektiğini,– çekicisinin kusur ve kabahatinin tarafına yüklenmeye çalışılmasının hakkaniyet ve adil bir davranış olmadığını, olayın mağduru olduğunu, hayatını işçi olarak kazandığını zor şartlar dahilinde aldığı taksinin de kazada hasar gördüğünü, kendisini ekonomik olarak mağduriyet ve zaruriyet içinde bıraktığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde, müvekkili sigorta şirketinin dava konusu kaza dolayısıyla sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin —-plakalı aracın—–tarafından —–Sigortası ile sigortalandığını, hal böyle olunca, davacının tazminat taleplerinin öncelik sırasına göre——-poliçeleri kapsamında karşılanması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde; davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı müvekkili şirket ve sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, olay günü mülkiyeti davalı müvekkili şirkete ait olan—– halinde iken yaklaştığı sırada sağ şeritte bir—- durduğunu görmesi üzerine sol şeride geçmeye çalıştığını ancak sol şeridin dolu olması nedeniyle geçemediğini, bu sırada — harekete geçmesi nedeniyle kaçacak bir yer bulamayan davalı şirketin sürücüsünün harekete geçen arızalı — aracın sol arka kısmına kendi sağ kısmıyla çarpmak zorunda kaldığını, meydana gelen olayda arıza yapmış olmasına rağmen herhangi bir güvenlik önlemi almayan ve müvekkilinin aracının seyir halinde olduğunu ve çok yaklaştığını görmesine rağmen tedbirsiz ve dikkatsiz ve ani bir şekilde harekete geçerek yolun soluna doğru hareket geçmiş olması nedeniyle meydana gelen trafik kazasının meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, davalı şirket sürücüsüne kusur yüklemenin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–. vekili cevap dilekçesinde; davacılar vekilinin dava dilekçesinde 20/06/2012 tarihinde ölümle sonuçlanan trafik kazasına karşıtığını——– kadar azami sorumluluk halleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarının davalı müvekkil sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, söz konusu kaza sebebiyle müteveffanın eşi ve çocukları için toplamda 20.000,00 TL maddi tazminatın 20/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep edildiğini, davalı müvekkili sigorta şirketinin iş bu sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde; davaya konu ——olduğunu, müvekkil şirketin poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, huzurda açılmış olan davanın öncelikle müvekkili şirkete yüklenen kusur oranı açısından kabul edilemeyeceğini, ——– sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararın karşılanmasının amaçlandığını, davaya konu sigorta poliçesinin teminatının maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçede belirtilen limitin ölüm halinde mutlak ve likit ödenecek meblağ olmayıp vefat edenin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yoksun kaldıkları zararın, yani destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması sonucunda belirlendiğini, bu nedenle geride kalanların ölüm ile ölenin desteğinden mahrum kaldıklarını ispat etmelerinin gerektiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——cevap dilekçesinde, müvekkili şirket tarafından işletilen —– plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumlu tutulabilmesi için davacıların müvekkil şirketin çalışanının eyleminden dolayı zarar görmüş olması gerektiğini, ancak kaza tespit tutanakları ve ilgili raporlar incelendiğinde, —- plakalı aracın arıza nedeniyle park halinde olduğu—— plakalı —– aracının ağırlığını ve hızını ayarlamayarak müvekkili şirket tarafından— çarpması sonucu meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde kusurlu olan tarafın, davacı şirkete ait aracın sürücüsü olmaması nedeniyle müvekkil şirketin zararın tazmini yönünde bir sorumluluğunun bulunmadığını, kazaya birden fazla araç ve sürücünün karışmış olması nedeniyle kusur incelemesi yaptırılmasının zorunluğu olduğunu, davacıların manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, davacıların ödeme alıp almadığı hususunun ilgili yerlerden sorulması gerektiğini, kaza tarihinden itibaren başlamak üzere faiz talep edilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde——- olduğunu, kaza tarihi itibariyle kişi sakatlık/ölüm teminatının 22.500,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde——kusuru oranında—— ile müvekkil şirketin sorumluluğunun söz konusu olacağını, dava öncesinde davacının müvekkili şirkete başvurusunun bulunmadığını, bu nedenle müvekili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına de sebebiyet vermediğini, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olan müvekkili —— sorumluluğunun tespiti açısından ——talep ettiklerini, davacıların destekten yoksun kalma zararı olup olmadığının uzman bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketten olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar——-cevap dilekçesinde, davalıların—— olması karşısında davanın ——-Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle öncelikle görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davada kazanın olduğu ——-yetkili olduğundan, yetki itirazında bulunduklarını, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davacılar tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminat bedellerinin çok yüksek olduğunu, maddi tazminatın koşullarının oluşmadığını, müvekkillerinin kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusurlarının bulunmadığını belirterek mahkememizin görevsizliğini, yetkisizliğine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davaya yanıt dilekçesi ibraz etmediği anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası nedeniyle yaşanan ölüm sebebiyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ile uğranılan manevi zararının tazmini için açılan tazminat davalarıdır.
Dosyanın safahatı incelendiğinde; ilk olarak açıldığı—– görevsizlik kararı verildiği, usulüne uygun gönderme talebine istinaden dosyanın mahkememize tevzi edilerek iş bu esasa kaydı yapılarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
Davaların açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, 7251 sayılı yasanın 58. Maddesi ile TTK.’nın 4/2. Maddesinde yapılan değişiklik gereğince basit yargılama usulüne geçilerek davalar sonuçlandırılmıştır.
Hasar dosyası ile—— cevapları, davacı/davalı gerçek kişilerin sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına ilişkin bilgiler celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Davacıların tedbir talebine istinaden görevsiz mahkemece tensiben kazaya karışan —– plaka sayılı araçların davalılar adına kayıtlı olması durumunda kabulüne karar verilmiş ve UYAP sistemi üzerinden tedbir şerhi konulmuştur.
Tarafların ihbar talebine istinaden dava usulüne uygun —–ihbar edilmiş, beyanları dosya kapsamına alınarak incelenmiştir.
——- plaka sayılı ——– yapılan incelemesinde; davalı—– —- tarafından ——-tarihleri arasında ——- olduğu görülmüştür.
———plaka sayılı aracın ——yapılan incelemesinde; davalı———- tarafından —— tarihleri arasında ———— 225.000,00 TL olduğu görülmüştür.
—— plaka sayılı aracın———- yapılan incelemesinde; davalı———- sigortalandığını,——– hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan kamu davası açıldığı, dosyadan alınan———— herhangi bir kusur atfedilmezken, diğer araç sürücülerinin asli ve tali kusurlu oldukları yönünde rapor tanzim edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Maddi tazminat taleplerinin hesaplanması konusunun uzmanlık gerektiren yönleri olması ve aktüer hesabı için dosya aktüer uzmanı——— rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan rapor içerikleri HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacılar vekilinin sunmuş —— yükselttiği; ilgili harcı yatırdığı görülmüş ıslah dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıların murisinin vefatı sebebiyle davacıların destekten yoksun kalıp kalmadıkları, yaşanan vefat sebebiyle manen uğradıkları zarar kapsamında tarafların kusur oranı, davalıların sorumluluk miktarları hususlarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda; 19/06/2012 tarihinde davacıların ——- araçta yolcu olarak bulunduğu sırada anılan aracın yol kenarında park durumunda bulunması sırasında —– aracın çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında vefat ettiği, ———-ceza dosyasında alınan ———-plakalı araç maliki) herhangi bir kusur atfedilmezken, diğer araç sürücülerinin asli ve tali kusurlu olduklarının belirtildiği, davanın müteselsil sorumluluk esası ile açıldığı dolayısı ile davacılar uhdesinde oluşan zarardan kazanın meydana gelmesinde sorumlu olan davalıların tümü ile sorumlu olduğu, hükme esas alınan 08/03/2021 tarihli aktüer hesap raporunda belirtildiği üzere davacıların tamamının 20/06/2018 tarihinde ve öncesinde destekten çıkmış oldukları ve hesaba esas kazançlarının —– arasındaki bilinen dönem kazançları aynen esas alınmak suretiyle yapılan hesaplamada davac———— yoksun kalma zararının bulunduğu, davacı —-ise destek zararı talep etmesinin mümkün olmadığı, sunulan önceki raporlar ile hükme esas alınan raporlar arasındaki miktar farklılığının ise davacının annesinin rapor tarihi itibari ile halen sağ olduğunun ek rapor tanzim tarihi itibari ile fark edilmesi sebebiyle olduğu dolayısı ile söz konusu raporun denetime elverişli olması sebebiyle hükme esas alındığı, davalı —- aleyhine açılan davalar yönünden yapılan değerlendirmede— plakalı aracın kazanın meydana geldiği tarihte —— açılan davanın söz konusu aracın aynı zamanda davalı—- Tarafından—-ve her iki sigorta türü arasındaki ilişkinin müteselsil sorumluluk değil sıralı sorumluluk esasına ilişkin olması sebebiyle reddi gerektiği, kaldı ki——- tarihli dilekçesi ile de bu yönde sunulan rapor içeriğini kabul ettiğini beyan ettiği, davalı —– ise anılan aracın —— sebebiyle davacılar uhdesinde oluşan zarardan poliçedeki teminat limiti kapsamında sorumlu olduğu, yine kazanın meydana gelmesinde sorumlu olan —— araçların——– oluşan zarardan anılan sigortanın genel şartları kapsamında —– kapsamında sorumlu olduğu, davalılardan —– meydana gelmesinde herhangi bir sorumluluğu bulunmaması sebebiyle anılan davalı ile ——– plakalı aracın——- açılan davanın reddi gerektiği, tazminattan sorulu olan davalı —- şirketlerinin dava öncesinde kendilerine yapılmış bir başvuru olmaması ve aracın ticari nitelikte olması sebebiyle söz konusu maddi zarardan dava tarihi itibariyle avans faizi ile sorumlu oldukları, davalı gerçek kişilerin ise kaza tarihinden itibaren sorumlu oldukları ve söz konusu zarardan davalıların müteselsil sorumlu olduğu dikkate alınarak; davacılardan ———- tüm davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının reddine, davacı—– maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.915,79 TL’nin davalıla——–. yönünden ise 24/05/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketleri yönünden poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve yine diğer davalılar aleyhine açtığı davasının reddine, davacı———– ise—— dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ——-yönünden poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve yine diğer davalılar aleyhine açtığı davasının reddine, davacı—– maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.944,26 TL’nin davalılar—— kaza tarihinden; davalılar——-. yönünden ise 24/05/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketleri yönünden poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve yine diğer davalılar aleyhine açtığı davasının reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden yapılan değerlendirmede; Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2 maddesi hükmüne göre hükmedilecek tazminat bedelinin emsal içtihatlarda belirtilen hususlar gözetilerek takdir edilmesi gerektiği, bu hususların tarafların mali ve sosyal durumları, paranın alım gücü, ölüm olayının davacı uhdesinde meydana getirdiği acı ve ızdırap boyutları ile olayın meydana gelmesinde tarafların kusur oranları olduğu, olayı oluş şekli, tarafların üzerinde yarattığı etki dikkate alınarak; davacılar tarafından davalı —-aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine, davacı—- manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile——-kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ——- manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı—– manevi tazminat isteminin kısmen kabulü——– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı —— manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile ——- kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Maddi tazminat istemleri yönünden;
1-Davacı —–maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.915,79 TL’nin davalılar————— yönünden ise 24/05/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ————-yönünden—– kalmak kaydı ile anılan davalılardan müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve yine diğer davalılar aleyhine açtığı davasının reddine,
2-Davacı——— maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile ————yönünden ise —– dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte —- poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile anılan davalılardan müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve yine diğer davalılar aleyhine açtığı davasının reddine,
3-Davacı —— maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.944,26 TL’nin davalılar ——– dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketleri yönünden poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile anılan davalılardan müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve yine diğer davalılar aleyhine açtığı davasının reddine,
4-Davacı —–açtığı maddi tazminat davasının reddine,
B-Manevi tazminat istemleri yönünden;
1-Davacılar tarafından davalı —– aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine,
2-Davacı—– manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL’nin davalılar —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacı ——manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL’nin davalılar——— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı —- manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile —– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Davacı —— manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile anılan davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
C-Harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri yönünden;
1-Karar harcı olarak alınması gerekli 6.061,87 TL harçtan davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 3.757,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.304,82 TL harcın davalılar ———– müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
2-Davacılar tarafından yapılan 3.781,35 TL ilk masraf, 1.013,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.894,85 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre; 2.377,78 TL sinin davalılar ——- müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
3-Maddi tazminat talepleri yönünden davacı — kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — — esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar——— müteselsilen tahsili ile anılan davacıya ödenmesine,
4-Maddi tazminat davası yönünden davacı — ettirdiğinden karar tarihinde geçerli———- esaslara göre belirlenen 3.880,55 TL nispi vekalet ücretinin davalılar—— müteselsilen tahsili ile anılan davacıya ödenmesine,
5-Maddi tazminat davası yönünden davacı—- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—- esaslara göre belirlenen ———- tahsili ile anılan davacıya ödenmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden davalılar—- —. kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli——esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile anılan davalılara verilmesine,
7-Manevi tazminat talepleri yönünden davacı — kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — — esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar——- müteselsilen tahsili ile anılan davacıya ödenmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davacı — kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçer—- esaslara göre belirlene——- müteselsilen tahsili ile anılan davacıya ödenmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden davacı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar —— müteselsilen tahsili ile anılan davacıya ödenmesine,
10-Manevi tazminat davası yönünden davacı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——esaslara göre belirlenen —— müteselsilen tahsili ile anılan davacıya ödenmesine,
11-Manevi tazminat davası yönünden davalılar——‘ kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile anılan davalılara verilmesine,
12-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekili ile davalılar ——-vekillerinin yüzlerine karşı diğer davalı / vekillerinin yokluğunda karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.