Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1935 E. 2018/911 K. 01.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/91 Esas
KARAR NO : 2018/907

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 05/03/2014
KARAR TARİHİ : 01/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin tek ortaklı limited şirket olup müvekkili şirketin kanal, yol, iş merkezi hafriyatı ve park inşaatı işleri yaptığını, kendisi dışında kaynaklanan sebeplerle finansal dar boğazın meydana geldiğini, bu dar boğazı atlatarak şirketin sürekliliğini temin etmek için iflasın ertelenmesi kurumuna başvurma kararı aldığını, şirketin maliyet ve kârlılık durumunda olumsuz bir durumun söz konusu olmadığını, yalnız geçici nitelik arz eden nakit dar boğazın meydana geldiğini, 31/01/2014 tarihi itibariyle 279.717,33 TL miktarında borca batık olduğunu, belli bir süre sonra borca batıklıktan kurtulma şansına sahip olduğunu bildirmiş, müvekkili şirketin iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

MÜDAHİL İSTEMLERİ :
Müdahil —- vekili dilekçesinde; hukuki yararımız bulunması sebebiyle müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil temlik alan —– Yönetim A.Ş. vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne ve davacı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —- Bankası A.Ş vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —– San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —–San. ve Tic. A.ş. vekili dilekçelerinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —– Yapı İnş. ve Gıda Tic. Ltd. Şti. vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —– Aş. vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil——A.ş. vekili dilekçesinde;vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Müdahil —– A.ş. vekili dilekçesinde;vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —– A.ş. vekili dilekçesinde; vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —– Elek. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —–A.ş. vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —–Bankası dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —–A.ş. vekili dilekçesinde;müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —– vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —– Bankası vekili dilekçesinde;müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —– A.ş. vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —– San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil —– A.ş vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Müdahil——Turizm A.ş. vekili dilekçesinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 179, 179 a-b ve TTK’nun 376 ve 377 maddelerinde düzenlenen iflas erteleme istemine ilişkindir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yolu olup, alacaklıların durumunu zorlaştırma ve bir şirket tasfiyesi yolu değildir.
İflasın ertelenmesi için; şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsımında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine ilişkin somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir.

Borca batıklık; şirketin aktifinin şirketin borçlarını karşılayamaması hali olup, TTK’nun 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nun 178(1) madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin satış değeri dikkate alınmalıdır.
İflasın ertelenmesi projesinin ciddi ve inandırıcı sayılabilmesi için proje unsurlarının şirketin borca batıklıktan kurtularak sürdürülebilir bir mali yapıya kavuşmasına imkan verecek nitelikte olması zorunludur.
İyileştirme projesi sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK’nun 376(2) maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kar ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK’nun 179. maddesinde aranan ciddi ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır.
Borca batıklığın ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirmekle bu konuda bilirkişi görüşüne başvurulması zorunlu olduğu gibi projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve karlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmelidir.
Erteleme isteyen davacı şirketin mali durumu yargılama sonuna kadar her aşamada mahkemece incelenmeli ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığı denetlenmelidir.
Somut davada davacı şirket iflas erteleme talebi ile 05/03/2014 tarihinde başvurmuş, İİK’nun 179/b maddesinde belirtilen tedbirlerden 11/03/2014 tarihli karar ile yararlandırılmıştır.
02/04/2014 tarihli birinci kayyım raporunda; şirketin 2014 Ocak Ayı itibariyle kaydi değerler üzerinden davacı şirketin borca batık olduğu, şirketin faal olup yirmi bir sigortalı işçi çalıştırdığı, şirketin öz kaynaklarında süreç içerisinde düşüş yaşandığı, bu durumun mal satış karının düşük olması, faaliyet giderleri ve olağan dışı gider ve zararlara dayandığı, şirketin alacağı bir ihale ile düzlüğe çıkabilme ihtimalinin bulunduğu, 26/09/2014 tarihli dördüncü kayyım raporunda; şirketin kaydi değerlere göre borca batık olmadığı, sekiz sigortalı işçi çalıştırdığı, 23/12/2014 tarihli beşinci kayyım raporunda; şirketin kaydi olarak 2014 yılı Eylül ayı itibariyle borca batık durumda bulunduğu, sekiz sigortalı işçi çalıştırarak faaliyetine devam ettiği, 30/06/2015 tarihli yedinci kayyım raporunda; şirketin borca batık durumunun devam ettiği, aldığı yeni ihale nedeniyle altmış üç sigortalı işçi çalıştırdığı, 19/01/2015 tarihli dokuzuncu kayyım raporunda; şirketin öz kaynaklarında uzun süreden beri meydana gelen azalmanın kısa süre içinde düzelme gösterdiği, 08/03/2015 tarihli on birinci kayyım raporunda; borca batıklığın devam ettiği, şirketin faaliyetini sürdürdüğü, 45.654.664,51 TL borcun yapılandırıldığı, 19/12/2016 tarihli on beşinci kayyım raporunda borca batıklığın devam ettiği, satış miktarı bakımından projenin altında kalınmasına rağmen karlılık tutarları yönünden projenin üstünde bir seyrin devam ettiği, 28/06/2018 tarihli yirmi birinci kayyım raporunda; borca batıklığın devam ettiğinin söylenebileceği, satışlar yönünden projenin altında kalınmasına rağmen karlılık yönünden projenin üstünde bir seyir izleme durumunun devam ettiği, son senede elde edilen net karın öz kaynakların pozitif yönde değişmesine yetmediği, şirketin faaliyetine ve yeni sözleşmeler yapma girişimlerinin devam ettiği, 31/07/2018 tarihli yirmi iki nolu kayyım raporunda öz varlık tutarının pozitif yönde değiştiği, şirketin kaydi değerlere göre öz varlık tutarının 4.970.207,37 TL olduğu, 2015 yılı sonu itibariyle şirket zarar etmişken 2018 yılı Temmuz ayında 5.399.725,74 TL kar elde ettiği, önceki yıllarda düşüş gösteren öz kaynaklar trendinin 2018 yılında yönünü pozitife doğru çevirdiği, 45.786.894,20 TL miktarında borca yapılandırıldığı, şirketin faaliyet halinde olup yeni iş alımları ve ihaleler alma beklentisinin bulunduğu bildirilmiştir.
20/04/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; teknik bilirkişiler tarafından şirketin mal varlığının rayiç değerlere göre belirlenmiş değerlerinden hareketle davacı şirketin 31/12/2014 tarihi itibariyle 14.328.360,55 TL tutarında borca batık olduğu, projede dile getirilen sermaye artışının belirtilen süre içinde ödenmediği, 2014 yılı sonu itibariyle 275.000,00 TL net kar hedeflenmesine rağmen 6.675.865,65 TL zarar edildiği, 26/03/2015 tarihi itibariyle sunulan revize projede kar planı hedeflerinin gerçekçi ön görülere dayalı olarak revize edilmediği, borca batıklık miktarına göre arttırılması taahhüt edilen sermayenin yeterli olmadığı, bu nedenlerle projenin ciddi ve inandırıcı nitelikte bulunmadığı, 18/03/2016 tarihli raporda; borca batıklık miktarının gerilediği, 10.424.191,21 TL miktarında borca batıklık bulunduğu, borç yapılandırmasında gösterilen performansın taksitlerin süre içinde ödenmesinin gösterilemediği, son bir yıl içinde iyileşme amacına yönelik olumlu gelişmeler bulunmasına rağmen projedeki karlık düzeyine ulaşılamadığı, mevcut projesinin ciddi ve inandırıcı proje olarak değerlendirme olanağının bulunmadığı, 21/12/2016 tarihli ikinci ek raporda; 30/09/2016 tarihi itibariyle borca batıklık durumunun sürdüğü, iyileşme ümidinin güçlenmiş göründüğü, 2017 yılı sonuna kadar borca batıklıktan çıkma hedefinin yakalanabileceği, 11/09/2018 tarihli üçüncü ek raporda; şirketin teknik bilirkişilerce belirlenen rayiç değerlere göre öz varlığının 4.774.990,01 TL pozitif seviyede olup, 31/07/2018 dönemi itibariyle borca batık olmadığı, 2017 yılı sonu itibariyle borca batıklıktan çıkmasının hedeflendiği, projede ön görülen sermaye arttırımının yapıldığı ve borca batıklıktan çıkma hedefine ulaşıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayyım raporları, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen denetime elverişli nitelikteki bilirkişi kurulu rapor ve ek raporları ile özellikle hükme esas alınan bilirkişi kurulunun 11/09/2018 tarihli üçüncü ek raporu ile son kayyım raporu dikkate alınarak; davacı şirketin rayiç değerlerle yapılan hesaplama sonucu yargılama sırasında 31/07/2018 dönemi itibariyle borca batıklıktan çıktığı, öz varlığının 4.774.990,01 TL pozitif seviyede olduğu, bu durumda iyileştirme projesindeki hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın davacının iflas erteleme talebinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı şirketin yargılama sırasında borca batıklıktan çıkmış olması nedeniyle iflasın ertelenmesi isteminin reddine,
2-Mahkememizce bu dava nedeniyle alınan tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına,
3-Atanan kayyımların görevine son verilmesine,
4-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 25,20 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 10,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı ve müdahil taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça ve müdahil taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333.md uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekili ile asli müdahil —- vekillerinin yüzüne karşı diğer müdahil tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/10/2018