Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/18 E. 2022/232 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/18 Esas
KARAR NO : 2022/232

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/01/2014
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.07.2006 tarihinde saat —sıralarında — istikametinde— duvarının –istikametine doğru 50 metre ilerisinde –sevk ve idaresindeki — plaka sayılı aracı ile—– aynı istikamette seyir halinde olan — sevk ve idaresindeki– plaka sayılı aracın –plaka sayılı araca arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, kaza neticesinde davacının– %50 sakat kalmış olduğunu, ayrıca söz konusu kazada– yönetimindeki araçta yolcu olduğunu, dosya muhteviyatına sunulan bilirkişi raporlarında da görüleceği üzere sürücü — %70 kusurlu olduğunu, açıklanan nedenler ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 6100 sayılı yasanın 107. Maddesine göre belirlenecek geçici iş göremezlik tazminatı ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile her bir davacı için 75.000,00 TL manevi tazminatın, davalı sigorta şirketi için sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava süresince– araç üzerinde ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle;Davayı kabul anlamına gelmemek üzere; dava dilekçesinden anlaşıldığı kadarı ile hasar tarihi — dava dilekçesinin tarihi ise — olduğu, Ticaret Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu hükümleri uyarınca poliçeden kaynaklanan tüm dava ve talepler yıllık zamanaşımı süresine tabi olup işbu davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı, açıklanan nedenle davanın, esasa geçilmeksizin, zamanaşımı yönünden reddine karar verilemesini talep ettikleri, somut olayda davacı, dava öncesinde ve halen, sorumluluğunu doğuracak ve tazminat hesabına esas olabilecek belgeleri sunmuş olmadığından temerrütlerinin söz konusu olmadığı, aynı gerekçe ile dava açılmasına da sebebiyet verilmediği, açıklanan nedenlerle öncelikle sigortalının kusuru ve davalının poliçeden dolayı sorumluluğu ispatlanmadığından davanın reddine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına; yargılama sonunda sigortalımızın kazada kusurlu olduğunun saptanmasına, açıklanan nedenlerle; davanın zamanaşımı sebebiyle reddini, haksız davanın reddine, faiz , masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden faiz ve ferilere ilişkin davacı taleplerinin reddini, davacının tüm delillerin tarafımıza tebliğine dek cevap ve delil sunma haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı –dilekçesinde özetle; Yetkili mahkeme ve icra dairesinin — olduğundan yetkiye itiraz ettiği, davanın zaman aşımına uğradığı, oluşan trafik kazasında kusur tespitinin yanlış yapıldığı, kazanın oluşumunda kusurlu olan taraf tamamen davacı olduğu, açıklanan nedenlerden dolayı; yetki itirazı doğrultusunda öncelikle mahkemenin yetkisizliğine, zaman aşımı talebi doğrultusunda davanın reddini, zaman aşımı ve yetki yönündeki itirazının kabul edilmediği takdirde yeniden kusur tespiti yapılarak davanın esastan reddini, yargılama giderleri davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Davalı –usulune uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davaya cevap vermediği anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, yaralanmalı trafik kazası sonucunda davacılar tarafından davalılar gerçek kişi ve sigorta şirketine karşı açılan maddi-manevi tazminat istemine ilişkin dava olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Davacı vekili 30/04/2015 tarihli duruşmasında davacı asillerin manevi tazminat davasından feragat ettiklerini beyan ettiği, davadan feragat ettiğini bildirdiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldı.
Davacı vekili 12/11/2018 tarihli dilekçesinde davacı–yönünden davadan feragat ettiklerini beyan ettiği, davadan feragat ettiğini bildirdiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldı.
Davalı vekili 17/11/2018 tarihli dilekçesinde davacı–davasından feragatı sebebiyle bu davacı bakımından davanın müvekkili şirket — bakımından reddine karar verilmesini, davacı– yönünden vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı, mahkememizce davacı– hem maddi hem manevi tazminat yönünden ve davacı –yönünden ise sadece manevi tazminat davasını daha fazla sürüncemede kalmaması adına iş bu dosyadan tefrik edilmiş — dosyasında feragat talebine yönelik karar verildiği görülmüştür.
Davacıya ait hastane dosyaları, davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen hasar dosyası, — kazaya karışan araca ait trafik tescil kayıtları getirtilerek dosya içine alınmış, kaza tarıhi olan 24/07/2006 tarıhinde adı geçen kışiye herhangi bir iş göremezlik ödeneği yapılmamış olup, kurumumuz tarafından kendilerine iş kazasından dolayı herhangi bir aylık bağlanmadığının mahkememize bildirildiği anlaşılmıştır.
— Hukuk Mahkemesinin— d.iş sayılı dosyasında alınan raporda; kazanın oluşumunda — plaka sayılı araç sürücüsü — 2918 sayılı 84’de kuralını ihlal ettiği ve %30 kusurlu olduğu,– sürücüsü — KTK diğer kusurlarından 30/1-a kurallarını ihlal ettiği ve %70 kusurlu olduğuna dair rapor düzenlendiği görülmüştür.
Davacı — maluliyet oranının tespiti yönünden– tarihli raporda özetle; — doğumlu— tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının— sayılı — Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle—– oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce — tarihli duruşma ara kararı gereğince dosyanın trafik kazalarında uzman kusur bilirkişisi ile aktüer bilirkişi niteliği bulunan bir uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilerek davacının tazminat talepleri hakkında ve olaydaki orantısal kusur tespiti hususunda dosyada toplanan tüm deliller ışığında, ayrıntılı gerekçeli denetime elverişli ve hüküm kurmaya uygun rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — raporda özetle; kusur Yönünden Yapılan Değerlendirme Sonucu dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, Trafik Kazası olduğu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, söz konusu dava kapsamında — sürücüsü –% 60 kusur oranı ile asli kusurlu olduğu, — plaka sayılı araç sürücüsü –% 40 kusur oranı ile tali kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığına, tazminat yönünden yapılan değerlendirme sonucu davacı — kaza tarihinde —- anlaşılmasına ve — maaşlarının belli olmasına göre; ilgili kurumlara müzekkere yazılarak, davacı konumundaki bir— tarihinden bugüne kadar, ek ödemelerle birlikte eline geçecek aylık net kazancın yıllar itibariyiç bildirilmesinin istenmesinden ve yazı cevabının dosyaya gelmesinden, davalı sigorta şirketinc müzekkere yazılarak, davacı — 07.03.2008 tarihinde yapıldığı bildirilen 29.591,00 TL.tutarındaki ödemenin hangi zarar kalemi için yapıldığının sorulması, 07. 03.2008 tarihinde davacı — yapıldığı bildirilen 29.591,00 TL tutarındaki bu ödemeye ilişkin banka ödeme dekontu ve varsa ibranamenin dosyaya gönderilmesinin istenmesinden sonra sağlıklı bir değerlendirme ile tazminat hesaplanabileceği görüşünde olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüş, yapılan kusur dağılımı mahkememizce de uygun bulunmuştur.
Mahkememizce — tarihli duruşmada hesap bilirkişisi yönünden ek rapor alınmasına karar verildiği, hesap bilirkişisi tarafından alınan 27/09/2021 tarihli ek raporda özetle; KTK.111/2. madde kapsamında hukuki takdir ve değerlendirme mahkemeye ait olmak üzere, davalı sigorta –tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu ibranameye istinaden davacıya 07.03.2008 tarihinde ödediğini bildirdiği — tazminatın, 07.03.2008- tarihi itibariyle hesaplanan zarar tutarının altında kalmış olmasına göre Yargıtay’ca öngörülen hesaplama yöntemleri ve ilkeler doğrultusunda, davacı için en son verilere göre hesaplanan sürekli işgöremezlik tazminatı tutarından 07.03.2008 tarihinde ödediği bildirilen tazminat tutarının yasal faizler ölçüsünde güncellenerek indirilmesinden sonra davacı — bakiye zararının, geçici işgöremezlik yönünden 1892,73TL sürekli işgöremezlik yönünden —olmak üzere toplam 148.814,91 TL hesaplandığına ilişkin ek rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından — ıslah dilekçesi gönderildiği, davacı vekili tarafından gönderilen ıslah dilekçesinde; davacının geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatının toplam –olarak belirlenmesini, taleplerimizin kabulü ile geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren ( sigorta şirketi için dava tarihinden) işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan ( davalı sigorta şirketi için poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ) müştereken ve müteselsilen tahsiline, neticede ilk dava dilekçesi ile istediği — manevi tazminat talebimizin de şahıs davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretininde davalılardan (sigorta şirketi için sadece maddi tazminat bakımından) müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ettiği görülmüş olup tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan tüm deliller ile ayrıca davalı sigorta şirketi tarafından dava öncesi yapılan ödemenin ödeme tarihinde hesaplanan zarar tutarının altında kalmış olmasına ve Yargıtay’ca öngörülen hesaplama yöntemleri ve ilkeler doğrultusunda davacı için en son verilere göre hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminat tutarından davalı sigorta şirketinin ödediği bildirilen tutarın yasal faizler ölçüsünde ”güncellenerek” indirilmesinden sonra mahkememizce denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildirilerek davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ ile;
-1.892,73-TL geçici ve 146.922,18 TL sürekli iş görmezlik zararı olmak üzere toplam 148.814,91-TLnın davalılar —ve — yönünden kaza tarihi olan 24.07.2006 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı– verilmesine,
2-Karar harcı 10.165,54-TL den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 553,35-TL peşin ve sonradan yatırılan 487,80-TL harcın mahsubu ile 9.124,39-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine irat kaydına
3-Davacı tarafından yatırılan 553,35-TL ve sonradan yatırılan 487,80-TL olmak üzere toplam 1.041,15‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 700,95-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 687-TL — 3.013,15‬-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 18.087,42 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokuluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.