Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1793 E. 2022/147 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1793 Esas
KARAR NO: 2022/147
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/10/2014
KARAR TARİHİ: 24/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında satım ve hizmet sözleşmesinin bulunduğunu, bu çerçevede davalı —- tarafından ürünlerin ve kurulumların sipariş edildiğini, kurulum için gün dahi belirlendiğini,—- —- tabir edilen satılan ürünlerin lisans ve kullanım haklarını içeren belgenin davalı şirket adına, üreticisi tarafından tanzim edilerek ürünlerin kullanımına hazir vaziyette getirildiğini ve bu sürecin, davalı şirketin satın —— da bilgisi dahilinde olduğunu, müvekkilinin yaptığı hizmete karşılık düzenlediği – fatura bedellerini tahsil edemediğini, —–dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve %20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıyla herhangi bir ilişki olmadığı gibi mal ya da hizmet alımına ilişkin bir sözleşmenin de bulunmadığını, davacıdan herhangi bir fatura ya da mail almadığını, borcunun olmadığını, müvekkil şirket adına düzenlendiği iddia edilen ürün lisanslanmasıyla ilgili müvekkil şirketin bir talep veya onayının bulunmadığını, davacı şirket tarafından müvekkil ——yüklenen herhangi bir ürünün olmadığını savunarak davanın reddini ve %20 inkar tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—sayılı dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş,— tescil belgeleri ile bordro bilgileri celp edilmiş, —- tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
— tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle, —-Davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan —alacağının olduğu, Davacının —– üzerinden faiz talebi avans faizi oranını tekabül ettiğinden, talebi gibi, takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği, Kanaatine, takdiri —-ait olmak üzere varılmıştır—–yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—tarihli bilirkişi raporunda özetle, ——– ulaşılamamıştır.—— bulunmuş, bu —– üzerinde yapılan incelemede ise davaya konu olan mailleşmelerin olduğu tarihe ait herhangi bir kayıt bulunamamıştır— yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—tarihli bilirkişi ek raporunda özetle,—–Bu hususta bir değerlendirme yapılabilmesi, yani davalı şirketin, davacı şirketten aldığı faturaların——– beyan edilip edilmediğinin incelenebilmesi için davalı şirketin, vergi dairesine gönderdiği — incelenmesi gerekmektedir, Ne var ki, davalı şirkete ait—-dasyaya gelmediğinden, davalının,—— davacı için fatura beyanı yapıp yapmadığı hususu anlaşılamamaktadır. Davalı şirketin ticari defterlerine dayalı olarak düzenlenen detay mizanın incelenmesinde; davacı şirketteri —-yılında alınmış bir fatura kaydına da rastlanılmamaktadır. Bu durumda kök raporda varılan sonuçta bir değişiklik olmayacağı hususundaki takdir, yüce mahkemenize ait bulunmaktadır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, ——- faturasıdır. Davalı şirkete ait —-dosyaya gelmiştir. — incelenmesinde, takip konusu faturaların, —– beyan kaydının bulunmadığı, başka deyişle faturaların — kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. ——- davalı şirketin ticari defterindeki kayıtlarından almaktadır. Yani faturalar, eğer davalı defterinde kayıtlı ise, mutlaka — kayıtlarda da yed alacaktır. Önceki raporlarımızda da vurgulandığı üzere takip konusu faturalar davalının ticari defter kayıtlarında yer almamaktadır…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur —-
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Davalının yargılama aşamasındaki beyanlarında davacı ile ticari ilişkisi ve hizmet teslim olgusu inkar edildiğinden, davacının davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu ve dava konusu faturalara konu hizmetin davalıya teslim edildiğini yöntemince ispat etmesi gerekmekte olup, ispat yükü davacı taraftadır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtları incelenmiş ve bilirkişi raporu düzenlenmiştir. —- tarihli bilirkişi raporları dikkate alındığında dava konusu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve davalı tarafından —- bildirilmediği anlaşılmaktadır.
— tarihli bilirkişi heyet raporu ve —- tarihli teknik rapor dikkate alındığında davacı tarafından, davalıya dava konusu faturalara antivirüs ve yazılım hizmetinin verildiğine ilişkin herhangi bir delilin olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının davalı ile ticari ilişkinin bulunduğuna ilişkin e-posta yazışmalarında davalı adına —-arasında yazışma yaptığının belirtildiği,— tarihli bilirkişi raporunda davalı şirketin — isimli çalışanının olmadığı, ancak uyuşmazlık konusunun — yılları olması sebebiyle davalının — isimli çalışanının olup olmadığının aydınlığa kavuşturulması gerektiği, —-dosyası içerisinde yer alan —- isimli kişinin— kaydının olmadığı, bu kayıtlara nazaran —– dosyasında davalı lehine hüküm kurulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının dosyaya konu faturalara ilişkin hizmeti davalıya teslim ettiğini ve davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu yöntemince ispatlayamadığı, davacı tarafından açıkça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için davacı/alacaklının takip yapmakta haksız ve alacaklının kötüniyetli olması şarttır. —–Eldeki dava yönünden davalı/borçlu tarafından davacı/alacaklının kötüniyetli olduğu ispat edilemediği anlaşıldığından, davalı/borçlunun şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 444,55-TL harcın mahsubu ile artan 363,85-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.050,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,air, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/02/2022