Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1768 E. 2018/801 K. 11.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1768 Esas
KARAR NO : 2018/801
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ : 11/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının,……. işleri yapma konusunda şifahi olarak anlaşma yaptıklarını, takip konusu faturanın, davalının . tarihli hakediş raporuna istinaden düzenlendiğini, davalının mesnet olarak sunduğu takip konusu faturanın ….. tarih ve 252.311,10-TL bedelli olduğunu, fatura bedelinin tamamının (24.895.60 TL hariç olmak üzere) davalıya defaten ödendiğini, müvekkil tarafından ödenmeyen 24.895.60-TL’nin, davalının, işi hatalı ve eksik teslim etmesi nedeniyle davalının bilgisi dahilinde yapılmadığını, nitekim bu hususta eksik işler için tutanak mevcut olduğunu, durum böyle olduğu halde davalının, aradan bir yıl gibi bir zaman geçtikten sonra icra takibi başlattığını, kaldı ki davalının icra takibinden önce herhangi bir ihtarname göndermeden faiz işletmesinin de yasal dayanağının olmadığını, davalının faiz talebine bu yönüyle de itiraz ettiklerini, icra takibinin durdurulmasına ve müvekkilinin bu takipten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve uğradığı zarar sebebiyle % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu işin müvekkili tarafından taşeron sıfatıyla yapıldığını, ancak sözlü anlaşma ile belirlenen imalatın tümünü eksiksiz ve hatasız bir şekilde tamamlayıp davacıya teslim edildiğini, davacının, hakediş raporunda hatalı ve/veya eksik imalat olduğu yönünde bir itirazı kayıt koymadığını, iddia edilen hatalı imalat tutanağının hakedişten ayrı bir şekilde davacı tarafından tanzim edilmiş oluduğu, kabul edilmesinin mümkün bulunmadığını, o dönemde böyle bir hata olmuşsa bile bu hataların müvekkili tarafından giderildiğini ve imalat tamamlanarak davacıya teslim edildiğini, davacının bu hatalı imalat ve eksik işleri başka bir taşerona tamamlatmadığına göre söz konusu imalatın tümünün müvekkil tarafından yerine getirildiğini bu nedenle davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK.72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlanmış, yöntemine uygun duruşma açılıp hukuki ihtilaf noktaları belirlenmiş, tarafların tüm delilleri toplanılmış, bilirkişi raporları alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün (Eski Tuzla İcra Müdürlüğü) …. esas sayılı dosyası celp edilmiş taraflarca dosyaya sunulan hakediş raporları eksik ve imalat hataları tutanağı, e-posta yazışmaları ve ……. kesinti yaptığına ilişkin yazışma suretleri dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
Mahkememizce davacının tedbir istemi dosya kapsamı ve mevcut delil durumu gözetilerek tensiben verilen karar ile reddedilmiştir.
Mahkemece konunun uzmanlık gerektiren yanları olduğu da gözetilerek, öncelikle davalının adresinin …. ilinde olması sebebiyle Şanlıurfa Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde Mali Müşavir Serbest Muhasebeci bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılmış, Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin . talimat sayılı dosyasına sunulan 29/04/2014 tarihli raporda tarafların birbirleriyle alacak borç ilişkisinin kalmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş, akabinde dosya talimat mahkemesince alınan davalıya ait defter incelemesine yönelik bilirkişi raporundaki hususlar ile birlikte mahkememizce bu kez davacının ticari defterleri incelenmek suretiyle belirlenen hukuki ihtilaf noktalarında taraf iddia ve savunmalarını tartışır ve karşılar rapor tanzimi için İnşaat Mühendisi ….., Hukukçu bilirkişi Dr….. ve Mali Müşavir…..oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, anılan bilirkişilerden oluşan heyet tarafından sunulan 03/09/2014 tarihli bilirkişi raporuna taraf vekillerince yapılan itirazlar kapsamında ve davacı vekili tarafından 17/09/2014 tarihinde sunulan dilekçe içeriğinde söz konusu takip dosyası borcunun 02/10/2012 tarihinde ödenmek zorunda kaldığının belirtilmesi ve davanın istirdat davasına dönüştüğü yönündeki beyanı kapsamında anılan bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış bilirkişi heyeti tarafından sunulan 23/05/2016 tarihli raporunda ise söz konusu ödeme de dikkate alınarak davacının 4.644,32-TL fazladan ödeme yaptığı, 02/10/2012 tarihinde icra dosyasına kapak hesabı ile ödenmiş olan 33.736,75-TL’nin davacının borcu olmadığı halde davalıya fazladan yapmış olduğu ödeme tutarı olduğu ve fazla ödemenin istirdadına talebe hak kazandığı yönündeki kanaati bildirir bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi raporları doğrultusunda davacının icra dosyasına ödemiş olduğu 33.736,75-TL’nin borcu olmadığı halde davalıya ödediği tutar olduğu ve istirdadına hak kazandığı tespiti sebebiyle davanın İ.İ.K. 72/5 maddesi uyarınca istirdat davasına dönüştüğü dikkate alınarak davacı vekiline eksik olduğu anlaşılan 150,98-TL harcı tamamlaması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı tarafından verilen süre söz konusu harç eksikliği tamamlanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafından davalıya yapılan eksik bir hakediş ödemesi olup olmadığı, tarafların hakediş tutanağında belirtilen işlerde eksik imalatın varlığı hususunda anlaşıp anlaşmadığı, davalının sözleşme gereği üstlendiği ancak eksik olarak belirlenen işleri daha sonra tamamlayıp tamamlamadığı bu kapsamda davalının eksik hakediş bedeline ilişkin başlattığı takip tarihi itibari ile davacıdan alacağının bulunup bulunmadığı ve davalının icra takip dosyasına konu borçtan sorumlu olup olmadığı, icra tahdidi altında yapmış olduğu ödemenin istirdatını talep edip edemeyeceği, davalının kötüniyetli takip başlatıp başlatmadığı ve bu nedenle kötüniyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, icra takip dosyası içeriği ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda; taraflar arasında….. tersanesi …işinin yapılması ile ilgili olarak yazılı olmayan bir eser (alt yüklenici ) sözleşmesi yapıldığı, tarafların incelenen ticari defterlerinde 2011 yılına ait ticari defterlerinin açılış kapanış tasdiklerinin yapılmadığı ancak 2012 yılına ait ticari defterlerinin taraflar lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafından düzenlenen 15/11/2011 tarihli 252.311,10 TL tutarlı faturanın her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının incelenen ticari defterlerine istinaden davalıya söz konusu iş sebebiyle 232.814,22 TL ödeme yaptığı ve bakiye borcunun 19.496,88 TL olduğu, davalının ticari defterlerinde ise başkaca bir alacağının kalmadığının tespit edildiği, davalının söz konusu iş kapsamında üstlendiği işin bir kısmını eksik yerine getirdiği, davacı delilleri arasında yer alan ve asıl iş veren……. tarafından sözleşme eki şartnamenin 2.1.1 ve 3.1.4. maddelerine istinaden yapılan hesaplamaları gösterir belgelerde toplam 28.615,05 TL ayıplı/eksik imalatın bildirildiği, buna ilişkin olarak taraflar arasında 31/11/2011 tarihinde düzenlenen …. Hataları” başlıklı belgede belirtilen işlerdeki hatalardan ve imalatlarda sonradan çıkabilecek hatalardan dolayı davacıya uygulanacak cezanın davalıya yansıtılacağının kararlaştırıldığı, söz konusu belgenin her iki şirket tarafından imza edildiği ve belgenin sıhhati açısından bir itirazın da bulunmadığı, yine dosyaya sunulan davalı tarafından tamamlanan işlere ilişkin olarak eksik ve ayıplı imalat bedellerini gösterir imzasız belgede toplam imalat bedelinin 24.141,20 TL olduğu, bu kapsamda alanında uzman bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda takip öncesinde dahi davacının davalıya 4.644,32 TL fazla ödeme yaptığı, icra takibi ile istenen 24.895,60 TL asl alacak üzerinden 02/10/2015 tarihinde ödenen toplam 33.765,75 TL ödemenin davacı tarafından fazladan yapıldığının belirlendiği, her iki tarafça kabul edilen imalat hataları tutanağına göre davacının söz konusu tutarı asıl işveren tarafından yapılan kesinti sebebiyle davalıya ödeme borcu olmadığı, söz konusu kesintinin yerinde olduğu yapılan mutabakat gereğince de herhangi bir ayıp bildiriminde bulunmasında da gerek olmadığı, TBK 471 vd maddeleri uyarınca da davalının özen yükümlülüğü gereği bu ücreti isetemesinin uygun olmadığı, davalı taraf her ne kadar imalat hatalarının giderildiğini beyan etmiş ise de bu beyanını destekleyici bi delili dosyaya sunamadığı, dava her ne kadar menfi tespit istemi ile açılmış ise de yapılan ödeme sonrasında İİK 72/5 maddesi uyarınca doğrudan istirdat davasına dönüştüğü ve davacı vekilinin 17/09/2014 tarihli dilekçesine istinaden mahkememizce 06/10/2015 tarihli duruşmada verilen ara karar gereğince istirdat davası olarak devam edildiği, yine davacının istirdat talebi ile ilgili olarak davanın takip asıl alacak tutarı üzerinden açılmış olması ve yapılan ödeme arasındaki eksik harcın verilen kesin süre içerisinde tamamlandığı dolayısı ile davacının ödeme yaptığı tutarı iadesini isteyebileceği, dosya kapsamı itibari ile davalının kötüniyetli takip başlattığına dair yeterli kanaat oluşmadığı gibi istirdata dönüşen menfi tespit davasında tazminat hükmü kurulamayacağından; davanın kabulü ile, davacının İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün (Eski Tuzla İcra Müdürlüğü) …… e sayılı İcra dosyasına borçlu olmadığının tespitine, İcra dosyasına yatan paranın davalıdan istirdatına, davalının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden tazminat isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, davacının İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün (Eski Tuzla İcra Müd.) …. esas sayılı icra dosyasına borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasına yatan 33.736,75-TL ‘nin davalıdan istirdadına,
2-Davalı yanın kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden tazminat isteminin reddine,
3-Karar harcı 2.304,56-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 541,83-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.762,73-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 541,83-TL ilk masraf, 953,75-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.195,58-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.048,41-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak, davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/09/2018