Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1753 E. 2018/224 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1753 Esas
KARAR NO : 2018/224

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ : 27/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, Odunpazarı Belediye Başkanlığından ihale ile çöp toplama işini aldığını ve bu hususta, istihdam edilmek üzere personel çalıştırdığını, ihale süresinin bitmesi nedeniyle çöp toplama işinde çalışan temizlik işçilerinin iş akitlerinin feshedilmek durumunda kalındığını, iş akitleri feshedilen işçilerin, asıl işveren Odunpazarı Belediye Başkanlığı ile müvekkil şirkete işçilik alacakları için davalar açıldığını, Eskişehir İş Mahkemesince dosyaların bilirkişiye tevdi edildiğini, bilirkişinin, davacıların çalıştığı tüm dönemleri ayrıntılı olarak hangi şirket bünyesinde çalıştıkları, tarih ve bedellerinin gösterdiğini, Eskişehir İş Mahkemesince, bilirkişi raporu doğrultusunda, eski taşeron şirketlere rücu etme hakkımızın saklı olduğu belirtilerek davacılar lehine davanın kabulü yönünde karar verdiğini, mahkeme kararından sonra davacılar tarafından müvekkil şirket ve Odunpazarı Belediyesi aleyhine icra takibine geçildiğini, Odunpazarı belediyesinin tüm icra dosyalarına ödeme yaptığını ve müvekkil şirketin, kendisinden olan alacaklarından bu bedelleri mahsup ettiğini, bu çerçevede davalıya, 27.767.98 TL’nin ödenmesi için, Zeytinburnu—- noterliği —-yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak davalının bir ödeme yapmadığını ileri sürerek, 27.767.98 TL’nin, 30.01.2012 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikli huzurdaki davada davaya dayanak iş akitlerinde davanın görüleceği yerin Eskişehir olarak belirtildiği, huzurdaki davanın bu sebeple Eskişehir de görülmesi gerektiği belirtilerek yetki itirazında bulunulduğu, davacı ile müvekkili firmanın, Odunpazarı Belediye Başkanlığının temizlik işlerini belirli dönemlerde yürüten firmalar olduğunu, bu kapsamda istihdam edilen işçilere karşı, davalı işveren konumunda bulunan idare ile işçinin son çalıştığı taşeron firmaya karşı birlikte dava ikame edildiğini, işçinin alacağı ödendikten sonra müşterek ve mütesessilen sorumlu konumunda bulunan firmalar arasında çalıştırılan dönemle sınırlı olmak üzere rücu davası ikame edildiğini, somut olayda davacının taleplerinin hangi işçiden olduğunun belli olmadığını, dava dilekçesi ekinde iki adet listenin yer aldığını ve müvekkil firmadan, önceki çalışmaları da kapsayacak şekilde ödenen miktarın tamamının müvekkil firmadan talep edildiğini, davacı tarafından açılan rücu davasında talep edilen miktar kadar müvekkil firmanın sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin, davacı şirketten önce işçileri çalıştırdığı dönemin 01.09.2008 – 01.01.2009 tarihleri arasındaki 243 günlük dönem olduğunu, müvekkilinin davacı firmaya karşı Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde sorumluluk miktarı — E sayılı dosya ile huzurdaki davanın davacısına rücu davası açıldığını ve 7.949 TL talep edildiğini, huzurdaki davada, davacının alacağının çıkması halinde takas-mahsup definde bulunduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, işveren sıfatını haiz tarafların üstlenmiş oldukları hizmetin sağlanması aşamasında çalıştırdıkları işçilerin işçilik alacağından belli bir dönem davalının sorumlu olduğu iddiasına dayılı alacak davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçeler teatisi tamamlanmış, uyuşmazlık noktaları tespit edildikten sonra tahkikat aşamasında deliller toplanmak ve taraf iddia ve savunmalarını tartışır ve karşılar bilirkişi raporları alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflarca sunulan Odunpazarı Belediye Başkanlığı kent içi çöp toplama sözleşmesi sureti, davaya konu alacağa ilişkin dava dışı işçiler tarafından açılan davalarda verilen rapor ve karar suretleri ve alacağın tahsili için başlatılan icra takip dosyalarının suretleri, dava dışı işçilere ait Sosyal güvenlik kurumu kayıtları, tarafların ticaret sicil bilgileri, tarafların birbiri aleyhine keşide ettikleri noter ihtarname suretleri, Eskişehir—- Sulh Hukuk Mahkemesi’nin—-esas sayılı dosyası, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —esas sayılı dosyasından verilen karar sureti celp edilmiş, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine dair bilgiler dosya içerisine alınmış ve incelenmiştir.
Öncelikle davalı yanın yetki itirazı incelenmiş ve HMK 6. Maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihte davalının tüzel kişilik adresinin bulunduğu yer mahkememiz yetki sınırları içerisinde olduğu anlaşıldığından yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar tacir olduklarından 2009-2010-2011 ve 2012 yıllarına ait ticari defter ve dayanakları ile tespit edilen hukuki ihtilaf noktalarında taraf iddiaları ve savunmalarını karşılar ve tartışır şekilde rapor tanzimi için dosya Mali Müşavir ile Borçlar Hukuku Öğretim Üyesi bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edilmiş, Mali konularda uzman —- ve hukukçu Prof. Dr, — tarafından sunulan tarihsiz raporda davacı yanın incelenen ticari defterlerin sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu, söz konusu dönemlere ilişkin davacının dava dışı Odunpazarı Belediyesinden 75.338,61 TL bakiye alacağının bulunduğu, davacı şirketin Odunpazarı belediyesinin iş mahkemesi kararıyla davacı işçilere ödediği, tazminat tutarını davacının hak ediş alacağından mahsup etmesi nedeniyle davalı şirket aleyhine şüpheli alacaklar hesabı oluşturularak 29.104,46 TL tazminat tutarının raporda belirtilen dava dışı işçiler için ödenen kayıt olarak davalı şirket aleyhine borç kaydedildiği, davacının davalı şirketle doğrudan bir ticari ilişkisinin olmadığı, sadece davalı şirketten araç kiralama hizmeti ile bir ilgisi olduğu, bunun da 2009 ocak -haziran ayları arasında gerçekleştiği ve oluşan borcun ödendiği, davalının ticari defterleri yönünden incelemede ticari defterlerin delil niteliğinde bulunduğu, davalı şirketin dava dışı belediyeden 2012 yıl sonunda 5.026.999.21 TL bakiye alacağının bulunduğu, davalı şirketin Odunpazarı belediyesinde 2008 senesinde 305; 2009 senesinde ise 290 kişi çalıştığı, dava konusu edilen her bir işçi alacağı yönünden yapılan değerlendirme sonucunda, davalının anılan işçiler için kendi şirketine isabet eden kıdem tazminat tutarını ödediğine ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunmaması nedeniyle dava dışı Odunpazarı belediyesi davacının hak edişinden kestiği miktarın aynı zamanda davalının ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarını da kapsadığından davacının söz konusu işçiler için davalıdan 17.072,47 TL alacaklı olduğunun söylenebileceği, davacının davalı aleyhine keşide ettiği ihtarname dosyada bulunmasa da davalının davacı aleyhine Eskişehir —-noterliğinden keşide edilen 02/02/2012 tarihli — sayılı ihtarname tebliğ tarihi esas alınarak davacının davalıdan bu tarih itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte toplam 17.072.47 TL alacağının sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda talep edebileceği yönünde kanaati içerir rapora karşı taraf vekillerince yapılan itirazlar ve mahkemece anılan raporda yapılan hesaplama hatalarının bulunması sebebiyle dava dışı işçilerin davalı şirketteki yaptığı çalışmalara ilişkin olarak davalı şirketin sorumlu olduğu miktarların ve buna bağlı olarak davacının davalı şirketten rücuen talep edebileceği miktarın hesaplanması için dosya bu kez İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Uzmanı Dr. —-‘a tevdi edilmiş, anılan bilirkişi tarafından sunulan 18/08/2015 tarihli raporda davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği tutarın dosyaya toplanan belgeler kapsamıyla 5 işçi yönünden yapılabildiği ve 2.974.46 TL olduğu, dava dışı 10 işçi yönünden davalı şirket bünyesinde çalıştıkları sürelerle prime esas kazançlarını gösteren belgelerin SGK’dan çelp edilmesi sonrasında kalan alacağın hesaplanabileceği belirtilmiş, söz konusu eksiklik giderildikten sonra aynı bilirkişiden ek rapor alınmış, sunulan 26/04/2016 tarihli ek raporda ise davacının davalıdan 9.444,46 TL talep edebileceği yönünde rapor sunulmuş, bu kez ek rapora sunulan itirazlar doğrultusunda yapılan hesaplama yöntemine ve davalının takas mahsup talebine ilişkin olarak değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle dosya yine aynı bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış, bilirkişi Dr. — tarafından sunulan 28/11/2016 tarihli ikinci ek raporda davacının davalıdan 2.730,41-TL talep edebileceği yönünde kanaat bildirilmiştir. Bu rapora da yapılan itirazlar kapsamında dava dışı işçilerin son dönem ücret hesap pusulaları göz önünde bulundurularak dosya aynı bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış, davacı şirketin davalı şirketten 9.231,85-TL alacağı olduğu yönünde 22/08/2017 tarihli rapor sunulmuş, her ne kadar bu rapora da taraf vekillerince itiraz edilmişse de söz konusu rapor dosya kapsamına uygun ve HMK 282. Maddesi kapsamında denetime uygun görülmüş ve ilgili hususlar hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının dava dışı belediyeden olan alacağının hak edişinden mahsup edilmesi sebebiyle mahsuba konu işçilik alacaklarının, söz konusu işçilerin dava dışı belediyede davalı şirket kaydında çalıştıkları döneme ilişkin olarak davalının sorumlu rücuen alacak isteminden sorumlu olup olmadığı, alacağın tutarı, takas talebinin yerinde olup olmadığı ve alacak istemine konu faiz başlangıç tarihinin ne olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Yargılamanın 15/04/2013 tarihli 1 nolu celsesinde verilen 2 nolu ara kararı gereğince, davacı vekili tarafından sunulan 29/04/2013 tarihli dilekçede davacı yan dava konusu ettiği alacağın hangi işçi için ne kadar tazminatı içerdiğini açıklamıştır.
Dava dışı işçilerin işçilik alacakları yönünden davacı ile davalı arasındaki ilişkinin devreden ve devralan işveren sıfatlarına ilişkin sorumlulukları kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Devreden ve devralan işverenler kendi dönemlerinden doğan aylık ücret, fazla çalışma ücreti ve yemek ücreti gibi alacaklardan ayrı ayrı sorumludur. İşyeri devrinde işverenlerin birincil hukuki sorumluluğunun saptanmasında ana ölçüt; aksine hukuki düzenleme bulunmadığı takdirde, alacağın doğum anıdır. Buna göre, iş sözleşmesinin sona ermesinin ardından doğan ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi alacaklar devralan işverenin sorumluluğunda olup, dava konusu alacak iddiasına konu olayda olduğu gibi is sözleşmesi işçiye kıdem tazminatına hak kazandıracak biçimde sona ermekle birlikte kıdem tazminatının ödenmediği durumlarda ortaya çıkan faiz borcu da devralan işverene aittir.
Davalı taraf dava öncesinde çekmiş olduğu ihtar ve cevap dilekçesi ile takas defini ileri sürmüş olduğundan bu hakkın süresinde kullanıldığı kabul edilmiş ve davalı tarafından davacı aleyhine açılan Eskişehir Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas — Karar sayılı ilamına konu 6.714,05 TL’nin karar tarihi itibari ile tahsil edilmemiş olduğu yönündeki beyan ve kayıtlara istinaden bu tutar yönünden takas def’i isteminin kabulü ile ilgili karar verilmiş bu husus hükümde belirtilmek suretiyle açıklanmıştır.
Yukarıda arz ve izah edilen nedenler ile bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin dava dışı Odunpazarı belediyesinin açmış olduğu çöp toplama ihalesi ile söz konusu işi aldığı, ihale süresinin bitmesi nedeniyle işçilerin akitlerinin feshedildiği, işçiler tarafından yapılan fesih sebebiyle anılan belediye ve davacı aleyhine açılan davaların kabulüne karar verildiği, söz konusu ilamların icra takibine konu edilmesi sebebiyle dava dışı belediyenin takip borçlarını ödediği ve davacının kendisinden olan hak ediş alacağından mahsup ettiği, davalı şirketin de anılan belediyenin çöp toplama işini belirli sürelerle yaptığı ve davacının alacağından mahsup edilen ücretlere ilişkin olarak davacı ile aynı işçileri belirli sürelerde çalıştırdığı, söz konusu işçilerin kimler olduğu yönünden davacının talebini somutlaştırdığı 29/04/2013 tarihli dilekçesinde belirtilen işçiler ile sınırlı olarak celp edilen Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları itibariyle yapılan bilirkişi incelemelerinde belirtilen işçilerin hem davacı hem davalı şirkette çalıştığının sabit olduğu, davalı şirketin, Odunpazarı Belediyesiyle 2009 yılı öncesine dayanan ticari ilişkisinin olduğu ve 2008 yılı sonunda belediye ile ticari ilişkisini kestiği, 2009 yılında davacı şirketin göreve başladığı ve Mayıs 2009 ayı sonu itibariyle de hizmet akdinin belediye tarafından feshedildiği, davalının 2009 yılında belediye ile ticari ilişki kurmadığı, 2010 Ocak ayında tekrar belediye ile ticari ilişki kurarak bu ticari ilişkisini 2012 sonuna kadar devam ettirdiği, dosya kapsamında ve incelenen ticari defterlere yönelik dava dışı Odunpazarı Belediyesinin, davacının hak edişinden kestiği miktar, aynı zamanda davalının ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarını da kapsadığı dolayısıyla davacının, bu tutarı, davalı şirketten sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda talep etmeye hakkı bulunduğu, işçilerin davalı şirkette çalıştıkları sürelere ilişkin son dönem bordro ve hesap pusuluları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda davalının sorumluluğunun 9.231,85-TL olduğu, davalının takas definin davalı tarafından davacı aleyhine keşide edilen ihtarname ve cevap dilekçesinde süresi içerisinde öne sürüldüğü, takas def’ine konu Eskişehir Ticaret Mahkemesi’nin — Esas —Karar sayılı ilamında davalının davacıdan 6.714,05-TL alacağının bulunduğuna karar verildiği, dosyaya toplanan delillerde her ne kadar söz konusu alacağın tahsili için Eskişehir —. İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosyası takibe konmuş ise de söz konusu icra dosyasından her hangi bir tahsilatın yapılmadığı, alacağın muaccel olduğu anlaşıldığından takas def’ine kabul edilerek söz konusu tutar davalının sorumluluk miktarından düşülmek sureti ile yapılan hesaplamada davacının davalıdan 2.517,80-TL alacaklı olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine keşide eden Zeytinburnu —- Noterliği’nin 30/01/2012 tarih —yevmiye numaralı ihtarname ile söz konusu alacağın dava öncesinde talep edildiği, ihtarnamede tebliğden itibaren üç günlük süre verildiği, ihtarnamenin davalı şirket çalışanına 01/02/2012 de tebliğ edildiği, davalı tarafından söz konusu ihtarnameye Eskişehir —- Noterliği’nin 02/02/2012 tarih ve — yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yanıt verildiği, cevabi ihtarnamede borca dayanak belgelerin gönderilmemiş olması sebebiyle alacak iddiasının reddedildiği, dolayısıyla davalının bu tarihten itibaren temerrüte düşmüş olduğu değerlendirildiğinden, davacının bu tarihten itibaren avans faizi talep edebileceği kanaatine varılmış ve davanın kısmen kabulü ile, davacı yanın davalıdan bilirkişi raporlarıyla belirlenen 9.231,85-TL alacağından davalının davalının davacı yandan mahsup talebine konu ettiği ve Eskişehir — İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı icra emrindeki asıl alacak miktarı olan 6.714,05-TL alacağının indirilmesiyle belirlenen 2.517,80-TL’nin 02/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Bunun yanında her ne kadar faiz başlangıç tarihi 02/02/2012 olarak gerekçede belirtilmiş ise de kısa kararda faiz başlangıç tarihi 02/02/2015 olarak yazılmış maddi hata niteliğindeki bu husus gerekçeli karar yazıldığı aşamada fark edilmiş ancak kısa karar ile gerekçeli karar farklı olamayacağından zorunlu olarak tefhim edilen kısa karar gereği aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davacı yanın davalıdan bilirkişi raporlarıyla belirlenen 9.231,85-TL alacağından davalının davalının davacı yandan mahsup talebine konu ettiği ve Eskişehir — İcra Müdürlüğünün — esas sayılı icra emrindeki asıl alacak miktarı olan 6.714,00-TL alacağının indirilmesiyle belirlenen 2.517,80-TL ‘nin 02/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar harcı 630,63-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 412,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 218,23-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 436,85-TL ilk masraf, 550,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.637,35-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.209,29-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.224,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/02/2018