Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1715 E. 2019/1253 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1715 Esas
KARAR NO: 2019/1253
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 14/09/2011
KARAR TARİHİ: 04/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, davalılardan … ve—adına kayıtlı bulunan—- parselde kayıtlı taşınmazın, — tarihinden başlamak üzere – yıl süreyle intifa hakkını — yevmiye numarasıyla aldığını, müvekkil şirketin intifa hakkına sahip olduğu bu taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak kullanılması ve işletilmesine yönelik olarak davalı— şirketi ile—- tarihli bayilik sözleşmesi imzaladığını, davalı bayi şirketin, intifa hakkı müvekkili şirkete ait olan taşınmazı ve üzerindeki akaryakıt istasyonunu bayilik ve işleticilik sözleşmesi kapsamında — akaryakıt istasyonu olarak işletmeye başladığını ve daha sonra da — tarihli temlik sözleşmesi hükümleri doğrultusunda diğer davalı — devrettiğini, bu devir üzerine davalılardan — ile — tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu davalı ile imzalanan temlik sözleşmesinin 3. maddesi uyarınca bu davalının, müvekkili şirketin bayisi olan – nolu davalının intifa sözleşmesi ile tüm sözleşmelerden doğan borçlarının tamamını devir aldığını, davalılardan – —- tarihli sözleşmeye müteselsil kefil ve müşterek borçlu olarak imza attığını, Rekabet Kurulunun — tarihinde yayınladığı genel bir duyuru ile akaryakıt dağıtım şirketleriyle akaryakıt istasyonu işleten bayiler arasındaki dikey anlaşmaların yarattığı rekabet ihlalleri nedeniyle bayilik sözleşmelerinin uzun süreli olarak akdedilmesine yönelik yasaklar getirdiğini ve — tarihine kadar tüm sözleşmelerin ve bu kapsamda kira/intifa sözleşme sürelerinin – yıldan fazla olamayacağına ve bu tarih itibariyle de sözleşmelerin süresinin sona ereceğine karar verildiğini, bu nedenle taşınmazın maliki olan davalı şirket ile müvekkili şirketler arasında imzalanan intifa sözleşmesinin Rekabet Kurulu kararlarında ve Rekabet Kurumu’nun grup muafiyeti tebliğlerinde öngörülen süreyi aşan kısmının ifasının hukuken ve fiilen imkansız hale geldiğini, müvekkili şirketin intifa hakkı sütresinin —tarihinde sona ermesi ve müvekkili şirket ile bayilik ilişkisi içerisinde bulunan davalı —- başka bir dağıtıcı ile anlaşarak lisans alması karşısında müvekkili şirket tarafından davalılara, —. Noterliği’nin — yevmiye sayılı ihtarnamesi çekilerek müvekkili şirket ile davalılar arasında imzalanan dikey ilişkiye esas tüm sözleşmelerin yukarıda belirtilen tarihte sona erdiğinin ihtar edildiğini, intifa hakkının — yıllık süresinin — tarihinde bitecek iken intifa hakkının ve taşınmaz üzerinde kurulu bulunan akaryakıt istasyonunun malikler ve ya davalı şirketler tarafından işletilmesine yönelik imzalanan bayilik ve işleticilik sözleşmesi ile protokollerin beş yılı geçen sürelerinin geçersiz hale gelmesi nedeniyle tarafların sözleşmeler kapsamında birbirlerine verdiklerini iade borcu altına girdikleri, bu kapsamda davalılara –Noterliği’nin — yevmiye sayılı ihtarnamesiyle — tarihli fatura karşılığı — TL + KDV gayri maddi hak bedeli, — tarihli fatura karşılığı – TL + KDV gayri maddi hak bedeli,- tarihli fatura karşılığı – TL + KDV gayri maddi hak bedeli ve – tarihli faturalar ile de – TL + KDV kanopi alt kaplaması bedellerinin, yatırımın kullanılmayacak döneme ilişkin kısmı olan – TL + KDV’den ibaret olan alacağının, senelik %24 oranı ile güncellenmiş tutarı olan — TL + KDV nin tahsilinin talep edildiğini, ancak davalı tarafın bu bedeli ödemediğini beyan ederek davalı– şirketine intifa bedeli, gayri maddi hak bedeli ve istasyon yatırım bedeli olarak ödenen ve davalıların zenginleşmesine neden olan — TL + KDV tutarındaki alacağının, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinden — taşınmazın ½ hisse maliki olup, müvekkili şirket ile hiçbir hukuki bağının bulunmadığı gibi sözleşmede de taraf olmadığını, bu nedenle — yönünden husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, diğer taraftan müvekkili şirket ile davalı — arasında imzalanan — tarihli temlik sözleşmesinin tarafı olmadıkları gibi garantörleri de olmadığını, dolayısıyla davacı taleplerinin müvekkili —yönünden reddi gerektiğini, ayrıca zamanaşımı süresinin, Rekabet Kurulunun intifa sürelerini 5 yıl ile sınırlandırılmasına ilişkin olarak verdiği ilk kararını kendi web sitesinde açıkladığı — tarihinde değil,— sayılı dikey anlaşmalara ilişkin grup muafiyeti tebliğinin yayınlanması tarihinden itibaren başlaması gerektiğini, bu nedenle açılan davanın zamanaşımı yönünden de reddi gerektiğini, Danıştay-. Dairesinin — E. — K. sayılı kararı ile Rekabet Kurulu kararlarında — tarihi itibariyle – yılı aşan anlaşmaların son bulacağının belirtildiğini, yasal düzenleme tarihinden sonra davacı ile bayilik ve diğer dikey anlaşmaların son bulduğunu, bu tarihten sonra beş yılı aşan sözleşmelerin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 4. ve 5. maddeleri uyarınca yasak sözleşme olarak değerlendirildiğini, aynı yasanın 56. maddesine göre geçersiz anlaşmalardan ve kararlardan doğan edimlerin ifasının istenilemeyeceğini, davacı şirketin tüm taleplerinin toplamı olan — TL + KDV talebinde bulunduğunu, davacı tarafından iadesi istenen bedelin, iadeye tabi bir bedel olmadığını, zira ödenen bu bedelin, müvekkili ile yapılan bayilik sözleşmesi karşılığında hibe (gayri maddî hak bedeli) olarak verildiğini, — TL kanopi bedelinin ise talep edilemeyeceğini, zira davacı şirket tarafından müvekkili şirkete böyle bir yatırım veya masraf yapmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, intifa ve bayilik sözleşmesi uyarınca Rekabet Kurulunun bildirimi sonucu bayilik sözleşmesinin erken feshi nedeniyle bakiye döneme isabet eden bölümü ile davalılara ait taşınmaz üzerine yapılmış olan yatırım bedellerinin 818 sayılı BK.63-64.maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.
Davalı taraf zaman aşımı iddiasında bulunmuş ise de davaya konu alacağın intifa hakkından kaynaklandığı, intifa hakkı terkin edilmeden ve bayilik sözleşmesi gereği faaliyetin sonlanmasından önce zaman aşımının işlemeyeceği dikkate alınarak davalı tarafın bu yöndeki iddiası haklı görülmemiştir.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlanmış, yöntemine uygun duruşma açılmış, taraf delilleri toplanmıştır. Uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş, bilirkişi incelemeleri yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı şirket ile davalılardan —- arasında bayilik sözleşmesinin imzalandığı, davalılardan—- ait taşınmaz üzerine onaltı yıl süreli intifa hakkının tesis edildiği, davacı tarafından davaya konu faturalarla intifa bedeli, kanopi bedeli, çelik hasır bedeli ve saha betonu bedeli ödendiği, sözleşme süresinin onaltı yıl olarak belirlendiği, sözleşmeye göre —- tarihine kadar geçerli olacağı, ancak Rekabet Kurulu’nun 2/2 sayılı Tebliği uyarınca bayilik sözleşmelerinin ve bunlara bağlı intifa sürelerinin beş yılı aşamayacağının belirtilmesi üzerine sözleşme süresinin—- tarihinde sona erdiği, ancak davalıların — tarihine kadar ticari ilişkiyi devam ettirdikleri ve bu tarihte ilişkinin sona erdiği hususları ihtilafsızdır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin tabi olduğu 4054 sayılı kanunun 4. maddesinde “belirli bir mal veya hizmetin piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısaltma amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüslerarası anlaşmaların yasaklandığı, — başlığı ile yayınlanan — sayılı tebliğin 5/a maddesinde de rekabet yasağı içeren dikey anlaşmaların belirsiz süreli veya 5 yılı aşması halinde bu tür sözleşmelere grup muafiyetinin uygulanmayacağının belirlendiği, yine ardından resmi gazetede yayınlanan — sayılı tebliğ ile getirilen geçici madde uyarınca tebliğin yürürlüğe girdiği — tarihinden itibaren sözleşmelerin – yıllık süre içerisinde tebliğe uygun hale getirilmesinin zorunlu kılındığı, buna göre — tarihinden itibaren kalan süresi -yılı aşan sözleşmelerin — tarihine kadar, —tarihinden sonra akdedilen sözleşmelerin ise akdedildikleri sürenin ilk -yıllık kısmının grup muafiyetinden yararlanacağının bildirildiği ve bu kararların iptali için açılan davaların Danıştay ilgili Dairelerince, alınan kurul kararlarında ve alınan bu kararların sektörde faaliyette bulunan teşebbüslere duyurulmasına yönelik işlemlerde hukuka aykırılık görülmediğinden reddedildiği anlaşılmıştır.
Rekabet Kurulu kararlarına —- tarihinden önce yapılan ve kesintiye uğramaksızın süre gelen sözleşmelerin kural olarak —- tarihine kadar geçerli olduğu, bu tarihten sonra yapılan dikey anlaşmaların ise yapıldıkları tarihten itibaren- yıl süreyle — sayılı Tebliğ ile düzenlenen grup muafiyeti kapsamında olduğu, yine davaya dayanak alınan rekabet kurulunun — tarihli bildiriminde ve bireysel başvuralar sonucu verdiği — tarih,– sayılı, – tarih, – sayılı, – tarih, – sayılı ve – tarih, — sayılı kararlarında bayilik sözleşmeleri ve bu sözleşmelerde yer alan rekabet etmeme yükümlülüğü süresine etki eden kira ve intifa sözleşmelerinin tamamının tek bir dikey anlaşma olarak kabul edildiği ve bu dikey anlaşmaları ile bayiye – yıldan uzun süreli rekabet yasağı getirilmesi halinde söz konusu dikey ilişkinin grup muafiyeti kapsamı dışına çıkacağının belirtildiği ve hiçbir biçimde sözleşmelerin geçersiz hale geleceğinden bahsedilmediği, buna göre taraflar arasındaki — başlangıç tarihli ve — yıl süreli intifa hakkına ilişkin sözleşme ile bayilik sözleşmesinin – tarihinden önce akdedilmiş olması nedeniyle — tarihine kadar grup muafiyeti kapsamında olduğu ve bu tarihe kadar üzerinde intifa tesis edilen ve işletme sözleşmesi gereğince davacının bayisi tarafından petrol istasyonu olarak kullanılmakta olan gayrimenkul üzerine davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların işletme sözleşmesinin bir gereği olarak sözleşmenin süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımlar olduğu, zira sözleşmenin ifa edilebilmesi için her halükarda bu kalıcı teknik yatırımların davacı tarafça yapılması gerektiği anlaşılmakla — tarihinde sona eren üzerinde intifa hakkı tesis edilen petrol istasyonuna davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalılardan tahsili isteminin yerinde olmadığı, benzer nitelikteki davalarda sabit yatırım bedellerinin güncellenmiş değerinin aynı gerekçelerle istenemeyeceğine ilişkin mahkeme kararlarının Yargıtay denetiminden geçerek onandığının görüldüğü—- anlaşılmakla talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL harcın peşin yatırılan 24.995,00 TL den harçtan indirilmesi ile fazla yatırılan 24.950,60 TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalılar yararına AAÜT uyarınca takdir edilen 74.344,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekili— davalı … vekili—-yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/12/2019