Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1712 E. 2019/57 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1712 Esas
KARAR NO : 2019/57

DAVA : Tasarrufun İptali
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ : 22/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalılardan ———- arasında 19.11.2007 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiğini, fakat —————–sözleşme hükümlerinin gereklerini yerine getirmeyerek davacı şirkete olan borçlarını ödemediğini, davalı ——— borcunun ödenmesi için yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını, ayrıca davalının mali durumunun giderek bozulduğunu, ikametgahını değiştirme ve mallarını kaçırma riski bulunması ve davacı şirket alacağının teminat altına alınmadığı hususları göz önünde bulundurularak davalı ————‘nin mal ve haklarının ihtiyaten haczedilmesi amacı ile dava açıldığını, bu dava sonucunda İstanbul ——. Asliye Ticaret Mahkemesinin ————-. ve 24.06.2009 tarihli kararı ile alacak tutarının bir kısmı için ihtiyati haczin uygulanmasına karar verildiğini, haciz uygulaması sonunda borçlunun bazı menkullerinin muhafaza altına alındığını, haciz işlemleri kapsamında davalı ————— adına tescilli “——– markasının haczi için harekete geçildiğini, fakat söz konusu markanın diğer davalı————.’ye devredildiğinin anlaşıldığını, ————— adresinin diğer davalı———- şube adresi ile aynı olduğunu,——— 29.06.2009 tarihinde ticaret siciline kaydının yapıldığını,———- markasının—– tarihinde davalı —– ———— devredildiğini, bu işlemlerin müvekkili şirketten mal kaçırma amacı ile gerçekleştirilen danışıklı işlemler olduğunu, davalı ———-’nin bu eyleminin aynı zamanda sözleşme hükümlerine de aykırılık teşkil ettiğini, zira müvekkili ile ——— arasında akdedilen bayilik sözleşmesi gereğince davacı şirketin dava konusu markanın ön alım hakkına sahip olduğunu belirterek, davalılar arasındaki devir işleminin iptali ile dava konusu marka üzerinde müvekkiline cebri icra yapabilme yetkisinin tanınmasını ve markanın devrinin önlenmesi için marka sicil kaydına tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı ———— vekili cevap dilekçesinde özetle, huzurdaki davanın tasarrufun iptali ile dava konusu marka üzerinde icra işlemi yapılma yetkisinin verilmesine yönelik olduğunu, bu davanın açılabilmesi için davacının İİK m.277’de hükme bağlanan şartları karşılaması gerektiğini ve bu çerçevede davacının kesin aciz vesikası ibraz etmesi gerektiğini, oysa dosya kapsamında bu yönde bir bilgi ve belge bulunmadığını, davacının haczettirdiği müvekkili şirket malvarlığının borca yeter miktarda olduğunu, müvekkili şirketin içinde bulunduğu mali dar boğazdan kurtulmak amacıyla sektörden çekildiğini ve işletmesini devrettiğini, dava konusu markanın devrinde noterlik harç ve masraflarından kurtulmak amacıyla düşük bir değer gösterildiğini ve bu durumun hayatın olağan akışına uygun olduğunu, muvazaa iddiasında bulunan davacının bu iddiasını ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —————–. vekili cevap dilekçesinde özetle, diğer davalıya ait “——— markasının outdoor sporlar alanında haklı bir üne sahip olduğunu, marka sahibi ———————-, içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar sebebiyle, markasını müvekkiline devrettiğini, davacının elinde huzurdaki davanın açılması için gerekli olan aciz vesikasının bulunmadığını, davacının diğer davalıya karşı Kadıköy ————— İcra Dairesinin 2009/19350 E. sayılı dosyası üzerinden başlattığı takip neticesinde takip konusu alacağa yeterek mal ve hakkı haczettiğini, elinde kesin veya geçici aciz vesikası bulunmayan davacının bu davayı açamayacağını belirtere–k davanın reddini talep etmiştir.
Dahili davalı ————–. vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde müvekkilinin 14/12/2009 tarihinde tescil edilen ve her türlü spor malzemelerinin alım satım ve imalatını yapan bir şirket olduğunu, 28/12/2009 tarihinde sektörde bilinen bir marka olan —————- markasının satışlarını arttırmak ve müşteri tutmak amacıyla 5.000,00-TL bedel karşılığında davalı ———— devralarak TPE’ye tescil ettiğini, huzurdaki davaya dahi edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kendisinin iddia olunan hususlarla hiçbir alakası bulunmadığını, markayı iyi niyetle devralan müvekkili aleyhine açılan davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK. M.277 hükmü kapsamında açılan tasarrufun iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne bağlı olup teati aşaması tamamlanmış, tahkikat ile birlikte deliller toplanmış bilirkişi raporları alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
Davanın geçirmiş olduğu safahat incelendiğinde, davanın ilk olarak açıldığı Kadıköy————–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas ve —karar sayılı kararı ile taraflar arasındaki uyuşmazlıkta 551 sayılı KHK hükümlerinin uygulanması gerektiği ve bu sebeple Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, söz konusu kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi sebebiyle tevzi edildiği Kartal Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ———– esas ve —– karar sayılı ilamı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın tasarrufun iptaline ilişkin olduğu ve bu davada Kadıköy ———— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilerek karşı görevsizlik kararı verilmiş ve merci tayini için dosya Yargıtay —————– Hukuk Dairesine gönderilmiş anılan daire tarafından verilen 01/04/2014 tarihli ——– esas ve —— karar sayılı ilamı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın devredilen markanın mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devredildiği iddiası ile açılan tasarrufun iptali ve icra işlemi yapılmasına yetki verilmesi talebi ile açıldığı dikkate alınarak mahkememizin yetkili olduğu karar verilmiş ve yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
İcra dosyası, marka sicil kayıtları, ticaret sicil kayıtları, Kadıköy İcra Hukuk Mahkemesinin ———- esas ve—- karar sayılı ilamı dosyası celp edilmiş taraflarca dosyaya sunulan bayilik sözleşmesi, marka devir sözleşmesi, web sayfası çıktıları dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
Davacı tarafından davalılardan ———- Şirketi aleyhine İstanbul——— Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/1544 D.İş sayılı dosyasında bir kısım çek ve senede ilişkin olarak toplam 175.000,00-TL tutarında ihtiyati haciz kararı alındığı, bu karara istinaden ilgili çek ve senetler dayanak gösterilmek suretiyle İstanbul ——-. İcra Müdürlüğü’nün 2009/21697 esas esas sayılı dosyası ile davacı tarafından davalı ——–aleyhine 175.000,00-TL asıl alacak ve fer’ileriyle birlikte 187.166,48-TL toplam alacak tutarı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, icra dosyasında bir kısım menkuller ile ilgili haciz işlermleri yapıldığı, yine icra dosyasından talep üzerine —– yazılan yazıya verilen yanıt üzerine borçlu ———— adına kayıtlı markaların bildirilmesinin istenildiği, TPE tarafından verilen cevapta borçlu adına tecilli ———markasının diğer davalı ———- devredildiğinin bildirildiği görülmüş, dosyada toplam alacağın 187.166,48 olmasına rağmen 41.349,00 TL tutarın menkul haczi yapıldığı görülmüş, yapılan işlemler sırasında dosyanın talepsiz bırakılması sebebiyle düşmesi sebebiyle öncelikle——— esas; sonrasında ise yine yapılan yenileme ile ————- esas sayılı numaralarını aldığı anlaşılmıştır.
Kadıköy ———–. Hukuk Mahkemesinin 2009/954 esas ve 201 1/1806 karar sayılı 15/12/2011 tarihli kararında davacı tarafından Kadıköy ———. İcra Müdürlüğünün 2009/19350 esas sayılı dosyasında 16/10/2009 ve 19/10/2009 tarihlerinde yapılan hacizler ile ilgili olarak davalı 3. Kişinin istihkak iddiasında bulunduğu ve İ.İ.K. 99 maddesi uyarınca icra müdürlüğü tarafından alacaklı vekiline süre verildiği, davalı ————– malzemeleri şirketinin 29/06/2009 tarihinde kurulduğu, ticaret sicil kayıtlarına göre şubesinin olmadığı, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde faaliyet konularının aynı olduğu, dosya borçlusu şirketin 30/06/2009 tarihinde 134.570,99-TL bedelle satın alındığı, şirketin mal bedelini tahsil etmediği, her iki şirket arasında organik bağ olduğu, bu sebeple istihkak iddiasının muvazaalı olduğu değerlendirilerek istihkak iddiasının reddine karar verildiği görülmüştür.
Türk Patent Enstitüsü’nün dava konusu edilen ——— markasına ait — tescil numaralı kayıtları celp edilerek incelenmiş; —— adına tescilli markanın sahibi tarafından üzerindeki tüm hak ve yetkilerinin ————-.’yi 05/09/2009 tarihinde devredildiği, sonrasında yeni sahibi tarafından davalı ——— 13/09/2009 tarihinde devredildiği ve yine akabinde yeni sahibi tarafından——— devredildiği ve halihazırda anılan şirket adına kullanımının devam ettiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı vekilinin talebi doğrultusunda ——- cevabı yazısı dikkate alınarak ——————markasının 3. Kişilere devir ve satışının ihtiyaten önlenmesine ilişkin tedbir kararı verilmiştir.
Davacı vekili 31.05.2012 havale tarihli dilekçesinde, davalılardan —– ———– üzerinde bulunan dava konusu marka haklarının 26.07.2010 tarihinde dava dışı ———-devredildiğini ve bu nedenle davaya ———– dahil edilmesini talep etmiştir. Davacının bu talebi Mahkememizin 06.12.2012 tarihli ara kararıyla kabul edilerek ——–davaya dahil edilmiş ve dava dilekçesinin tebliği üzerine yanıtları dosyaya alınmıştır.
Belirlenen ihtilaf noktalarının teknik incelemeyi gerektirmesi sebebiyle dosya taraf iddia ve savunmalarının tartışılarak karşılanması ve rapor tanzimi için ——– oluşan heyete tevdi edilerek rapor alınmış, anılan heyet tarafından sunulan 30/05/2013 tarihli rapora taraf vekillerinin itiraz ve beyanları kapsamında heyete marka konusunda uzman bilirkişi ————————– atanması suretiyle heyetten ek rapor alınması talep edilmiş anılan bilirkişi———– tarafından sunulan tarihsiz raporda marka değerinin hesaplanması için eksiklere ilişkin ön rapor sunulmuş bu kapsamda tarafların bağlı bulundukları Vergi Dairelerine yazı yazılarak———–yıllarına ilişkin kurumlar vergisi ve geçici vergi beyannameleri celp edilmiş ve dosya yeniden aynı bilirkişiye tevdi edilerek marka değeri üzerinden hesaplama yapılmış ve markanın 2018 yılı değerinin 159.961,31-TL olduğu belirtilmiş; heyet tarafından sunulan 02/05/2015 tarihli raporda da dava konusu olan ———————- sayı ile —- tescilli bulunan—markasının değerinin devrin gerçekleştiği 03/07/2009 tarihi itibariyle 20.445,93-TL olabileceği, 30/05/2013 tarihli rapordaki ———- kötü niyetli olduğuna ilişkin değerlendirmelerde değişiklik bulunmadığı, marka devrinin muhtemel değerinden daha düşük bedel ile (5.000,00-TL bedel ile) yapılması sebebiyle yapılan devrin İ.İ.K. M.278, f.3, b.2 hükmü uyarınca iptalinin mümkün olduğu yönündeki kanaati bildirir rapor denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili, 25/09/2017 tarihli dilekçesi ile dava değerini 159.961,31 TL’ye yükseltmiş ve tamamlama harcını yatırmış, davalılar vekili ise bu hususta beyan ve itirazlarını dosyaya sunmuştur. Tasarrufun iptali davalarında, iptal edilmesi gereken tasarrufun devir tarihindeki değeri dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğinden harç ve yargılama giderleri; bilirkişi raporunda tespit edilen ve mahkememizce hükme esas alınan değer nispetinde belirlenmiş, yatırılan fazla tutarın davacıya iadesine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalılar arasındaki marka devir işlemlerinin iptal edilip edilmeyeceği, davalıların muvazaalı işlem yapıp yapmadıkları noktasında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve anılan bilirkişi raporları doğrultusunda davacının kambiyo alacağına ilişkin davalı ——— firması aleyhine almış olduğu ihtiyati haciz kararı dayanak gösterilmek suretiyle anılan davalı aleyhine İstanbul ————–. İcra Müdürlüğünün 2009/21697 esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlattığı, anılan dosyadan—– yazılan yazıya verilen yanıtta davalı borçlu adına kayıtlı —————–markasının dosya borçlusu olmayan diğer davalı ——– 03/07/2009 tarihinde devredildiğinin bildirildiği,————.’nin adresinin diğer davalı ————–şube adresi ile aynı olduğunu, yine ———–.’nin 29.06.2009 tarihinde ticaret siciline kaydının yapıldığını ve —————– markasının 06.07.2009 tarihinde davalı ———– devredildiği, tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası alınmasının dava şartı olduğu, icra dosyasında davacı alacaklı lehine düzenlenmiş kesin aciz belgesinin bulunmadığı, fakat borçlunun mallarının haczine ilişkin olarak ilgili kurumlara gönderilen yazılara verilen cevaplarla, 10.07.2009 tarihli haciz tutanaklarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, borçlunun haczine yönelik işlemlerin sonuçsuz kalması nedeniyle aciz halinin gerçekleştiği ve bu itibarla alacağının tamamını tahsil edemeyen alacaklının iptal davası açma hakkına sahip olduğu, dava konusu markayı devralan ——— kuruluşunun ve marka devir işleminin, diğer davalı —– karşı başlatılan ihtiyati hacizden hemen sonra gerçekleşmesi, markayı devralan davalı———’nin ticaret sicilindeki adresinin diğer davalı —– şubesinin ticaret sicilindeki adresi ile aynı olması ve borçlu davalı ——-.’nin davacı ile aralarındaki bayilik sözleşmesindeki ön alım hakkına aykırı olacak şekilde markayı devretmesinin Kadıköy ———. İcra Hukuk Mahkemesinin 15.12.2011 tarih ve ——-sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde, —— ile ——– arasında akdedilen marka devir sözleşmesinin davacı alacaklıyı İİK m.280, f.l anlamında zarara uğratma kastıyla yapıldığı, İİK m.278, f.3, b.2 kapsamında borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği tasarrufların bağışlama gibi değerlendirilip iptale tabi olabileceği, fakat dava konusu olay bakımından bu değerlendirmenin yapılabilmesi için dava konusu markanın tasarrufun yapıldığı tarihteki gerçek değerinin bilinmesi gerektiği, bu hususta alınan bilirkişi raporuna göre 03/07/2009 devir tarihi itibariyle dava konusu olan ——- markasının değerinin 20.445,93-TL olabileceği dikkate alınarak devrin yapıldığı 5.000,00-TL bedelin pek aşağı bir ivaz olarak kabul edilmesi gerektiği zira emsal içtihatlar uyarınca markanın değerinin devir bedelinin en az bir misli olması halinde yapılan bu işlemin bağışlama gibi değerlendirilerek İİK m.278, f.3, b.2 kapsamında iptale tabi olması gerektiği ve iptalinin mümkün olduğu, dosyaya dahili davalı olarak eklenen ——– davacı şirket ile aynı sektörde faaliyet gösterdiği ve onunla ticari ilişkisinin bulunduğu, bu durumun da ————- diğer davalılar arasında alacaklılara zarar verme kastıyla yapılan dava konusu markanın devri işlemini bildiği sonucunu ortaya koyduğu ve markanın olağanın dışında olacak şekilde kısa aralıklarla el değiştirmiş olmasının dördüncü kişi —— kötü niyetli olduğunu ortaya koyduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile davalılar arasında —————–” markasının devir işlemlerinin iptaline, davacıya dava konusu edilen markanın elden çıkarıldığı tarihteki değeri olan 20.445,93 TL ve İstanbul ——–. İcra müdürlüğünün 2017/19278 Esas sayılı dosyasındaki asıl alacak ve ferileriyle sınırlı olacak şekilde cebri icra yetkisinin verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davalılar arasında ——— markasının devir işlemlerinin iptaline, davacıya dava konusu edilen markanın elden çıkarıldığı tarihteki değeri olan 20.445,93 TL ve İstanbul ———-. İcra müdürlüğünün 2017/19278 Esas sayılı dosyasındaki asıl alacak ve ferileriyle sınırlı olacak şekilde cebri icra yetkisinin verilmesine,
2- Alınması gereken 1.396,66 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 17,15 TL(15,60 peşin harç ve 1,55 bakiye karar harcı) ve 2.732,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 2.749,15 TL’den mahsubu ile 1.352,49 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine
3- Davacı tarafça yatırılan 1.396,66 TL harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 18,10 TL ilk dava masrafı, 372,80 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 147,80 TL temyiz harç gideri olmak üzere toplam 2.338,70 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı taraflarca yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan ————– uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca osyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay Temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.