Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1681 E. 2021/540 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1681 Esas
KARAR NO : 2021/540 Karar
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ: 28/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete ait, —— tarihli kira sözleşmesiyle davalıya kiraya verildiğini; davalının, —– yevmiye sayılı ihtarnameyle mecuru tahliye edeceğini bildirdiğini ve ———tarihinde de tahliye ettiğini; taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinin 5. maddesinde, “Kiracı, kira akdi bitmeden ve yukarıda belirtilen yazılı ihtar şekil şartına ve süresine uymadan kiralanan yeri boşaltırsa her halükarda kira dönemi sonuna kadar ikamet etmiş gibi sayılacak ve kira bedelleri tahsil olunacaktır.” Hükmü uyarınca davalının, üç aylık bildirim süresine uymadan mecuru tahliye etmesi durumunda yıl sonuna kadar tahakkuk edecek kira bedellerini müvekkiline ödemek zorunda olduğunu; müvekkilince bu nedenle, ——– —- kira bedeline ilişkin faturayı dayalı adına, ———- yevmiye sayılı ihtarnameyle davalıya göndermişse de davalının haksız olarak faturaya itiraz ettiğini; bu nedenle davalı aleyhine ———— üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu; ileri sürerek, itirazın iptaline ve % 40 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ——– tarihli kira sözleşmesiyle —- davacıdan kiraladığını; bir süre sonra ekonomik buhran ve mevzuat değişikiiği nedeniyle tarafların bir araya gelerek ——- protokol düzenlendiğini ve buna göre müvekkil şirketin mecurdaki ——–düşürüldüğünü; ancak ekonomik buhranın devam etmesi nedeniyle müvekkil şirketin, sözleşmenin 5. maddesindeki özel şarta dayanarak üç ay önceden davacıyı haberdar etmek suretiyle tek taraflı fesih ve tahliye yetkisini kullanmak istediğini, bu nedenle davacıya —- sayılı ihtarname keşide ettiğini, ihtarnamenin — tarihinde davacıya tebliğ edildiğini; üç aylık tahliye süresi olan —- tarihinde müvekkilinin mecuru, ——- tarihli protokole göre tahliye ettiğini; ancak davacının, tahliye bildirimine dair ihtarnamenin kendisine ————-ödenmesini istediğini; ayrıca ——-bedelinin haksız olarak zamlı olarak hesaplandığını; müvekkilinin davacı tarafından düzenlenen —— bedeline ilişkin faturaya itiraz ettiğini, davacının, müvekkilinden bir alacağının bulunmadığını; savunarak davanın reddini ve % 40 tazminata mahkumiyetini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ———– sözleşmesinin davalı tarafından usulüne uygun olarak tahliye edilmemesi sebebiyle davacı tarafça talep edilen kira bedeli alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında kira bedeline ilişkin faturayı dayalı alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——- celp edilmiş,——– dosyasından iddianame, duruşma zabıtları, gerekçeli karar ,katılan vekilinin kanun yollarına başvuru dilekçesi celp edilmiş, ———iddianamesi celp edilmiş,——— hazırlanan rapor sonucuna dosya arasında alınmış, ——– tebliğ evrakları celp edilmiş, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle, ——-Davalı/kiracının, kira sözleşmesinin ilgili hükmünde kararlaştırıldığı şekilde—- aylık ihbar süresine uygun şekilde mecurdan çıkma iradesini davacıya bildirdiği ve süresi içerisinde mecuru tahliye ettiği için , davacı/kiralayanın —-ayı için talep ettiği —– kira bedeli isteminin verinde olmadığı: kanaatine varılmıştır. Bununla beraber, Mahkemece; çıkma iradesini bildiren tebligatın ——tarihinde davacıya tebliğ edildiğini kabul ettiği takdirde, davalının, üç aylık önele uymadan———-bedelini davacıya ödemekte yükümlü olduğu kabul edilebilecek ve bu tutarın yıllık ——- birlikte tahsili gerekeceği sonucuna varılabilecektir…” yönünde görüş ve tespitte bulunmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki eldeki davanın ——- tarihinde 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmeden açıldığından eldeki dosya yönünden mahkememiz görevli olduğu anlaşılmış, dosyanın esasına girerek uyuşmazlık sonuçlandırılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafından davalının aralarındaki kira sözleşmesinde belirtilen ihtarname şartına uyulmadan kiralananın tahliye edildiği belirtilmiş ve bu kapsamda sözleşmeye göre kira bedeli alacağı talebinde bulunmuş ise de; dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporu, —- incelemesinden geçerek kesinleşen kararı,———– tarihli müzekkre cevabı dikkate alındığında davalı tarafından dava konusu ihtarnamenin davacıya ——- tarihinde tebliğ edildiğinin sabit olduğu, davacı tarafça kira sözleşmesinin usulsüz bir şekilde tahliye edildiği gerekçesiyle talep edilen kira bedeline ilişkin talebinin yerinde olmadığı, davalı tarafından yapılan tahliyenin sözleşmeye uygun olduğu anlaşıldığından sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
İİK 67/2 maddesi; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; ; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” denilmektedir. Başka bir deyişle davalı/borçlunun tazminat talep edebilmesi için davacı/alacaklının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olduğunun davalı/borçlu tarafından ispat edilmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; ——— muhtarlığa bırakılan dava konusu tebligat evrakının davacı çalışanları tarafından kendilerine teslim edildikten —- gelip teslim aldığını ve bunu muhtarlık zimmet defterine kaydettiğini açıkça beyan etiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporu, ——- geçerek kesinleşen kararı, ——- tarihli müzekkre cevabı dikkate alındığında davalı tarafından dava konusu ihtarnamenin davacıya —– tarihinde tebliğ edildiğinin sabit olduğu, davacı şirketin bu tebliğ evrakından haberdar olduğunun— olduğu, dolayısı ile davacının ——- memurunun usulsüz işlemlerinden ve tebligat tarihlerinde farklılıklardan yararlanmak suretiyle davalıdan dava konusu alacağı kötüniyetli olarak tahsile çalıştığı, davacının dava konusu takipte haksız ve kötüniyetli olduğunun davalı tarafından ispat edildiğine mahkememizce kanaat getirilmiştir.
İtirazın iptali davaları——-tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan ve açılacak olan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari —— tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında ise icra inkar tazminatı asgari %20 olarak uygulanması gerekir. ——–tarihinde açıldığı dikkate alındığında davalı lehine asıl alacağın %40’si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı lehine asıl alacağın %40’si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 420,60 TL harcın mahsubu ile artan 361,3 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.264,99 -TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/05/2021