Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1652 E. 2019/524 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1652 Esas
KARAR NO : 2019/524
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/10/2014
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——– tarihli hisse devir ve bunun ödeme şartlarına ilişkin sözleşme kapsamında dava dışı ————- oranındaki hissesini davalılar … ve …’e devrettiğini, müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği edimi yerine getirmesine rağmen sözleşmenin 2.4 maddesi kapsamında yer alan ödeme usullerine davalıların riayet etmediğini, anılan madde kapsamında davalıların müvekkiline altı adet de toplamda– TL tutarlı bono düzenleneceğini ve ayrıca —— plaka sayılı ——– şaşeli ve———- motor numaralı ——— model bilgilerine haiz arac——-tarihinde sona eren kredi borcunun alıcılar tarafından tamamen ödenerek her türlü yükümlülükten ari şekilde muhtemel tüm devir masrafları alıcıya ait olmak üzere davacı müvekkiline en geç ———- tarihinde devredeceklerini kararlaştırdıkları ancak borçluların öncelikle nakdi ödemeleri aksatmaya başlattıkları ve bu sebeple aleyhlerinde İstanbul Anadolu 17 İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı dosyasında ———-TL üzerinden takibe girişildiğini ve takibin kesinleştiğini ancak aracın mülkiyetinin devredilmediğini, söz konusu aracın anılan şirketin borçları sebebiyle üzerine yakalama kaydı bulunma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu bu sebeple haklarına halel gelmemesi için söz konusu aracın Trafik Sicil Kaydı üzerine davanın mevcudiyetine ilişkin şerh işlenmesine karar verilmesini, müvekkile ait hisseleri devralan ancak sözleşmesel edimlerini yerine getirmeyen davalıların dava dolayısıyla aracın mülkiyetinin devrini müvekkil adına sağlamasını ve bu uğurda meydana gelecek masraf ve giderlerin sözleşemesel kapsamda davalılar üzerine bırakılmasını, terditli olarak aracın mülkiyetinin devrinin mümkün olmaması halinde aracın davanın açıldığı tarihteki rayiç bedeli bakımından müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen aracın dava dışı ——adına kayıtlı olduğu, davacının devir sözleşmesine konu aracın davacıya devrine ilişkin hüküm dava dışı ———- bir edimi olup bu edim bakımından müvekkile karşı açılan davanın husumet bakımından reddi gerektiği, TTK 595.maddesine göre imzaları noter tarafından tasdik edilmiş devir sözleşmeleri geçerli olmayacağı, davacının aracı değil araç bedelini talep ediyorsa öncelikle aracı teslim etmesi gerektiği, aracın kendisinde bulunması nedeniyle elde ettiği menfaatlerin aracın aylık getirebileceği kira bedelinin de tespit edilecek araç bedelinden düşülmesi gerektiğini davacının kendi taahhütlerini yerine getirmediğini, vaadine sadık kalmadığı rekabet yasağına ve sözleşmeye aykırı davrandığını, taraflar arasında yapılan devir sözleşmesinin en önemli kısmı rekabet yasağı olduğunu, davacı taahhüdüne aykırı davranmış dava dışı ———-adlı şirkete oğlunu ortak etmek suretiyle oğlu üzerinden rekabet yasağına aykırı hareket ederek sözleşmeye aykırı davranarak şirketi zarara uğrattığını, davacının sözleşmeye aykırı iyi niyet ve dürüstlük kuralına ve rekabet hükmüne aykırı davranmak suretiyle alacaklı olmasını alınacak bilirkişi raporunda borçlu çıkacağı muhakkak olup bu nedenle öncelikle açılan davanın husumet yönünden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görev yönünden görevli mahkemede açılmadığı, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca tarafların tacir olmaması veyahut ticari bir iş olmaması nedeni iş bu davaya bakmakla görevli mahkeme İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, dava konusu —————plakalı araç dava dışı ———- adına kayıtlı olup, söz konusu aracın devri müvekkil tarafından yapılması fiilen imkansız olduğu, tarafların sözleşme yapmış oldukları tarihte araç davacı tarafından kullanıldığını, davacının aracı teslim etmek istemesi nedeni ile araç kendisine bırakılmış ve sözleşmeye de diğer ortaklarında ortak kararıyla dava konusu aracın devredileceği şeklinde düzenlendiği, taraflar arasında yapılan anlaşma ile dava konusu aracın davacı üzerine devretme borcu dava dışı olan ———- sorumluluğunda olduğu, müvekkil dava dışı şirketin yetkilisi olmayıp, müvekkilin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davanın dava dışı ———– yönlendirilmesi gerektiği, bu sebeple davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı taraf———– oğlunu ortak etmek suretiyle taraflar arasında imzalan ———— tarihli hisse devir sözleşmesinin rekabet etme yasağına aykırı davrandığını, karşı tarafın sözleşmeye aykırı davranmış olması nedeni ile gerek müvekkil gerekse de ortağı bulunduğu şirket zarara uğradığı, taraflar arasında yapılan devir sözleşmesi kanununda düzenlenen şekil şartlarına uygun olarak yapılmadığı, davacı tarafından dava dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu devir sözleşmesinde de görüldüğü üzere söz konusu sözleşme kanunda düzenlenen şekil şartlarına uygun yapılmamış olup, iş bu sözleşmenin geçersiz olduğu, bu sebeple müvekkilin sözleşmeden kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığı, açıklanan nedenlerle, öncelikle davanın müvekkili açısından husumet yönünden reddine, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında imza edilen hisse devir sözleşmesi kapsamında hisse devrine karşılık olarak belirlenen aracın devrinin yapılmaması sebebiyle terditli olarak açılan aracın devri veya bu mümkün olmaması halinde bedelinin davalılardan tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı … tarafından yapılan göreve ilişkin dava şartı noksanlığı itirazıyla alakalı olarak yapılan değerlendirmede dava konusu uyuşmazlığın anonim şirket hisse devrine ilişkin olması sebebiyle görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu değerlendirilerek bu yöndeki itirazın reddine karar verilmiştir.
Taraflarca delil olarak bildirilen İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün ——– esas sayılı dosyası ile ———- plaka sayılı aracın malik bilgileri ve takyidat bilgilerini içerir sicil kayıtları, dava dışı —— kayıtları celp edilmiş, sunulan 04/07/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi ve diğer delillerle birlikte incelenmiştir.
Davacının ihtiyati tedbir talebi hakkında mahkememizce HMK 389/1 maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede söz konusu ——— plaka sayılı aracın dava konusu edilmiş olması ve uyuşmazlığın söz konusu aracın devrine ilişkin sözleşmenin uygulanmadığına dair olması sebebiyle tensiben tedbir talebi kabul edilerek aracın davalılar adına kayıtlı olması halinde üzerine tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 04/07/2013 tarihli hisse devir sözleşmesinde davacı dava dışı ————-%24,50 oranındaki hissesini diğer hisse devreden————ait %3 hisse ile birlikte davalılara eşit oranda ve %13,75’e tekabül edecek şekilde devredeceği bunun karşılığında davalılar tarafından —- TL ile birlikte ——–plakalı aracı devreden davacıya tescilinin gerçekleştirileceğinin hususunda anlaştıkları, davalıların ———TL lik ödemeyi yedi ayrı bono ile ödeyecekleri ve aracın——— tarihinde sona eren kredi borcunun alıcılar tarafından tamamen ödenip her türlü takyidattan ari şekilde ve muhtemel devir masrafları alıcı davalılara ait olmak üzere davacı ..———-geç 29/06/2014 tarihinde devredileceği ve aracın kullanımının bedelsiz ve ecrimisilsiz şekilde davacıya bırakıldığı, kullanımdan sonraki masrafların ise davacıya ait olduğu konusunda mutabakata vardıkları anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğünün ———— esas sayılı dosyasının incelenmesinde ise, davacı …———- tarafından davalılar aleyhine sözleşme kapsamında hisse devrine karşılık olarak düzenlenen bonoların ödenmeyen kısımları için 22/07/2014 tarihinde başlatılan icra takibi ile 40.000 TL asıl alacağın davalılardan tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, söz konusu icra dosyasının tahsilat ile infaz edildiği görülmüştür.
Dava konusu——– plakalı sayılı aracın malik ve takyidat kayıtlarına ilişkin celp edilen ——- Müdürlüğü yazısında; aracın malikinin———- olduğu ve araç üzerinde ———– rehni ile birlikte farklı icra müdürlüklerine ait haciz ve yakalama kayıtları bulunduğu görülmüştür.
Dava dışı ———kayıtlarına ilişkin olarak celp edilen ——— Müdürlüğünün —– tarih ve ——-sayılı yazısında davacıya ait hisselerin davalılara—– Kadıköy 21.Noterliği’nin ——– yevmiye numaralı genel kurul toplantı tutanağı ile devredildiği, söz konusu hususun sicile işlendiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın teknik değerlendirmeyi gerektirmesi sebebiyle dosya belirlenen hukuki itilaf noktalarını çözümü için hukukçu bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış; Borçlar Hukuku alanında——– tarafından sunulan ———– tarihli rapor içeriği denetime elverişli görülerek hükme esas alınmış iş bu raporda belirtilen hususlar kapsamında ve celp edilen aracın üzerindeki takyidatlarda dikkate alınarak söz konusu aracın değerinin tespiti için dosya eksper bilirkişi ———- tevdi edilmiş, anılan bilirkişi tarafından sunulan tarihsiz bilirkişi raporunda dava konusu edilen ———– plaka sayılı aracın ikinci el ortalama satış değerinin ——TL olduğu yönündeki rapor da denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili tarafından eksper bilirkişi tarafından sunulan raporda belirtilen değer tespitine itiraz edilmiş ve söz konusu aracın değerinin ——— TL civarında olduğu bildirilmiş, bu hususta davacı vekiline ıslah dilekçesini sunmak ve davalı tarafa tebliğ etmek üzere süre verilmiş ancak davacı vekili tarafından davanın miktar itibariyle ıslah edilmeyeceği ancak dava tarihinden itibaren ticari faiz talep ettiği yönünde dilekçe sunulduğu görülmüş ve bu dilekçe davalılara tebliğ edilmiştir. Dava dilekçesinde her ne kadar faize ilişkin bir talepte bulunulmamış ise de davacı vekilinin 04/12/2017 tarihli dilekçesinde dava tarihinden itibaren ticari faiz talep edildiği anlaşıldığından bu talep kısmi ıslah gibi dikkate alınarak değerlendirme yapılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında düzenlenen 04/07/2013 tarihli sözleşmenin geçerli olup olmadığı, tarafların sözleşme kapsamında edimlerini sözleşmeye uygun ifa edip etmedikleri ve buna bağlı olarak———— plaka sayılı aracın davacıya devir şartlarının bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporu içeriklerine göre; taraflar arasında———— tarihinde davacının dava dışı ———— hisselerinin tamamını davalı alıcılara ————- plaka sayılı aracın devrine karşılık olmak üzere devri hususunda anlaşma yapıldığı, her ne kadar davalı tarafça anonim şirket hisse devrine ilişkin olarak sözleşmenin noterlikçe düzenleme yolu ile yapılmadığı dolayısıyla geçersiz olduğu iddia edilmiş ise de TTK’da anonim şirket pay ve hisselerinin devir şekline yönelik bir geçerlilik şartının ön görülmediği, bu nedenle genel hükümlerin uygulanması ve alacağın temlikine ilişkin hükümler kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği ve adi yazılı şekil ile yapılmış sözleşmenin geçerli olduğu, pay defterine yapılan kayıt ile de devrin geçerli bir şekilde tamamlandığı, sözleşmede bir miktar para ile aracın devri hususunda pay karşılığının ödeneceği belirlenmiş ise de dava konusu uyuşmazlığın ——— plakalı aracın devri ile ilgili olduğu, celp edilen sicil kayıtlarında söz konusu aracın malikinin dava dışı ———- olduğu ve araç üzerinde rehin ile birlikte haciz ve yakalama kayıtlarının bulunduğu bu sebeple davalıların aracın mülkiyetini davacıya geçirmelerinin mümkün olmadığı ancak sözleşmenin yapıldığı sırada edimin yerine getirilmesi hususunun imkansız olmasıyla beraber tarafların ifa zamanında edimin ifasının mümkün hale geleceği düşüncesiyle yaptıkları sözleşmenin geçerli kabul edilmesi gerektiği zira tarafların söz konusu aracın mülkiyetinin dava dışı şirkete ait olduğunu bildikleri ve sözleşme içeriğinden bu sözleşmeyi ifa zamanında aracın devrini sağlayabilecekleri düşüncesiyle yaptıklarının anlaşıldığı bu sebeple sözleşmenin imkansızlık nedeniyle geçersizliğini ileri sürmenin TBK 2.madde hükmü kapsamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, davacının sözleşmeyle üstlendiği asli edimini yerine getirdiği ve davalıların dava dışı şirkette pay sahibi oldukları, celp edilen icra dosyası içeriğinde devir bedelinin bakiye kısmınında ödendiği, aracın devrine ilişkin olarak ise mülkiyetin dava dışı şirkete ait olması ve araç üzerinde rehin ve hacizlerin bulunması sebebiyle davalılar tarafından davacıya takyidatsız devrinin mümkün olmaması sebebiyle ancak TBK 112.madde kapsamında davalıların davacının zararını tazmin etmekle yükümlü oldukları, kaldı ki davacının terditli olarak açtığı davada ikincil talebinin de aracın değeri oranında belirlenecek tazminatın davalılardan tahsiline yönelik olduğu, alınan eksper bilirkişi raporunda aracın değerinin —–TL olduğu ve davacının da bu değer nispetinde karar verilmesini talep ettiği, davalılarca davacının rekabet etme yükümlülüğüne aykırı davrandığını iddia etmiş iseler de bu hususun ispatına yönelik hiçbir delili dosyaya sunmadıkları ve bu yöndeki savunmalarını ispat edemedikleri bu nedenlerle davacının iddialarını ispat ettiği kabul edilerek davanın kabulü ile taraflar arasında kurulan 04/07/2013 tarihli hisse devir ve ödeme şartlarına ilişkin sözleşme kapsamında ——- plakalı aracın rayiç değeri olarak tespit edilen ——-TL’nin 04/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan dayanışmalı tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile taraflar arasında kurulan 04/07/2013 tarihli hisse devir ve ödeme şartlarına ilişkin sözleşme kapsamında ———-lakalı aracın rayiç değeri olarak tespit edilen ——TL’nin ——– tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan dayanışmalı tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 3.073,95-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 768,50 -TL’nin mahsubu ile eksik 2.305,45-TL harcın davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 768,50 başlangıçta yatırılan peşin harç, 264,50 TL tebligat ve müzekkere gideri ve bilirkişi 400 -TL olmak üzere toplam 1.433,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı … vekilinin yokluğunda, davalı … vekili ile davacı vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/04/2019