Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/124 E. 2018/6 K. 09.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/124 Esas
KARAR NO : 2018/6

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/03/2014
KARAR TARİHİ : 09/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.01.2011 tarihinde İstanbul Tuzla yakınlarında davalı sigorta şirketine sigortalı ve diğer davalı —’a ait yine anılan davalı sevk ve idaresindeki —- plakalı aracı ile geri geri manevra yaparken arkasındaki yaya olarak bulunan müvekkiline fark edemeyerek çarparak ağır yaralanmasına sebebiyet verdiği, kazadan sonra resmi görevlilerce tutulan tutanağa göre davalı —-’ın kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu tespit edildiği, kazada kusurlu araç 21.05.2010/2011 tarihleri arasında geçerli —- numaralı trafik sigorta poliçesiyle teminat altına alındığı, müvekkilinin kazada ayağında ve birçok yerinde yara aldığı, ameliyat geçirdiği, — Tıp merkezi Hastanesi raporları ile zarar durumları belirlendiği, kazada kalıcı şekilde sakat kaldığı, beden gücü kaybı, hayat boyu bakıcı gideri maddi zararların oluştuğu, uzun süreli tedavi ve kalıcı sakatlığın yarattığı yaşamsal olumsuzluklara bağlı olarak davacının ailesine karşı sorumluluğu yerine getiremediğinden dolayı kusurlu aracın işleteni sıfatıyla davalı —-’dan 40.000 TL manevi tazminat talebi Trafik kazasının bedensel zararı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminat miktarına ileride artırmak kaydı ve koşulu ile şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren %18 artan oranlarda avans faizi ile birlikte her iki davalıdan ortaklaşa tahsiline ve 30.000 TL manevi tazminat bedelinin olay tarihinden itibaren %18 ve artan oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan sadece —-’dan karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı —- Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davaya konu olaya ilişkin davadan önce müvekkil sigorta şirketi herhangi bir müracaatın yapılmadığı ve herhangi bir dosyanın açılmadığı, dava dilekçede bahsi geçen —- plakalı araç müvekkil şirkete 21.05.2010/2011 tarihleri arasında geçerli olan — numaralı KTK zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğu, bu poliçeden dolayı sorumlulukları sigortalının kusuru oranında olmak üzere, yaralama ve sürekli sakatlık halinde kişi başı azami 200.000 TL ile sınırlı olduğu, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun öncelikle kusur tespiti yapılıp daha sonra davacının geçici maliyet süresi ile kalıcı maliyet oranının belirlenmesi gerektiği, buna göre aktüer kanalıyla tazminat miktarının hesaplanması gerektiği, Müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda sorumluluğunun azami limiti ile sınırlı olduğunu belirterek talep ve davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Asliye Hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiği, bu nedenle iş bölümü itirazında bulunulduğu, haksız fiil teşkil eden olay sebebiyle zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, dava tarihi ile kaza tarihi dikkate alındığında davanın zamanaşımına uğradığı, kazanın oluşumunda ise müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığı, asıl kusurun davacıya ait olduğu, bu hususta ki iddiaların her türlü delil ile ispatlanabileceği, manevi tazminat isteminin ise yerinde olmadığı ve faiş olduğu değer belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi zararın aynı zamanda sürücü olan araç maliki ile zorunlu mali sorumluluk sigorta (ZMSS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden, sorumlulukları kapsamında tazmini talebine ilişkindir.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlandıktan sonra HMK.140.maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı olarak yapılmış, tüm dava şartlarının var olduğu değerlendirildikten sonra uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş ve tahkikata geçilerek, deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Sigorta poliçesi, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma sonuçları ile —- Cumhuriyet Başsavcılığı — soruşturma numaralı dosyasında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar örneği, davacının kaza neticesinde gördüğü tedavilere ilişkin kayıtlar celp edilmiş, dosya kapsamında kusura ilişkin olarak bilirkişi heyetinden rapor alınmış yine maluliyete ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu ile aktüer raporu alınmıştır.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; davalı —- adına kayıtlı —- plakalı hususi aracın 21/05/2010-2011 tarihleri arasında diğer davalı — Sigorta A.Ş. tarafından — sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı; kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatının 175.000,00 TL olduğu; görülmüştür.
Yargılama sırasında alınan 10/08/2016 tarihli heyet raporunda trafik kazaları kusur bilirkişisi —- tarafından bildirilen kanaatte; davalı —-‘ın meydana gelen trafik kazasında % 75 oranında kusurlu olduğu, davacının ise % 25 oranında kusurunun bulunduğu belirtilmiş, anılan rapora yapılan itirazlar doğrultusunda aynı heyetten 02/05/2017 tarihli ek rapor alınmış, bu raporda da kök raporda belirtilen hususlarda değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas kurulunca düzenlenen 14/12/2015 tarihli maluliyet raporunda özetle davacı —-‘in kaza sebebiyle %3,3 oranında meslekten kazanma gücünü kaybettiği ve kaza tarihinden itibaren iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
—Cumhuriyet Başsavcılığının — soruşturma ve — karar numaralı 18/01/2011 tarihli kararında suçun şikayete bağlı suçlardan olduğu, mağdurun şüphelinden şikayetçi olmaması sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; — plakalı araç sürücüsü davalı —-‘ın davacı yaya çarpması neticesinde kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarının ne olduğu, davacıda kalıcı ve geçici sakatlık olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu, bu kapsamda davacının maddi tazminat talep miktarı ile davalıların bundan sorumlu olup olmadıkları, sorumlu iseler miktarı ile manevi tazminat isteminin mahkememizce takdiri hususlarında toplanmaktadır.
Davacı vekili her ne kadar 17/08/2016 tarihli dilekçesiyle HMK 107/2 maddesi gereğince açtığı davanın belirsiz alacak davası olması sebebiyle dava konusu ettiği maddi tazminat bedelini 23.090,13 TL arttırmış ve ilgil harcını yatırmışsa da yargılamanın 8 nolu 14/09/2017 tarihli celsesinde maddi tazminata ilişkin taleplerinden feragat ettiğini, manevi tazminat istemi yönünden ise davasının devam ettiğini beyan etmiştir.
Her iki davalı vekili de aynı duruşmada maddi tazminat davasından feragat edilmesi sebebiyle vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına ve tarafların iddia ve savunmalarına göre; davanın trafik kazası sonucu oluşan mululiyet bağlı maddi ve manevi tazminat davası olduğu, meydana gelen kazada davacı—- ‘in yaralandığı, tedavi gördüğü bu nedenle maddi zarara uğradığı, yaralanması nedeniyle davacı —‘un elem ve üzüntü yaşadıkları bu nedenle manevi zarara uğradıkları, yargılama sırasında maddi tazminat açısından davalı sigorta şirketinin ödeme yapması sonucunda davacı vekilinin maddi tazminat talebinden feragat ettiğini dilekçe ile bildirdiği, bu nedenle her iki davalı yönünden maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacının manevi tazminat taleplerinin ise tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın gerçekleşmesindeki kusur oranları, meydana gelen kaza sonucu davacı —‘un uğradığı maluliyet oranı ve oluşan cismani zararın yoğunluğu ve buna bağlı yaşadığı elem ve ızdırap TMK 4. maddesi gereği hakkaniyet ilkesi çerçevesinde değerlendirilmiş, dava dilekçesinde talep edilen faiz her ne kadar avans faizi olarak belirtilmişse de dava konusu sigortalı aracın hususi nitelikli olması ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (A.A.T.Ü.) 10/2 maddesine göre; “Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” yasal düzenlemesi gereğince manevi tazminat yönünden kabul edilen kısım için hükmedilen vekalet ücreti de dikkate alınarak davalı yan lehine vekalet ücretine hükmedilmiş, sonuç olarak manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —‘dan alınarak davacıya verilmesi gerektiğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından tüm davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Davacı tarafından davalı — aleyhine açılan manevi tazminat talebi yönünden; tarafların kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş şekli ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirilerek manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 3.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —-‘dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar harcı 204,93-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 153,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 50,93-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 182,70-TL ilk masraf, 473,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.855,70-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 185,57-TL ‘sinin davalı —‘ten tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı — tarafından yapılan 22,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 522,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 469,80-TL sinin davacıdan tahsili ile davalı İsmail GÜNEŞ’e ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı —den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —-‘den verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin ve davalı İsmail Çalışkan’ın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/01/2018