Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/204 E. 2018/1030 K. 02.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/204 Esas
KARAR NO : 2018/1030
DAVA : Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2013
KARAR TARİHİ : 02/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde: müvekkili şirket lehine davalının maliki olduğu …………. mevkinde bulunan ….. parsel sayılı taşınmaz üzerinde 23/01/2016 tarihinden itibaren geçerli onbeş yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunun bayiliği için taraflar arasında sözleşme imzalandığını, intifa hakkı kapsamında müvekkilinin davalı şirkete gayri maddi hak bedeli olarak 280.187,00 TL tutarında ödeme yaptığını, bunun yanında istasyonun faaliyetinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi amacıyla müvekkili tarafından sabit nitelikte yatırımlar yapıldığını, ancak rekabet kurulunun 12/03/2009 tarihli bildirimi ile 18/09/2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin sürelerine bakılmaksızın ilk beş yıllık süre için muafiyetten yararlanabileceği bildirilmekle 22/03/2012 tarihli ihtarname ile sözleşmenin sonlandırıldığını, davalı tarafa gönderilen ihtarname ile sabit nitelikteki yatırımın güncel tutarı olan 752.541,00 TL’nin KDV siyle birlikte ödenmesinin talep edildiğini, ihtarname ekinde gönderilen vekaletname ile intifa hakkının tapudan terkini işlemlerinin davalı tarafça yerine getirilmesinin sağlandığını, intifa hakkının müvekkili tarafından kullanılmayan 22/03/2012 tarihinden sonrasına ait gayri maddi hak bedeline tekabül eden kısımının güncelleştirilmiş bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini bildirmiş, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 343.187,00 TL alacağın KDV si ile birlikte 404.960,66 TL olarak temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ayrıca vadesi gelip ödenmeyen 16.298,00 TL geçmiş borcun temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde: davanın taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle Muğla Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın bir yıl içinde açılması gerektiğinden zaman aşımı süresi oluştuğunu, intifa hakkının terkin edilmediğini, müvekkili şirketin davacı firmaya fazlasıyla hizmet sunup para kazandırdığını, sabit yatırımların taşınmazın mütemmim cüzi sayılabilecek nitelikte olup ariyet sayılamayacağını, bedelinin iadesinin de mümkün olmadığını, birtakım tesisat ve imalatların müvekkilinin onayı ve açık rızası olmadan davacı tarafça yapıldığını, bir kısım imalatların ise iadesinin mümkün olduğunu, 16.298,00 TL olarak talep edilen alacağın konusunun belli olmadığı gibi fatura da sunulmadığını, bu nedenle ödeme yapmalarının söz konusu olamayacağını, davacı tarafın malların iadesi konusunda davadan önce bir talepte bulunmadığını, davacı tarafça yapılan hesaplamada amortisman giderlerinin göz önünde bulundurulmadığını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, intifa ve bayilik sözleşmesi uyarınca Rekabet Kurulunun bildirimi nedeniyle bayilik sözleşmesinin erken feshi nedeniyle bakiye döneme isabet eden bölümü ile davalıya ait taşınmaz üzerine yapılmış olan yatırım bedellerinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olduğunu iddia etmiş ise de bu iddia haklı görülmemekle ve yetki sözleşmesi gereği mahkememiz yetkili olmakla davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı taraf zaman aşımı iddiasında bulunmuş ise de davaya konu alacağın intifa hakkından kaynaklandığı, intifa hakkı terkin edilmeden ve bayilik sözleşmesi gereği faaliyetin sonlanmasından önce zaman aşımının işlemeyeceği dikkate alınarak davalı tarafın bu yöndeki iddiası haklı görülmemiştir.
Davacı taraf intifanın kendiliğinden sona erdiğini ileri sürerek sona erme tarihinden itibaren karşılıksız kalan intifa ödemesinin iadesini talep ettiğinden bu talebin dinlenebilmesi intifa hakkının terkin edilmesi koşuluna bağlıdır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 21/06/2018 tarih ve 2016/18300 esas, 2018/3458 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere intifa hakkının terkini için üçüncü bir kişiye vekalet verilmiş olması intifanın terkini anlamına gelmez.
Somut olayda dava 15/03/2013 tarihinde açılmasına rağmen dava tarihi itibariyle henüz intifa hakkı tapudan terkin edilmemiştir. Her ne kadar davacı tarafça intifa hakkının terkini için fesih ihtarnamesine ekli olarak üçüncü bir kişi adına vekaletname düzenlenmiş ise de vekaletnamenin düzenlenmiş olması intifanın terkini anlamına gelmez. Bu nedenle intifa hakkının terkin edilmesi özel dava şartı niteliğinde bulunmakla, bu koşul yerine getirilmeden zamansız açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL red harcının peşin yatırılan 15.443,15 TL den harçtan indirilmesi ile geriye kalan 15.403,25 TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı yararına AAÜT’nin 7(2) maddesi uyarınca takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2018