Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/194 E. 2021/262 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/194 Esas
KARAR NO: 2021/262
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2013
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden tasfiye halinde olan—– arasından şifahi olarak yapılan — çekme makinesi imalatı için — olmak üzere —-edip teslim etme taahhüdü altına girdiğini, müvekkili şirketin — adetinin imalatına başladığını ve avans olarak ta taksitler halinde — tahsil ettiğini, imalatın ilerlemesine karşın — makinenin tamamlanmasına yetmediğini, davalıdan —- daha avans istediğini, davalı tarafın avans vermekten imtina ettiğini, bunun üzerine taraflann bir araya gelerek yüklenici şirket ve temsilcisi —- imzasını taşıyan bir protokolle şirketin aldığı avansa karşılık ——- kendisinin de kefil olduğu — senet verdiğini, bu senetlerden —- olanını ödendiğini, diğerlerinin ödenmemesi üzerine bu borcun yeniden yapılandırılarak —– olarak kabul edilen siparişe konu yan —- makinelerinin davalıya verildiğini, verilen bonoların da ödendiğini, müvekkillerinin davalıya bir borcunun kalmadığını, davalının başlangıçta kendisine verilen bonolardan ödenmeyen —- sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, açıklanan nedenlere ———- dosyası ve bu dosya ile işleme konan senetlerle ilgili borçlu olmadıklarına ve takibin durdurulması yönünde tedbir verilmesine ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- çekme makinesi için şifahen anlaştığını ve bu iş için — yılında davacılara avans mukabilinde — para ödediğini, ancak aradan geçen —-aşkın sürede davacıların bu makineleri imal edemediğini, davacıların bu işi yapamayacaklarını, dolayısıyla davalı müvekkilinin ödediği —-iş avansını senet tanzim ederek taksitier halinde ödemeyi teklif ettiklerini, müvekkilinin davacıların teklifini — karşılanması şartıyla kabul ettiğini, bu sebeple davaalann müvekkiline verdiği avans tutarı olan — geri ödenmesi için verilen — bononun yanı sıra paranın davacılar tarafından kullanılması sebebiyle –davaalara ödendiği—– yılından vade tarihlerine kadar hesaplanan zararına karşılık olarak ise — tutarında müşterilerine ait —- davacının iddia ettiği gibi borcun yeniden yapılandırılmadığını, ilk senet olan —- ödendiğini, fakat ana paraya karşılık verilen diğer —– ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla ——sayılı dosyasıyla davacılar aleyhine icra takibine geçtiğini, davacıların delilleri arasında sunduğu tarihsiz sevk irsaliyesinin ise —–adına düzenlemiş olduğunu, davalı müvekkili ——- bulunmadığını savunarak; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına, tedbire hükmedilmesi halinde alacağın % 20 si oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, ——- dosyasından dolayı davacıların davalılara borçlu olmadığının tespitine ilişkin açılan menfi tespit davasıdır. Yargılama sırasında davacı tarafça icra dosyasına ödeme yapılması sebebi davanın istirdat davasına döndüğü anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bu kapsamda —- takibe konu keşidecisi dava dışı ———— tarihli senetlere ilişkin kayıtlar celp edilmiş, —-davalının yetkilisi olduğu —- çalışanlarını gösterir kayıtlar getirtilmiş,— plakalı araca ait trafik tescil kayıtları celp edilmiş, aracın —- adına kayıtlı olduğu görülmüş, davacı şirket defter ve kayıtları ile davalı şirketin yetkilisi olduğu —— defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi raporu alınmış, davacı tarafından davalı tarafa yemin teklifinde bulunulmuş, —- tarihli celsede davalı asil yemini eda etmiş, yargılama sırasında —— tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen —– tarihli bilirkişi raporunda özetle, ” Davacı ve davalı tarafça ticari defter ve kayıtların ibraz edilmediği, dava dışı —- ait Yevmiye-kebir ve Envanter Defterinin İbraz edildiği, TTK. m.82 ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartları taşıdığı, incelenen ticari defter ve kayıtlarda davacı —– yapılan bir hesaba rastlanmadığı, dosyada mübrez ——-plakalı aracın anılan dava dışı şirketin —-hesabında kayıtlı bulunduğu, davacı tarafından davalıya ait oian dava dışı —-Plakalı araca teslim edilen — çekme makinasının bedelinin —-olduğuna ilişkin tespite elverişli bir kayıt ve belge görülemediği, davacı şirketçe —senedin davalı —- hesabına ödendiğinin tarafların kabulünde olmakla birlikte dosyada mübrez müzekkere cevabından da anlaşıldığı davacı tarafça uyuşmazlığa konu — istinaden ödenmiş olan — davalının savunması doğrultusunda davacı tarafından —— faizine istinaden ödendiği yönünde dosya kapsamında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, tarafların ticari defter ve kayıtları ibraz edilmediğinden, taraflar arasında faiz ödemesi hususunda bir teamül olduğu yönünde bir tespitin yapılamadığı, bu hususta taktirin Mahkemede olduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, öncelikle davacı taraf ile davalı taraf arasında soğuk hadde çekme makinesi imalatı için şifahen anlaşıldığı, davalı tarafça davacı tarafa —–avans ödemesi yapıldığı, ancak imalatın davacı tarafça tamamlanmaması üzerine siparişin iptal edildiği, ödenen avansın davalıya iadesi için taraflar arasında yeniden anlaşma yapıldığı ve anlaşma gereği, keşidecisinin davacı şirket, avalinin davacı, lehtarının ise davalı olduğu —– bedelli toplam —-senet ile davalıya ödenmesinin kararlaştırıldığı, —- bedelli senedin davalıya ödendiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. —– senetler yönünden davalı taraf senet bedellerinin ödenmediğini iddia ederek davaya konu icra dosyasında takip başlatmış olup, davacı taraf ise senet bedellerinin ödendiğini taraflar arasında yapılandırma anlaşması yapıldığını, yapılandırma gereği aval veren konumunda olan davacı —- lehtarı olduğu keşidecisinin ——olarak kabul edilen siparişe konu —– makinesinin davalı tarafa teslimi ile ödendiğini iddia etmekte, davalı tarafça ise taraflar arasında böyle bir yapılandırma anlaşması olmadığı senet bedellerinin ödenmediği, ödenen toplam ——- senetlerin ise avansın verildiği tarihten senetlerin vade tarihleri de göz önünde bulundurularak geçen süre içindeki zarara karşılık verildiği yönünde itiraz etmekte, ihtilafta esasen dosya kapsamında toplanan deliller ve tarafların karşılıklı beyanları ile ödendiği sabit olan toplam —-senetlerin takip konusu senet borçlarına istinaden ödenip ödenmediği yine taraflar arasında takip konusu senet borçlarına istinaden— mamul makinenin davalı tarafa bırakılıp bırakılmadığı, makinelerin değerinin ——– olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu uyuşmazlık bakımından iddiasını ispatla yükümlü davacı taraf olup, davacı taraf bir borcun ödeme şekli yönünden yenilendiğini, diğer bir deyişle dava konusu senetlerin ödediği senetler ile yenilenip konusuz kaldığını iddia etmektedir. Ancak böyle bir durumda yani borcun yenilenmesi yapılırsa bedelsiz kalan senetlerin borçlu tarafından alınması esas olup, eğer o anda senetler alacaklı elinde değilse yahut başka bir sebepten dolayı teslim alınamıyorsa basiretli tacir gibi davranması esas olan davacının senetlerin bedelsiz kaldığı yahut iptal edildiği yönünde protokol hazırlaması gerekmekte olup, dosya kapsamı itibariyle davacı tarafça bu iddiasını ispata elverişli yazılı bir delil sunulamamıştır. Bu noktada davalı tarafın ödenen toplam —–senet bedelinin zarara karşılık ödendiği savunması ispat yükünü yer değiştirmemekte olup bilirkişi raporunda aksi yönde yapılan tespite mahkememizce katılınmamış aksine bir durumun ancak hal ve icabın şartları bunu gerektirirse değerlendirilebilmesi mümkün olduğu kanaatine varılmıştır. Somut uyuşmazlıkta senet bedellerinin toplam—- olduğu, vade tarihleri ve davacı tarafça dört adet senetle ödenen toplam —– anılan senetlerin vadesi göz önünde bulundurulduğunda aradan geçen zamana karşılık davalı vekilinin savunması doğrultusunda zarar karşılık bu senetlerin verildiği hayatın olağan akışını da uygun olduğu, kanaatine varılmıştır. Davacının diğer bir iddiası —— bedelli iki adet makinenin davalıya senet borcuna mahsuben bırakıldığı iddiası yönünden yapılan incelemede ise yine taraflar arasında senet borcuna mahsuben makinelerin bırakıldığı yönünde ispata elverişli yazılı bir delil olmadığı gibi bu makinelerin —– değerinde olduğu yönünde de bir delil bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı taraf makineler yönünden davalı tarafa yemin teklif etmiş ve davalı tarafından da yemin eda edilmiş ise de esasen davacı vekilinin delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı davanın açılış tarihinin ——– tarihinde yürürlüğe girdiği ve yürürlük tarihinden sonra açılacak davalarda her türlü delil sair delil ifadesinin yeterli olmayıp açıkça yemin deliline dayanılmasının esas olduğu göz önünde bulundurulduğunda usulsüz olarak davalı tarafa yemin ettirildiği anlaşılmış olmakla birlikte davalı tarafın bu yönde bir itirazı bulunmadığı yemini eda ettiği görülmüştür. Davalı taraf —– tarihli celsedeki yeminli beyanında makinelerin kendi isteği olmadan davacı tarafça belki kullanırsın denilerek gönderildiğini ancak makinelerin çalışmadığını hurdacıya verildiğini değerinin şu anın parası ile belki —– edebileceğini, hurdadan başka bir değeri olmadığını borcun makineler ile kapatıldığı hususunu kabul etmediğini beyan etmiştir. Davalı tarafın da yemin teklifine itirazının bulunmadığı göz önüne alınarak yemin teklifinin usulüne uygun yapıldığı kabul edildiğinde bile davacı tarafın makinelerin senet borçlarına mahsuben davalıya bırakılması konusunda anlaşıldığı ve bedelinin —-olduğu iddiasını ispatlayamadığı görülmektedir. Davacı tarafça bu yönde bir iddia ve talep olmamakla birlikte bir an için davalı tarafın makineler için — hurdacıdan aldım beyanı doğrultusunda bu —— bedelin borçtan mahsubu düşünülebilecek olsa bile gerek makinelerin taraflar arasında senet bedellerinin borcuna mahsuben verildiği hususunda bir anlaşma olmaması gerek davalı tarafın yeminle beyanında makinelerin anlaşma sonucu değil davacı tarafın kendi iradesi ile gönderdiği ve taraflar arasında faiz konusunun geçtiği için senet bedellerinin makine yahut diğer senetler ile kapatılmadığı yönünde beyanı göz önünde bulundurulduğunda bu bedelin mahsubunun yapılması yerinde görülmemiştir. Davalı tarafın dilekçelerindeki tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise mahkememizce yargılama sırasında verilen bir tedbir kararı olmadığından davalı vekilinin İcra İflas Kanunu 72/4 kapsamında talep ettiği tazminat talebi hakkında da bir karar verilmesine yer olmadığından bu yönde bir hüküm kurulmamıştır. Açıklanan gerekçeler ile iddiasını ispatla yükümlü davacı tarafın takip konusu senet borçlarının ödendiği iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30-TL’nin davacı taraflarca peşin olarak yatırılan 1.130,35-TL’den mahsubu ile artan 1.071,05-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.404,61-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2021