Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/896 E. 2019/1162 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2011/896 Esas
KARAR NO: 2019/1162
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/09/2011
KARAR TARİHİ: 23/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili ———— tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin —————-5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında ve EPDK ‘dan aldığı dağıtıcı lisansı doğrultusunda akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiğini ve faliyetini ———–ve logosu altında maliki olduğu veya intifa/kira sözleşmeleriyle hukuksal tasarruf hakkına sahip olduğu istasyonlarında sözleşmeli bayileri vasıtasıyla sürdürdüğünü, müvekkili şirketin davalı adına————– parsel numarasında kayıtlı taşınmazın —–tarihinden başlamak üzere — yıl süreyle intifa hakkını——– tarih, —- yevmiye nolu resmi senetle aldığını, bu taşınmazın —-markası altında akaryakıt istasyonu olarak kullanılması ve işletilmesine yönelik davalı ———–. ile ——- tarihli ————- imzaladığını, davalı şirketin, intifa hakkı müvekkili şirkete ait olan taşınmazı ve üzerindeki istasyonu sözleşme kapsamında ————- olarak işletmeye başladığını ve müvekkilinin izni olmaksızın istasyonu davalı ————— devrettiği tarihe kadar da ———– olarak faaliyette bulunduğunu, —. nolu davalı şirketin intifa hakkına konu taşınmazın son maliki olduğunu, diğer davalılar———— ise bayilik ve işleticilik sözleşmesini garanti ve taahhüt eden sıfatıyla imzaladıklarını, davalı bayi şirketin sözleşmelerden kaynaklı tüm borçlarını garanti ettiğini, Rekabet Kurumunun 2009 yılında dağıtım şirketleri ile bayileri arasındaki intifa/kira sözleşmelerinin ve bayilik sözleşmelerinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında incelenmesi sonucu ———-tarihinde resmi internet sitesinde duyuru yayınlayarak Rekabet Kurumunun verdiği emsal niteliğindeki kararlarla kurumun önceki kararlarının ve yerleşik uygulamasının değiştirildiğini ve —————- tarihine kadar tüm sözleşmelerin ve bu kapsamda kira/intifa sözleşme sürelerinin 5 yıldan fazla olmayacağına ve bu tarih itibariyle de sözleşmelerin süresinin 5 yıldan fazla olamayacağına ve bu tarih itibariyle de sözleşmelerin süresinin sona ereceğine karar verildiğini, müvekkili şirket ile davalılardan bayi şirket arasındaki dikey ilişki ve buna bağlı sözleşmelerle birlikte intifa hakkının ———- itibariyle sona erdiğini, dikey ilişkinin ve sözleşmelerin sona ermesinden dolayı müvekkilinin davalılara ——-Noterliği’nin —- tarih —-yevmiye numaralı ihtarname göndererek sözleşmelerin ——– tarihinde sona erdiğini davalılara bildirdiğini ve ekinde kurumun duyurusu nedeniyle müvekkilinin terkin etmek zorunda kaldığı intifa hakkının terkine yönelik tapuda işlem yapılması için gerekli vekaletnameyi davalıya gönderdiğini, kurumun yine sitesinde yayınladığı intifa hakkı ve benzeri etkiye sahip sözleşmelerle ilgili sık sorulan sorular ve cevaplar başlıklı yazıda; belirtilen anlaşmaların beş yılı aşan süreler bakımından 4054 sayılı kanunun 4. Maddesi kapsamında yasak bir anlaşma olarak değerlendirileceğinin ve aynı kanunun 56. Maddesi gereği geçersiz hale geleceğinin ve bu geçersizlik nedeniyle yerine getirilmiş edimlerin istenmesi halinde tarafların iade borcunun BK 63 ve 64. maddelerine tabi olacağının, tarafların 5 yılı aşan süreler bakımından münasip bir tazminat ödemek durumunda kalabileceğini belirttiğini, bu duyuru sonucunda tarafların anlaşmalar gereği birbirlerine verdikleri her şeyin BK ‘nun 63. ve 64. maddeleri gereği iadeye tabi olduğunu, davalı tarafından 14.09.2020 tarihinde bitecek şekilde tesis edilen intifa hakkının ve akaryakıt istasyonunun davalı tarafından işletilmesine yönelik imzalanan bayilik ve işleticilik sözleşmesi ile protokollerin beş yılın aşan sürelerinin Rekabet Kurumunun duyurulan ve son 13.05.2011 tarihli 298 sayılı karan sonrası 21.06.2011 itibariyle geçersiz hale geldiğini, aynca müvekkilince davalılara —-Noterliğinin —-tarih ve ————yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek istasyon yatırım bedellerinin kullanılmayacak döneme ilişkin kısmı olan —– TL +KDV olup, ödemelerin yapıldığı tarihlerden ——-tarihine kadar güncellenmek suretiyle bu miktarın ——- TL+ KDV olduğunu, bu bedelin ———- tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek temerrüt faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesini talep ettiklerini, sözleşmelerin erken sona ermesi nedeniyle müvekkilince davalı bayii şirkete ——- yılına kadar dikey ilişkinin devam edeceği inancı ile imzalanan sözleşmeler kapsamında——– yılında istasyona yapılan yatırım ve gayri maddi hak bedeli/hizmet bedeli adı altında yapılan ödemeler nedeniyle davalılarınn sebepsiz zenginleştiğini, davalı bayii şirket ve sözleşmeyi birlikte imzalayan ———–nolu gerçek kişi davalıların, müvekkili şirketin sözleşmenin —- yılına kadar devam edeceği inancıyla gayri maddi hak bedeli yada başka bir ad altında yaptığı bu ödemenin kullanılmayacak olan süreye ilişkin olan —– tarihinden sonraki kısmını) sürenin sona ermesi, intifa hakkının sona ermesi ve tapudan terkin edilmesi ile birlikte sözleşmenin fesh edilmiş bulunması nedenleriyle müvekkili şirkete iade etme yükümlülüğü altında olduklarını, ——- nolu gerçek kişi davalıların —————- kefili ve garantörü olmaları nedeniyle iade yükümlülüğü altında olduklarını, taşınmazın sonraki maliki olan davalı ——şirketinin de intifa hakkının süresinden önce erken terkin edilmesinden dolayı menfaatinin bulunduğunu ve erken terkin nedeniyle zenginleştiğinden iade yükümlülüğü altında olduğunu belirterek; taraflar arasında imzalanan tüm sözleşmeler feshi sonucu gayri maddi hak bedeli, yatınm bedeli veya hizmet bedeli olarak yapılan ödemelerden dikey ilişkinin süresinin erken sonlanması nedeniyle iadesi gerektiği halde iade edilmeyen ve davalıların sebepsiz zenginleşmesine neden olan toplam ——- TL+ KDV alacaklarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama ücreti ve masrafların davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
SAVUNMA:Davalılar ————- birlikte verdikleri ———– tarihli cevap dilekçelerinde; taraflar arasında yapılan sözleşmenin imzalandığı tarihte Rekabet Kurulunun kararına atıf yapılan yasa maddesinin yürürlükte olduğunu, tarafların bilgisi dahilinde yapılan bu yasal düzenleme nedeni ile intifanın sona ermesi nedeni ile talep edilen paranın hiçbir hukuki dayanağının olmadığını, talepleri 12.03.2009 tarihli Rekabet Kurulu kararına muttali olduktan veya en geç resmi gazetede yayınlandıktan itibaren 1 yıl içinde ileri sürülmesi veya dava açılması gerektiğini, taleplerine karşı zaman aşımı defılerini belirttiklerini, varlığı iddia edilen alacağı kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan güncelleme işlemine itiraz ettiklerini, Rekabet kurulu kararının 4054 sayılı kanunun 4. Maddesi uyarınca çıkarıldığını ve bu kanunun çıkmasındaki amacın akaryakıt dağıtım firmalarının uyguladığı tek taraflı haksız sözleşmelerin süresinin kısaltılması ve içeriğinin bayiyi koruması amaçlı olduğunu, gayrimenkul ile tapuda— edilen —— yevmiye numaralı intifa hakkı bedelinin —yıl için —— TL olarak belirlendiğini ve —— Noterliğinin ————-yevmiye numaralı vekaletname ile intifa hakkı bedelinin bedelsiz veya istediği bedelle terkini için gayrimenkul malikine yetki verildiğini, dolayısıyla eski malik oldukları söz konusu gayrimenkul üzerinde tüm maddi-gayri maddi haklarından kendi rızaları ile vazgeçmiş olduklarım belirterek; açıklanan nedenlerden dolayı diğer tüm dava hak ve taleplerini saklı tutmak kaydıyla davanın reddini talep ettiklerini ve tüm yargılama ücreti ve masrafların davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı ——— yetkilisi ——— tarihli dilekçesinde; firmaları ile davacı arasında imzalanan herhangi bir Bayilik Sözleşmesi veya intifa sözleşmesi bulunmadığını, dava dilekçesinde belirtilen ——— TL’lik talebin 3.şahıs olan firmalarını bağlayıcı yanının olmadığını, Rekabet Kurulu Kararına göre en geç resmi gazetede yayınlandıktan itibaren 1 yıl içinde talep edilmesinin veya dava açılmasının gerektiğini, zaman aşımı defilerinin olduğunu, ihtarnameye cevap olarak —–Noterliğinin ——– tarih ve ———-yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesini keşide ettiklerini, taraflar arasında bir sözleşme veya intifa sözleşmesi olmamasına rağmen talep edilen bedele ilişkin sebepsiz zenginleşme iddiasının tamamen hukuka aykırı olduğunu, şirketleri tarafından davacıdan alınan bir bedel veya maddi-gayri maddi hakkın söz konusu olmadığını belirterek; açıklanan nedenlerden dolayı diğer tüm dava hak ve talepleri saklı kalmak kaydı ile davanın reddini talep ettiklerini ve tüm yargılama ücreti ve masrafların davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, intifa ve bayilik sözleşmesi uyarınca Rekabet Kurulunun bildirimi sonucu bayilik sözleşmesinin erken feshi nedeniyle gayrimaddi hak bedeli, yatırım bedeli veya hizmet bedeli olarak yapılan ödemelerden dikey ilişkinin erken sonlanması nedenine dayalı olarak iade edilmesi gerekip iade edilmeyen bedellerin 818 sayılı BK.63-64.maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.
Davalı taraf zaman aşımı iddiasında bulunmuş ise de; davaya konu alacağın intifa hakkından kaynaklandığı, intifa hakkı terkin edilmeden ve bayilik sözleşmesi gereği faaliyetin sonlanmasından önce zaman aşımının işlemeyeceği dikkate alınarak davalı tarafın bu yöndeki iddiası haklı görülmemiştir.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlanmış, yöntemine uygun duruşma açılmış, taraf delilleri toplanmıştır. Uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş, bilirkişi incelemeleri yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı şirket ile davalılardan————— arasında, bu şirkete ait —————-parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan işletmenin davalı şirket tarafından akaryakıt satış ve servis istasyonu olarak işletilmek üzere ———– tarihinde beş yıl süreli olarak bayilik sözleşmesinin imzalandığı, davalılardan ————– bu sözleşmeyi garanti ve taahhüt eden olarak imzaladıkları, davalı şirkete ait belirtilen taşınmaz üzerine davacı ile davalı ———— arasında——- tarihinde, bayilik sözleşmesinin imzalandığı ——— tarihinden başlamak ve ——– tarihide son bulmak üzere onbeş yıl süreli intifa hakkının tesis edildiği, davacı tarafından davaya konu faturalarla davalıya yatırım bedeli ödendiği, intifa sözleşme süresinin onbeş yıl olarak belirlendiği, intifa sözleşmesine göre ——— tarihine kadar geçerli olacağı, davalı———– tarihinde taşınmazını diğer davalı —————– tapuda mülkiyetini devrettiği, ancak Rekabet Kurulu’nun 2/2 sayılı tebliği uyarınca bayilik sözleşmelerinin ve bunlara bağlı intifa sürelerinin beş yılı aşamayacağının belirtilmesi üzerine bayilik sözleşmesi süresinin beş yıllık sürenin bitimi olan ——— tarihinde intifa sözleşmesinin de sona erdiği hususları ihtilafsızdır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin tabi olduğu 4054 sayılı kanunun 4. maddesinde “belirli bir mal veya hizmetin piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısaltma amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüslerarası anlaşmaların yasaklandığı,———– başlığı ile yayınlanan ———– sayılı tebliğin 5/a maddesinde de rekabet yasağı içeren dikey anlaşmaların belirsiz süreli veya——–yılı aşması halinde bu tür sözleşmelere grup muafiyetinin uygulanmayacağının belirlendiği, yine ardından resmi gazetede yayınlanan —– sayılı tebliğ ile getirilen geçici madde uyarınca tebliğin yürürlüğe girdiği ——- tarihinden itibaren sözleşmelerin —– yıllık süre içerisinde tebliğe uygun hale getirilmesinin zorunlu kılındığı, buna göre —— tarihinden itibaren kalan süresi — yılı aşan sözleşmelerin ——— tarihine kadar, ——- tarihinden sonra akdedilen sözleşmelerin ise akdedildikleri sürenin ilk —– yıllık kısmının grup muafiyetinden yararlanacağının bildirildiği ve bu kararların iptali için açılan davaların Danıştay ilgili Dairelerince, alınan kurul kararlarında ve alınan bu kararların sektörde faaliyette bulunan teşebbüslere duyurulmasına yönelik işlemlerde hukuka aykırılık görülmediğinden reddedildiği anlaşılmıştır.
Rekabet Kurulu kararlarına ——– tarihinden önce yapılan ve kesintiye uğramaksızın süre gelen sözleşmelerin kural olarak ——— tarihine kadar geçerli olduğu, bu tarihten sonra yapılan dikey anlaşmaların ise yapıldıkları tarihten itibaren —yıl süreyle ——— sayılı Tebliğ ile düzenlenen grup muafiyeti kapsamında olduğu, yine davaya dayanak alınan rekabet kurulunun ——- tarihli bildiriminde ve bireysel başvuralar sonucu verdiği ——- tarih, ——- sayılı, ——— tarih,——– sayılı, ——- tarih,——- sayılı ve———- tarih,——- sayılı kararlarında bayilik sözleşmeleri ve bu sözleşmelerde yer alan rekabet etmeme yükümlülüğü süresine etki eden kira ve intifa sözleşmelerinin tamamının tek bir dikey anlaşma olarak kabul edildiği ve bu dikey anlaşmaları ile bayiye 5 yıldan uzun süreli rekabet yasağı getirilmesi halinde söz konusu dikey ilişkinin grup muafiyeti kapsamı dışına çıkacağının belirtildiği ve hiçbir biçimde sözleşmelerin geçersiz hale geleceğinden bahsedilmediği, buna göre taraflar arasındaki ——- başlangıç tarihli ve —- yıl süreli intifa hakkına ilişkin sözleşmenin, bayilik sözleşmesinin —- tarihinde akdedilmiş olup, — yıl süreli olmakla ——– tarihine kadar grup muafiyeti kapsamında olduğu ve bu tarihe kadar üzerinde intifa tesis edilen ve işletme sözleşmesi gereğince davacının bayisi tarafından petrol istasyonu olarak kullanılmakta olan gayrimenkul üzerine davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların işletme sözleşmesinin bir gereği olarak sözleşmenin süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımlar olduğu, zira sözleşmenin ifa edilebilmesi için her halükarda bu kalıcı teknik yatırımların davacı tarafça yapılması gerektiği anlaşılmakla ——— tarihinde sona eren üzerinde intifa hakkı tesis edilen petrol istasyonuna davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalılardan tahsili isteminin yerinde olmadığı, benzer nitelikteki davalarda sabit yatırım bedellerinin güncellenmiş değerinin aynı gerekçelerle istenemeyeceğine ilişkin mahkeme kararlarının Yargıtay denetiminden geçerek onandığının görüldüğü (Y. ——–. HD. ——-gün, —– E.——— K., Y. — HD. —– gün, —— E.—— K., gibi), kaldıki, yine Yargıtay ——- Hukuk dairesinin —-tarihli ——- esas —— karar sayılı hükmünde de açıklandığı üzere; dosyaya celbolunan tapu kaydına göre, davacı lehine ———tarihinde tesis edilen nitifa hakkının ——— tarihinde terkin edildiği, bu haliyle dava tarihi itibariyle intifa hakkının henüz terkin edilmediği, intifa terkin edilmedikçe davacı yanın iddiaya konu talepleri yönünden henüz dava açma hakkı doğmadığı anlaşılmakla talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL maktu red karar harcının, başlangıçta yatırılan 5.002,85 TL peşin harçtan mahsubu ile 4.958,45 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 26.163,94 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/10/2019