Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/405 E. 2023/963 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2010/405 ESAS
KARAR NO: 2023/963
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 27.01.2010
KARAR TARİHİ: 05.12.2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında,—- tarihinde —– sayılı iki adet olmak üzere —– akdedildiğini, bu sözleşmeler gereği; davacının tüm edimlerini eksiksiz yerine getirerek —— nezdinde ve — yetkili mercilerden izin almak ve frekans tahsisini yapmak suretiyle davalı şirketin —– bulunan şantiyelerine ve —– bulunan adresine toplam 5 adet uydu haberleşme lokasyon cihaz setini monte ettiğini, haberleşme sistemini kurduğunu ve düzenli olarak her ay servis sağlayıcı hizmeti verdiğini, davalı şirketin ise edimlerini yerine getirmeyerek sözleşmede servis sağlayıcılığı hizmeti karşılığında her ay —–kurulum için 2.311,00-USD ve ——- kurulum için 5.393,00-USD olmak üzere aylık toplam net 7.704,00-TL —– olarak ödenmesi kararlaştırılan hizmet bedellerine dair herhangi bir ödeme yapmadığı gibi sözleşmenin başlangıcında yükümlülüklerine aykırı davranarak üstlendiği kurulum ve ulaşım bedellerini de karşılamadığını, bedellerin ödenmemesi üzerine müvekkilince keşide edilen —– nolu ihtarname ile sözleşmenin ihlalinden doğan alacakları ile birlikte hizmet bedellerinin 15 gün içinde ödenmesini istediklerini, ihtarnamenin 24.11.208 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını, —— bedelli faturalardlan ötürü ———— takibe kısmi olarak itiraz ettiğini, 16.179,00-USD tutarındaki kısmına faiz ve tüm ferlerine ilişkin itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlunun itiraz dilekçesinde belirttiği 16.79,00-USD’lik tutarın sözleşmenin güvencesi olarak sözleşmeye uymasını teminen müşteri tarafından yükleniciye verilen teminat bedeli olduğunu, süresi 30 ay olarak belirlenen sözleşme karşılığında kayıtsız şartsız verilen teminatın, borçlu firma sözleşme gereğince yükümlülüklerini yerine getirmediğinden ve kendilerine verilen servis hizmetleri nedeniyle başkaca ödenmeyen borçları olduğundan iadesinden bahsedilemeyeceği gibi takip konusu alacaklarından mahsubunun da hukuken mümkün olmadığını, müvekkilinin davalının ——–yerleşkelerine ve yüksek tutarlı ekipmanları kurmak suretiyle büyük bir yatırım yaptığını, davalının sözleşmeyi süresinden önce yasa ve sözleşme kurallarına aykırı olarak 18.010.2007 tarihinde feshi nedeniyle müvekkilinin ayrıca alacak ve tazminat hakkının olduğunu, davalının 18.10.2007 tarihli haksız feshinden önce takip konusu alacaklarının başka fesih tarihine kadar verilen servis sağlayıcı hizmetlerine ilişkin faturalardan ötürü müvekkilinin alacaklarının söz konusu olduğunu belirterek; belirtilen nedenler ve yargılama da aydınlığa kavuşacak durumlar karşısında, itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 30.03.2007 tarihli sözleşmelerin imzalanmasından sonra davacı tarafından yapılan teknik donanım ve ayrıca sözleşme ile taahhüt edilen hizmetlerin sözleşmenin koşullarına ve işin teknik gereklerine uygun, yeterli ve kaliteli şekilde alınmasının mümkün olmadığını, bu durumun müvekkilince defalarca davacı şirkete intikal ettirildiğini, sözleşme devam ederken 05.10.2007 tarihinde —–yetkilileri tarafından müvekkilinin —- adresine gelinerek davacı şirkete önceden —tarafından verilen ——- tarihi itibari iptal edildiğinin bildirildiğini ve dava tarafından tesis edilen haberleşme sisteminin kaldırılacağının ve sistemin kesinlikle kullanılmasının bildirildiği aksi halde cezai işlem uygulanacağı hatırlatılarak müvekkilinin adresinde 05.10.2007 tarihli tutanak imzalandığını, söz konusu firmanın yetkisinin iptali nedeni ile —–bulunan ve —– veren cihazın kapatıldığını, —- yetkililerine bu hizmetin —– tarafından sürdürülmesi halinde —- muhalefet oluşturacağının bildirildiğini, ——– tarafından yetkilendirilmiş bir başka bir firma tarafından sağlanması gerektiğinin bildirildiğini, cihazların gayri faal hala getirilerek ——- teslim edildiğini, davacı şirketin 01.10.2007 tarihi itibariyle düzenlediği 11.313,00-USD tutarlı faturayı ödeme talebiyle müvekkiline gönderdiğini ancak müvekkilinin ——— yetkililerince 05.10.2007 tarihinde —–adresinde tutulan tutanaktan bahisle /kendilerinden iletişim hizmeti alınmadığından Ekim 2007 dönemine ait gönderilen faturaların 09.10.2007 tarihli yazı ekinde davacıya iade edildiğini, davacı şirketten söz konusun olaylar, ruhsat iptali ve yapılan 2 adet hizmet sözleşmesinin hukuki durumu ile ilgili bir bilgi ve açıklama gelebileceği ihtimali ile bir süre daha beklediğini ancak herhangi bir açıklamanın gelmemesi karşısında davacıya —– ihtarnamesinin keşide edilerek ——- tarafından herhangi bir süre belirtilmeksizin iptal edilmiş olması nedeniyle hizmete devam etmelerinin mümkün olamayacağı gerekçesi ile sözleşmenin fesih edildiğinin bildirildiğini, Davacının ruhsatının iptal edilmesinin müvekkili ile hiçbir ilgisinin olmadığını, ruhsat iptalinin ve buna bağlı müvekkilince sözleşmenin fesh edilmiş olmasının davacıdan kaynaklı subjektif nedenlerle hukuk aykırı bir eylemine dayalı olduğunu, bu durumun sözleşme ilişkisinin devamının imkansız hale getirdiğini, hukuken bu eylemin subjektif imkansızlık olduğunu, Müvekkilinin sözleşmenin imzalanmasından sonra sözleşme gereği davacıya sözleşmedeki mali yükümlülüklerin teminatı olarak verilen ve müvekkiline iade edilmeyen davacı uhdesindeki 16.179,000-USD tutarlı meblağ ile, avans olarak davacı şirkete verilen ——- sayılı ve 500,00-USD bedelli fatura için makbuz karşılığı yapılan tutarın dosya alacağından mahsup edilmesi ve bakiye 8.927,00 USD’nin ise icra dosyasına ödenmekte olduğunun beyan edilerek borcun 17.679,00-USD tutarındaki kısmına, faiz talebine ve tüm fer’ilerine itiraz ettiklerini belirterek; açıklanan ve yargılama esnasında ortaya çıkacak diğer nedenlerle, haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, —–esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı vekili; taraflar arasında —–sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereğince; —— mercilerden gerekli izinleri alıp frekans tahsisi sağlamak, davalının —- şantiyeleri ve ——- adet uydu haberleşme lokasyon cihaz seti monte etmek, haberleşme sistemi kurmak ve her ay servis sağlayıcı hizmeti vermek yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiklerini, davalının hizmet bedeli ile birlikte kurulum ve ulaşım giderlerini ödemediğini, ödenmeyen 4 adet faturaya ilişkin 26.606 USD’lik takip yaptıkların, davalının sözleşmenin başında verilen 16.179 USD’lik teminatın dosya borcundan mahsubunu istediğini ve bu nedenle icra takibine itiraz ettiğini beyan ederek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş; davalı vekili ise; sözleşmedeki şartlarda hizmet alamadıklarını, ——– yetkililerinin 09/09/2007’de davacının ruhsatlarını iptal ettiğini, kendilerine de kurulumun kullanılmaması aksi halde cezai işlem uygulanacağını ihtar ettiklerini, buna rağmen davacının kendilerine fatura gönderdiğini, davacının ruhsatlarının iptal edilmesi nedeniyle ——- yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiklerini, davacının alacağı olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —— sayılı icra dosyası celp edilmiş, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine dair devam eden ——- esas sayılı dosyasının sonucu beklenmiş, bilirkişi raporu alınmış, yasa değişikliği nedeniyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
—— esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde; dosyanın alacaklısının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, alacaklının —– tarihinde; —– tarihli —– nolu faturalara istinaden —— alacağın tahsilini talep ettiği, borçlunun icra dosyasına 8827 USD ödediği ve 17.679,00-USD’lik kalan borca itiraz ettiği, davacının davasını 28/01/2010’da 16.179,00-USD yönünden açtığı anlaşılmıştır.Davalı borçlunun takibe itirazında, davacı alacaklıya işin başında teminat olarak verilen ve henüz kendilerine iade edilmeyen 16.179,00-USD’lik teminatın borçtan mahsup edilmesi gerektiğini beyan ettiği, davacının da davasını 16.179,00-USD üzerinden açtığı dikkate alındığında, özetle taraflar arasındaki ihtilafın; davacının hizmeti gereği gibi verip vermediği, hizmet karşılığı ödenmemiş alacağı olup olmadığı ve alacağı varsa teminat bedelinin borçtan mahsup edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır. ———sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; dosyanın davacısının dosyamız davacısı, davalısının dosyamız davalısı olduğu, davacının; sözleşmenin haksız biçimde fesih edildiği tarihe dek vermiş olduğu servis sağlayıcı hizmeti ve ekipmanın kurulumu nedeniyle 26.606,00-USD ile 12.683,60-TL bedelli faturalardan ötürü alacaklı olduğunu, davalı tarafından iade edilmediğinden, ekipmanların davacı şirket tarafından söküm ve nakliyesi ile gümrüklenmesi nedeniyle sarf edilen 30.000,00-USD’nin (20.000,00EURO karşılığı) davalı tarafından karşılanması gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 12.683,60-TL tutarındaki ödenmeyen servis hizmeti, kurulum, ulaşım bedelleri ile sözleşmenin uygulanması için peşin ödenen 17.976,00-USD frekans tahsis bedeli, ekipmanların söküm, gümrükleme ve nakliye nedeniyle sarf edilen tutardan şimdilik 15.000,00-USD ve ekipmanların 5 aylık kullanım bedeli 16.000,00-USD ile 12 aylık servis bedeli karşılığı cezai şart alacaklarından şimdilik 10.000,00-USD ve sözleşmenin sona ereceği tarihe kadar mahrum kalınan kâr nedeniyle şimdilik 10.000,00-USD olmak üzere toplam 120.824,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ——- uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, mahkemenin 2019/878 karar sayılı ve 01/10/2019 tarihli kararı ile; “…tarafların ortak kusuruyla sözleşmelerin sonlanmasına yol açtığı, bu itibarla davacının her iki sözleşmenin 12. Maddesine dayanarak cezai şart talebinde bulunamayacağı, frekans tahsis bedeli, söküm bedeli, nakliye bedeli talebi yönünden de tarafların ortak kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği, ortak kusurun eşit veyahut eşite yakın bir kusur olduğu, —–bozma ilamında işaret edildiği üzere değerlendirmenin buna ilişkin yapılması gerektiği, 9.221-USD davacı uhdesindeki teminatın mahsup edilmesi gerektiği…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verdiği, tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine, kararın 17/03/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.Ticaret Hukuku alanında öğretim görevlisi bilirkişiden alınan 31/10/2011 tarihli raporda özetle; “…fesih ihbarı vaki olmadan önceki dönemde sunulan hizmetlerin karşılığının hizmeti sunan tarafça talep edilebileceği, bu alacaktan mahsup edilecek kalemlerin bir yönüyle teknik, bir yönüyle mali değerlendirme gerektirdiği gibi, esasen sözleşmenin davalı tarafça feshinin haklı olup olmadığının mahkeme tarafından değerlendirilebileceği, son olarak hizmetin gerektiği gibi sunulmadığı yönündeki ayıp definin ancak bu konudaki teknik değerlendirme ile ortaya konulacağı…” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüştür.Dosya tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için Mali Müşavir ve Bilgisayar Mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine verilmiştir.Bilirkişi heyetinin 04/02/2013 kök ve 06/09/2013 tarihli ek raporlarında özetle; “Davacı tarafından 26.606,00 USD tutarındaki alacağın tahsili amacıyla —— Davalı tarafından anılan borç tutarından ödenen 16.179,00-USD teminat bedeli ile 1.000,00-USD avans bedeli ve 500,00 USD ödemenin mahsubu ile 8 927,00 USD borç kabul edilmiş bakiye 17.679,00 USD’ye ise itiraz edilmiştir. Davacı Davalının —- ve —- yerleşkelerine (—– nezdinde ve —– yetkili mercilerden izin almak ve frekans tahsisini yapmak suretiyle davalı şirketin —- bulunan şantiyelerine ve—— adresine toplam 5 adet uydu haberleşme lokasyon cihaz setini monte ettiği, haberleşme sistemini kurduğu ve düzenli olarak her ay servis sağlayıcı hizmeti verdiğini) uydu lokasyonları ve ekipmanları kurmak suretiyle taraflar arasında 30.03.2007 tarihinde yapılan iki adet Uydu İletişim Hizmetleri sözleşmesinin 18.10.2007 tarihinde fesih edildiği; Fesih nedeni davalının sözleşmelerin imzalanmasından sonra davacı tarafından yapılan teknik donanım ve taahhüt edilen hizmetlerin işin teknik gereklerine uygun, yeterli ve kaliteli şekilde alamamasından kaynaklandığı; bu iddianın incelenmesinin teknik anlamda bu aşamada mümkün olmadığı, —-arafından davacının ruhsatlarının iptal edildiği, bu durumda davacı tarafından kurulan tesisin kullanılmaması gerektiği, ——— yetkililerinin davalıya hizmet veren cihazı kapattığı, takip konusu faturaların cihazın kapatıldığı tarih olan 05/10/2007’den öncesine ilişkin olduğu, o dönemde davalının ayıplı ifaya dair bir iddiasının bulunmadığı, güvence bedelinin takip konusu miktardan düşülmesi hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu; Davacı şirketin ticari defter kayıtları takip tarihine kadar incelenmiş olup, hesap hareketleri kısmında davacının takip tarihine kadar kayıtları nasılsa o şekilde beyan edilmiştir. Davacı bu kayıtları takip tarihinden sonra incelemeye konu olmayan dönemde düzelttiğinden ve bu dönem defterleri ibraz edilmediğinden incelenememiştir. Mevcut durum bir çelişki değildir. Asıl çelişki davacının kendi kayıtlarındadır. Davacı da bunu fark ederek sonra düzeltmiştir. Bunun yanında davacının bu itirazı heyetimizce anlaşılabilmiş değildir. Çünkü talep edilen alacak miktarından bu tutar mahsup edilmemiştir. Talep edilen miktar kadar yani 26.606,00 USD alacaklı olduğu raporda izah edilmiştir. Sayın davacı vekilinin beyan ettiği üzere davalının borçlu olduğu tutar kadar alacaklı duruma geçmeşi gibi bir durum Söz konusu değildir. Hesap hareketlerindeki tespitler davacı defterlerindeki. kayıtları birebir göstermektedir. Yapılan tespitlerin doğru olduğu davacının mevcut durumu sonradan düzeltme eğilimine girmesinden anlaşılmaktadır. Kaldı ki davacının alacak tutarı taraflar arasında çelişkili değildir. Çelişki mahsup talebi noktasındadır. Heyetimiz bunun kararını ise Sayın Mahkemede olduğu yönünde kanaâât bildirmiştir…” şeklinde kanaat bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında aynı sözleşmeden kaynaklı olarak —– esas sayılı dosyasında,———-sözleşmelerle uydu iletişim hizmetleri sunmayı üstlenen yüklenicinin lisans ücretini geç yatırmış olması nedeniyle —— edilmesinde kusursuz olduğu söylenemez. Bu itibarla sözleşmelerin feshinde davalı tamamen kusurlu olmayıp, fesihte tarfların ortak kusurlu olduklarının kabulü gerekmektedir. Zira davalı yanın, davacının ruhsatının iptâlini öğrendiği tarih olan 05.10.2007 tarihi ile lisanslama protokolünü ———- akdetmiş olması davalıya sağlanan hizmetin aynı şartlarda devam etmesini amaçladığından tarafların ortak kusuruyla sözleşmelerin sonlandırıldığı kabul edilerek davacının her iki sözleşmenin 12. maddesine dayanarak cezai şart talebinde bulunamayacağı nazara alınarak 12 aylık servis bedeli karşılığı 92.448 $ cezai şart isteminin reddine karar verilmesi gerekirken davalı sözleşmenin feshinde tamamen kusurlu kabul edilerek cezai şarta hükmedilmesi doğru olmamıştır. Davacı cezai şart isteminin yanı sıra frekans tahsis bedeli, söküm bedeli, nakliye bedeli, gümrükleme bedeli ve servis hizmet bedeli ile cihazların 5 aylık kullanım bedelinin de tahsilini talep ettiğinden davacının bu talepleriyle ilgili olarak sözleşmenin feshinde tarafların ortak kusurlu oldukları kabul edilmek suretiyle değerlendirme yapılarak sonuca varılması gerekirken, bu taleplerin de kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davacı uhdesinde bulunan ve ——– işi ile ilgili olarak alınmış olan 9.221 $ tutarındaki teminatın mahsubu yoluna gidilmemiş olması da kabul şekli açısından doğru görülmemiştir.” şeklinde bozma kararı verdiği; dosya kapsamında da sözleşmenin başlangıcında davalıdan ödemenin teminatı olarak 16.179,00-USD alındığı, teminatın halen davacı uhdesinde bulunduğu, tarafların ticari defter ve belgelerindeki kayıtların teminat bedelinin mahsubuna dair davalı talebi dışında birbirini doğruladığı, taraflar arasındaki sözleşmede teminatın irat kaydedileceğine dair bir düzenleme olmadığı, bu nedenle teminat bedelinin esas borçtan mahsubu gerektiği, bu miktarın dava değerinden mahsubu sonucunda davacının alacağı kalmayacağı anlaşılmakla, sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 269,85-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 139,20-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 130,65‬-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 139,20-TL peşin harcın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.05.12.2023