Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/851 E. 2023/1098 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2023/851 Esas
KARAR NO: 2023/1098

DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 15/09/2014

KARAR TARİHİ: 08/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Mahkememizin ——- Esas sayılı dosyasında trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davası görüldüğü, mahkememizce 02/06/2021 tarihli celse manevi tazminat yönünden davanın ayrılarak mahkememizin ——– Esas sayılı dosyasının oluşturulduğu, işbu dosyanın ——– tarih ve ——–Esas – ——– Karar sayılı ilamla karara çıktığı, bir kısım tarafların kararı istinaf etmesi üzerine ——— Karar sayılı ilamıyla kararın kaldırıldığı, dosyanın mahkememize gelmekle ——– Esasını aldığı, işbu dosyanın ——– tarih ve ——– Esas – ——— Karar sayılı ilamla karara çıktığı, bir kısım tarafların kararı istinaf etmesi üzerine ———- Karar sayılı ilamıyla kararın kaldırıldığı görülmüştür. ————- Karar sayılı kaldırma kararında özetle;”Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin ———- Karar sayılı kararı ile ” … Bu durumda aynı olay nedeniyle ceza yargılama aşamasında alınan ve mahkemece alınan kusur bilirkişi raporları ile İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan kusur raporu ile arasında kusurlu olduğu tespit edilen kişiler ve oranları arasında açıkça çelişki ortaya çıktığı ve taraflarca itiraz edildiği halde İlk Derece Mahkemesince tefrik kararı verilen dosya kapsamında alınan kusur raporları arasındaki itirazlar ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve manevi tazminatın belirlenmesinde kriter olan kusur netleştirilmeden karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olmuştur…

Ayrıca davacıların aynı trafik kazasına bağlı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin davada delillerin birlikte toplanması, özellikle kusur raporunun gerek maddi gerekse manevi tazminat talepli davada alınarak değerlendirilmesinin gerekmesine göre usul ekonomisi ilkesi gereğince davaların yargılamasının birlikte yürütülerek karar verilmesi gerekirken mahkemece manevi tazminat davası yönünden tefrik kararı verilerek karar verilmesinin doğru olmadığı düşünülerek bu husus eleştiri konusu yapılmıştır…

Daire kararının kapsam ve şekline göre; kusur oranlarının belirlenmesi için rapor alınması gerektiğinden manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir…” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve dosyanın dairemizin kararı doğrultusunda işlem yapılarak karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Daire kararımız ile faizin başlangıç tarihine yönelik istinaf talebinin esastan değerlendirme yapıldığı nedenle aynı yöne ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Kaldırma gönderme kararı sonrasında, mahkemece Dairemizin kesin nitelikteki ———-sayılı kararında belirtilen eksikliğin giderilmeden kusur raporu alınmadan, Dairemiz tarafından eleştiri konusu yapılan tefrik edilen dosya yönünden birleştirme kararı verilmeden karar verilmiştir. ———– sayılı kararında ifade edildiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353.maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinin (6) numaralı alt bendinde ifade edilen “mahkemece tarafların davanın esasıyla ilgili gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması” hali, önemli bir usul eksikliği niteliği taşıdığından, Bölge Adliye Mahkemesine dosyanın esasını incelemeden kararı kesin olarak kaldırma yetkisi tanımıştır. Bölge Adliye Mahkemesinin delillerin hiçbirinin toplanmadığı veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmediği gerekçesiyle verdiği kesin nitelikteki kaldırma kararı, esasen davanın esasına ilişkin bir husus olmayıp, yargılamaya ilişkin usul kuralının açık ve ağır ihlaline dayanmaktadır. İlk derece mahkemesi tarafından tarafların davanın esası ile ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplanmaması veya bu yönde gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemesi hali, verilen bir kararın esastan yapılacak bir denetime uygun olmadığı anlamını taşır. Bundan ayrı, Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına karşı, direnme kararı verilmesi ya da eylemli olarak direnilmesi, yasa gereği mümkün olmadığı gibi, ilk derece mahkemelerinin Bölge Adliye Mahkemelerince verilen ve kesin nitelikte bulunan kararlarını değerlendirme ve tartışma yetkisi de bulunmamaktadır. Diğer bir anlatımla, Mahkemece, eylemli direnme niteliğindeki kararı, Anayasa Mahkemesinin az yukarıda açıklanan kararı da gözetildiğinde, açıkça yasaya aykırı olup, yok hükmündedir. İstinaf kanun yolunda asıl olan denetim olup, bu kanun yolu, ilk derece aşamasında dosyanın taraflarının sunduğu ve hakimin re’sen toplaması gereken tüm delillerin toplanmış olması ve delillerin tartışılarak değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirlenmiş bulunması esasına dayalıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun ve denetlenebilir bir karar verilmesi gereği yanında; HMK 353 (1) a-6 maddesi kapsamında belirtildiği üzere ve yukarıda sebepleri belirtildiği şekilde “Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan ve ya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması,” halinin de inceleme konusu karar yönünden gerçekleştiği ortadadır. Aksinin kabulünün yani 353/1-a-6. maddesindeki düzenlemenin lafzi olarak anlaşılması ve yorumlanması halinde istinaf incelemesi bir denetim (kanun yolu) incelemesinden çıkacak ve bir nevi ilk derece yargılama mekanizması haline dönüşecektir. Kaldı mahkemece tefrik kararı verilen ana dosya yönünden verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstinaf ———–sayılı ilamı ile kusur raporu alınması gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda, mahkemece Dairemizin ———– Karar sayılı kararı karar sayılı kaldırma-gönderme kararında belirtilen şekilde kusur incelemesi yapılabilmesi için tefrik edilen dosya ile birleştirme kararı verilerek kusur yönünden dosyanın bir bütün olarak ele alınarak ,bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre değerlendirme ve yargılama yapılarak karar verilmesi gerekirken, eylemli direnme niteliğinde bir kararla dosyanın Dairemize gönderilmesi isabetsiz olduğundan, istinafa konu mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a/6 maddesi hükmü kapsamında kaldırılarak, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” şeklindedir.Mahkememizin ——— Esas sayılı dosyasında verilen karar ——— Karar sayılı ilamı ile kusur raporu alınması gerekçesiyle kaldırılmış ve mahkememizin ———– Esasına kaydı yapılmıştır.——— Karar sayılı kaldırma – gönderme kararında belirtilen şekilde kusur incelemesi yapılabilmesi için mahkememiz dosyasının tefrik edilen ———- Esas sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki karar kılınmıştır.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,

1-İşbu Mahkememizin ———- Esas sayılı dosyasının HMK’nin 166/2. Maddesi uyarınca ——— Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Mahkememiz esasının bu nedenle kapatılmasına,
2-Birleşen Mahkememizin işbu dosyasının, ——– Esas sayılı dosyasının içine gönderilmesine ve yargılamanın o dosya ile birlikte sürdürülmesine,
3-Yargılama harçları, yargılama masrafları ve vekalet ücretlerinin tayin ve takdirinin birleşen davada nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, HMK’nın 168. maddesi gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hükümle birlikte birleştirme kararının yerinde olup olmadığının denetlenmesi bakımından istinaf kanun yolu açık olmak üzere, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oybirliğiyle karar verildi. 08/12/2023