Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/778 E. 2023/952 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/778
KARAR NO : 2023/952

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2023
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememiz —– Esas sayılı dosyasından tefrik olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

Davacı vekili dava dilekçesinde özet;
Müvekkili şirketin —–ilinde —-markalarına Yetkili Servis hizmeti sunduğnu, —– markasına yetkili servis hizmeti vermek üzere defaatle davalıya başvuru yaptığını, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak bu talebi geri çevirdiğini, —- markasının aradığı teknik şartları ve —– Kalite Standartları Kitapçığında belirtilen standartları karşıladığını,—- iş yeri sayısının aranandan daha fazla olduğunu, ancak davalının, mekanik çalışma alanı sayısının davacının hizmet verdiği mevcut markalar için yeterli olduğunu, yeni marka servis hizmetinde kapasite sorunu olacağını, dolayısıyla —– tarafından belirlenen niteliksel standartları karşılamayacağını, bu durumun ön denetime gerek olmaksızın anlaşıldığını, bu sebeple müvekkili şirkete ön denetim masrafı yüklemeksizin ön denetim taleplerinin gerekçesiz bir şekilde reddedildiğini bildirildiğini, MEKANİK-Elektrik atölye kapasitesinin 30 araç olduğu, son 6 yıl ortalamasına göre kapasitenin altında araç girişi olduğu,—–yetkili servislerine günlük araç girişinin 5 civarı olduğu, tam kapasite çalışılmayacağı ve sektördeki kriz nedeni ile araç girişlerinin artmasının da beklenmediği gerekçeleri ile kapasite sorunlarının olmadığını iddia ederek şimdilik 100 TL tazminata ve müvekkili şirkete teknik servis hizmeti sunması için yetki verilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ön denetim talebinin gerekçesiz şekilde reddedildiği ve ihtarnameye cevap verilmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı şirketin kapasite hesaplarının işin tekniğine aykırı olduğunu, iş günü değerlendirmesi dahi yanlış yapılan hesapların gerçeği yansıtmamakta olup —– markasının tüm dünyada uyguladığı standartlar ile örtüşmemekte olduğunu, doğru veriler ve hesaplama yöntemi ile davacı tarafın kapasitesinin yetersiz olduğunun ortaya çıktığını, müvekkili şirketin bundan başka bir ret gerekçesi olmadığının açık olduğu, dolayısı ile davacıya ön denetim uygulanmasına yönelik makul bir gerekçe veya verilere dayanan somut bir olgu bulunmadığını, davacının gönderdiği verilerle doğru hesap yöntemi kullanılarak yapılan değerlendirme sonucunda, kapasite sorunu açıkça ortada olduğundan, davacının, mimari, finansal, idari vb diğer tüm —–standartları yönünden ön denetim masrafı ödeyip denetlenmesinin gerekli ve uygun görülmediğini, davacının kapasite sorunu olmadığı bir an için kabul edilecek olsa dahi, yetkili servis olarak atanabilmesi için tüm —–standartları yönünden denetime tabi tutularak denetimden geçmesinin gerektiğini,—– markasının yetkili servislik için belirlediği standartların güncel halinin Yetkili Servis Kalite Standartları Kitabında belirlendiğini bu nedenle davacı tarafından sadece kapasite sorunu olmadığı açıklaması yapılarak yetkili servislik verilmesi talepli açılan davanın her halde reddinin gerektiğinden bahisle öncelikle davacının tazminat talebi yönünden arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın bu nedenle reddine, somut zarara dair hiçbir açıklama içermeyen, somut tek bir delil dahi sunulmayan tazminat talebinin esastan reddine, davacının kapasite hesaplarının hatalı verilere ve yanlış hesaplamaya dayalı olması, müvekkilinin hizmetin niteliği ile ilgili objektif sebeplerle başvuruyu reddetmesi ve müvekkilinin ayrımcı veya pratikte niceliksel sınırlamalar yaratacak bir uygulamasının bulunmaması nedeni ile haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:

Dava; hukuki niteliği itibariyle, davacı yana—– marka araçlara teknik servis hizmeti yetkisi verilmesi istemine dayalı maddi tazminat davasıdır.
19/12/2018 tarihinde—- yayımlanarak 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A hükmü ile; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde yapılan düzenleme ile konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1’de dava şartları ayrı ayrı sayılmış, 114/2’de de diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu düzenlenmiştir. HMK. m. 115/1 gereğince dava şartları mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Dosya kapsamına sunulu 15/12/2022 tarihli Arabuluculuk Son Oturum Tutanağında taraflar arasında yalnızca davacının —–yetkili servisi olarak hizmet verme talebinin görüşüldüğü, davacının maddi tazminat isteminin arabuluculuk görüşmesine konu edilmediği anlaşılmıştır. 6102 Sayılı TTK.’nın 5/A maddesinin 1. fıkrası ile arabulucuya başvuru dava şartı olarak düzenlenmiştir. Eldeki davaya konu uyuşmazlıkta, maddi tazminat istemi yönünden, dava açılmadan önce arabulucuya başvurunun zorunlu olduğu dava türlerindendir. Bu dava şartı en geç dava açıldığı tarihte mevcut olması gerekmekte olup tamamlanabilecek bir dava şartı değildir. Dosya kapsamından tazminat istemi yönünden arabulucuya başvuru yapılmadan dava açılmış olduğu anlaşıldığından, Mahkememizce tazminat istemi yönünden dosya tefrik edilerek iş bu esasa kaydedilmiş, davanın TTK. m. 5/A, 6325 Sayılı Kanun m. 18/A, HMK. m. 114/2 ve 115/2 gereği dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK. m. 5/A, 6325 Sayılı Kanun m. 18/A ve HMK. m 114/2, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar harcının davacıdan alınarak hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde —–Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.